-
1.
-3her dayak sonrası istemsiz gelen bir kahkahayla sigaranın dumanını ciğerlerinin en dip köşesinde hissetmek büyük zevktir.
kötü olan yenilen dayak sonrası çarşıdan geçip eve yürümektir. insanların "yine dövmüşler bunu, oh olsun" bakışlarına alışmak zordur.
bir de kanla dolu olan gömleği anneye verip yıkanmasını istemek. -
2.
-1yine öyle bir günde lila rengi perdeleri olan, ufak bir çalışma masası olan odama çekildim.
odam ışıl ışıldı. ama dışarısı çok pis. kimsenin düşünemeyeceği kadar pis.
odamda müzik dinlerken çatışma sesleri gelebiliyordu, bunlar olağan şeylerdi. ancak bizim için çok korkutucu. -
3.
-1çoğu zaman 2 mahalle ötedeki 32 ekran televizyondan izlerdim annem ile beraber.
ben babama bir şey olur mu diye düşünür, annem ellerini açıp dua ederdi. hiç durmadan dua ederdi.
bazen de hülya teyze bize gelir, anneme umut verirdi.
böyle günlerde hep düşünürdüm ; "bize niçin bu kadar nefret duyuyorlardı ki insanları öldürüyorlardı ? tek sorun ırk mıydı ?"
bu sorunun cevabını hala bulamadım. -
4.
0birinin beni dürtüklediğini hissettim, uyuyakalmıştım.
gözlerimi açıp baktığımda babamın ışıldayan gözlerini gördüm ve boynuna sarıldım.
belli ki olay olmamıştı ve eve zamanında gelmişti.
o akşam uzun zamandır beraber yemediğimiz akşam yemeğini gülerek yedik.
yemekten sonra televizyon izlerken içtiğimiz çayın tadı hiçbir içecekte yoktu. buna eminim. -
5.
0sabah çalar saatin sesiyle uyandım. sağlam bir küfür ettikten sonra dördüncü yüzyıldan kaldığına emin olduğum aynanın karşısına geçip yüzümü yıkadım.
dudağım şişmiş ve yanağımdaki morluk yeşille karışmıştı.
böyle şeyleri umursamaz olmuştum. ama sadece ırk farklılığından ve babamın mesleğinden dolayı dayak yemek koymuyor değildi.
çantamı alıp okula doğru yürümeye başladım. sokaklar dar ve eskiydi. -
6.
0sınıfa girdiğimde "ooo vayyyyyy" gibi sesler çıktı yine. dayak yedik ya, seviniyordu huur çocukları.
tek kelime etmeden üstü yazılarla dolu olan sırama geçtim.
ahmet diye bir çocuk otururdu yanımda. onun ailesi de babasının görevi icabı burdaydı. ama yine de ahmetle pek konuşmazdık.
ikimizde de basıklık vardı çünkü. yani eziklik.. -
7.
+1"sigara molası"
-
8.
+1ilk 2 ders en sevdiğim ders, yani tarih vardı. tarihi de hocamı da çok severdim.
hocam minyon tipli, kumral saçları beline kadar uzanan dünyalar güzeli bir kadındı.
tarihi çok sevmeme rağmen hiçbir zaman parmak kaldırmazdım. ne zaman parmak kaldırsam arkamdan ıslık sesleri gelirdi. hocamın da yüzü düşer, konuyu değiştirirdi.
biliyorum. o da istemiyordu burda olmayı. -
9.
0ders sonunda içinde sadece simit ve boğaz giben vişne suyu bulunduran kantinden simit alıp sınıfa geçtim.
ıpod'umdan bu şarkıyı dinledim ; http://www.youtube.com/watch?v=0aSBP2eLlxk
tenefüste dinliyordum, çünkü sınıfta kimse olmazdı. ıpod'u görürlerse de alırlardı zaten..
son 3 ders başımı sıraya koyduğumu hatırlıyorum.
gözlerimi açtığımda sıraya akan salyalarımı kimse çaktırmadan sildim. -
10.
0eve dönerken camları sıvı yağ tenekeleriyle kaplı bir bakkala girip sigara aldım.
o kadar dersin üstüne sigarayı çekip bütün dertleri boşaltır gibi bırakıyordum dumanı.
bunu yaparken kahvedeki adamlar bana bakıyordu, onlara göre saygısızlıktı bu. ama her nedense evladını çalıştırıp bütün gün kahvede oturmak ayıp değildi.
ben asla böyle bir baba olmayacağım !
@40 tek zevki müzik dinleyip evden çıkmamak olan biri için ıpod fazla öyle mi ? -
11.
0eve girdim, annem hülya teyzeyle oturuyordu.
hülya reyze "ooo delikanlı da geldi.." gibi benimle alakasız bir söz söyledi.
yalandan sırıtıp odama geçtim ve limon kasasından yapılmış gitarlara benzeyen gitarımı alıp biraz tıngırdattım.
gerçekten parmakları acıtıyor ! -
12.
0yarıyıl tatilinde babam yıllık iznini aldı ve memlekete gittik.
memleketimizk küçük bir yerdi ama o cehennemden iyidir.
güzel bir akşam yemeğinden sonra arkadaşlarımla gezmeye çıktık.
suratlarında "bunu kesin gibmişler orda, şekli şemalı kaymış bunun" ifadesi vardı.
en zoru da size ezikmişsiniz gibi bakılmasıdır. tamam. eziğim ama başkaları tarafından böyle görülmek çok zor. -
13.
0arkadaşlarla içinde 6 tane masası olan, duvarlarında tablolar bulunan bir kafeye girdik. uzun zamandır böyle bir yere girmiyordum.
çaylar geldikten sonra sigaralar birer birer yakıldı.
bana neler yaptıklarını anlatıyorlardı.
ben birşey anlatamayacağım için sürekli onlara sorular sordum.
ne yani, sürekli dayak yiyorum mu diyecektim ? -
14.
0tatilk çabuk geçti. ora'ya dönüyoruz !
ora'ya yaklaştığımızı ışıkların olmayışından anlıyordum. gerçekten çok ıssız görünüyordu.
hani bir liseli okula gitmek istemez de okuldan kaçar ya, ben de gitmek istiyordum. ama kaçamıyordum.
buranın ekmeği, suyu, havası bile farklı. burası çok farklı. çok kötü !
avrupadan 1 insan getirin, 3 gün yaşayamaz. intahar eder. buna eminim. -
15.
0gece devam.
-
16.
0geldim. başlıyorum.
-
17.
0@69 olur.
biraz kendimden bahsedeyim.
o sıralar boy 1.80 kilo 75 falan. tipim normal.
bu boy ve kiloyla nasıl dayak yedin diye soranlar olaracaktır. orda hiç teke tek kavga etmedim.
@71 yumruk yedikten sonra burnu sağa kaymamış biri. -
18.
0kimse yok. yarın devam.
-
19.
0şehrin içine girdiğimizde arabanın içinde müthiş bir sessizlik vardı.
ağzımızı bıçak açmıyordu, ama aklımızda tek düşünce. yine döndük lanet olası yere !
eve vardık, içinde eşek ölüleri olduğuna emin olduğum çantaları yukarı taşıdık babamla.
uyumak için odama geçtiğimde güneş kendini göstermeye başlamıştı.
yolculuk oldukça yorucuydu. üstümü değiştirmeden yatağıma yattım. gözlerimi kapadığım anda uyudum sanırım. -
20.
0uyandığımda üstümün terden sırılsıklam olduğunu farkettim.
ağzımda da acı bir tat.
duş almak için banyoya geçtim. su sıcaklığı için şofbenle epey uğraştıktan sonra bıraktım kendimi suya.
su bedenimden beyaz mermerlere, oradan da su giderine..
banyodan sonra annemin özenle hazırladığı kahvaltıya oturdum.
kimse annemden güzel börek yapamaz.
bu herkesin annesi için geçerli değil midir ?