ondan sonraki bir kaç gün normal geçti. tabi mehmetle asal baya yakınlaşmışlardı. aynı zamanda asal şu geçen parkta gördüğüm çocukla da görüşmeye devam ediyordu. onları ara ara görüyordum.

mehmet tabii yine bana sürekli atar gider yapıyordu, bense sesimi çıkartmıyordum. ta ki o güne kadar.

günlerden perşembe, sabah yataktan kalktığım gibi okula gitmişim. saç baş falan incin hiç havamda değilim. sınıfa girdim bu mehmet bini direk sınıfın içinde bağıra bağıra bana bakarak "bizde tam senden bahsediyorduk" deyip asalı öptü. bu nasıl bir şerefsizlik, yavşaklıktır dıbına koyum? bardağı taşıran son damlaya da kendisi sebep olmuştu bu mehmet bini. o öyle bağırınca bende kendimi tutamadım:

dalyarak: bizde tam senden bahsediyorduk (muck, asalı öper.)
ben: birazda yediğin boynuzlardan konuş istersen *
dalyarak: ne diyon lan sen? (asal bir anda kıpkırmızı olmuştu)
ben: gel buraya gel. (deyip geçen parkta çektiğim fotoları mehmete gösterdim.)

o anki yüz ifadesini görmenizi çok isterdim. mehmet asala sinirli sinirli baktı, asal ise çarpık türkçesiyle "ya mehmet olmadı sandıgın gibi değil beklesene" gibi acayip bişey söylemişti. ve sonra içimin yağlarını eriten o hareketi yaptı mehmet, asala tokat attı. ama dahası da vardı. asalda tokadı yeyince mehmete tokat attı. sonra sınıftakiler bunları ayırdılar. biz ise erhanla gülmekten yarılıyoruz tabi dıbına koyum :D

sonra biz erhanla bahçeye çıktık. daha yapacaklarımız vardı. onları konuşurken mehmet çıktı geldi. onu görür görmez bağıra bağıra seslendim "bizde tam senden bahsediyorduk * "

bu sinirlendi tabi. hemen lafa girdi. "nerden biliyordunuz lan beni aldattığını?" diye. iyice çıldırsın diye en başından beri biliyorduk. sadece senin o aptal aşık halini izlemesi keyifliydi deyip sırıttım. bu tabi sinirlense de o anki ruh haliyle bir şey yapamamıştı. kendi arkadaşalrı gelip sakinleştirmeye falan çalıştılar bunu.

o arada gözüme çarpmıştı, asal okuldan çıkıyordu. erhanla biz gizlice bunu takip etmeye başladık. niyetimiz asalın mehmeti aldattığı diğer çocuğu bulmaktı. ve çok şanslıydık ki asal tamda bizi o çocuğa zütürmüştü. bir taşla iki kuş *

asal tam çocuğa sarıldı ki erhan bağırdı "hoop birader bi saniye baksana" diye. tabi asal da bunu duyunca "siz ne yapmaya çalışıyorsunuz yaa gibtirin gidin" diye laf attı. tabi bizim hiç gibimizde değil.

kısaca anlatırsam; gidip o diğer çocuğa da asalın onu mehmet denen bi çocukla aldattığını söyledik. inanmadı, asalla mehmet yanyanayken çektiğimiz fotoları gösterdik. sonrası zaten çok güzeldi. asala bağırıp çağırıp orayı terk etti. asal ise bana tokat attı beyler. eli de baya ağırmış kahpenin. ama hiç gibimde olmadı, ben onun sevgisini kazanmaya çalıştıkça o benden nefret etmişti. ama asıl nefreti ona o gün kazandırmıştım.

son.