/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 76.
    +6
    Ne kadar umutlansamda gerçekler acıydı beyler. Bir tak yemiştim ve bunun cezasını çekecektim...

    işlemler yapıldı...

    Artık hiçbir şey olan ve itibarı sadece okulda geçerli olan bir insandım...

    Okuldan yavaş adımlarla çıktım ilk işim bir paket sigara almaktı. Zaten çok yağmur yağıyordu kendimi hemen kapalı bir yere atmam gerekiyordu. Sigaramı alıp dolmuşa binip en rahat ettiğim yere gittim...

    Deli ibrahim'in kahvesi...

    Kendime bol sucuklu bir tost yaptım. Onu güzelce yedikten sonra arkadaki odaya çekildim , sigaramı yaktım...

    Ne olduysa o an oldu ve gözlerimden yaşlar boşalmaya başladı...

    Ben kimdim ? Ne ara bu hallere düşmüştüm ? O üç sene önceki zavallı ne ara bu kadar vahşi bir insana dönüşmüştü. Ne ara gözü sadece itibar, şan ve şöhret olan bir varlığa dönüşmüştü. Içimden o acı keşke ile başlayan cümle çıktı...

    " keşke bunları hiç yaşamamış olsaydım hep o saf ve temiz yürekli çocuk olarak kalsaydım... "

    Sonra bir sigara daha yakıp "vay beeee" diye iç geçirdim...

    Ulan Gökhan'ın benimle alay etmesini bile özlemiştim...

    Farkında olmadan 3 sene içerisinde ben Gökhan gibi olmuştum. Acaba bütün bu hırs sırf onun gibi olabilmekmiydi ? Sırf onun gibi lafı geçen birimi olmaktı mesele ?

    Değer miydi bütün bunlara...
    ···
  2. 77.
    +6
    Evet beyler 9 ve 10. Sınıflar tamamen bize bağlıydı ama 11.sınıflar farklıydı onlar bizden büyük ve tecrübeliydi yani işimiz kolay değildi...

    Ilk baştan grup içerisinde 11.sınıflarda tanıdığı olanları bir kenara ayırdım amacım onlar sayesinde 11.sınıflara ulaşmaktı. Evet arkam baya sağlamdı ama her şey kavga ile çözülemezdi bazen tatlı dille yılanı deliğinden çıkartmak gerekirdi...

    11 sınıflardan bazı çocuklarla samimiyet kurdum onlarla içten pazarlıklı olacaktım. Her birine güven verdim tabi bunu yapmak hiç de kolay olmadı. Zaman ve bol sabır gerekliydi. Asıl amacıma ulaştığımda önümde hiçbir engel kalmayacaktı. Asıl amacım derken şunu planlıyordum ---> ( 9. Sınıflar ve 10. Sınıflar tamamen bizim elimizdeydi. Eğer 11.sınıflardan en azından yarısını alabilirsem bu bütün okulda kayıtsız şartsız itaat edilmemi sağlayacaktı...

    Bunun için belli bir planlama yapmam gerekiyordu. 9. Sınıflarla Ozan ilgilenecekti. 10. Sınıflarla çevresi biraz daha geniş olan Ahmet ilgileniyordu. 11 sınıfları ele geçirme görevi çevresi çok daha geniş olan Emre'deydi. Amacım seneye 11.sınıf olduğumuz halde etki alanımızın 12. sınıf gibi olmasaydı. Yani köpeğin tasması hep elimde olacaktı...

    Tabii ben bunları düşüne koyayım bizim aramızdaki bazı şerefsizler müdüre bütün bu organizeyi anlatmış...

    Son ders nöbetçi öğrencinin benim ismimi söylemesi ve müdürün beni çağırdığını bildirmesiyle olayların nereye gideceğini anlamıştım...

    Ama dedim ya tatlı dil yılanı deliğinden çıkartır. Evet belki de müdürü tatlı dilimle ikna edebilirdim...
    ···
    1. 1.
      +1
      Bilader bu kendini geliştirme söz geçirme felan değilki arkan var diye zütünün kalkıklığı
      ···
  3. 78.
    +6
    Up up up
    ···
  4. 79.
    +6
    Ne kadar üzgün olsamda buruk bir sevinç vardı içimde. En alttan en üstte çıkmıştım ben. Tırnaklarımla didinmiştim. Hiç kimsenin yapamadığını yapmıştım ben. En hor görülen insanken en arzulanan kişi olmuştum. Yavaş yavaş tebessüm etmeye başladım. Evet evet bunu ben yapmıştım. Bu sıraya birçok öğrenci oturacaktı. Ama hiçbiri benim gibi olamayacaktı...

    O duygu yüklü anın verdiği baskıyla ufaktan ağlamaya başlamıştım. Kafamı gömdüm sırama. Başladık beraber ağlamaya o emektar sıramla. Ama artık acı gerçeği kabullenmeliydim. Artık orası benim sıram değildi. Birçok öğrenci oturacakdı o sıraya. Sonra düşündüm ki adımı kalıcı olarak yazmalıydım oraya. Cebimden ufak çakımı çıkartıp başladım yazmaya...

    " buraya oturan kardeşim ben shutzstaffell bu sıra sana emanet ona iyi bak... "

    Yaklaşık bir 5 dakika bunu yazmaya uğraştım sadece... Beni en çok duygulandıran şeyde ne biliyor musunuz beyler. 2 hafta önce okula gittiğimde sıramda o yazınım hala durduğunu fark ettim. Ulan acayip duygulandıydım ha. Aynı yazdığım şekilde tertemiz duruyordu. Ama baya yaşlanmıştı benim emektar sıram...
    ···
  5. 80.
    +6
    Tabii bunca güzel olayla birlikte okulun son gününe gelmiştik...

    En son fotoğraflardır, anı defterine yazı yazmalar falan bayağı vakit geçti son gün. En son 12.sınıflar diploma almak için tiyatro salonuna gelsin diye duyuru yapıldı. Tabii asıl diploma değil o öylesine yapılmış bir kağıt parçası. Herkes indikten sonra en son sınıfta ben kaldım. Bilerek en son ben kaldım zaten. 3 senemi geçirdiğim o sırada son kez oturmak istedim. Tek başımaydım sınıfta. ifadesizce bakıyordum son kez sırama. Bugünden sonra bir daha oturamayacaktım orada istesemde. Istesem de uyuyamayacaktım o sırada. Sonra aklıma 9 sınıftaki ilk günüm geldi. Masumca, savunmasızca oturduğum ve akşama kadar Angry Birds oynadığım 1.42 lik boyumla kendimce takıldığım o sene...

    Ne kadar çok şey değişmişti. Ah be dedim uzun bir iç çekerek. Ne çabuk geçmişti zaman. Etrafta penguen gibi tıfıl tıfıl yürüdüğüm zamanları hatırlıyordum. Her gün yediğim dayakları hatırladım. Yediğim lafları, hakaretleri hatırladım. Şimdi de durdum ve kendime baktım. Ne çok değişmiş o çocuk. Her gün dayak yiyip hor görülen ve ezilen o çocuk şimdi lisenin reisi olarak okuldan ayrılıyordu.Bir zamanlar donum sıyrılınca gülen kızlar bi süre sonra kendi evlerinde bu sefer kendi donlarını sıyırıyorlardı benim için. Bir iki damla gözyaşı damladı o emektar sırama. Nasıl bırakacaktım lan ben bu sırayı. Bu sıra üzülmüştü benimle yeri gelmişti bu sıra gülmüştü benimle. Şimdi nasıl bırakıp giderdim ben bunu. Çok zordu be panpalarım...
    ···
  6. 81.
    +6
    Beyler bu geceki son partı atıp devdıbını yarın getirecem. Ellerim koptu amk.

    Haggard - Herr Mannelig

    Dinleyin güzel müzik.
    ···
  7. 82.
    +6
    Tamam her şey iyi hoş ama bu kadarını ben de beklemiyodum amk. Hepsi birden sırf benim için okuldan atılmayı göze alıyorlardı.

    E mecburen bişey söylemem gerekiyordu...

    "Lan saçmalamayın manyak mısınız öyle bir şey yok tamam herkes bir sakin olsun gitmek falan yok ben ne işlem yapılırsa ona saygı duyup gereğini yapacam. Kimse benim için gidecem falan demesin."

    Desem de yine bir uğultu koptu kalabalıktan...

    Her biri ayrı bir şey söylüyordu ama hepsinin ortak olduğu tek nokta benim gittiğim takdirde hepsinin okuldan ayrılacağıydı.

    Bahsettiğim öğrenci sayısı yaklaşık 40 falandı. Hani az bişeyde değil aynı anda 40 kişinin okuldan atıldığı nerede görülmüş amk.

    Lan belki de bu tehdit cidden işe yarayabilirdi he...

    ibrahim amcaya da gerek kalmazdı hem.

    Bir an umutlanmışım... Herşeyin düzelebileceğine.
    ···
  8. 83.
    +5 -1
    Evet beyler yavaş yavaş müdürün yanına gidiyordum ama aklımda cidden iyi bir plan vardı çünkü bu olayın illaha duyulacağını düşünmüştüm yani illa müdürün kulağına gidecekti...

    Kapısını çaldım ve içeri ciddi adımlarla girdim. Bana oturma oturmamı söyledi. Ciddi bir surat ifadesiyle karşısında oturdum. Aramızdaki hainin tüm yazılı ifadesini okudu. Çocuk baya baya bütün planı anlatmış amk...

    Konuşmak için izin istedim ve ona bunu niye yaptığımı ciddi bir üslupla anlattım. Az çok hatırladığım şeyleri buraya da yazacağım.

    " Evet hocam böyle bir planım vardı ama haksız da sayılmam. Şimdi size soruyorum tuvaletlerde sigara içilmeyecek diye uyarmanıza rağmen engel olabildiğiniz mi ? Ama ben engellerim. Koridorlarda elele tutuşup gezilmeyecek dediniz peki dinlendi mi ? Dinlenmedi... Ama ben dinletirim... Amacım kesinlikle haraç toplamak ya da milletin cebindeki parayı almak değil. Amacım bu okulun belli bir düzene kavuşması. Bunun olabilmesi için sizin de onayınıza ihtiyacım var. Her kurumda belli bir düzen olması gerekir bunu siz de biliyorsunuz. Ama okullarda ne yazık ki belli bir düzen sağlamak pek mümkün olmuyor. Hocam yalvarırım size bana izin verin ve yapabileceklerimi görün beni dinlediğiniz için teşekkür ederim... "

    Evet beyler müdüre sakin ve ciddi bir tonda aynen bunları söyledim. En son bana ifadesizce baktı ve seni daha sonra çağıracağım dedi.

    Tabii bu iyi miydi kötü müydü bilmiyorum görecektim...
    ···
  9. 84.
    +6
    Hemen okuldan çıkıp mekana gidip ibrahim amca ile konuşmam gerekiyordu. O belki konuşup atılmamı engelleyebilirdi. En azından uzaklaştırma cezası alsam bile çok iyi olurdu.

    Tabii hızla sigara odasından çıktım. Bir de ne göreyim.

    Bütün lafı geçen erkekler yani okulda itibarı olan ve tanınan bütün erkekler müdürün kapısındaydı. Gördüğüm kadarıyla yarısı içerde müdürle bir şey konuşuyorlardı.

    Yavaş yavaş oraya doğru ilerledim...

    Beni gördüler ve hepsi birden bana baktı. Gözlerindeki korku açıkça görünüyordu. Hepsi bana doğru ilerledi bazıları beni gözleriyle bazıları da elleriyle selamladı. Ama bu işin bir yolu olmadığını kendileri de biliyorlardı...

    Kendilerince konuşup ikna etme çabasındaydılar...

    Benim fark etmedim diğer ayrıntı ise aslında bütün okulun o katta olmasıydı. Herkesin gözü müdürün odasındaydı. Kalabalığı yararak odaya girdim. Tabii girer girmez sinirim tavan yaptı amk. huur çocuğu refik bana gözlerini dikmiş bakıyordu. Onun suratını görünce dalmamak için zor tuttum kendimi. Aslında onun suratında kimsenin görmediği sadece benim gördüğüm bir zafer gülümsemesi vardı. Sırtlan gibi bakıyodu bana amk keli.

    Neyse ben içeri geçince herkes bi sustu. Sonra ben en köşeye geçip oturdum ve dinlemeye başladım...

    Sağ olsunlar bizim erkekler beni öyle bir savundu ki gözlerimden yaş akmaması için kendimi zor tuttum. Insana böyle kara gününde yardım edecek dostları olması çok güzel bir şeydi. Hepsi bir ağızdan beni tükürükler saçarak savunuyorlardı. Karşılarında bir müdür ve müdür yardımcısı varmış gibi davranımıyorlardı. Aksine esip gürlüyorlardı.

    Sonra müdürü ve müdür yardımcısına şaşkına çevirecek o sözü söylediler bir ağızdan.

    " shutzstaffell giderse bizde gideriz hocam... "
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi reis çabuk
      ···
  10. 85.
    +6
    Up up up
    ···
  11. 86.
    +5
    Müdürle aramız zaten çok iyiydi fakat bu sene inanılmaz bir olgunlukla abi kardeş gibi olmuştuk. Ben geçen seneki gibi cıvık değildim yani onun yanındayken sanki abimin ya da babamın yanındaymışım gibi ciddi ve saygılı duruyordum. Her fırsatta beraber sigara yakıyor beraber çay içiyor ve anlamsızca Galatasaray-Fenerbahçe tartışması yapıyorduk. Bazen konu siyasete geliyor ve ben ne kadar haklı olsamda sesimi yükseltemiyorum tabii inceden laflar sokuyordum o ayrı. Ama her siyasi konuşmanın ardından odadan bana tekme tokat dalarak çıkıyordu. Soktuğum lafları anlıyordu ehehehe. Mosmor kesiliyordu amk puahahaha. Körü körüne Tayyip hayranıydı. Tabii bende bir çomar nasıl kızdırılır iyi biliyordum. Her defasında da sağlam bir dayak yiyordum ondan ehehehe.

    Yani aramız baya iyiydi beyler. E tabii dışarıda da sohbetimiz muhabbetimiz vardı. Her ne kadar sık olmasa da okul dışında kesinlikle bi samimiyet vardı. Adam ara sıra eşinden çocuklarından vakit bulduğunda ara sıra takılıyoduk. Genelde nargileye gidiyorduk. Hesap hep bana giriyodu amk. Sebebi yine Tayyibe ettiğim laflar oluyor ve canım müdürcüğüm buna sinirleniyor cezayı da hesabı bana ödeterek yapıyodu.

    Allah'a şükür cebim ibrahim amca sayesinde hiç parasız kalmadı. Her kahveye uğradığımda cebime 50 lira sıkıştırıyordu ve "aman yavrum esrardır haptır eroindir kullanma gözünü seveyim yakma gençliğini" diye sıkı sıkıya tembihliyordu. Bana babamdan çok babalık yapmıştı. Her ne kadar kan bağı olmasada asla kopmayacak bir gönül bağım vardı ona. Sırtımı yaslayacağım bir dağ vardı arkamda.

    Heybetine kurban Deli Hüseyin...

    Müco desen o ayrı bir şeydi benim için. Kardeşim, dostum, herşeyimdi. Sokakta görsem içimden "tipini gibtiğim maymunu" diyeceğim bir tipi vardı. Ama her şey tip değildi beyler. Önemli olan cidden için güzel olmasaydı. gibmişim kaşını gözünü kalbi güzel olsun yeter be. Allah hepinize kardeşim diyebileceğiniz dostlar nasip etsin. Bu devirde birine güven duymak çok zor cidden.
    ···
    1. 1.
      0
      Deli Hüseyin?
      ···
  12. 87.
    +5
    "Hocam bu samimiyet sizce doğrumu ? "

    Diye sordu amk kanguru kafalı huur çocuğu. Tabi benim canım müdür beyim lafı orda koydu geçirdi...

    "Refik hocam bu öğencimiz okulda şuana kadar hiçbir müdürün yada hocanın sağlayamadığı düzeni sağladı. Onun sayesinde ne bir kavga ne de bir disiplin olayı oldu koskoca okulda. Ona çok şey borçluyuz...

    Tabi benim züt tavanda amk ehehehe. Ulan bi duruşum değişti ki anlatamam ehehehe. Tabi müdürün dedikleri çok hoşuma gitmişti bi yandan da doğruydu panpalar. Okulda aramaları ben ve sınıf grup başkanları yapıyorduk hocalar yapmıyordu. Siz düşünün...

    "Ona mı kalmış okul düzenini sağlamak hocam. " demezmi bide dıbına kodumun kertenkelesi.

    E tabi benim de bi hamle yapmam lazımdı. Sigarayı küllükte söndürürken bi yandan ağzımdan şu sözler çıktı...

    "Biz düzeni müdür beyin izniyle kurduk refik hocam. Bu düzen her şekilde uygulanacak. Uymayanlar düşünsün... "

    Yani sanane yarraammmmm dedim kısaca beyler ehehehe. Müdür beyle bi kere daha tokalaşıp refik beye kafamla selam verip çıktım.

    En son gözucuyla baktığımda kıpkırmızıydı suratı eheheh...
    ···
  13. 88.
    +5
    O an sınıftan baya büyük bi uğultu yükseldi...

    Geriye doğru sendeledim sadece. Normalde yapışmam lazım yere ama dediğim gibi vücudum oldukça iyiydi bana pek tık dememişti...

    Etraf kararmaya başladı...


    Herkesin gözü bende... Ağızlar açık , millet şok...

    O an sonunun ne olacağı umrumda değildi...

    Sadece yaptım...

    Bunun yakasına iki elimle yapıştım herif zaten küçük bişeydi.

    "Laaannnn" diye kükredim ve bunu tahtaya ittim ama baya baya sert ittim. Bu küt diye yapıştı tahtaya...

    O an zaten etrafımda kim varsa beni tutmak için uzanmıştı...

    Ozan , Ahmet , Emre , Onur , Hüseyin , Erdal... Daha ismini saymadıklarım beni tutmak için çabalıyolardı...

    Ağzımdan tükürükler çıka çıka bağırıyodum...

    O an dehşete kalıpmıştım okuldan atmaları falan zerre umrumda değildi amk. O bin kurusu bana tokat atamazdı. Atıyosa kırardım o elini. Tabi araya girmişlerdi. Beni en mantıklı yere zütürder.

    Müdürün yanına...
    ···
  14. 89.
    +5
    La bi sakin olun amk başladım yazıyom...
    ···
  15. 90.
    +4 -1
    Parka yaklaştığımda şok olmuştum...

    Yaklaşık 150 kişi beni bekliyordu... E tabii biraz heyecan yapmıştım. Çünkü birazdan söyleyeceğim şeyler duymaya alışık olmadıkları şeyler olacaktı.

    Arabadan indim ve yanlarına gittim. Hemen tam ortada bana yer açtılar. Her biri birer paket uzattı ehehehe benim de hoşuma gitti tabii. Hepsine beni iyi dinlemelerini söyledim... ve belki de tek kurtuluş çarem olan o o planı açıkladım...

    --- Okuldaki kontrol tamamen yok olacaktı. Böylece düzen yok olacak ortam aynı bi endüstri meslek lisesi gibi olacaktı.

    --- 12.sınıflar tuvaletlerde her tenefüs bilerek ve kasti olarak sigara içecekti. Bu eski düzenin kıymetini en iyi anlatan olay olacaktı belkide...

    --- Derslerde hocalara sınırı açmadan laubali davranılacaktı. Yani ders düzeni bozulacakdı.

    --- Tenefüslerde koridorlarda ve bahçede sahte ve oyun amaçlı kurmaca sevgililer dolaşacaktı. Bu okulun eski düzenini aratan bir diğer önemli husus olacaktı. Çünkü ben kesinlikle okulda öyle cıvık cıvık sevgili hareketlerini uygun bulmuyorum ve kesinlikle öyle bir olay olmamıştı.

    --- Bir diğer önemli husus ise okulda sürekli kurmaca kavgalar çıkartılacak, ortamın eski sakin düzeni bozulacaktı.

    Bütün bunların ortak amacı eski düzeni aratmak olacaktı...

    Yani lafın kısası sanki ben gittim diye bütün bu düzen bozulmuş gibi gösterilecekti..

    Kendimi okula geri aldırmam gerekiyordu... Bu acemice plan işe yaramak zorundaydı çünkü başka bir çözüm yolu yoktu...

    Köşeme çekildim ve okulda olacak olayları izlemeye başladım...
    ···
    1. 1.
      0
      yaz kardes yaz
      ···
  16. 91.
    +5
    Tabi günleri öyle böyle geçti...

    Lise bir yandan devam ediyordu. Meğerse o dövdüğümüz ve dükkanını dağıttığımız çocuk kavga ettiğimiz lisenin reisiymiş. E tabii biz de deli ibrahim'in eşliğinde onun dükkanını dağıttıktan sonra bizim okul ve karşı ki lise duymuştu bu olayı. Yarısı gün bizim okula geldiler. Bizzat benden özür dilediler ve artık o çocuğu okulun reisi olarak görmediklerini dışladıklarını söylediler. Buda tabii iyi bir haberdi.

    Bizim okula gelecek olursak günler aynı şekilde devam etti. Bu bir kavga ne de bir gürültü oldu. Okulda zaten herkes birbirini tanıyordu. Kimse kimseye aşağılayıcı söz ve hakaret etmiyordu. Ben de sigara odasında artık sadece müdürle değil bütün hocalarla birlikte sigara içiyorum. Sen bunun sebebi de okulların bitimine yaklaşmış olmamızdı. Nasılsa okul bitecek diye bakıyorlardı onlar da.

    He bu arada okulların bitimine yaklaşık 1 ay falan kalmıştı. O arada üniversite sınavına girmiştik ilk sınava YGS'ye.

    Ulan nasıl yaptım ben de bilmiyorum sınavda bayağı iyi yapmıştım. 370 puan almıştım. Hani tamam çok da iyi sayılmaz ama ben barajı bile geçemem diye düşünüyordum. 2. Sınavda da çalışarak girdiğim için 420 puan aldım. Tam net hatırlamıyorum ama sıralamam 60.000 deydi galiba ama yalan olmasın tam net değil hani. Tabii puanım ve sıralamam baya iyiydi. Ee çalıştım diyorum ama kendim çalışmadım tabi. Dersleri çok iyi olan kızlarla birlikte çalışıyordum. Yemin ederim onlar teklif ediyordu. Hani onlar sayesinde aldım o puanı da. Yoksa barajı bile geçemezdim amk. Buradan onlara selam olsun. En çok da zütü aşure kazanı gibi olan memeleri S-400 füzesi gibi olan ve ilk gibtiğim kız olan Burcu'ya selam olsun eheheheh. Onun emeği çok vardı ehehehe.
    ···
  17. 92.
    +5
    Haggard - Eppur si Muove

    Dinleyin güzel müziktir...
    ···
  18. 93.
    +4 -1
    35 dkda bi canavari yazamadin anani gibeyim acun bu kadar uzun reklam vermiyor yazacaksan yaz yoksa baslik dahi acma huur cocugu
    ···
  19. 94.
    +5
    Evet beyler dediğim gibi olaylar sanki benim yokluğumdan dolayı olmuş gibi görünecekti. Tabii bunun bir oyun olmadığını anlamak da zor değildi. Onun için sinsi sinsi yavaşça gelişmesi gerekiyordu olayların. Yani her şey zamanla olacaktı...

    Direk konuya geçmek istiyorum yani o beklediğim süreyi anlatmama gerek yok. Kısaca bahsetmem gerekirse okuldan atıldığımı evdekilere belli etmemek için canım çıktı amk. Her gün sabah kalkıp okula gidiyormuş gibi hazırlanıp evden çıkıyordum. Tabi okula değil kahveye gidiyordum ehehehe.

    Tam tdıbına 2 hafta bekledim bu şekilde. Her gün okulda ne oluyor diye Ozan'dan rapor alıyordum. Her gün dediğim şekilde olaylar olsada hiçbir gelişme yoktu yani bu taktik bi işe yaramamıştı...

    Ama kader beni bi kere daha oyunun içine sokmak için hamlesini yapmıştı...

    Hiç beklemediğim bi anda yine kahvede züt devirirken bi telefon geldi...

    Herşeyin düzelmesini sağlayacak o telefon...

    Arayan Müdür beyciğimdi. Kalbim zütümde ata ata telefonu açtım. Bana endişeli bi şekilde şunu söyledi.

    "Shutzstaffell hemen okula gel 12.sınıflar la sizinkiler birbirine girdi çıkışta kavga edeceklermiş. Polis çağırmak istemiyorum okulun adı çıksın istemiyorum sonra okul yanlış görünüyo dışarıya. Gel şu olaya müdahale et ayır şunları dile benden ne dilersen... "

    "Hagibtirrrrrrr" diye bağırarak sevinçten çıldırmış bi şekilde siyah tofaşa atladım...

    Evet işte beklediğim haber buydu...
    ···
  20. 95.
    +5
    Up up up
    ···