müminlere bir soru ciddi

@1 panpa (not: şakirt değilim ), çok fazla bilgi sahibi değilim bu konuda, yorum yapabilir misin dersen sayfalarca ama seni tatmin eder mi bilmiyorum. teolojik ve teosogib kitapları okumanı tavsiye ederim. zira bu sözlük bu konuları kaldırabilecek seviye de değil onu biliyorum ve seni de yeterince bilgilendirecek seviye de hiç hiç değil.
panpa şimdi ben sana birkaç söz söyleyeyim belki yardımcı olurum. şimdi insanoğlu yaratılmadan önce dünya vardı değil mi? şimdi şunu düşününce insan iki defa düşünüyor. ulan insanların bugünkü teknolojiyle bile çözemediği dünyanın döngüsünü yapısını yaratan allah bu dünyayı yarattı da insanları yaratmaya mı ihtiyaç duydu? hayır duymadı. ki zaten bizim dünyayı değiştirebilecek vasıflarımız küçük bunu düşününce insanın yaratılmasının farklı bir amaçtan olduğu sorusu da ortaya çıkıyor. aslında başka birşey daha var ki, var olmak yok olmaktan daha güzeldir. şimdi allah ezelden beri var ve sıfatlarında da bunlar görülüyor. fakat insan yaratılmadan önce cinler vardı ve onlar sabit olarak allahı biliyordu. yani sürekli o makamdalardı. şimdi diğer bir husus allah, hz. muhafazid, adem'den önce allah tarafından biliniyordu ve allah hz. muhafazid'i çok seviyordu. ortada bir sevgi ve muhabbet var ve adem'in yaratılmasını da hz. muhafazid'in sevgi ve muhabbeti için yaratmıştır. yani bizim de yaratılmamız bundan dolayıdır. yani biz de bu dünyadan istifade edelim diye yaratıldık. haa muhtaç mı, yok değil. istese yaratılmazdık, ya da şu an burada olmazdık. misal şimdi bazen diyoruz ki; ulan iyi ki de dünyaya gelmişim. ya da yaşamak ne güzel, ya da mutlu olacağımız birşey olduğu zaman hayat ne güzel ya çok mutluyum burada doğduğuma, sizlerle yaşadığıma. i̇şte bu durum olmasaydı sen o mutluluk anlarını yaşayamazdın. mesela bir okul ihtiyacın olmayacaktı ya da kız arkadaşın var diyelim, aşk sevgi bunları yaşayamayacaktın. evlendin diyelim baba olmak gibi bir duyguyu yaşayamayacaktın. öğretmen mi oldun? olmasaydın öğrenci yetiştirmenin, ya da öğrencilerinin tatillerde seni araması imkanı olmayacaktı. şimdi bunlar tamam mı güzel kardeşim. bunları cebimize koyduk. i̇badet olgusunu, tanrının egosunu tatmin etmek için mi olduğunu sordun. güzel bir soru. aslında egosunu tatmin etmek için değil elbette, çünkü böyle vasıflarla insanı yaratan tanrının insanın kendisine ibadet etmesine mi ihtiyacı olur? dünyanın en zengin addıbının, yine dünyanın en fakirinin 5 lirasına muhtaç olması gibidir bu. tabi allah ile yaratılmayla bu kıyaslanamaz ama örnek olsun diye söyledim. i̇badet kavramı aslında bir şükür ve vefa gibidir. şimdi allah böyle bir düzen vermiş insanlara, herşeyi vermiş yani. fakat insanların bunun değerini bilip bilmemesi nasıl anlaşılabilir? haa bu ibadetle mi olmalı diye sorarsak, allah için ibadetle olmalı. neden mi? çünkü insan ile tanrı arasında ancak manevi bir bağ vardır ve o bağ sadece allah ile insan arasında olup araya kimse giremez. yani manevi bir yol var. bu manevi yol nasıl gerçekleşiyor tabi ki ibadetle gerçekleşiyor. şimdi namaz kılıyorsun diyelim, orada dua ediyorsun ve arasında rabbim yarattığın nimetlere ve sana şükürler olsun. nimetlerine ve sana şükürler olsun demek herşeydir aslında. bir vefa, şükür ve müteşekkirliktir. tabi bunu din tüccarlığı ya da cennete girme alışverişi olarak görmemek lazım. onlar sadece varılacak yer olarak bilinir. nasıl biri bizim zor anımızda yardım ediyor ve yalvar yakar teşekkür ediyoruz. peki böylesine bir düzenin yaratıcısı olan tanrıya bir ibadet çok geliyor. Yani arada ki farkı görmek lazım. Egosunu tatmin etmek için değil elbet. Aciz değil çünkü. Var olmanın yok olmaktan daha iyi olduğunu Allah biliyor ki biz şu an çoğu şeylere mutlu olup iyi ki yaşıyorum diyebiliyoruz. Tabi böyle olunca herkes kıymet bilip şükür etmiyor. Bu olgu da ibadetle sınanıyor.