manyağım ulan

Gözümü tekrar o ince çehrene çevirdim.Önce o dik bir vaziyette çenene kadar inen ancak çenende bir bebek topuğu gibi kıvrılan yüz hatlarını inceledim. Lacivert,göğüs dekolteli elbiseni.O elbiseyi giymene izin verdim, evet.Halbuki endişelerin vardı,onu giydiğin anda "Çıkar lan şunu, çıkar gibmeyeyim zekeriyanı!" diyeceğimi düşünerek, titreyen ellerinle fermuarını çekmiştin elbisenin sırt kısmının, biliyorum.Çok korkuyordun vereceğim tepkiden, farkındayım her şeyin.Ama hiçbir şey demedim, hiçbir şey.Bu seni mutlu etti mi? Belki, başlarda biraz "En azından gerici bir yobaz değil, açık fikirli ve modern bir sevgilim var." dedin, daha sonra "Ama niye hiçbir tepki vermedi?" diye küçük, muhteriz bir münakaşaya giriştin kendi zihninle. Cinsel tercihlerimin farklı olduğunu düşündün ama bir önceki geceyi hatırlayarak bu olasılığı sildin, hahaha evet bunu bile düşündün.Ama anlam veremedin.Ben söyleyeyim; ben açık fikirli birisi değilim. Gerçekten değer verdiğim bir kadının böylesine bir vücudu ortalık malı gibi, efendime söyleyeyim bir yosma müsveddesi gibi sergilemesine müsaade edeceğimi mi sanıyorsun? Tabiki öyle bir şey olamaz aşkım! Aşkım diyorum çünkü ben senin tenine, vücuduna,kıvrımlarına aşığım. iflah olmaz bir sapığım ben, uzun lafın kısası. Senin ruhun kişiliğin umurumda bile değil ve ben senin çıplakken hafifçe sarkan göğüslerinden ziyade,o destekli,o müthiş icadın içindeki güzel göğüslerini görmek istiyorum.Bu gece, yemekte."Erkekler, buraya bakın!" dememek için kendimi zor tutuyorum. "O vücut var ya,bakıp tuvalete koştuğunuz bu vücut! O benim ulan!" dememek için, hasta mıyım neyim..

Sen beni, kendi ırgatın, kendi hakimiyetin altındaki bir aşk kölesi belledin değil mi o olağanüstü kibirli zihninde? Hayır, aşkım.Yanlış anlama seni seviyorum ama bunu masum bir saplantı gibi düşün. Yani karşı tarafın rızası olmadan tek bir zerre ete temas etmişliğim yok, şükürler olsun ki.Amma ve lakin, yatak odamızda benim yattığım taraftaki komodinin, kilitli çekmecesindeki günlüğümde beraber olduğum onlarca (son saydığımda 65'ti.bu akşam rakamları çiftlemenin vakti gelmişti sanırım : ) kadının adını, soyadını,yaşını, beraber olduğumuz günü ve nice şeceresini not ettiğimi bilmezsin ki sen! Nereden bilebilirsin tabi..

"Hmm, neyi vardı ki? Neyi kaçırdım?" dedim gülerek, espri tonuyla sormakla beraber Ela'nın acaba o dillere destan bacaklarını setr-i temaşa kılmayarak fevkalade bir lütufta bulunan kadını nasıl tasvir edeceğini de merak ediyordum.
"Ne bileyim,bir etek giymişti. Etek şurada.." diye parmaklarını birleştirip bir set haline getirerek, anlatmak istediği hizayı kendi bacağında gösterdi.
"Tüh." dedim. "Böylesi bir fırsatı teptiğime inanamıyorum." ikimiz de güldük. Sıradan bir çift gibi.Ah be güzelim,sen bilir misin bendeki bu kadınlara olan düşkünlüğü, havada uçan dişi sineğin feriştahını takibe aldığımı? Sen bilir misin beni "abazanlık" suçuyla itham eden o vakt-i evveliyatındaki sabilerin şimdiki saç teli kadar cinsel birliktelik yaşadığımı? Sen bilmezsin.

sadece yazarın entryleri için : http://inci.sozlukspot.co.../@aklimahicnickgelmediamk
---
korkmadan oku.veya okurken kork,iğren.benim dünyama hoşgeldin.
---

nasıl bir manyak mıyım? sevgilimle çıktığımız yemekten itibaren anlatıyorum,okuyanınızı gibeyim.o şüphesiz asil bir insandır,ama işsizdir.güçsüzdür.

önümüzdeki yemeklere iştahla saldırmışken birden Ela bakışlarını bana çevirdi. (Ela sevgilim)
"Ne oldu?" dedim. "Hiç." dedi. Ama bakışlarında bir muziplik sezmiştim,üsteledim.
"Ne oldu ya söyler misin?" dedim,cevap almak için her zaman kullandığım melun sırıtışla beraber.
"Az önce yanımızdan geçen kadına gerçekten bakmadın.Yani ben bile gözlerimi alamayacaktım.Sevindim."
Kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum.Benim doğal sarışın,1.62'lik minyon aşkımın,garsonların alelacele servislerle beraber koşarak çıktığı kapıların her iki tarafındaki devasa aynalardan haberi yoktu tabi ki.
4 saniye öncesinde içeri giren ve titreştirdiği her hava zerresini kendi parfümünün nefis kokusuyla dolduran,en loş ortamda dahi kamer ziyasında parıldıyormuşçasına berrak görünen buğday tenli,yaklaşık 1.75 boylarındaki afet-i devranı hamuşane bir çapkınlıkla süzdüğümden de,onun o helikopter böceğinin kanatlarından hafif ve bir cenah-ı melek misali yumuşak olan saçlarını savurmasının benim bel altımda yarattığı hoş etkiden de bi-haberdi,mazlum sevgilim.