Yaşadığımı düşünüyordum.En azından kafamı hareket ettirebildigimi farkettim. Yalnız bu kadar sessizlik normal değildi.
Cigerlerimden gelen şiddetli öksürükle kendime geldim. Surukleniyordum.
Siperin içine tasidi beni. Hala etrafa boş boş bakışlar atıyordum.iki eliyle başımı dik tutmaya çalışıyordu ve gözlerimin içine bakıyordu.  Pantolonumdan yirttigi parçayı elime sardı. Sağ elimde 2 parmağım kopmus olduğunu gördüm . Elimi saran adam sanki bana bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Taşlara çarpan mermiler ,bombalama sesleriyle tekrardan döndüm.

Isterseniz devam ederim

Bana burdan çıkacağız diyordu Dmitry. Evet kesinlikle bu Dmitry'di.Kalkmama yardım etti.  Beni takip et dedi. Kalbimin güm güm atması beni titrek bir köpek gibi gösteriyordu. Dmitry le Siperden çıkıp 250 metre ilerde ki yıkılmış 5 katlı binanın önüne geldik. Etraf çok sessizdi.Bir şeyler ters gidiyormuş düşüncesine kapıldım belki de hala yaşadığım şoku atlatamamiştim. Dmitry sanki beynimdekileri okuyormuşcasina arkasına döndü ve o iğrenç gülümsemesini attı.

Binanin kapisini sessizce itekledi sağina soluna göz attiktan sonra içeri girdik. Birinci  kattaki dairelerden birine girdik.  kendimi koltuğa doğru bıraktım. Dmitry sanki misafir evine gitmiş bir çocuk gibi evi karıştırıyordu. Blyctaa dedi Dmitry mükemmel, biraz yulaf ve üzüm buldum istermisin dedi.Bir parça koparıp fırlattı zor bela tuttum. Sonra yanıma gelip oturdu elindekileri kemiriyordu. Yavas yavaş normale dönmus gibiydim. Siperde neler olduğunu sordum .
+"lanet olası Almanların şu tankları bizim birliği yok etti .Sende kafanı taşa çarpıp bayildin seni korkak "dedi.
-Bizden başkası kalmadı mi diye sordum
+ah evet belinden aşağısı olmayan birini görmüştüm belki yardım edebilirdik diye güldü
Neyse bugünluk çok soru sordun Dmitry nin dinlenmesi lazım dedi.
Kenara kıvrildi. Benimde uyumam lazımdı zaten gözlerimi kapattığım anda daldım .

sevgilin icin uzuldum panpa

rezerved sözlükten bir simonof çıkar galiba

rezerved güzel yazıyo bin

Neyse ben bir part daha atıyorum.

Saat:02.14
Gecenin bu saatinde ne olabilirdi bu gürültü. O kapkaranlik gökyüzü, ayaksesleri ve  uğultuyla boğulmuştu. Uyanmıştım ama hala gözlerim kapalıydı, açmak istemiyordum .Uğultular git gide atıyordu sadece merakımdan doğruldum. Başımın ağrısı tüm vücudumda hissediyordum. Odada ki tek pencereye doğru yöneldim .Etrafta sadece içinde olduğumuz bina ve ötede ki siper gözüküyordu. Ugultularin nereden geldiğini göremiyordum. Dmitry hala bebek gibi uyuyordu. Odadan çıktım binanın diğer tarafina doğru sekerek yürüdüm. Işıklar görüyordum etrafta anlamadigim Almanca kelimeler dışarda ,Aman Tanrım kitaplardan okuduğuma göre SS birliklerine benziyordu.