-
1.
0hayattan silik yemiş insanlardır... Hayatlarına bakıldığında neye sevinseler illa bir takluk olduğu maalesef ki görülebilir. Çevrece dışlanan, hatta satanist denen insanlardır. Onlarsa buna anlam veremezler sonuçta satanizm de bir din ve bu dinin üyeleri birisini terslemek için kullanılamaz. Bu insanların çoğu deist gibidir. Dinden umutları yoktur, tanrıya inanırlar ancak tanrının bile onları sevmediğini düşünürler.
-
2.
0bu insanlar, etrafa nefretle bakarlar... insanlara... Yaşı ufakken dolgu topuk giyen kızla dalga geçen huur çocukları vardır mesela... O kız düztaban olduğundan mecburen giymektedir, bayıldığından değil. Çünkü ayak şeklindeki sıkıntı yüzünden bu insanlar, özellikle kızlar hayattan nefret etmeye başlarlar. Kıyafet almayı sevmezler çünkü giyecek ayakkabı bulamazlar. Ya da küçük diye alışveriş merkezinde kadın tuvaletine zütürülen erkek çocukları vardır... Kimse bilmez ama o çocuklar o kadar kırılır ki... cinsiyetleri onlara saçma gelebilir, sonuçta gelişme döneminde alınan ruhsal darbeler bir ömrün dıbına koyabiliyor.
-
3.
0ya da küçük bir çocukken kilolu ya da çok zayıf, kısa veya uzun boylu olanların da umutları kırılır. Dışarıdayken diğer çocuklar dalga geçer çünkü. Şişko patateeesss, iskeleeeeetttt çöp bebeeeeee, fillll, cücee, deveee gibi çeşitli laflar işitirler. Bu da bir ömür bedenlerinden nefret etmelerine sebep olur.
-
4.
0ancak bu çocuklar asla diğerleriyle dalga geçmezler, geçseler bile aylarca uykuları kaçabilir... Bu çocuklar herhangi bir engeli olan çocuklarla dalga geçenlerle kavga ederler. Ve engelli çocukları asla dışlamazlar. Onlarla arkadaş olurlar.
-
5.
0bu çocuklar, çocukluklarını tam olarak yaşamamışlardır aslında. Parka aileleriyle gider en fazla iki üç saat oynayıp eve dönmek zorunda kalmışlardır. Dışarı çıktığında oynayamazlar. Anneleri ya da babaları sürekli çağırır. Burda oyna gözümün önünde dur vs sebeplerden. Eve de hep erken gitmek zorunda kalırlar. Yaşlı gözleriyle oynayan çocukları izlerler. bu onlarda öyle izler bırakır ki...
-
6.
0ve... Yaşı gelir ilkokula başlar bu çocuklar. Heyecanlıdırlar aslında. Okulda ağlayan çocukları sevmezler. Bu çocuklar gürültüden nefret ederler aslında. Diğerlerinin bağırış çağırışına tahammül edemezler. ilkokulun ilk gününden nefret etmeye başlarlar. Önlükler ilk gün hoşlarına gider ancak sonradan büyük bir nefret başlar aralarında.
-
7.
0zorlukla geçer ilkokul yılları. itilip kakılırlar, dalga konusu olurlar. Öğretmen sever ama bazen de çok kötü dayak atar. Yine de çocukluğun verdiği umutla pek de umursamazlar ama durduk yere akıllarına gelir bu yıllar. Üzülürler. Ancak bunlar hiçbir şeydir, çünkü ilerisini bilemezler. Hayalleri ve umutları tamamen yok olacaktır, bilemezler.
-
8.
0ortaokula başlarlar. Her şey değişmiştir aslında, o hariç. Diğerleri daha da can sıkıcı bir hal almışlardır. Ergenleşmişlerdir. Sınıfta kızlara yaklaşmaya çalışan erkekler ve halam geliyo ihihihihi diyen kızlar ön plana çıkmaya başlamıştır. Ve daha çok gürültüye başlamışlardır. Mutsuz çocuksa sabredemez daha fazla. Başı çok ağrımıştır ve sussanıza huur çocukları tarzı ters bir küfürle bağırmışlardır. Ardından öğretmene ispiyonlanıp haksız durumuna düşerek ellerine cetvel dayağı ile beyin hücrelerinin bazıları ölmeye başlamıştır.
-
9.
0ve mutsuz çocuk liseye başlar. Lisede forma giymeye başlamıştır. Bu değişiklik az da olsa hoşuna gider. ilk günden önce yıkanır, saçlarını tarar ve okula bir güzel gider. Ancak ilk günden yine aynı okulda olan insanlar gruplaşmış, o yalnız kalmış ve de arkadaş hayalleri tak yoluna gitmiştir. Neyse birkaç güne iyileşir her şey derken daha da tak olacağını bilmez.
-
10.
0lisede de loser olan mutsuz gencin önünde iki yol vardır. Ya taşaklı bir üniversite tutturacak, ya da bir iş bulacaktır. Büyük bir kısmı işi seçer. işyerinde de düzenli gidip gelirler, terslenmezler patrona ancak diğer çalışanlar ona düşman olur. Okumayı seçenlerse üniversitede, en yukarı sırada tek başına otururlar ilk günden. Hocanın bile gözüne batarlar. Oğlum/kızım niye uzağa gittin gelsene der sevecen hoca. Normal hocaysa giblemez içinden ahahahaha kodumun loserı ya der.
-
11.
0böyledir okul hayatları... Gelelim bu insanların nefretlerinin sebeplerine... Bazıları küçük yaşta anne ya da babasını kaybetmiş olabilir. Küçük yaşı geçelim, yaşı kaç olursa olsun bu onda etki bırakır. Eskisi kadar da mutlu olamaz aslında. Her ne kadar iyi de olsa kötülük yaptığını düşünür, içi içini yer... Bununla başlar tanrının kendisini sevmediği düşüncesi.
-
12.
0peki ya arkadaşlıkları? Her zaman arkadaşlarına değer vermişlerdir. Onların sırlarını saklamış, hiç kimseye anlatmamışlardır. Ancak arkadaşları onları satmıştır. Sadece yalnız kalınca onların yanına gitmişlerdir. Arkadaş oldukları halde dışlamışlardır onları.
-
13.
0vay iyi yazmışsın lan takipteyim şuku
-
14.
0Helal olsun bin beni anlatmışın al şukunu
-
15.
0kendimdendebişeyler buldum güzel yazı dostum +şukular
-
16.
0onların aşk hayatları ise anlatmakla bitmez... Erkekseler diğerleri olum gel la gidek kerhaneye dese hayır dediği için ılık tepkisi almışlardır ancak onların gözü sevdiklerinden başkasını görmez ki... Kızsalar diğer kızlar tarafından şu çocukları kesiyoruz biz sen de kessene ayarlayalım dendiğinde yok kalsın deyip duygusuz tepkisi almışlardır ancak sevdiğinddn başkası hiçtir onlar için.
-
17.
0multi şuku panpa çok içten yazmışsın tebrik ederek şukuladım
-
18.
0bir de bu insanlar çoğunlukla sessizlerdir, sabırlıdırlar ancak sabırları taştığında karşıdakinin ağzını gözünü dağıtabildikleri gibi haklı oldukları halde karşı tarafın yancıları sebebiyle hep haksız durumuna düşerler, bu da çevre tarafından daha da dışlanmalarına sebep olur, maalesef...
-
19.
0ve bu insanlar genellikle aşırı derecede hayvanseverlerdir. çünkü hayvanlar insanlar gibi şerefsiz değillerdir. hayvanlar sadık dostlardır, insanlar onların gözünde bir yığın huurdan başka hiçbir şey değildir. yolda hayvan görseler severler, son paralarıyla kendilerine yiyecek alacakken almayıp hayvanlara süt vs alıp beslerler. bu sebeple de aptal damgası yemişlerdir, çünkü diğerleri fazla insancıdır ve de bu insanları onun gözünde nefretlik etmeye yeterlidir.
-
20.
0ve o huur çocuğu insanlar yüzünden her zaman hayalleri, umutları, akılları yok olmuştur. kırılmışlardır. oysa ki eskiden öyle değillerdir. hayal kurmayı seven insanlardır eskiden. ya da atılacak eşyalardan bir şeyler yapmayı severler. ama şimdi sorsanız bana ne dıbına koyim atık eşyanı gibeyim bile diyebilecek kadar umutsuzlaştırılmışlardır. o kadardır ki, ne yapsalar moralleri düzelmemektedir, mantıken hafızanın silinmesinden başka hiçbir şey düzeltmeyecek gibidir.