-
1051.
0"sıkıntı değil bee.. anlatmaya değer şeyler değil zaten de..işte.. zorluklar..olağan şeyler.."
sanırım nilayla olan durumlarından bahsediyordu.."iyi" dedim.."valla birader, biliyorsun beni, ne
anlatırsan dinlerim..ne zaman istersen.. okey?"
"eyvallah kanka.. biliyorum..ama cidden, çok da önemli değil.. klagib zorluklar işte.."
başka bir şey demedim, bununla beraber tolganın dün geceye dair harbiden bir şey hatırlamıyor
oluşuna epey şaşırmıştım..vay be, adam harbi sarhoş olmuştu demek ki..harbi harbi zütü kaptırsa
haberi olmayacak * ..
gerçi "sen ne hatırlıyon sanki mal" deseniz, eh ben de pek bir şey hatırlamıyorum..lan.. yoksa!!!
(ehehehe)
akşama kadar oyalanıp, hazırlanıp vakit geçirdim.. buluşma yerine doğru yürürken, ceydanın
konuşmanın üzerine herhangi bir teyit mesajı dahi çekmemiş olduğunu düşündüm ve kafamda
huzursuz bulutlar uçuşa uçuşa, hayatımda ilk kez, bir ilişkinin geleceği hakkında düşünmeye
başladım..
panpalar son partımı girip kaçayım,
http://fizy.com/#s/1dlbr3
karnımda tuhaf ağrılar *, aklımda sebze çorbasından hallice karmaşıklıkta düşünceler ile buluşma
yerine varmıştım..
kimse yok..saat 6 yı 5 geçiyor..hava kararmak üzere..sokak lambaları yanmaya başlamış bile..
değişik şekilli oturaklardan birine çöküp beklemeye başladım..
acaba gelmemek gibi bir hataya düşer miydi?..böyle bir trip ve davranışın sonucu ikimiz
açısından da korkunç olurdu doğrusu..zira ben genelde hata yapmaya, dolayısıyla da affedilmeye
alışkın olan tarafım..hiç affetmeye çalıştığım olmadı..eğer böyle bir zorunluluk oluşursa, onu da
beceremeyeceğimden korkuyorum -
1052.
+1sahi beyler, sürekli birilerinin affına sahte ihtiyaçlar duyan biri, sizce affetmeyi bilir miydi?
yoksa karşısındakini de kendi gibi kolpa addedip, "şimdi affediyorum ama yakında o zaten kendisi
beni gibtir edecek, en iyisi elime gelmişken ben bitireyim" mi derdi..
ne derdim dersiniz?..ne tepki verirdim?..aldatılsam.. ihmal edilsem.. ekilsem..yalan söylensem... ne
yapardım?..bunu hiç düşünmemiştim doğrusu..
yirmi dakikalık bekleyişin ardından tanıdık bir siluet belirdi ana yolla parkın kesiştiği
kaldırımlarda.. ceyda geliyor.. beni fanteziden fanteziye sürükleyen kırmızı-siyah pileli okul eteğini
de giymiş..bu kez altında ten rengi çoraplar var..ya da ben öyle olduğunu düşünüyorum, herhalde
çıplak olacak değil bu havada.. topuklarının mermerlerin üzerinde çıkardığı haşin ses git gide
yaklaşıyor.. kıpkırmızı boyalı dudaklarını görmeye başlıyorum nihayet, allık ya da soğuktan dolayı
pembeleşmiş yanakları ve nihayet maskaralı kirpiklerini görebileceğim kadar yaklaşıyor..
fazla güzel..
fazla özgüvenli..
fazla gösterişli..
-acaba yolda laf atan oldu mu?
-..hey.. bunu neden düşünüyorum ki?
-çünkü o senin sevgilin?
-öyle mi?
-evet! ve ona seni seviyorum demeni istiyor..
-yok artık?
-sonrasında onunla daha fazla ilgilenmeni de isteyecek.. daha fazla mesaj atmanı, daha sık
buluşmayı, ona daha fazla sevgi sözcükleri söylemeni isteyecek.. ailesiyle ilgili sorunlarında
yardımcı olmanı isteyecek, tabi günlük hayatta karşılaştığı zibilyon tane problemi çözmeni de.. -
1053.
+1sus..
-onun sana ve ilgine ihtiyacı var tsigalko, tıpkı tüm diğer hemcinsleri gibi.. erkek olmadan ayakta
durabilen bir kadın gördün mü sen?
-yeter!
-sana her daha fazlasını verdiğinde, senden de daha fazlasını isteyecek.. öyle ki bir yerden sonra
zarar etmeye başlayacaksın.. seni kendine bağımlı hale getirecek!
-sus dedim! sus! sus! yeter allahın belası.. yetmedi mi hayatımı mahvettiğin! çek ellerini
üzerimden.. çek ellerini sevdiklerimin üzerinden!!!
-ben senin hayatını mahvetmeye değil, kurtarmaya çalışıyorum.. yaşayamayacağın şekilde
yaşamaya çalışma.. sevemeyeceğin şekilde sevmeye de..bu senin sonun olur..
-sen bana tavsiye verecek durumda değilsin.. asıl mahvolmuş olan
sensin.. lanetli..ezik.. çürük..iğreniyorum senden!..
-ne düşünürsen düşün..ben, senim.. senin bir parçanım..ve benden istesen de
kurtulamayacaksın.. çekiştirerek sadece daha fazla kanatırsın.. asla kopartamazsın..
-allah belanı versin senin.. allah belanı versin..
-bela okuma tsigalko, özellikle de kendine ;)...
yüzüm ne haldeydi kim bilir.. aynada kendimi görsem acıyıp sadaka verirdim herhalde..
ceyda da pek güler yüzlü denmeyecek bir ifadeyle yanıma yaklaştı.. yerimden bile
kıpırdamayışım, öğlen ki kızgınlığını (tabi varsa öyle bir kızgınlık) arttırmış olmalıydı..
sonra duraksadı.. beni ve halimi görmüştü.. bunu yanlış yorumlayıp, sebebinin kendisi olduğunu
düşündü, -
1054.
+1"özür dilerim.. minibüsler dolu geçti bir kaç kere.."
gülümsemeye çalıştım ama beceremedim.. ayağa da kalkamamıştım hala.. yüzüne yumuşak bir
ifade ekleyip yanıma oturdu,
"iyi misin?..çok mu beklettim?"..saatine baktı.."allah kahretsin ya..altı buçuk olmuş
nerdeyse.. tsigalko..çok özür dilerim tatlım, erken çıktım evden hatta..ama.."
yalan söylüyordu.. bilerek geç kaldığını bilecek kadar tecrübeliyim bu konularda..bir çeşit "sen
benim yüzüme telefon kaparsın ha!" cezası.. eğer ceyda söylüyor olsaydı inanırdım buna yalan
bile olsa..ama bu öğlene kadar.. onun da diğerlerinden farksız olduğunu anlamam için gerçek
kimliğine büründüğü tek bir cümle yetmişti..
kafamı çevirip onu inceledim.. gerçekten üzgün görünüyordu.. gözüm çıplak gibi görünen
bacaklarına kaydı,
"çorap var demi?..üşüme.."
buruk şekilde gülümsedi.."kontrol etmek ister misin? * "
ben de aynı gülüşle karşılık verdim.."yok.. onun için demedim.. üşümeni gerçekten istemediğim
için diyorum.."
nefesini tuttuğunu hissettim, gözleri büyüdü, gülüşü düzeldi..eli uzanıp elimi yakaladı..
"bugün biraz saçmaladım.. onun için de üzgünüm.." dedi tatlı bir ses tonuyla..
"bu işler öyle ısmarlama olmaz..ne zaman içinden gelirse o zaman söylersin..ne söyleyeceksen.."
özür diliyor gibi görünerek, aslında benim yumuşamam ve ilgi göstermemden faydalanıyor ve
konuyu şu "seni seviyorum" deme olayına getirmeye çalışıyordu.. -
1055.
0ona göre şimdi ben de özür dileyip, "seni seviyorum" diyecek, ve sarılacaktım.. tıpkı filmlerdeki
gibi.. böylece o istediğini almış, ben ise teslim olmuş olacaktım..
"yılan deliğinden çıkacaktı"...
ama öyle olmadı tabi..
"teşekkür ederim.." dedim.."elbette sana karşı hislerim çok fazla..ama ben bu tarz şeylere önem
veririm.. yani, eğer birine gerçekten o sözü söyleyeceksem, hak ettiğinden ve benim de aslında
onu "hak ettiğimden" emin olmak isterim.. çünkü daha önce kimseye söylemedim ceyda.. daha
önce kimseye söylemedim..ve daha önce kimseye karşı, sana hissettiklerimi de hissetmedim.. işte
bu yüzden, zaten söyleyeceksem, o kişi sen olursun.. anladın mı?"
"anladım bitanem" dedi, beklentimin aksine, hayal kırıklığı içermiyordu sesi, "sen ne zaman
kendini hazır hissedersen..ve..bize bu kadar değer verdiğin için minnettarım.. çünkü ben seni çok
seviyorum... inaıyorum ki kendinin benim sevgime, benim de senin sevgime layık olduğunu
anlayacaksın..biz.. birbirimiz için yaratılmışız.."
son derece güzel ve olumlu bir ses tonuyla, anlayışla kuruyordu cümlelerini.. acaba ceyda
hakkında o tarz yargılara varmakta hata mı etmiştim?..sadece bir cümlesine bakarak onu
yargıladığım için kendimden utanmaya başlıyordum.. kız sevecen bir şekilde saçlarımı karıştırdı,
"iyice uzadılar ha..sakın kestirme, çok yakışıyor.. -
1056.
+1gülümseyerek karşılık verdim,
el ele tutuştuk, ayağa kalktık ve yürümeye başladık, arkadaşları bizi bekliyor olmalıydı.. geç
kalmıştık..
"geç kaldık biraz benim yüzümden" dedi mahcup gülümseyerek.. işte o an kafamı daha fazla
kurcalamaması adına aklımdan geçeni dilime dökmeye karar verdim,
"ceyda..bir şey sorucam, bana doğru söyle"
dudak büktü, "sor aşkım..her ne ise?"
"gerçekten elinde olmadan mı geç kaldın yoksa bilerek mi geç geldin?" dedim, üçüncü bir şıkkı ve
cevabı kabul etmeyeceğimi belirten kesin bir ses tonuyla..
önce şaşırdı.. sonra dalgın dalgın gülümsemeye başladı.. gözlerini devirip, biraz bozuk bir şekilde
gülümseyerek cevap verdi,
"becerdim sanmıştım ama, kendimi sana hala tanıtamamışım" dedi,
tam sorumun cevabını alamadığıma dair itiraz edecekken de ekledi,
"seninle geçirdiğim bir saniyeyi bile israf etmek istemiyorum ben.. yani..hal böyleyken, nasıl olur
da gelmemezlik yaparım? bilerek gecikirim?..sana buluşma saati sorarken bile "allahım ne olur
aklımdaki saatin bir saat erkenini filan söylesin" diye dua ediyorum ben.."
elini yüzüme zütürdü, dudaklarıma, bu kez boyanmaması için çok bastırmadan kibar bir öpücük
kondurdu..
"bir daha duymayayım.." ilk defa bu kadar ciddiydi..
elimi beline attım.."teşekkür ederim..her şeyi konuşabilmeliyiz, değil mi?..beni böyle rahat
hissettirdiğin ve aklımda kuruntu bırakmadığın için teşekkür ederim.."
"sevgililer sorun yaratmak için değil, onları yok etmek için var bitanem" dedi.."senin sıkıntılarının
olduğunu biliyorum.. yenilerini eklemeye niyetim yok ;)"
tekrar bir öpücük daha verdi.. -
1057.
0aslında son cümlesi epey irdelenmeye ve tartışmaya açıktı, ama daha fazla uzatmak
istemedim.. geçirmemiz muhtemel güzel geceye odaklandım..
"ha bu arada" dedi ceyda,
"evde sadece meltem var.. biraz değişik bir kızdır, yadırgama diye söyliyim baştan..;)"
"nasıl yani..tek mi kalıyor kız.. şey..özürlü filan mı? ben hayatta yadırgamam öyle şeyleri"
"yok ya..öyle değil.. yani davranış olarak biraz tuhaftır.. üç kız kalıyorlar normalde ama onlardan da
biri evine gitmiş.. finaller öncesi işte malum.. biri de başka bir arkadaşında olacakmış bu akşam.."
hala kaygılı şekilde baktığımı görünce,
"ya amaan..yok bir şey bee..:) iyi kızdır..bir şey yaptığı yok... sadece biraz.. değişik işte.. nasıl
diyim, benim gibi-senin gibi işte.. hahaha..daha nasıl söyleyeyim..her zaman karşılaşabileceğin
karakterlernden değil..o yüzden söyledim.. yoksa bir şey olduğu yok.."
"iyi" deyip güldüm dudak büzerek.."tanışıcaz bakalım * "
göz kırptı.. adımlarını hızlandırdı..ben de ona uydum..el ele, kol kola, "değişik kız meltem" in evine
doğru yol almaya başladık..
"değişik" hayatımın, "değişik" bir başka gecesi daha beni bekliyordu..
takip eden panpalara iyi geceler, görüşmek üzere *
iyi geceler panpalar, bu gece yazamayacağım programımdan dolayı,
yarın gece ise daha erken gelip epey uzun kalmayı düşünüyorum, hazırlıklarınızı yapın :p -
1058.
0yeni üyelik alan panpalara hayırlı olsun diyorum, kamp ateşimizin etrafındaki muhabbet ve
kalabalık artıyor.. daha uzun süre yanacak inşallah bu ateş, sizler paylaşacaksınız, ben
paylaşacağım..her birimiz bir şeyler öğrenecek diğerinde, "aa vallahi ben de böyle olmuştum"
diyecek, geçmişi aklına gelecek, ya da geleceği düşünecek..
büyük bir aksilik ya da sürpriz olmazsa yarın gece 23.00 gibi başlarız, yorumlarınız için
teşekkürler, düşüncelerinizi ekgib etmeyin, sizleri seviyorum ;)
başlık altında görüşmek üzere
iyi geceler panpalar işimi beklediğimden erken bitirdim, birazdan başlıyorum ;)
..geç kalmamız, az daha aniden bastıran yağmurun ortasında kalmamıza neden olacaktı ki
kendimizi apartmanın girişine atabildik,
"oha ya, hiç bir şeyi yoktu havanın?" diye görüş belirtti ceyda,
"ee kızım artık kış geldi, bakma burası ılıman iklim ama yağmuru pis olur ;)" deyip tecrübeli insan
havası attım.
sıradan görünümlü orta yaşlı olduğuna inandığım, dış cephesi yeniden boyanmaya ihtiyaç duyar
gibi görünen bina bizi karşıladı. kilitli olmayan otomatik kapıyı ittirip içeri girdik, 2. kat diye
hatırlıyorum.
kapı zilini çalınca önce otomatiğe bastı karşı taraf,
"burdayız canım" dedi ceydanın cıvıldayan sesi, -
1059.
0sonra kapı açıldı ve biz çatlak sevgilileri bu gece evinde misafir etme cesareti gösteren, "değişik"
kız göründü,
sanki sürpriz yapmışız gibi bir heyecan ve sevinç gösteri eşliğinde iki kız birbirlerine sarıldılar,
kokoş kokoş bir kaç sevgi sözcüğü ve havada uçuşan "bebişim" lerden sonra nihayet ben de
selam verdim ve içeriye buyur edildik.
bu değişik kız meltemin ilk anda dikkatimi çeken özelliği epey cana yakın olması oldu zira
tanışma anında hemen yanak yanağa gelmiştik, biraz çatlak bir kız olabilir evet, ama bu tip
şeylere takan ya da tahrik olan bir adam değilim, yeni tanıştığınız bir kızla gündeki teyzeler
modunda öpüşük selamlaşmanız sık karşılaşabileceğiniz bir şey olmasa da ben yadırgamadım
açıkçası..
neyse girdik içeri, bu ikisi birbirlerini buldular ya, daha saniye bir cıvıl cıvıl ötüşmeye kıkırdamaya
başladılar, onları öyle samimi ve mutlu görünce benim de hoşuma gitti tabi, tipik ciciş kız dostluğu
işte..ne yapsınlar, onlar da allahın bir kulu (: (nası la bu gülüş iyi mi (: )
biraz meltemden bahsedeyim, kumral, beyaz tenli, her an çok şaşkınmış gibi bir yüz ifadesine
sahip orta boylu, balık etli diyebileceğimiz, saftirik bir kızcağız. çok ekstra bir görünüşü yok..
demek ki "değişik" tanımının içeriği hal ve tavırlarında..
şimdi başta değişik kız deyince tabi, böyle gotik, emo, ya da ne bileyim değişik imajlı, marjinal
görünüşlü bir şeyler bekliyorsunuz karışınızda. keza ceyda da marjinal sayılır, hal böyle olunca,
ben de piercingli miercingli bir hatunla filan karşılaşırım diye düşündüm ama, bildiğin tipik ev kızı
görünüşlü ve epeyce candan bir hatunla karşılaştım.. gerçi ceyda görünüşünde bir şey yok
demişti ama ben onu fiziksel sağlık olarak yorumlamıştım. -
1060.
+1nedense insanlardan "değişik" "farklı" diye bahsedilince, ilk önce "bir özrü var galiba" diye
yorumluyorum..
geçtik salona oturduk, kız hemen bize terlikler filan getirdi, böyle bildiğin bayramda akraba
ziyaretine filan gitmiş gibiyiz, içimden dedim "birazdan baklavalarla fındık fıstık da gelirse
şaşırma". girişte de dikkatimi çektiği üzere, zaten ev de bir acayip.. nasıl diyim, fazla dolu..
öğrenci evi gibi değil, bildiğin aile evi gibi yani.. maşallah halılar malılar her taraf, biblolar, aynalar,
şilteler, bir sürü koltuk, 52 ekran tv, duvar saati, sehpa takımı.. ooohooo her taraf eşya ve gayet
de muntazam sayılır.
hani hırsız olup bu eve soyguna girsem, öğrenci evi demem. daha önce de başka evlere konuk
olarak gittiğim için (genelde mutlu sonla biten konukluklar evet) kıyaslama yapma imkanım oldu
epeyce.. kesinlikle bir öğrenci evinden fazlası var burada..
neyse, genel havadan (ki o sıralar fena yağıyor) sudan muhabbetin ardından tanışma faslına
geçildi, malum insanlarla tanışırken anket doldurtur gibi, "adınız-yaşınız-doğum tarihiniz" filan
diye sormazsınız, tanışma, geniş ölçekli bir sohbetin arasına sıkıştırılan sorular yardımıyla, yavaş
yavaş ve dolaylı yoldan gerçekleşir, tabi bu dolaylı muhabbeti buraya yazmaya kalkarsam bütün
gecemizi ona ayırmamız gerekebilir, özet geçmek gerekirse, meltem aslen muğlalı, ceyda ile lise
zamanı dershaneden tanışıyor (bak bu dershane arkadaşlıkları kimyanız uyuşursa daha bir
sağlam oluyor ha, demedi demeyin) 86 doğumlu (hatta benden ayca büyük), babasının restoranı
var, annesi ev hanımı, anlattığına göre epey rahat yetişmiş ve kendi çapında görmüş geçirmiş
biri. (o masum tiple hemde, deme yauw?)
ceyda ve bu iki ciciş olarak paso kıkırdaşıyorlar, arada sadece kendilerinin bildiği bazı espri ve
anılara gülüyorlar filan, ben de o ara evi incelemeye devam ediyor, arada ayıp olmasın diye
gülüyorum.. henüz sohbete ağırlığımı koymadım, bırakayım da cicişler hasret gidersinler.. -
1061.
+1bu tarz durumlarda, yani kız arkadaşınız, bir süredir görmediği bir yakın arkadaşıyla bir araya
gelip kaynatmaya başladığında araya girmeye ya da dikkatlerini çekmeye çalışmayın zira çekemezsiniz.. bırakın o, ilk ingiliz takımlarının iç sahada ilk 15 dakika yaptığı baskıya benzeyen
hasret gidermeleri gitsin, kaynattıklarının dumanı dağılsın, ondan sonra devreye siz girip gecenin
yönetimini ele alın.. yani başlarda hemen dikkati ben çekmeliyim, yoksa yetersiz-ezik görünürüm
diye korkmayın.
nihayet bizimkiler birbirine doyunca, baklava ve fındık fıstık olmasa da, kurabiye-kek tarzı ufak
atıştırmalıklar geldi "ceydacığım geliyor diye hazırlık yaptım" diye cıvıldadı kız, bu mutfağa gittiği
sıra benimki bana dönüp,
"nasıl kız? gibisinden gülümseyerek baktı"
ben de boyun kırıp, "iyi ya" gibisinden gülümsedim ve fısıltıyla ekledim, "biraz çatlak değil mi?".
ceyda da gülerek karşılık verdi, "öyledir ama çok tatlı ya, tombişim benim". -
1062.
0"kilolu sayılmaz?"
"değil tabi canım, ben öyle seviyorum (:"
"kızmıyor mu :p"
"ııı kızmaz o bana.. kızarsa ısırırım" deyip bir kıkırdama koyverdi,
bunlar ayıkken böyleyse sarhoşken ne hale gelirler düşünmek bile istemiyorum.. herhalde şimdiki
esra-ceyda kardeşler gibi bir şey olurlar yan yana iken (:
melte mutfaktan dönüp bizi dip dipe, ceydayı da kıkır kıkır gülerken görünce,
"hiişşt gençlerr, napıyosunuz bakiym ;)" diye takıldı, "yanlış olmasın, aile var" diye gır gır
yapmaya devam etti,
"hıı, hani, kimmiş o aile?" diyerek oyuna katıldım,
çatlak kız iyice işi tiyatroya vurdurarak, "aa tsigalko beyy, bakın işte, ceydaa ve ben? bir aileyiz"
deyip sarıldığı ceydayı yanağında öptü, bizimki de bunun göğsüne yattı..bu sevgi gösteriler ve
samimiyet gözlerimi yaşarttı aq (:
hazır aile filan demişken ben de deminden beri kendimi oyaladığım mevzuyu açmaya karar
verdim,
"meltem bir şey sorcam sana ama, bu evde biraz fazla eşya yok mu sence?" deyip güldüm, sonra
da yanlış anlaması için ekledim, "yani aile evi gibi yani, olumlu manada söylüyorum ;)"
kız gülüp, "maşallah baya dikkatlisin hee (:, zaten öyle ya, aile evi" deyip güldü, ceydaya tekrar
sarılıp az önceki esprisinin devam filmini çekti,
evet meltem eyvallah, iyisin hoşsun da, ben bunu geyik olsun diye sormamıştım.. neyse, bana ne
amk, gibtir et.. diye düşünüp ben de gülmekle yetindim, sorumu geliştirmedim, sanırım o ara biraz
hoşnutsuz bir yüz ifadesi de takınmış olmalıyım ki kız düzeltme yapar gibi ekledi,
"şey, ama sahiden aile evi, öyleydi daha doğrusu, biz eşyasıyla kiraladık.."öğrenciye eşyalı ev"
şeklindeydi"
haa.. şimdi anlaşıldı durum..
"oo iyi bulmuşsunuz ya, böyle opsiyonlar da varmış demek, bilmiyordum" -
1063.
+1"tabi canım, bi de biz ilk kiracılarıyız, epey şans oldu.. gerçi eşyalar kullanılmış sonuçta ama
durumları gayet iyi gördüğün gibi, bizden önce başka öğrenciler olsa iyice taklarlardı (:"
"siz takluyonuz yani?" dedim ciddi olma taklidi yaparak, bunlar koptular.. kulağımı çınlatan
kahkahaların ardından meltem, ceydaya dönüp, "nerden buldun bunu ayol çok şeker" deyip bana
muzip muzip baktı..
kız benle olmayan taşağıyla taşak mı geçiyor beyler?
ceyda, "bulduk işte birbirimizi, o da benim gibi, zaten görüyorsun" deyip ellerime uzandı, meltemin
kucağından kalkıp bana yaslandı,
değişik kız meltemin değişiklikleri ortaya çıkmaya başlarken ben müstakbel kayınvalidesine
düzgün gözükmeye çalışan damat adayı gibi stabil gülümsememi ve pozitifliğimi korudum.
"tsigalko da eve çıkmayı düşünüyor seneye" dedi ceyda ev konusu üzerinden devam ederek,
kız, "aaa, iyi yaparsınız ya, burda yurttaydınız demi? doğru söylemiştin.. bence de ev daha
mantıklı, hele böyle eşyalı filan bulursanız sakın kaçırmayın" deyip yeniden normal moda döndü,
diyecektim ki ekledi,
"ceyda ile çıkarsınız artık?"
doğrusu böyle bir konuyu konuşmamıştım benim kızla, biraz utanır gibi olduk, -
1064.
+1"yani.. bakıcaz bakalım.." deyip geçiştirdim, meltem özel hayatımız üzerinde pike yapmaya
başlamıştı, eğer sevimli ve cana yakın görünerek bir yandan da benim özelime çomak sokmaya
çalışacaksa, o kadar da tatlı olmadığımı anlamasını sağlayacak bir iki ince ayar çekmem
gerekebilirdi bu gece, malum üzerime yoktur bu konularda *
gece muhabbet farklı seyirlerde devam etti, neyse ki meltem beni herhangi bir alanda sınamaya
kalkmadı, valla iyi kız miyi kız dinlemez, lafı gediğine tıkardım. keza bütün bu canlılığının ve
pozitifliğinin yanında biraz da patavatsız olduğunu idrak etmeye başlamıştım.. idare etmesi zor bir
tip, her an coşabilir, parlayabilir, olmadık yerlerde olmadık şeyler yapabilir.. deli yani.. (:
saat epey ilerledikten ve yağmur da hızını kesmeyip yanına gök gürültüsü ve şimşekleri
ekledikten sonra meltem sordum,
"gençler, bu gece bendesiniz demi?..dışarsı fena yani.. kalıcaksın demi ceyda?"
zaten bizim de niyetimiz oydu açıkcası, hani yağmur yağmıyor olsa bile, şöyle boş sayılabilecek
bir evde, ceyda ile başbaşa.. lise eteği filan.. oyhşş..(:
düşüncelerden sıyrıldığım sıra da ceyda cevap verdi,
"canım yağmur durur heralde ya..sana zahmet vermiyelim?" diye yarı ciddi sordu,
"a aa, saçmalama salak şey ne zahmeti.. ceydaa, bak erkeğin de koruyamaz seni elimde kalırsın
ona göre" deyip şakadan kızma taklidi yaptı meltem,
gene bir yerlerden bana iş atan bu cümleye de gülümsemekle yetindim,
güldürdün bin ;)
http://fizy.com/#s/1ai0c0
gece uzun olacaktı belli ki.. -
1065.
0ceyda ile yatakta geçireceğim dakikalar biraz azalabilir.. şimdilik bu hayalimi geri plana atsam iyi
olacak..
kızlar mutfağa gittiler tekrar,
bu kez de ikisi yalnız kalmıştı, konuşulanın ne olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yok..
gerinip oturduğum yere iyice gömüldüm.. fena zütürmüyordum..bir zamanlar, yeni insanlarla
(bilhassa sevgililerimin arkadaşlarıyla) tanışmak konusunda nasıl da kastığımı ve zahmetli bir iş
gibi gördüğümü hatırlayınca kendi kendime gülümsedim.. amma takıyormuşum haa milleti..bu ne
aq..rahat olacaksın işte bak..sen rahat, sevgilin rahat, arkadaşları rahat.. hayat buu..
bizimkiler gülüşe gülüşe mutfaktan geldiler, ellerinde yine tepsiler var, demin burnuma gelen
kahve kokusunun da kaynağı ortaya çıkmış oldu böylece, yine atıştırmalık bir şeyler ve
neskafelerle gelmişlerdi,
film izlemeye niyetlenmiştik, bunlar da dakikalarımıza eşlik edeceklerdi anlaşılan.. abur cubur için
teşekkür ettikten sonra, kız tekrar salondan ayrıldı, odasına gidip laptobunu getirdi..
haa..bak işte.. ihtiyacım olan bir şey daha(bir tanesi eve çıkmak)..laptop ulan.. benim niye
laptopum yok?..he?..hani ihtiyaç da duymamışım bu güne kadar, evde pc vardı, yurtta da
var..ama eve filan çıkıcam diyorsam, taşınabilir bir bilgisayarım da olsa iyi olur.. bunu peder beye
söyleyeyim de halletsin bari aq.. -
1066.
+1kız sehpalardan birini çekip laptobu kurdu, tam üçlü koltuğun karşısına, biz de dizildik böyle, ev
soğuk sayılmamasına rağmen (merkezi sistem olsa gerek) bir de battaniye getirdi.. efenim biz de
böyle ayaklarımızı topladık, yan yana dizildik, ortada ceyda, bir tarafında ben bir tarafında
meltem, yanlara da yastıklar mastıklar, tam böyle yuva gibi yaptık amk..
kız sordu,
"ne tarz izleyelim?"
e tabi, nasıl ki bir kaç ergen erkek bir araya gelince ya uzun eşşek oynar ya da ferre izlerse,
bir kaç salak genç de böyle kızlı erkekli bir araya gelince, ne izler?
ne izler?
korku filmi izler tabi ki aq..
yani bu fikstir, sözsüz bir kural gibi..bu oyuna alet olan ya da başlatan taraf olmamak için son ana
kadar sustuktan sonra iki ekürimin "korku izleyelim yeaa" demesinin ardından ancak ben de "iyi
olur" diyebildim.
kızlara korku filmi izletip, korktukları anlarda fordlayan tiplerden olmak istemiyorum zira..
bir şekilde, saçma bahanelerle diğer türlerin elenip "korku" filminde karar kılınmasının ardından
sıra pek fazla çeşit olmayan klasörden film seçmeye geldi,
"halka 2 var?" dedi meltem, "birinciyi izlediniz mi?"
ben izlememiştim, ceyda da izlememiş,
"hımm o zaman pek anlamlı olmaz ama?"
"sen izledin mi peki?" dedim.."biri ikiyi"
"izledim de, yine izlerim yani fark etmez.." -
1067.
+1"aa senin de izlemediğin bir şey olması lazım ama, bizimle eşit düzeyde korkmalısın ;)" deyip
sataştım, "öyle bizi korkutup kendin gülmek yok ;)"
meltem kara kara düşünmeye başladı,
"ama doğru sen hepsini izlemişsindir, senin bilgisayarın" dedim.
sonra bu, "öyle galiba..ama yook.. yeni filmler atmıştı arkadaşım, bi dakka" deyip başka şeylere
tıkladı, "inşallah korku filmi vardır.."
neyse, baktık klasörde 5-6 tane daha film var, biri blair cadısı, epey eski bir filmdir, bunu görünce
ben işaret edip, "aa blair witch varmış, izledin mi bunu, eski film bu baya?" deyip sordum.
"yok" dedi, "bunu da sen izledin herhalde?"
"yoo ben de izlemedim" deyince güldüler, hani öyle bir söylemiştim ki, "bu da izlenmez mi aq?"
der gibi..
"ceyda sen?"
"yok ya, zaten benim pek aram yoktur bu tarz şeylerle de..bakma işte heyecan olsun (:"
filmin üzerinde uzlaştıktan sonra açtık,
gecenin göründe, üzerimizde battaniye, dışarda yağmur, şimşekler, karanlık, büyük salonda blair
cadısını izlemeye başladık..hay gibeyim o filmi akıl eden beynimi, işaret eden parmağımı.. nerden
seçtim aq..
ben genelde korku filmlerinden korkmam.. biraz klişe bir cümle ama, öyle yani harbiden de..ne o
aq..ööö bööö, kolu koptu bacağı koptu, yok zütüne şeytan kaçtı bilmem ne...
ama bu amk filmi sadece korku değil, pgibolojik olarak da geren bir yapım olduğundan, sağolsun
bizim de pgibolojilerimizi gibti bıraktı..
film bitti bizim kafalarımız zonkluyor bildiğin, kızlar hiç öyle "aayy uyy" deyip çığlık atmadı, "ayy
bakamiyciiim" deyip şirinliklere girmediler, zira film harbiden gibti yani.. öyle rol yapmaya takatleri
kalmadı, ceydanın bazı yerlerde nefesini tuttuğunu, "oouff" dercesine içinin titrediğini filan
hissettim.. gözleri irileşmiş halde şok modunda izleyip bitirdiler filmi..ben de epey etkilenip takdir
ettim.. tuhaf filmdi vesselam..bir de ordakiler de üç kişi, biz de üç kişi filan.. -
1068.
+1neyse, biz epey dağılmış halde filmi bitirdik, herkes derin bir oh çekti, meltem,
"final.. manyaktı, şimdi gel de uyu bu gece" dedi yarı ciddi..tam o ara çakan şimşekle oda
aydınlanınca bütün film çıt pıt oturan kızlar önce bir hayret-korku nidası koyverdi, sonra da
gülmeye başladılar.. sinirleri bozuldu salakların ya (:
meltem hemen kalkıp ışığı yaktı..
biz silkinip toparlandık filan..
"içmeden uyunmaz bunun üzerine" dedim gırgırına..
meltem tip tip baktı,
"harbi ha..gençler..ne dersiniz?"
ceyda,
"aa ama deminden beri petibör yiyip çay may içiyoruz, bira filan gider mi artık bunun üzerine"
dedi, "hem bak sonra sabaha kadar çişe kalkarız, daha beter, koridorda öcüler yer"
bunlar gene gülmeye başladılar manyak gibi..amk delileri, meltem,
"ne birası kızım... likör var.." dedikten sonra bana doğru bakıp destek aradı,
"harbi mi?" dedim..
"ee yaani, viskimiz de vardı ama bitirdik.. öyle bira mira, çocuk içkisi onlar" deyip şakadan caka
sattı,
"vay be, ev değil gece kulübü maşallah, disko topunuz nerde?" dedim,
gene gülüşmeler..
"bunlar da eşyaların arasında mıydı, viski-mini bar filan?" diye devam ettim.
gülüşmeler.. gülüşmeler..
zaten kafaları tuhaf olan kızlar iyice zıvanadan çıktılar, meltem en son nefes nefese,
"içer.. miyiz.. ayhh.. sinirlerim bozuldu yhaa ahahahaha..ha? ceyda? tsigalko, getireyim mi?"
ceydaya baktım, ne dersin gibisinden,
"iyi ya, kafamız rahat uyuruz ;p" dedi..
"senin korkmana gerek yok bitanem, ben yanındayım" dedim melteme gıcık bir bakış atarak,
"bence sen iki misli içmelisin :p"
"hıı, pislikler..hem ceyda benle yatıcak demi bebişim?"
ceyda ile yine göz göze geldik, bu gülmeye başladı,
"bilemiyorum melteem.. satılabilirsin yani.."
"hiii.. çoook fenasınız siizz... "
"getircen mi nevaleyi?" diye konuyu değiştirdim
"tamam be, manyak" deyip sırıtarak odadan çıktı, ceyda ile baş başa kaldık gene, bana
gülümseyen ama kararsız gözlerle bakmaya başladı,
"beraberiz demi?" dedim. -
1069.
+1"beraberiz" deyip dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu..
o ara baktım meltem koridorun filan ışığını yakmış, herhalde içkiyi alacağı yere kadar yaka yaka
gitti..vay amk korkak tavuğu yaa (: ceyda da farkedince koptu gene,
"kıızz.. korkak tavşan.. geliyim mi?"
cevap gelmedi, onun yerine ışıkları söndüre söndüre hızlı adımlarla meltemin kendisi geldi,
"tamam.. hadi içelim" dedi aceleyle..
"hani bardak?"
"aaayy unuttum.. neskafe bardaklarına koyalım, şimdi mutfağa gidemicem valla.." diye ekledi yarı
gülen yarı kaygılı bir ifadeyle,
salak harbiden korkmuş lan.. tamam biz de korktuk ama, evin içinde yürüyemeyecek kadar değil..
getirdi şişeyi, mandalina likörü, tak gibi afedersin.. tamam bira hamallık, sarhoş etmiyor filan da,
yani bu da içilmez be arkadaş..ben sevmedim.. az içtim zaten, çeyrek kupa filan anca.. zaten bu
böyle su içer gibi de içilmez diye sanıyorum..biz bildiğin yatmadan önce ilaç yutan adamlar gibi
şak diye içtik, hatta ben ayakta içtim bildiğin..
hiç bu kadar acele, ciddiyetsiz ve içmek olsun diye içtiğimi hatırlamıyorum..
ceyda da fazla beğenmedi, dibinde biraz bıraktı..ama maşallah meltem zütürdü malı.. yarasın, ne
diyim..
bir sıçıp geldim,
iki part daha atacağım panpalar,
bu arada kimler burda bu gece, bir ses verseler? sözleşmiştik, kaç kişiyiz merak ettim :p
http://fizy.com/#s/1ago1d -
1070.
+1nihayet.. nihayet aq..
etrafı biraz düzenledikten sonra önümüzde sarsak adımlarla yürüyen (kafa gitti) meltem bize oda
gösterdi,
"siz benim odamda kalırsınız" deyip sarhoş sarhoş gülümsedi.."yaramazlık yapmayın.."
tabi hocam..
kızlar bir kere daha birbirlerine sarıldılar.. ceyda ayakta anca duran arkadaşını odaya zütürmek
istedi, ben de kalacağımız odaya geçtim, ışığı yaktım..
o da ne? üç tane zenci, pusu kurmuş beni bekliyor!
dermişim (:
odada üç zenci yoktu belki ama, beni şaşırtacak epey şey vardı diyebilirim. bir kere oda çok
geniş, sanırım evin anne-baba yatak odası burası. gardrop, şifonyer, ayna, makyaj masası, küçük
tabureler, çalışma masası, ikili yatak, bir tane tekli koltuk.. ayrıca odanın içindeki kişisel eşyalar da
epey fazla, renkli ve yine muntazam..
böyle, nasıl diyeyim, klagib bir 90 lar başı evliliğinin mobilyaları, üzerine biraz daha milenyum tarzı
mobilyalar ve eşyalar.. baya değişik, kompoze bir yatak odası.. epey hoş bana göre, meltem i
kıskandım desem yalan olmaz.. acaba ben eve çıkınca odam nasıl olacak..
odayı hayranlıkla inceleye inceleye yatağa ulaştım.. kendimi üzerine bıraktım, epeydir böyle geniş
yayılmamıştım.. alıştık tekliye tabi..
yatağın üzerinde olduğum yerde kelebekleme yüzüş yaparken bir yandan da bu gece ceyda ile
burada yapabileceklerimizi düşündüm.. güreş müsabakası bile çevirebilirdik valla.. saatlerce..
ben böyle hayaller kuradurayım, benim kız odadan içeri süzüldü,
"hemen kurulmuşuz yatağa? ;)..nasıl ama odası, çok hoş demi?"
"evet.. bildiğin yatak odası..sen biliyor muydun?"
-
inci yazarları greve
-
geldim şuku için silik yemiş
-
ccc rammstein ccc günaydın diler
-
simdi dusunuyorumda beyler
-
giresunlu unluler ohaa listeye bakin
-
ümit hocam zamanında sinan beyi aday yapmayacağdın
-
rubyle anlaştık akşam üzerime işeticem
-
ccc rammstein ccc gunaydın diler 11 06 2025
-
ümit özdağı yargılayan hakim arapmış
-
sözlügün bu hale gelmesinde emeği geçen
-
bora seni motorla gezdireyim mi
-
ferre yasak swf yasak
-
31sporkulubu silik
-
sıfırdaysanız günde 10 bin tl kazanma
-
zalina ananın kaşını gözünü
-
keske beyaz futbol gibi program yapsak
-
2 kırmızı içtim eve gidiyorum
-
namik online olmus ben kacar
-
ferre alt incisi niye kapandı aq
-
sene 2040 bim markete girdiniz
-
oy kullanmadada iq testi gelmeli
-
baba gene sporda
-
bu siteye birsey olsa tekrar eski halime donerim
-
711 trendim olmus
-
ehliyette iq 79 kurali geliyor
-
gece yine uyumadim mesai bitsinde
-
tam 5 nokta 97 cm aledim var
-
günaydın tayfaya alınmam selamlar notlar kapanış
-
infaz edilerek ölmek çok epik değil mi ya
-
yillarda gecse asla beni unutamayacaksiniz
- / 2