/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1276.
    +1
    Paintball muhabbeti de döndü..ona da giderimiz var.. daha şimdiden yaza dair bir araya gelme
    planları filan konuşuluyor..he he he..çok mu sevdiniz la siz birbirinizi? Yerim sizi amk (: ..ben
    demiştim, bu tayfadan iş çıkar diye, birkaç dakika sonra Nurettin, nam-ı diğer nuriş in de aramıza
    katılmasıyla voltran tamamlandı..ben de o ara tam zihnim rahatlamış ve boş vitesteyken, çakan
    bir şimşekle kendime geldim..
    Hatırladım lan kızı nerden tanıdığımı! Ceyda ile kantinde tartıştığımız gün çayla kendimi
    gibertişime gülen hatundu bu..vay seni amk vaay (: ..
    Acaba o da beni hatırlamış mıydı? Yoksa göz göze geldiği her erkeğe, her seferinde gülümsemek
    gibi alışkanlıkları mı vardı?
    Ben düşüncelere ve karşı masaya dalmıştım ki, yeniden tolganın sesiyle ayıldım,
    “ya cidden ne var orda amk acaba? Yarak mı var o kadar dikkatli bakıyor bu muallak?”
    “he? Ha?”
    “he değil efendim”
    “zuhahaha huhahah pıhaha”
    “kesin lan…”
    Neco bana yanaşıp eğildi,
    “hangisini kesiyon kanka, gibtir et bu hıyarlara bakma sen ;)”
    “yok be aga, öyle takılıyom sadece, her zamanki halim (:”
    ···
  2. 1277.
    +1
    “hadi len ordan.. muallak çok baktı o tarafa, kesin soldaki pembe montlu olan, demi lan?”
    Soldaki pembe montlu dediği kız, baktığım masanın bir masa yanındaki ve en az 120 kilo olan
    hatundu beyler.. önümdeki simit
    kırıklarını tolganın üzerine üfleyerek intikam aldım…
    “tamam lan tamam bakıyom..ne var aq..senin tuzun kuru tabi.. aile babası”
    “zuhahaha puhahah” gene yarıldı masa, tolga “hadi ordan hadi” hareketi çekti..ben de masa
    arkadaşlarıma olan biteni tek cümleyle açıklamak fırsatı buldum,
    “ya şu pembe kamyonetin yanındaki masada, atkısı boynunda olan hatuna bakıyorum olm..bir
    yerden tanıyorum sanırım…hişşş..lan öküz gibi aynı anda bakmayın aq rezil ediceksiniz..”
    Alper yorum yaptı,
    “hımm…öyle çok da güzel değil gibi ama sanki..ama tarzı var belli ;)”
    Nuriş,
    “önemli olan ruh güzelliği, kimin kabuğunun altındaki inci daha parlak bilemezsin”
    “ooooooo
    "Wohhhoooooooooo"
    Nurettine bak beeeaaah, adam nazım hikmet çıktı lann, yürrrüüü beee”
    Masa nurettinin yaptığı, beklenmedik ve gayet ciddi tonla dile getirilmiş bu yorumun ardından
    iyice dağılmıştı..amk ben de gülmeye başladım.. tolga filan anırıyor zaten, kantinden atıcaklar
    valla (: ..tam bin bunlar aq, eğer o gün de herkes havasındaysa, konuştuğumuzun iki katı
    gülüyoruz ve ağzınızdan çıkan her kelimeyle taşak geçilme ihtimaliniz var (adınız dahil) (: …
    Bütün kantinin dikkatini çekecek derece çoştuğumuz o andan sonra bir 15 dakika daha filan
    oturduk grupça.. sonra dersi olanlar gittiler, neco ile ben kaldık masada.. kızlar karşıda hala
    masada, ben arada çok küçük aralıklarla bakabilmiştim korkudan aq (:
    ···
  3. 1278.
    +1
    Nihayet şimdi yeniden süzebilirdim uzun uzun..
    Fakat bu hayalim de kızların birkaç dakika sonra kalkmaya karar vermeleriyle son buldu..
    Tüh aq…bakıcaktım ne güzel.. kendimi diyetteki etoburlar gibi hissediyorum aq..artık pirzola,
    rosto değil lifli püskevit yiyebiliyorum sadece..
    Buradaki pirzolanın karşılığının sevgililer ve sevişmeler,
    Lifli püskevitinse “kesişme” diye tabir edilen salaklık türü olduğunu hepiniz anladınız diye
    düşünüyorum :p
    Yalnız tabi benimki gönüllü diyet yani.. bilerek, isteyerek yapıyorum..
    Neyse..
    Hatunlar çıktılar, giderlerken son bir bakış daha attım, izledim..ama kız çok yakınımızdan geçmek
    zorunda olduğu için bakamadı, utanmış olabilir..ya da daha fazla giblemek istememişte olabilir..
    Bunlar gittikten 5 dakika sonra filan da biz kalktık, salak salak oturacağıma yurda gider takılırız
    napalım..
    Kapıya yöneldik, tam çıktığım anda, merdivenlerde benim hatunla göz göze geldik..bir kaç adım
    attım o şekilde gayri ihtiyari, gözlerimi ayırmadım..o da ayırmadı.. aramızdaki mesafe 1 metreye
    yaklaşmıştı ki ağzımdaki bakla fırlayıverdi,
    http://fizy.org/#s/1aic4n grup "ciks"endört e devam edelim, ;)
    “selam? :}”
    Kız bir iki saniye düşündükten sonra joker hakkı kullanmamaya karar vermiş olmalı ki cevap
    verdi,
    “selam? (:”
    ···
  4. 1279.
    +1
    Sonra salak bir an oldu böyle, bir bakışma, gülümseme.. kafaların hafifçe oynaması
    filan.. ehehe..özlemişim lan böyle duyguları.. neco da arkadan geliyor, çocuk şaşırmıştır
    muhtemelen..bu ne hız gibisinden..
    Yalnız bir merdivenleri başında kaldık öyle aq..ikimizde gülümsüyor, çaresizce kafa-el-kol
    oynatıyoruz filan.. hani birimizden birinin bir şey demesi lazım.. çünkü durum çok salak, her an
    kahkahayı basabiliriz..
    Konuşmaya karar verdim,
    “eeaa.. tsigalko ben..” deyip onun adını sormak istermiş gibi mimiklere girdim, kız daha fazla
    zorlamadı beni,
    “Merve ben de (:, memnum oldum” deyip kafasını onay amaçlı oynattı kıyakçılar gibi..
    Aq ne çok Merve var lan..
    Bence dünyada en çok kullanılan iki isimden biri Michael, öbürü de Merve.. kesin yani..
    “bende” dedim.. aynı şekilde oynattım kafamı.. gele gülüşüyoruz.. baktım neco da diğer tarafta
    merdivenin tırabzanlarına dayanmış izliyor..
    bir de soru sorayım istedim,
    “hangi bölüm? (:”
    “kimya mühendisliği (:”
    “hıı iyimiş” dedim gülümseyerek.. şimdi de ondan bana sormasını bekliyorum..
    Bekliyorum..
    Bekl..
    Nihayet sordu,
    “ee sen peki?”
    “ben?(şaban detected)..ben de xxx mühendisliği” (adult sektöründeyim evet :p)..
    “hım.. güzelmiş (:” dedi..
    ···
  5. 1280.
    +1
    Gene kaldık.. ayak üstü…yaşadığım en tuhaf ve salakça tanışma olabilir bu beyler..
    Neyse bir 10 saniye filan daha durup salak salak gülümsedikten sonra ben artık gitmeye karar
    verdim, tam ağzımı açacaktım ki,
    “kaçıncı sınıfsın?” dedi,
    “iki..sen?” dedim heyecanla..amk niye heyecanlandım lan böyle.. paslanmışız beyler.. kız da
    yakında daha güzelmiş valla.. yani +1 puan koydu en az üzerine..7/10 diyebiliriz (türk standartları
    enstitüsüne göre :p)..hay Allah ya..olaylara bak…
    “ilk senem benim” dedi şirin şirin gülerek..
    Ben artık ne diyebilirim, muhabbeti nasıl sürdürebilirim, sürdürmeli miyim? Diye düşünüyorum..
    necoya baktım bir kere daha, bana okey işareti yapıp, “ben gideyim, siz takılın” gibisinden fikir
    belirtti mimikleriyle..
    Takılalım da..nasıl.. daha konuşamıyoruz.. sonra şey dedim ben,
    “ben…acelen filan varsa… seni tutmuyorum demi?”
    “yoo.. arkadaşımı sınıfa geçirdim.. öyle, gelip oturacaktım gene işte..(:”
    oo..yoksa benim için mi geri dönüyordun :p
    böyle demedim tabi aq..
    ama aradığım pası almış, beklediğim ortaya yükselmiştim..
    “hıı…e..oturalım mı?” dedim utangaç ve vakur erkek modunda…yalnız olay şu ki, rol
    yapmıyordum beyler.. cidden paslanmışım lan.. harbiden utanıyor gibiyim.. ensem filan sıcakladı
    böyle bi…bu iyi bir şey.. benim muhallebi çocuğu olma konusunda başarılı olduğumu, ilerlediğimi
    gösterir.. öyle ki eğer yeterince süre bekar kalabilir ve Abaza muhabbeti yapabilirsem, bir süre
    sonra birkaç lvl daha atlayıp, kızlarla konuşurken kekelemeye filan bile başlayabilirim! Yaşasın! (:
    Kendi kendini kısırlaştıran adam detected aq..
    Kız farklı gülümsedi, konuşmadan önce normalden daha derin bir nefes çektiğini hissettim, göz
    bebeklerinin titreştiğini gördüm..
    ···
  6. 1281.
    +1
    “olur” deyip omuz silkti, sanki sıradan bir durummuşçasına ve bu tarz olaylarla her gün
    karşılaşıyormuşçasına.. rahat ve kontrollü görünmek istiyordu…yani aslında bizim bu
    tanışmamızda ve devamında hiçbir gariplik yokmuş gibi davranıyordu ki heyecanı ya da varsa
    eğer, başka duyguları anlaşılmasın..
    önden buyurması için işaret ettim gülümseyerek,
    Gidip bir masaya oturduk, bir şeyler içmesi için ısrar ettim ama kibarca reddetti, sonra konuştuk..
    okulu nasıl bulduğunu sordum, memleketlerimizden konuştuk.. yalovalı çıktı…aklıma “kim gibler
    Yalova kaymakdıbını” vecizesi geldi, gülmemek için dudaklarımı yedim aq..bursaya pek çok kez
    gelmiş.. mekanlardır, ailelerdir, hocalardır, derken, kim bilir ne kadar oturduk orda..vay aq..okul
    kantininde böyle bir tanışma gerçekleştireceğim, gibseniz aklıma gelmez.. konuşmanın arasında
    kuru kuru gitmiyor deyip zorla çay ısmarladım (benim bütün soluk borumu yaktığım ve acısından
    zıpladığım günü yad edip güldürdüm), onun bile parasını vermeye çalışıyor filan böyle..ne kadar
    naifsin lan.. çok da tatlı, ,iyi bir kıza benziyor.. gerçi iyi kızlar genelde kesişerek tanıştıkları
    adamlarla böyle saatlerce konuşmazlar normalde (sanırım)..ama ne bileyim.. kız konuşmasına ve
    konuşmalarına bakıldığında gayet iyi bir aile eğitimi almış, iyi bir insan evladına benziyor..
    ···
  7. 1282.
    +1
    Gerçi ben de öyle görünüyorum.. hatta görünmekle kalmayıp, iyi aile eğitimi açısından da
    şanslıyım..ama buna rağmen nasıl bir pekekent olduğumu siz biliyorsunuz işte..
    Diyeceğim o ki, bir insanı tanımak, en azından derinlemesine tanımak için, konuşması ve
    konuştuğu şeyler her zaman yeterli olmayabilir.. özellikle de benim gibi kompleks kişiler söz
    konusu olduğunda.. gerçi ben kendim gibi biriyle karşılaşsam anlıyorum genelde…yırtıcının, diğer
    yırtıcıyı tanıması ve hürmet etmesi gibi…
    Yine de size tavsiyem, insanlar hakkında acil ve kesin yargılara varmaktan kaçınmanız.. özellikle
    de yetersiz verilerle, sadece bir sohbetinden ya da diksiyonundan, şivesinden net sonuca
    ulaşmayı beklemeyin..ha, elbette bu argümanların bile yeterli olabileceği basit tiplerle de sıkça
    karşılaşacaksınızdır, ama zaten onları mal olduğunu anlamak kolay, ben, daha zor tipler için
    konuşuyorum burada..
    Bu zor tipleri ise, gözlemleyerek biraz daha çözebilirsiniz..ne bileyim, mesela oldukça soğukkanlı
    ve gizemli görünen sınıfın güzel sarışınını bir süre izleyin bakalım çaktırmadan.. belki de arada
    gizlice burnunu karıştırıp, çıkardığı sümüğü sıranın altına sürüyor olabilir?..bu durumda eminim ki
    hakkındaki tüm yargılarınız değişecektir :p
    O gün merveyle tanışmamız sorunsuz ve aslında beklenmedik şekilde olumlu geçti. hatta belki de
    1.5 senedir sınıfımda olan bazı tiplerden daha fazla tanıma imkanı buldum onu birkaç saat
    içinde.. mesele, neleri paylaşabildiğiniz, ortak zevkleriniz, ortak sevgileriniz, ortak nefretlerinizde
    bitiyor.. mesela ben yeni jenerasyon için şu facebooktaki ortak beğenileri gösteren dalgaları
    oldukça faydalı buluyorum, bir bir türlü muhabbet girişi-geliştirmesi yapılabilir onların
    üzerinden..lan benim zamanımda olacaktı ki böyle şeyler..aah.ah..
    ···
  8. 1283.
    +1
    Minibüse de beraber bindik merveyle, yol boyunca, tıkanmaksızın devam etti konuşmamız.. zihin
    bölme taktiği sıkıntı yaşamaya başlamıştı artık.. bölünme gerçekleşemiyordu.. oysa ki sağıma
    oturan kumral hatun da oldukça güzel görünüyordu? Yeni bir slot için ideal insan?..ama
    bölemedim.. niye lan?..
    Merkezde inip, ikimizde yurtlarına doğru ayrılırken, merveye bu kez elimi uzattım (bunu hak
    etmişti evet :p )
    “memnun oldum çok..iyi ki o gün o çayla boğazımı yakmışım :p”
    Güldü.. utandı.. böyle yarı şakalı flashbackleri çok sık kullanırım ben, siz de ilgilendiğiniz
    kadınlarla aranızda geçen bu tarz olayları belleğinize saklayın, yeri geldiğinde kullanıp onları hem
    güldürün, hem de hafifçe utandırın…ve en önemlisi, onunla ilgili detayları hatırladığınız,
    unutmadığınızı da fark ettirin..
    “ben de memnun oldum.. görüşürüz (:”
    “görüşürüz!? ;)”
    Dedim imalı ama abartıdan uzak bir ses rengiyle,
    gene güldü.. çok tatlı.. başıyla selam verdi bir kez daha.. yurduna doğru yöneldi.. arkasından
    baktım biraz.. dönmedi arkasına..ama olsun.. buradan olumsuz bir anlam çıkacak değil..
    gözden kaybolunca ben de döndüm kendi yoluma.. ellerim cebimde, yarı soğuk mart akşamında
    yurda doğru ilerlemeye başladım.. klagib yolumda.. direkleri, trafoları sayarak adeta..
    sonra içimden gelen bir sesle irkildim..
    “anlıyorum.. kibarca, “eğer emin değilsen bu kızı da harcama” demek istiyorsun bana..”
    “aynen öyle zeki çocuk ;)”
    ···
  9. 1284.
    +2
    “e o zaman ben ömrümün sonuna kadar elizabeth e talim edicem o zaman hacı?”
    “o ne demek şimdi?”
    “ya, sen bana diyorsun ki, sevdiğinde emin olmadığın hiç kimseyle ilişki yaşama..e o zaman ben
    doğru kişiyi nasıl bulacağım, bulduğumu nasıl anlayacağım?..belki öylesine başladığım bir ilişki,
    sonrasında gelişerek hayatımın aşkı olacak? Ne biliyorsun?”
    “ben değil, sen biliyorsun tsigalko?”
    “hani ben sendim?”
    “ne demek istediğimi anladın.. çamura yatma..bak, eğer Merve ile olası bir ilişkiniz hakkında
    tereddütlerin olmasa zaten ben aklına hiç gelmezdim bile.. beni buraya getiren senin kaygıların ve
    vicdan azabın..”
    Bir şey diyemedim.. düşünüyordum.. melek haklı olabilir miydi? Yine farkında olmadan hak
    etmeyen birini mi yatırıyordum kurban sunağına?
    “işte..ben de diyorum ki, onu denemeden bilemeyiz..”
    “eh..sen bilirsin tsigalko..ama sonra işler çirkinleşip, merveyi de üzmek zorunda kalınca, onu
    üzmenin verdiği sıkıntıyla bana gelme..bu sefer omzumda ağmaya yer olmaz haberin olsun..”
    “iyi ama..bu ilişkilerin doğasında var, başlar, biter, birileri üzülür…bu doğal bir akış, neden bunu
    anormalmiş gibi gösteriyorsun bana?”
    “haha.. söylesene..son 1.5 senedir yaşadığın kaç tane normal ilişki var? Kız arkadaş olsun, erkek
    arkadaş olsun.. çoğunun sonu kötü bitti.. başlarda takıldığın adamı yumruklayacak seviyeye
    geldin..tam bana göre dediğin kadının hayatını mahvettin..ve hepsinde de , içindeki gizli
    tereddütleri görmezden geldin..bu kez “gör” istiyorum sadece…ve, elbet bir gün tereddüt
    duymadığın biriyle de karşılaşacaksındır mutlaka.. işte o zaman bu konuşmayı zaten hiç
    yapmıyor olacağız bile..”
    Bir şey demedim..o da sustu..ama bu küçük uyarısıyla bile içime kurt düşürmeyi başarmıştı..ha
    aq melek gibi senin..ne kadar da vicdanlısın aq..tam bebesin…tam bebeyim…
    ···
  10. 1285.
    +1
    Birkaç dakika öncesine göre en az iki kat daha az mutlu ve daha fazla soruya sahip bir şekilde
    yurda girdim..
    Gene uykularım kaçacaktı anlaşılan..
    yarın akşam gene gelicem inş. panpalar, bu gecelik bu kadar olsun ;)
    takip eden ve yorumlayanlara teşekkürler, görüşmek üzere (:
    iyi geceler panpalar,
    beddualarınız tuttu sonunda amk..iki gündür geberiyorum ateşten, işe de gidemedim..
    neyse, şaka bir yana, bu akşam epey yüklü giricem, yarım saat sonra filan başlarız, yerlerinizi alın
    ;)
    Kendi hoşlandığım ve kapılır gibi olduğum kadınlardan zihin bölme yöntemiyle kurtuluyorum
    demiştim.. peki ya beni gözüne kestirenlere ne yapacaktım?
    Aslına bakarsanız işin bu kısmı sayı olarak diğeri kadar olmasa da, zorluk olarak diğerinden daha
    ileride.. sizden hoşlanan normal bir kadını anlamak bir kere çok zordur (kaşar ve pgibopatları
    tenzih ediyorum ki onlardan da epeyce vardı bu hikayede), hadi anladınız diyelim, ona gidip de
    “ehehe sen bana yazıyon demi la zaaa” diyemezsiniz..
    Bunlar genelde ya uzun süreli arkadaşlıklar sonucu, hiç beklenmedik anlarda ayyuka çıkarak,
    sizden fi zamanından beridir hoşlandığını filan söyler ve sizi şaşkın-ambale bir durumda
    bırakırlar..ya da yeni girdiğiniz, yeni olduğunuz bir ortamda, aniden gelişir bu hoşlantı ve erkeğin
    klagib “güzel hatuna güdümlenme iç güdüsü “ ne benzer bir şekilde, hatunun, “güzel erkeğe..” yok
    lan böyle olmadı, hatunun, “hoş erkeğe güdümlenme iç güdüsü” adını alır.
    Kısacası, buna “ani Abazalık” da diyebiliriz, genelde yeni tanıştığınız güzel insanlara karşı oluşan
    abartılı beğeni durumudur (ve bunda, kadın erkek fark etmeksizin, sizin de uzun süredir sap
    olmanız epey etki teşkil eder).
    Uzun süreli arkadaşlıklar sonrasında gelen beklenmedik teklifler kısmına girmeyelim şimdilik..
    çünkü öyle bir durum yok henüz,
    ···
  11. 1286.
    0
    Benim bu gün yazacağım anımın konusu, maruz kaldığımı düşündüğüm ani Abazalık üzerine,
    bilmem belki de salakça üzerime alınmışımdır..ben yazayım, siz yorumlayın işte ;)
    Bu anı için mervenin biraz öncesine gitmemiz gerekiyor, 11 mart cumartesi gününe,
    Tolganın davetiyle (zorlamasıyla) sosyal sorumluluk projesi gönüllülerinin toplantısına gidiyoruz..
    Oysa ben bu günümü Manchester city kariyerime devam etmekle geçirmeyi düşünüyordum..
    neyse..
    şehrin merkezindeki, toplantı yerine 20 dakikalık bir yürüyüşün ardından ulaştık, daha önce görüp
    duymadığım, ama klası iyi gibi görünen bir otelin toplantı salonunda toplanacak olan yardım
    melekleri, geleceğe dair planlarını ve diğer bazı düşünceleri paylaşacaklar.. projenin başındaki
    kişilerden de katılım olacakmış, zaten üye olanlar, istekli 1-2 arkadaşlarını da getirebilecekmiş
    falan fıstık..
    Ben pek istekli gelmedim ama..ne yapalım artık, istekli görünücez mecbur.. değişiklik olur işte..ps
    oynamaktan parmağım şişmiş aq..
    Lobiye geçtik, küçük bir kalabalık koltuklara tünemiş beklemekte, tolga ve nilay çoğunu tanıyor
    oldukları insan kalabalığıyla selamlaştı, tanımadıklarıyla tanıştı.. benim de önceki ziyaretten göz
    aşinalığımın olduğu kişiler var, onlara selam verdim, beni yeniden tanıştırdılar filan.. neyse ben
    oturdum, yukarda hazırlık varmış, nilay ve tolga dahil 3-5 kişi daha gittiler yardımcı olmaya, slayt
    gösteri için perde, kuru pastalar, videolar ayarlanıyor, sandalyeler diziliyormuş..
    Onlar gidince ben de hemen hemen hiç tanımadığım 10-12 kişilik bir topluluğun arasında
    kalıverdim..iyi.. böyle ortamlardan hiçbir zaman tırsmamışımdır.. hele hele herhangi bir beklentim
    yoksa..
    insanlar küçük cümlelerle birbirini tanımaya çalışır, tanışanlar ise alçak tonda muhabbet eder, kah
    mekanla ilgili, kah projeyle alakalı yorumlar yaparken, hemen yan tarafımdaki tekli koltukta oturan
    çocuk benden girişken çıkıp bana selam verdi, tanıştık.. muhabbet ediyoruz ufak ufak
    ···
  12. 1287.
    0
    fakat ben
    elemanın niyetini konuşmanın ortalarına doğru anladım,
    Aslında benle tanışıyor ayağına, etrafa (etraftaki kızlara) kendini tanıtma peşinde..ses tonu-rengi
    ve yüksekliği, abartılı jestleri bunun göstergesi..ama tabi kızlarla direkt olarak muhabbete girecek
    öz güveni ya da girişkenliği yok olacak ki, beni arada köprü olarak kullanma niyetinde.. hani, o
    böyle konuşurken, bana kendini anlatırken, ola ki hatunun biri de laf atar, muhabbete katılır
    hesabında..
    Kızlardan kurtuldum, ama şu özelliğimden bir türlü kurtulamadım anasını satayım..
    Paranoyakmışım gibi görünüyor değil mi? Sanki kendim kuruyormuşum gibi..ben de başta öyle
    sanardım.. zira insanların zihnini okumak gibi bir özel yeteneğim de olmadığına göre?
    Ama gelin görün ki, her defasında, karşımda konuşan, oturan, bakan, düşünen, kişilerle ilgili
    kendi içimde yaptığım yorumlar ve öngörüler doğru çıktıkça, hem kendimden korktum hem de
    artık kandırılması-kullanılması zor bir adam olduğumu anladığım için mutlu oldum..
    Tabi karşımdaki kişi için de üzülüyordum.. eğer insanlar, onların birkaç cümlesinden
    karakterlerinin yüzeysel kısmını büyük ölçüde çözebildiğimi, hele hele birkaç saatlik bir sohbetten
    sonra, neredeyse onlar adına düşünebilir hala geldiğimi bilseler, bana tek kelime bile etmezlerdi
    her halde..
    Defalarca izlediğiniz bir filmdeki repliği artistle birlikte söylemek gibiydi benim için bazı insan
    tipleriyle konuşmak.. zaten ezberimde olan şeyleri, sanki ilk kez duyuyormuşum gibi dinledim,
    Ogün denen elemandan.. tamam, kötü çocuk filan değildir belki ama, tamamen kendini
    pazarlama eğiliminde, bu toplantıya da ne için geldiği (dışarıdan katılma) az çok belli..
    Aman canım, bana ne..herkesin hesabı kendine.. bana mı kaldı adamı karı kız arıyor diye
    eleştirmek?..
    ···
  13. 1288.
    0
    Ben de fazla takmadım zaten.. gülümsemeye devam ederek, gerekli noktalarda, uygun
    ünlemlerle ogün ü konuşmaya teşvik edip, uygun pasları da vererek, kendini lobideki insanlara
    tanıtmasını sağladım.. beni dışarıdan gören biri, o an ogünle konuşuyor olmaktan ötürü çok mutlu
    olduğumu, adeta gözlerimin içinin güldüğünü düşünebilir.. aslında haklı, kahkaha basmamak için
    zor tutuyorum kendimi amk…
    ogünün hesapları tuttu nihayet.. konuşmaya 2-3 kişi daha dahil oldu..ben de çaktırmadan aradan
    çekilip, katalizörlük görevimi yapmış ve belki de bir hemcinsimin önünü açmış olmanın verdiği
    sahte keyifle yeniden koltuğuma gömüldüm,
    çocuksa muhtemelen, beni ne kadar da iyi kullandığını, saftirik tsigalkonun farkında bile olmadan
    onun emellerine nasıl da mükemmel şekilde hizmet ettiğini düşünüyor ve üstün manipüle
    yeteneğiyle gurur duyuyor olmalıydı…bırakalım o öyle düşünmeye devam etsin (:
    Yaslandığım koltuktan kafamı öylesine bir sola doğru çevirdiğimde yan yana oturmuş iki kızla göz
    göze geldim.. hemen insanlık gereği olarak gülümseyerek, selam verdim gözlerimle.. onlar da
    verdi (selam)..ben de yeniden gözlerimi yerdeki halıflekse kaydırıp desenini incelemeye
    başladım.. ezik taklidi yapmayı seviyorum.. beni güvende tutuyor.. utangaçça gözlerimi yeniden
    kaldırıp şöyle bir etrafa bakındım, gözlerim bir kez daha bizim iki kızın üstüne geldiğinde, yeniden
    onlarınkiyle karşılaştı…
    ..olabilir.. belli ki hemen yan tarafta dönen muhabbete ortak olmak için uzak kaldılar, canları da
    sıkıldı..ve oldukça iyi bir dinleyici/ara pasçı olduğunu fark ettikleri “ben” ile konuşmak, belki onlar
    da kendilerini anlatmak istiyorlar..iyi.. anlatın abi.. dinleriz ne var ;)
    Birkaç saniye öyle göz göze kalınca karşılıklı gülümsedik..ben beklemekten sıkılmış mimiği
    yaptım, kendi yüz hareketleriyle onlar da iştirak ettiler duygularıma..ama gülümsemeye devam
    ettik tabi.. baktım konuşan yok, ben de gözlerimi geri çektim.. zorla değil amk.. allah allaah..
    ···
  14. 1289.
    0
    sanki
    bakan benim deminden beri..
    Biraz gıcık olmadım değil..ama “herhangi bir beklentimin olmadığı” aklıma gelince sakinleşip içten
    içe gülümsemeye başladım..e yani aq..konuşmazlarsa konuşmazlar..ben zaten laf atmak istiyor
    değilim.. zira bir hesabım yok.. çok istiyorlarsa ogün onlara da laf atabilir.. beni araya koymasın
    ama bu sefer, bu kadar kıyak yeter..
    bunu çok seviyorum; http://fizy.org/#s/3edxk8
    üst kata çağırılmadan önce, gözlerim gayri ihtiyari, 2-3 kere daha solumdaki kızlara kaydı,
    hepsinde de yeşil kazaklı, yeşil gözlü sarışın kızın gözleriyle karşılaştı..
    hımm..durum biraz garipleşiyor sanırım..neyse ki kolay kolay üzerine alınan adamlardan
    değilim..yoksa şimdiden kızın yatakta, siyah tangasıyla ve sütyensiz hayal etmeye
    başlamıştım..ne gülüyorsunuz lan, var böyle adamlar..tek bir bakışa, göz göze gelişe gibi
    kalkan…yok mu?..bence iyi bakın etrafınıza..belki de aynaya..bilemiyorum..
    yukarı çıktık, düzenlemeler hemen hemen bitmiş..bir 10 dakikalık daha filan iş var, sonra
    yerlerimize geçicez, toplantı başlayacak..kaç kişiyiz saymadım tabi ama herhalde göz kararı, bir
    50-60 kişi varızdır..bir kaç tanesi adam-kadın, gerisi biz teenagerlerdan oluşan küçük bir
    kalabalık..
    son son bir tuvalete gideyim dedim, beyler aynada kendime şöyle bir baktım..vay amk…kendimi
    beğendiğim ender anlardan biriydi..belki de otel tuvaletinin aynası kerametliydi..ama omuzlarıma
    doğru iyice yaklaşmış, dalgalı kahverengi saçlarımın simetrisi, (ki bende acayip bir simetri
    hastalığı vardır..her konuda ama..tabi saçlar söz konusu olunca bu durum daha da zor bir hal
    alıyor, topluluğa aykırı davranan tek bir tel bile istemiyorum ulan), kirli sakalımın yüzümde
    dağılışı,soğuğun pembeleştirdiği çıkık elmacık kemiklerim, hafif şehla bakan açık kahve gözlerim,
    omuzlarıma oturan siyah-gri gömleğim, onun içindeki beyaz t-şört..hepsi birbiriyle uyum
    içinde..valla ne yalan söyleyeyim, kendimi çok beğendim orda aq..aynanın karşısından ayrılmak
    istemedim..
    ···
  15. 1290.
    +1
    aynaya ,şöyle Kenan ışık vari
    son bir bakış atıp ayrıldım tuvaletten,
    yalnız, hem az önce aşağıda hatunla bakışınca, hem de kendimi aynada öyle görünce aldığım
    ara gazlarını öyle bir yemiş ki motorum, böyle yaylana yaylana gidiyorum aq, böyle bir yürüyüş
    olamaz.. kendimi dışarıdan görsem “kim la bu artiz pezo” deyip kıl kaparım heralde :p
    toplantı salonuna döndüm.. daha hala videoları ayarlıyorlar amklar.. geçtim sütunlardan birine
    dayandım..az önce aşağıda bakışıp da bir türlü konuşamadığımız (konuşamayan) ikili de az önce
    bekledikleri yeri terk edip karşıdaki sütüna geldi, yaslandı.. bekliyoruz öyle.. gene kesiştik tabi o
    Allahın emri..ama yeşil kazaklı hatunla aramızdaki olay daha ileride, diğeri sadece yancı sanırım..
    arkadaşına destek olmaya çalışıyor..bir-iki dakika sonra, bunlar epey fısıldaştıktan sonra, kırmızı
    kazaklı olan diğeri sütunun yanından ayrılıp tuvaletler yönüne doğru gitti.. yeşilliyle biz kaldık
    karşı karşıya.. aramızda da 2-3 metre anca var hani.. dakika/göz göze gelme oranı gittikçe
    yükseliyor..ama kız bir türlü konuşamıyor..hey amk bebesi ya..şu son hareketten sonra zaten
    iyice anlaşıldı niyetin, tamam aq..daha niye naz yapıyon ki?
    Nedeni çok belli değil mi a dostlar? Evet, yine klagib bir ev kızı ile karşı karşıyayız.. bunları size
    daha önce tanıtmıştım, bunlar bakarlar.. severler de tabi.. sonuçta duygular var..ama ölesiye
    sevseler, deli gibi baksalar bile, üstüne üstlük bir de gidip siz teklif etseniz dahi, başta
    reddederler, naza çekerler…öyle salak, öyle bebe, öyle gerizekalı kız tipleri tanıdım ki şu ahir
    ömrümde, brad bitt in posterini versen, odasında bakıp kendini parmaklar, ama adam gelip,
    “hayatımın kadını olmanı istiyorum “ dese,
    “ee bilmiyim kiieee Haıızır dıaa hissittmiyyiieemm, accık dişinmemmm laıızııımm” der..
    Böyle maldır bunlar…bir de bunun “iyi aile eğitimi”neden geldiğini filan söylerler ya..
    ···
  16. 1291.
    +1
    .gibesim
    geliyor.. hazır güzelim, iyi aile eğitimiyle filan alakası yok.. sadece, ve tamamen, senin ezik-
    özgüvensiz ve gereksiz kişilerce zütü kaldırılmış, sahte bir prenses olmanda ileri geliyor bu
    durum, yani sana “ev kızı” ya da “tipik türk kızı” dediğimize bakma.. kalıp onlar.. yoksa senin ne
    evle, ne de
    türkle alakan yok, dıbına kodumun uzaylısı..
    Tamam sakinim..
    Bu salak gelip konuşmayınca, durumun da açık olması dolayısıyla, aklımda dahiyane bir fikir
    belirdi, evet, işte şimdi geliyoruz, sizden hoşlandığını düşündüğünüz ve istemediğiniz kızı kaçırma
    yöntemine..
    Büyük beklenti içindesiniz, hissediyorum..
    Ama öyle 3 bilinmeyenli bir denklemin çözümü filan değil söyleyeceklerim, beklentinizi boşa
    çıkardığım için üzgünüm,
    Yapmanız gereken tek şey,
    Salakça bir giriş konuşmasını, sanki sizin doğal haliniz buymuşçasına (doğal hali cidden salak
    olanlar burada şanslılar) yapmanızdır, sonrasında zaten kız direkt kaçar.. orada durup, sizinle
    kesişmesi bile büyük başarı zaten onun adına.. çok bile yaptı..
    Yaslandığım sütundan ayrıldım,
    Yanına gidip dikildim, geldiğimi görünce kedi gibi kabardı zaten.. kasıldı..lan..hey allahım ya..ya,
    tsigalko, allahını seversen, senin bunlarla ne işin varr yeeeaaa??..bırak amk kendi haline
    işte..ama neyse..bir kere girdik o yola, gibertmeden dönmek olmaz..
    “epey beklettiler bakalım” deyip gülümsedim..bak bak bak.. lafa bak..şu tipe bak.. hareketlere
    bak.. gibeyim senin muhabbete giriş cümleni.. eğer bilerek yapıyor olmasaydım, o cümle
    ağzımdan çıktığı an duvara kafa atmak isterdim herhalde
    ···
  17. 1292.
    +1
    “evet ya..ama değecek diye düşünüyorum bakalım (:”
    “inşallah (:, nerden geliyorsun?”
    “Evden” dese çok taşak olurdu aslında ehehe..
    “denizliden” dedi,
    şaşırdım..
    “sırf bu toplantı için değil herhalde??”
    “yok canım, burada okuyorum (:”
    “hangi üniversite?”
    “xxx”
    “hıı, ben de xxxx.. tsigalko bu arada” (elimi uzattım, normalde yapmam demiştim hatırlıyorsanız,
    ama bugün salağı oynuyorum, ciksiyi değil :p)
    “Ayşenur (:”
    Buraya kadar nispeten normal sayılır.. sonrasında yaptığım salaklıkları yazamayacağım, öylesine
    olduğunu bilsem bile çok utanıyorum aq..kendime gülüyorum şu an burada,
    Hele en son bir yaş muhabbeti açtım (normalde bu yapacağınız en büyük hatalardan olur, ama
    diyim) bir de kız benden büyük çıkmasın mı? (zaa xd) dedim,
    “ama genç gösteriyorsun yaa, en fazla 18-19 filan işte” (lan kız zaten 21 yaşındaymış, iki yaşlık
    gençliği nerden anladın da hesap ettin mal (: )
    Bu benden iki yaş büyük olduğunu filan da sayemde öğrenince, üzerine birazda daha
    saçmalamamın (Fenerbahçe muhabbeti, %100 çalışıyor) da etkisiyle, en son neredeyse koşarak
    uzaklaştı desem yeridir..
    Bunu sonradan ne zaman anlatsam koparız kankalarla x)
    Neyse.. kaçtı maçtı diyorum da, o gün daha orada bitmedi.. zira ben bu kezban hariç (aslında
    fena hatun değildi eski ben olsa en azından sürterdi :p..7/10 diyebiliriz buna da) herkese normal
    davranmıştım ve takdir edersiniz ki bu kardeşinizin etrafında hatırı sayılır bir muhabbet çemberi
    oluştu (yok lan aslında tolga ve nilay sayesinde sanırım ehehe)..aralarda olsun, toplantı sırasında
    olsun bir tarafımda tolga diğer tarafımda ise biraz muhabbet bağladığım herhangi bir hatun
    oluyordu..
    Ömer (the klarnet boy) ve gamze (gizem de olabilir) de toplantıya iştirak etmişti elbette…güzel
    insan, ince ruhlu klarnetçiyle samimi bir selamlaşma yaşadık (evet evet, klarneti zütüme soktu
    evet..)..çakal carlos, gizemi (gamze de olabilir) ayarlamış aq,çıkıyorlar...
    ···
  18. 1293.
    +1
    sazdı, sözdü ayağına
    gayet bakımlı-hoş ve belli ki kültürlü bir hatunu zütürmüş Tekirdağ şoparı (:
    Benim gün boyu ekstra aktif olmam ve ortamda samimi gözükmem, kezbanın gözlerini ara ara
    yine üzerimde yakalama sebep oldu.. hani kaçmıştın ya sen?
    O gün çıkışa kadar daha yanıma gelmedi bir daha.. çıkışta kırmızı kazaklı arkadaşı gelip (ki
    kendisi de normal halimi tanıma fırsatı elde etmişti molanın birinde) bir bahaneyle numaramı
    aldı..e tabi o numaranın nereye gideceği belli canım…neyse, salağım ben, çaktırmayın.. ayşenur
    kezbanı da muhtemelen, ondan çok hoşlandığımı ve bu yüzden saçmaladığımı, normalde gayet
    hoş sohbet olduğumu filan düşünmüş olabilir..
    Hayallerde yaşıyor bazı muallakler..
    Ha bu arada, ogün yavşağı ne yaptı ondan sonra bilmiyorum.. umarım evine kız filan atmış ve
    muradına ermiştir :p
    Toplantı sonrası, tolga-nilay, çiceği burnunda çiftimiz ve onlara ilaveten 3 kızla beraber türkü
    barın birine gidip eğlendik.. benim açımdan güzel gece oldu.. türkü barlar iyidir.. yalnız bu ara çok
    kro (Hırvatistan vatandaşı)(anladın sen onu) kaynıyor, dikkatli seçmek lazım mekanı, öyle
    varoşlara gitmeyin, böbreklerinizi alırlar bak..
    sonra, ikisi, asla aranmayacak olmak üzere, üç numara daha aldım.. arayacağım numaranın
    hangisi olduğunu ilerde öğreneceksiniz.. aramayacaklarımı da az çok tahmin edersiniz..
    netice itibari ile, benim açımdan sosyalliği bol, savunma sistemimi deneme açısından da önemli
    bir gün olmuştu.. füze kalkanının çalışırlığını test edip onaylamıştım..
    ne birinden hoşlacak..ne de birinin benden hoşlanmasına izin verecektim artık..taa ki ben
    aradığımı bulana, “hah, işte bu olmalı abi” diyene kadar.. artık daha fazla insana zarar vermek, ya
    da bir başkasından daha fazla zarar görmek istemiyordum..
    yeniden o mart sonu akşdıbına dönelim şimdi..
    meleğin aklımı karıştırdığı, iç dünyamı gibip attığı akşama..
    hayır, aslında ben merveyle tanışırken filan gayet rahattım, yine bir beklentim ve hedefim yoktu
    yani..
    ···
  19. 1294.
    +1
    acaba tanışmanın tuhaflığı ve atmosferin elektriği mi böyle düşünmeme neden olmuştu..
    varlığı olmayan bir sevginin, tereddütü olur muydu? Bu tereddüt olmasa melek beni uyarmak
    zorunda kalır mıydı?
    O akşam bu mevzuyu biraz düşündüm ve yapmam gerekene karar verdim..ben, herhangi bir
    ekstra atraksiyonda bulunmayacak, normal kız arkadaşlarıma nasıl davranıyorsam, ona da öyle
    davranacaktım.. öyle birebir buluşmaya çağırmalar, gece mesaj atmalar filan olmayacaktı..
    diyorum ya, zaten benim herhangi bir duygusal hedefim yok kız üzerinde.. arkadaş işte..
    Ama mesele, benim de onun için öyle kalıp kalmayacağımdı…e, kalırdım lan herhalde? Hele bir
    de şimdi böyle üzerine düşmeyince.. daha da rahat olurdu işim..ne aq? Öyle her konuştuğum,
    azıcık tanıştığım hatun bana yazacak değil ya, neyim ben? Antonio banderas filan mı? (aslında
    saçlar biraz daha uzarsa… :p) yok yok…öyle bir şey olmaz onun açısından da..hem, ümit de
    vermedim? Verdim mi? iki muhabbet ettik lan? Kimseyle de mi konuşmayalım?
    Yok abi…bir sıkıntı olmaz ya..öyle her tanıdığımız hatunla şey olsak.. ohoo..
    Gevşemiş şekilde yatağa uzandım..bu gün de kurallarımı ihlal etmemiş, sözümden
    dönmemiştim.. dönmeyecektim de..o kadını bulana kadar dönmeyeceğim..onu bulduğumda ise..
    zaten o zaman anlarım her halde ha? Anlar insan bence…hayatının kadınını, daha ilk gördüğü an
    anlar.. tanır…dile kolay.. belki çeyrek, belki yarım asır, belki de daha fazlasını geçirecek onunla
    aynı yastıkta…insan anlamaz mı be abi? Tanımaz mı?..
    Bu romantik ve huzur veren düşüncelerin arasında yüzerken, telefonun mesaj melodisi (artık
    titreşimde değil, zira pek mesaj atan yok (: ) beni rüyalarımdan sıyırdı.
    ···
  20. 1295.
    +1
    Açıp baktım,
    Merve, bu güzel günün ardından (bir şey de yapmadık oysaki.. paso muhabbet) bana teşekkür
    edip, hafta sonu işim olup olmadığını soruyor..
    Normalde bu mesajı atanın erkek olması gerekmez mi beyler?..ee, ben de atmadığıma göre?
    Yoksa ben Merve miyim? Merve de ben mi?..yok ebesinin amı..
    Sadece bir başka sınav…bir başka imtihan…füze kalkanımı deneyen bir başka düşman roketi…
    işim var be Merve…çok işim var..hem, sadece bu hafta sonu değil, bütün hafta sonları işim
    var..hem, sadece hafta sonları değil, hafta içleri de işim var!..çok işim var benim…çok…kendimle
    işim bitmez benim…değil 1 ay, 1 yıl..1 ömür bitmez benim mücadelem…meşgul adamım ben
    be..sen beni boş ver.. sana bir şey vaad edemem.. etsem bile gerçekleştiremem…kendime
    verdiğim sözleri bile zor tutuyorum ben.. sana bir şey söyleyemem…
    “yok ya öyle pinekliyorum yurtta, senin de işin yoksa, bir yere gidebiliriz.. güzel kafeler-parklar
    biliyorum ;)”
    Mesajı gönder tuşuna bastım, gözlerimi yerden kaldırıp etrafıma baktım, meleğim demir giysi
    dolabıma dayanmış, yüzünde şüpheci bir gülümseme, tek kaşı havada, beni süzüyordu..bir şey
    demedi..bir süre sonra da geldiği gibi, fark ettirmeden gitti…
    O gece, tolga geç vakit döndü, yorgun görünüyor olmasına rağmen dilimi tutamayıp bizim pub a
    gitmeyi teklif ettim.. önce burun kıvırdı..ben de trip atmaksızın sorun değil dedim..ama biraz
    oturup soluklandıktan sonra,
    “ne oldu gene dıbına koduğumun?”
    “ne olmuş?”
    “e onu sen bilecen, bir şey olmuş? Sen boş yere biraaaneye gidelim demezsin”
    Güldüm, “vayy, adam beni tanıyor yaa (:”
    “kalk hadi gidek.. necoya haber vericen mi?”
    “bilmem.. vereyim mi?”
    “olm gitmek isteyen sensin amk, sen karar ver?”
    “sen istemiyon yani?”
    “ya..hay..lan karı gibi lafı çevirme..”
    “(: tamam amk, necoya da söyleyeyim madem…ama baştan diyeyim bak, öyle net bir durum yok
    yani, masaya oturur oturmaz anlat anlat diye baskı yapmaya başlarsan zütüne biraveri sokarım,
    ···