-
1301.
0421421421421
-
1302.
0sevgilim beni mutlu ediyor, ben onu ediyorum, kafalarımız uyuşuyor, rahat takılıyoruz.. daha ne
olsun?
neco ve nurettin dertli, çünkü sevgilileri yok..
alper dertli, çünkü bir türlü kafasına göre hatun bulamadığını düşünüyor, sinemden sonrası,
yapıştırılmaya, onarılmaya çalışılan ama bir türlü parçaları birbirine oturmayan kırık bir vazo gibi
onun için..
tolga dertli, çünkü ciddi bir ilişki yaşamayalı uzun zaman olmuş ve nilayı çok sevmesine rağmen
bazen sorumluluklarından ve yapması gereken fedakarlıklardan bunaldığını söylüyor..
zor evet.. onlarsız yaşanmıyor..ama onlarla da (eğer kafa denginizi bulamazsanız) olmuyor..
kadınları anlamak, anladıktan sonra ise idare edebilmek kolay değil.. kafaları bizden farklı
çalışıyor..her ne kadar sonunda vardıkları yer aynı olsa da, gittikleri yol bizimkinden epey farklı..
bizim tek şansımız ise, iki yol arasında en az fark bulunanı bulmak..
zaten sonra o kadınlar karımız oluyor genelde..biz de onların kocaları..
asla yüzde yüz eşleşme, mükemmel uyum, harika birleşme diye bir şey bulamayacağınızı size
söylemek zorundayım.. acı, ama gerçek.. bunu söylüyorum, çünkü aranızda hala filmlerdeki ve
masallardaki gibi muhteşem ve "sonsuza kadar mutlu yaşanılan" aşkların varlığına inananlar
olabilir.. üzgünüm..ama öyle bir şey yok..biz, ve karşımızdaki, kendiyle tam anlamıyla uyum
sağlayan değil, olabilecek en iyi şekilde, yeteri kadar, olduğu kadar uyum sağlayabilen insanları
bulmaya odaklanmalıyız.. çünkü ancak o şekilde hayatı ve aşkı yaşanılabilir kılarız.. -
1303.
0http://fizy.com/#s/1aca71
deminden beri ayılmadıysam bile şimdi kesinlikle ayılmıştım..koridordan ayrılık boş bir odaya
girdim..
seni seviyorum mu diyeyim?..
bu da ne demekti şimdi böyle..
sessiz kaldığım bir kaç saniye içinde aklımda garip düşünceler geçti..
ceyda? seni seviyorum dememi istiyor... ceyda?? nasıl olur lan bu? bu kızın öyle romantik
taraklarda bezi yoktu ki... ah..ama unutmuşum..bu kız..evet.."kız"..
sonuçta ceyda da bir kızdı..kusura bakmayın beyler..unutmuşum..hatta onun aslında ne olduğunu
farkına bile varmamışım bile..zira gözüme uzaydan gelme değişik bir tür, üstün bir yaşam formu
gibi görünüyordu şu beraber geçirdiğimiz bir aya baktığım zaman..
ama o da sonuç olarak bir kızdı..
ilgi bekleyen..
sevgi bekleyen..
seni seviyorum dememi bekleyen..
biraz hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur, çünkü ben ceydayı tamamen robotik ve zevk
almak/vermek için yaşayan bir varlık olarak algılamış, rahat yaşam felsefesi sayesinde, bu tip
romantik oyunlar ve küçük hesaplar peşinde değil sanmıştım..
o an, aslında neden kaçtığımı da bir kez daha gözümün önüne serilmiş halde gördüm, tolganın
daha geçen akşam yakındığı "ilişki ciddiyeti ve sorumluluklar"..işte bu! sonunda benim bütün
ilişkilerimin içine sıçan şeyi tespit etmeyi başarmıştım! -
1304.
0bu kaynağı bana sağlayanın sadece, iyi kızlardan oluşan sevgililerim verebiliyor ama karşılığında
ilgi bekliyorlardı..
karşılığında ilgi değil sadece vizitesini bekleyecek olan huurlar ise bu sefer sevgi olayını
halledemiyorlardı..
ne gibik bir durumdu lan bu böyle??
şimdi anlıyordum ceydaya böyle bağlanmamın sebebini..
çünkü o, bu güne kadar karşılaştığım kızlar içerisinde, bana tıpkı aradığım tonda bir sevgiyi
verebilen (tıpkı diğer sevgililerim gibi) ama karşılığında da diğer sevgililerime kıyasla hemen
hemen hiç sorumluluk getirmeyen tek kişiydi..
şimdi anlıyorum..
ama bu..bu..şey..bu son istek?.."seni seviyorum de"... acaba ben mi abartıyor ve paranoyaklık
ediyorum bilmiyorum ama, sanki artık bir şeylerin değişeceği, bir takım beklentilerin gelişeceği
günlerin geldiğinin habercisi mi?
ceyda, "seni tedavi edebilirim" demişti, yatakta birbirimize ait olmaya başladığımız ilk gecemizde..
acaba nihayet "aşıyı vurmaya uygun" olduğumu mu düşünüyordu? bu güne kadar anlayışlı sevgili
rolü yapmıştı ve şimdi de tıpkı diğer hemcinsleri gibi nihayet kendi beklentilerini ve benim
tedavimi uygulamaya mı başlıyordu?
umarım öyle düşünmüyorsundur ceyda.. çünkü benim hastalığımı hiç kimse tedavi edemez.. zira,
doğuştan.. yetiştirilişimden... huyumdan...
ona hiç bir aşı ya da antibiyotik işlemez.. umarım öyle düşünmüyorsundur..
çünkü ben, ilk defa benim gibi birini bulduğumu düşünüyorum..
ve onu kaybetmek, istediğim son şey olur...
yutkundum..
benim ani tepkimden sonra ceydadan ses gelmemişti.. -
1305.
0"ne, nasıl yani.. ceyda çocuk musun ya?"
biraz daha sessizlik.. allahım lütfen.. lütfen az önce aklıma gelenleri başıma getirme..
sonra nihayet,
"niye ki ya, ne var, söylesen..bak ben söylüyorum mesela.. seni seviyorum tsigalkoo... seni
seviyoruum.." cıvıltısı azalsa da anlam yükü artan bir ses tonuyla sesleniyordu bana.."seni
seviyorum... bu kadar kolay işte çatlak * "
sıkıntı içinde yüzümü ekşittim..bu hallerimi göremediği için şanslıyım..
"aamann.. sanki bilmiyorsun sevdiğimi..siz kızlar.."
"aşk olsun ya, şurda iki sevimlilik yapayım dedim, amma kastın haa * " dedi yine olumsuz
olmayan ama azarla karışık bir ses tonuyla..
gittikçe köşeye sıkışıyordum..
"ne var be oğlum, söyleyiver sende" diyeceksiniz, ama biliyorum ki o sözler bir şeylerin başlangıcı
olacak, bazı kapıları açacak.. bazı şeyleri değiştirecek.. gerisi gelecek..
"akşam altı da parkta".. dedim sıkkın bir ses tonuyla.."başım ağrıyor, o zamana kadar dinleneyim
canım, görüşürüz" diye de ekleyip cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım..
puff.. telefon kapandı ama sıkıntıları tam olarak kapatamadım.. öyle, ayazda soğuğu geçiren
çürük, ahşap pencereler gibi esmeye devam etti..
odama gidip yeniden yatağa devrildim.. tolga uyanmış,
"ne verdiniz olm bana dün akşam... aah.. ulan başım çatlıyor.."
"aynen.. fazla kaçırmışız biraz * "
"lan.. kontrol etti mi, zütlerimiz sağlam mı? böbrekler dalak filan yerinde mi?"
gülmeye başladım..
"sağlam aga sağlam.. yalnız bir tek senin şey var işte... eeımm.."
"ney var lan?"
"şey.. senin.. züt.. zütten pek emin değilim.. :p"
"gibtir git.." deyip yine devrildi yatağa..
"akşam ben saçmalamadım demi?" diye sordu masum masum..
"yoo.. niye ki?"
"yea..ne bileyim.. herkesin sıkıntıları vardır sonuçta... ama bazılarını pek konuşmamak lazım.."
"allah allah.. muallak misin diyecem ama... ne sıkıntın var olm senin benle paylaşmadığın? ben her
şeyimi anlatıyorum sana? gibik?"
ben çıkışınca biraz buruldu.. -
1306.
0"sıkıntı değil bee.. anlatmaya değer şeyler değil zaten de..işte.. zorluklar..olağan şeyler.."
sanırım nilayla olan durumlarından bahsediyordu.."iyi" dedim.."valla birader, biliyorsun beni, ne
anlatırsan dinlerim..ne zaman istersen.. okey?"
"eyvallah kanka.. biliyorum..ama cidden, çok da önemli değil.. klagib zorluklar işte.."
başka bir şey demedim, bununla beraber tolganın dün geceye dair harbiden bir şey hatırlamıyor
oluşuna epey şaşırmıştım..vay be, adam harbi sarhoş olmuştu demek ki..harbi harbi zütü kaptırsa
haberi olmayacak * ..
gerçi "sen ne hatırlıyon sanki mal" deseniz, eh ben de pek bir şey hatırlamıyorum..lan.. yoksa!!!
(ehehehe)
akşama kadar oyalanıp, hazırlanıp vakit geçirdim.. buluşma yerine doğru yürürken, ceydanın
konuşmanın üzerine herhangi bir teyit mesajı dahi çekmemiş olduğunu düşündüm ve kafamda
huzursuz bulutlar uçuşa uçuşa, hayatımda ilk kez, bir ilişkinin geleceği hakkında düşünmeye
başladım..
panpalar son partımı girip kaçayım,
http://fizy.com/#s/1dlbr3
karnımda tuhaf ağrılar *, aklımda sebze çorbasından hallice karmaşıklıkta düşünceler ile buluşma
yerine varmıştım..
kimse yok..saat 6 yı 5 geçiyor..hava kararmak üzere..sokak lambaları yanmaya başlamış bile..
değişik şekilli oturaklardan birine çöküp beklemeye başladım..
acaba gelmemek gibi bir hataya düşer miydi?..böyle bir trip ve davranışın sonucu ikimiz
açısından da korkunç olurdu doğrusu..zira ben genelde hata yapmaya, dolayısıyla da affedilmeye
alışkın olan tarafım..hiç affetmeye çalıştığım olmadı..eğer böyle bir zorunluluk oluşursa, onu da
beceremeyeceğimden korkuyorum -
1307.
0ona göre şimdi ben de özür dileyip, "seni seviyorum" diyecek, ve sarılacaktım.. tıpkı filmlerdeki
gibi.. böylece o istediğini almış, ben ise teslim olmuş olacaktım..
"yılan deliğinden çıkacaktı"...
ama öyle olmadı tabi..
"teşekkür ederim.." dedim.."elbette sana karşı hislerim çok fazla..ama ben bu tarz şeylere önem
veririm.. yani, eğer birine gerçekten o sözü söyleyeceksem, hak ettiğinden ve benim de aslında
onu "hak ettiğimden" emin olmak isterim.. çünkü daha önce kimseye söylemedim ceyda.. daha
önce kimseye söylemedim..ve daha önce kimseye karşı, sana hissettiklerimi de hissetmedim.. işte
bu yüzden, zaten söyleyeceksem, o kişi sen olursun.. anladın mı?"
"anladım bitanem" dedi, beklentimin aksine, hayal kırıklığı içermiyordu sesi, "sen ne zaman
kendini hazır hissedersen..ve..bize bu kadar değer verdiğin için minnettarım.. çünkü ben seni çok
seviyorum... inaıyorum ki kendinin benim sevgime, benim de senin sevgime layık olduğunu
anlayacaksın..biz.. birbirimiz için yaratılmışız.."
son derece güzel ve olumlu bir ses tonuyla, anlayışla kuruyordu cümlelerini.. acaba ceyda
hakkında o tarz yargılara varmakta hata mı etmiştim?..sadece bir cümlesine bakarak onu
yargıladığım için kendimden utanmaya başlıyordum.. kız sevecen bir şekilde saçlarımı karıştırdı,
"iyice uzadılar ha..sakın kestirme, çok yakışıyor.. -
1308.
0aslında son cümlesi epey irdelenmeye ve tartışmaya açıktı, ama daha fazla uzatmak
istemedim.. geçirmemiz muhtemel güzel geceye odaklandım..
"ha bu arada" dedi ceyda,
"evde sadece meltem var.. biraz değişik bir kızdır, yadırgama diye söyliyim baştan..;)"
"nasıl yani..tek mi kalıyor kız.. şey..özürlü filan mı? ben hayatta yadırgamam öyle şeyleri"
"yok ya..öyle değil.. yani davranış olarak biraz tuhaftır.. üç kız kalıyorlar normalde ama onlardan da
biri evine gitmiş.. finaller öncesi işte malum.. biri de başka bir arkadaşında olacakmış bu akşam.."
hala kaygılı şekilde baktığımı görünce,
"ya amaan..yok bir şey bee..:) iyi kızdır..bir şey yaptığı yok... sadece biraz.. değişik işte.. nasıl
diyim, benim gibi-senin gibi işte.. hahaha..daha nasıl söyleyeyim..her zaman karşılaşabileceğin
karakterlernden değil..o yüzden söyledim.. yoksa bir şey olduğu yok.."
"iyi" deyip güldüm dudak büzerek.."tanışıcaz bakalım * "
göz kırptı.. adımlarını hızlandırdı..ben de ona uydum..el ele, kol kola, "değişik kız meltem" in evine
doğru yol almaya başladık..
"değişik" hayatımın, "değişik" bir başka gecesi daha beni bekliyordu..
takip eden panpalara iyi geceler, görüşmek üzere *
iyi geceler panpalar, bu gece yazamayacağım programımdan dolayı,
yarın gece ise daha erken gelip epey uzun kalmayı düşünüyorum, hazırlıklarınızı yapın :p -
1309.
0yeni üyelik alan panpalara hayırlı olsun diyorum, kamp ateşimizin etrafındaki muhabbet ve
kalabalık artıyor.. daha uzun süre yanacak inşallah bu ateş, sizler paylaşacaksınız, ben
paylaşacağım..her birimiz bir şeyler öğrenecek diğerinde, "aa vallahi ben de böyle olmuştum"
diyecek, geçmişi aklına gelecek, ya da geleceği düşünecek..
büyük bir aksilik ya da sürpriz olmazsa yarın gece 23.00 gibi başlarız, yorumlarınız için
teşekkürler, düşüncelerinizi ekgib etmeyin, sizleri seviyorum ;)
başlık altında görüşmek üzere
iyi geceler panpalar işimi beklediğimden erken bitirdim, birazdan başlıyorum ;)
..geç kalmamız, az daha aniden bastıran yağmurun ortasında kalmamıza neden olacaktı ki
kendimizi apartmanın girişine atabildik,
"oha ya, hiç bir şeyi yoktu havanın?" diye görüş belirtti ceyda,
"ee kızım artık kış geldi, bakma burası ılıman iklim ama yağmuru pis olur ;)" deyip tecrübeli insan
havası attım.
sıradan görünümlü orta yaşlı olduğuna inandığım, dış cephesi yeniden boyanmaya ihtiyaç duyar
gibi görünen bina bizi karşıladı. kilitli olmayan otomatik kapıyı ittirip içeri girdik, 2. kat diye
hatırlıyorum.
kapı zilini çalınca önce otomatiğe bastı karşı taraf,
"burdayız canım" dedi ceydanın cıvıldayan sesi, -
1310.
0sonra kapı açıldı ve biz çatlak sevgilileri bu gece evinde misafir etme cesareti gösteren, "değişik"
kız göründü,
sanki sürpriz yapmışız gibi bir heyecan ve sevinç gösteri eşliğinde iki kız birbirlerine sarıldılar,
kokoş kokoş bir kaç sevgi sözcüğü ve havada uçuşan "bebişim" lerden sonra nihayet ben de
selam verdim ve içeriye buyur edildik.
bu değişik kız meltemin ilk anda dikkatimi çeken özelliği epey cana yakın olması oldu zira
tanışma anında hemen yanak yanağa gelmiştik, biraz çatlak bir kız olabilir evet, ama bu tip
şeylere takan ya da tahrik olan bir adam değilim, yeni tanıştığınız bir kızla gündeki teyzeler
modunda öpüşük selamlaşmanız sık karşılaşabileceğiniz bir şey olmasa da ben yadırgamadım
açıkçası..
neyse girdik içeri, bu ikisi birbirlerini buldular ya, daha saniye bir cıvıl cıvıl ötüşmeye kıkırdamaya
başladılar, onları öyle samimi ve mutlu görünce benim de hoşuma gitti tabi, tipik ciciş kız dostluğu
işte..ne yapsınlar, onlar da allahın bir kulu (: (nası la bu gülüş iyi mi (: )
biraz meltemden bahsedeyim, kumral, beyaz tenli, her an çok şaşkınmış gibi bir yüz ifadesine
sahip orta boylu, balık etli diyebileceğimiz, saftirik bir kızcağız. çok ekstra bir görünüşü yok..
demek ki "değişik" tanımının içeriği hal ve tavırlarında..
şimdi başta değişik kız deyince tabi, böyle gotik, emo, ya da ne bileyim değişik imajlı, marjinal
görünüşlü bir şeyler bekliyorsunuz karışınızda. keza ceyda da marjinal sayılır, hal böyle olunca,
ben de piercingli miercingli bir hatunla filan karşılaşırım diye düşündüm ama, bildiğin tipik ev kızı
görünüşlü ve epeyce candan bir hatunla karşılaştım.. gerçi ceyda görünüşünde bir şey yok
demişti ama ben onu fiziksel sağlık olarak yorumlamıştım. -
1311.
0"kilolu sayılmaz?"
"değil tabi canım, ben öyle seviyorum (:"
"kızmıyor mu :p"
"ııı kızmaz o bana.. kızarsa ısırırım" deyip bir kıkırdama koyverdi,
bunlar ayıkken böyleyse sarhoşken ne hale gelirler düşünmek bile istemiyorum.. herhalde şimdiki
esra-ceyda kardeşler gibi bir şey olurlar yan yana iken (:
melte mutfaktan dönüp bizi dip dipe, ceydayı da kıkır kıkır gülerken görünce,
"hiişşt gençlerr, napıyosunuz bakiym ;)" diye takıldı, "yanlış olmasın, aile var" diye gır gır
yapmaya devam etti,
"hıı, hani, kimmiş o aile?" diyerek oyuna katıldım,
çatlak kız iyice işi tiyatroya vurdurarak, "aa tsigalko beyy, bakın işte, ceydaa ve ben? bir aileyiz"
deyip sarıldığı ceydayı yanağında öptü, bizimki de bunun göğsüne yattı..bu sevgi gösteriler ve
samimiyet gözlerimi yaşarttı aq (:
hazır aile filan demişken ben de deminden beri kendimi oyaladığım mevzuyu açmaya karar
verdim,
"meltem bir şey sorcam sana ama, bu evde biraz fazla eşya yok mu sence?" deyip güldüm, sonra
da yanlış anlaması için ekledim, "yani aile evi gibi yani, olumlu manada söylüyorum ;)"
kız gülüp, "maşallah baya dikkatlisin hee (:, zaten öyle ya, aile evi" deyip güldü, ceydaya tekrar
sarılıp az önceki esprisinin devam filmini çekti,
evet meltem eyvallah, iyisin hoşsun da, ben bunu geyik olsun diye sormamıştım.. neyse, bana ne
amk, gibtir et.. diye düşünüp ben de gülmekle yetindim, sorumu geliştirmedim, sanırım o ara biraz
hoşnutsuz bir yüz ifadesi de takınmış olmalıyım ki kız düzeltme yapar gibi ekledi,
"şey, ama sahiden aile evi, öyleydi daha doğrusu, biz eşyasıyla kiraladık.."öğrenciye eşyalı ev"
şeklindeydi"
haa.. şimdi anlaşıldı durum..
"oo iyi bulmuşsunuz ya, böyle opsiyonlar da varmış demek, bilmiyordum" -
1312.
0Ayraç ?
-
1313.
0Ben atacaktım da panpa bende de var pdf şeklinde ne bileyim atmadım iste aq
-
1314.
0görüşmek üzere
@audrey, panpa sex hikayesi olarak görüyorsan bunu çok yanlış gelmişsin demektir (:
http://fizy.com/#s/2vk9j8
vay be..
ne geceydi ama..
bir panpamız şey yazmış, "öbür tsigalko kontrolü eline aldı ve sen de bundan hiç rahatsız
görünmüyorsun" çok hoş bir tespit gerçekten,
benim burada bir kaç paragrafta, felsefe yapa yapa anlatmaya çalışacağım şeyleri tek cümlede
özetlemiş, eline sağlık.
evet, o gece harbiden de, alışkın olmadığım şekilde, tamamen sorgusuz sualsiz (kendime karşı)
cızırtı ve parazit yapmaksızın ve tam anlamıyla teslim olarak kontrolü diğer kişiliğime
bırakmıştım..
hiç itiraz etmeden,
duygu sömürüsü yapmadan,
işine burnumu sokmadan..
istediği gibi takılmıştı o gece, önce ceyda ile, sonra meltem ile..
oldukça tatmin olmuşa benziyordu doğrusu..bu fedakarlığımın karşılığında belki de beni bir
süreliğine rahat bırakırdı ha? ne dersiniz?
ceydayı minibüse bindirip geçirdikten sonra yurda gittim, artık sizin de alışkın olduğunuz üzere,
kendimle yapmam gereken bir muhakeme daha beni bekliyor,
ama bu kez tarzım ve tavrım epey farklı olacak..hissedebiliyorum..
http://fizy.com/#s/1hch3e
sabahın köründe yurda giriş yapmıştım, kahvaltıyı hazırlamaya kalkan hizmetliler kapıyı açtılar,
selamladılar.
odama çıktım, tolganın zütünde pireler uçuşuyor..ben de hemen bir çırpı üzerimi değiştirip yatağa
girdim..bu kez tavan yerine yan duvara dönerek düşünmeye başladım,
kendimi kaygılı hissediyor muydum?
hayır..
üzgün?
hayır..
herhangi bir kuralı ihlal etmiş gibi?
sanmıyorum..
peki, beni rahatsız eden herhangi bir şey?
kesinlikle yok..
pekii, beni hiç bir şeyin rahatsız etmiyor olması beni rahatsız etmiyor mu?
neden etsin ki?..zütünden element uydurma tsigalko..
sonra biraz, her şeyden habersiz, biricik sevgilim ceydayı düşündüm.. -
1315.
0bu gecelik burada kalalım, takip eden panpalarıma iyi geceler,
görüşmek üzere ;)
iyi geceler panpalar (:
bu gece yazamayacağım programımdan ötürü, hafta sonuna kadar da epey sıkışık durumdayım
ancak boşluk buldukça yazmaktan geri durmam, dediğim gibi, buraya yazdıkça ben de içimi
boşaltmış oluyorum, iyi hissettiriyor..
görüşmek üzere ;)
selamlar panpalar,
çarşamba sabahından beri neler yaşadım inanamazsınız, ayrı bir hikaye olabilir yani..
bu gece fener maçından sonra kaldığımız yerden devam ediyoruz, çok doluyum, sabaha kadar
bile yazabilirim.
gece görüşmek üzere ;)
tekrar iyi geceler panpalar, birazdan başlıyorum.
yorumlarınızı okudum, hepinize teşekkürler (:
bu gece biraz ilerleyelim, eğer gücüm yeterse dönemin sonunu görürüz
..apar topar girdiğimiz sınıfta, yine aynı acele ile birbirimize girişmiştik, beni lcd tv ler gibi duvara
monteleyen ceyda, sanki kudurmuş gibi bir biri ardına, bir sağıma bir soluma dalıyor, bense
sadece ayak uydurmaya çalışıyordum..
bir iki dakika insan üstü bir tempoda üzerimizdeki enerjiyi attıktan sonra, nihayet nerede
olduğumuzu hatırladık aq..en azından ben hatırladım,
hala üzerime yüklenen kızı biraz iteledim, -
1316.
0"bebeğim, okuldayız?"
"biliyorum (:" dedi nefes nefese".."zaten asıl zevki burda değil mi? :p"
güldüm.. haklıydı, yeniden öpüşmeye başladık,
yalnız o ara, heyecandan mıdır (zira sözsüz bir kuralı ihlal etmekteyiz) yoksa olayın ani ve
kontrolsüz gelişmesinden midir bilmiyorum (belki de her ikisi birden) boşalacak gibi oldum,
halbuki çok daha açık saçık durumlarda kendimi bunun en az iki katı tutardım.. neyse, okulun orta
yerinde ıslak donla dolaşmak istemediğim için ceydayı bir kere daha ittim üzerimden,
"ne var ya, kız gibi davranıyorsun?" deyip kıkırdadı,
"kızım, şey olacak yeter.. yavaş biraz" dedim utana sıkıla, bu daha da gülmeye başladı,
"heyecan mı yaptın? (:"
"eeh, yani, normal olarak".."hem biri görürse hoş olmaz cidden,bir de bizim sınıf zaten burası.."
bu ayrıldı üzerimden, ben de direkten dönmüş olmanın verdiği rahatlıkla gayri ihtiyari bir oh
çektim, kızdı,
"oh? kurtuldun yani benden?" deyip alnını alnıma dayadı, beni duvara sıkıştırmaya başladı yine,
aklıma lisedeki tuvalet korkutmaları geldi, gülebildim..
böyle adamın alnına alnımızla ittirip fayansa yaslar, "baahh goçum, bu sana son uyarımız ağıllııı
olcağğn" gibisinden triplere girerdik..hey gidi..
tam da benzer bir durumdaydım şimdi, tabi ceydanın kızgınlığı ve tehdidi fakedendi malum..ben
gülünce bir de ellerini beline dayadı, tam asabi mahalle karısı gibi dikiliyor,
dalga geçmek için ağzımı açtım ki, o ana kadar orada bulunduğunu fark etmediğimiz birinin
sesiyle irkildik..
"arkadaşlar?"
ceyda üzerimden iki adım geriye attı, kafalarımızı hemen sağımıza, girişe çevirdik,
okula henüz bu yıl gelen, yeni bayan araştırma görevlilerinden biri ağzı açık bize bakıyor,
basıldık..
zaten alışkınız basılmaya aq..
kız devam etti,
"okuldasınız biliyorsunuz değil mi?" deyip bunu şaşkın ve imalı mimiklerle destekledi.. -
1317.
0kardeşim çok az atıyosun hazır zaten seri seri at haftasonu boşuz biz :D yetmedi bu
-
1318.
0sonunda karar verdi,
"iyi..o zaman bence de yok.. sorun.." deyip buruk şekilde gülümsedi,
içime sinmemişti,
"canım.. cidden bak, seni rahatsız eden neyse söyle, tırsmana gerek yok (:"
nasıl tırsmayayım der gibi bir hareket yaptı, güldüm, ellerine uzanıp benimkilerin arasına aldım,
rahatlatmaya çalıştım,
"ceyda, konuşarak çözemeyeceğimiz hiç bir şey yok?"
"işte ben de onu diyordum.. tartıştığımız gün.. sense bu günkünün tam tersi bir haldeydin.."
"olabilir canım.. insanlık hali.. durumlar değişebilir..ama şimdi de diyorum ki, ceyda, ne istiyorsan
söyle, paylaş benimle ;)"
nihayet sadede geldi,
"ebruyla.. ebru hakkında yani.. şey..öff çok salakça bir şeydi zaten boş ver ya..ben de pek sağlıklı
düşünemiyormuşum o gün belli ki"
"söyle söyle ya lütfen.. ebruyla ne? hala aramızda bir şeyler mi var? diye soracaksın"
"ya hayır..tam olarak öyle değil..bir şey olmadığını biliyorum da.."
"bak ceydacım, ben sadece, o gün onu öyle görünce üzüldüm tamam mı? yani, tamam ayrılırken
zaten asıl haltın babasını yedim, hatta sevmediğim halde çıkarken..ama yine de, o gün onu öyle
görünce..:/"
elleri yüzüme uzandı, -
1319.
0"anlıyorum.. özür dilerim o gün öyle üzerine geldiğim için.."
"yok canım..ben özür dilerim.. salak salak hallere girdim.. etkilenmemem gerekirdi evet..ama ne
yapayım.. öyle kolay değil bu işler..hem ebru sıradan bir kız değildi.. bunu hak etmedi yani.."
deminden beri yeniden gülmeye başlayan yüzü son bir kaç kelimemden sonra yeniden bir
anlığına karardı..
keşke yanında ebruyu övmeseydim..pff..ama yalan değil ki..ebruya bu yapılmazdı..
yarı bozuk şekilde yeniden arkasına yaslandı,
"tamam.. neyse..olan olmuş.. önemli olan birbirimizden özür bile dileyebilecek olgunlukta olmak
zaten.."
"bence de..cidden ceyda, kusura bakma.. senle ve bizle hiç bir ilgisi yok.."
"biliyorum (:..güzel şeylerden konuşalım artık..ee, yılbaşı partinizden ne haber?"
konunun değişmesini sevinçle karşıladım, o andan itibaren artık ebru meselesi kapanmış, ceyda
ise günlerdir hazırladığı ve bu sabah üzerime fışkırtmak niyetinde olduğu lafları, benim
manipülasyonum sonucu yutmak zorunda kalmıştı..bir tartışmadan daha en az zararla sıyrılmayı
başarmıştım..
öte yandan, ebru meselesi, içimde çok daha farklı bir boyuttaydı..
ceydanın farkettiğinden ve kendi sandığımdan çok daha fazla etkilenmiştim aslında.. tabi bunda
sadece karşılaşma değil, sonrasındaki durumlarında etkisi var,
bir kere ebru bir sonraki derse gelmedi..onu oraya bağlamam biraz saçma ve egoist bir düşünce
olabilir, ama sonuçta gelmedi yani.. olanı söylüyorum aq..
sonraki 1-2 gündeyse, her zamankinden de sessiz ve ölü göründü.. sanki dışarıyla tüm
bağlantılarını koparmış gibiydi..
benim ayşen sonrası ve mineden ayrıldıktan sonra yalnız kaldığım döneme benzetmiştim onun
ruh halini..ya da aslında karşılaşma öncesiyle aynı durumdaydı, değişen bir şey yoktu da, sadece
ben onu daha fazla izlemeye başladığım için sanki farklılık var gibi görüyor olabilirdim.. -
1320.
0Rezervatullah
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 08 07 2025
-
arwenin parçalarını toplamama çok az kaldı
-
sokie de bişeler atışdırdı bugüm
-
arwen klavyenin tuşlarını yerleştiriyor
-
kontes amcaa
-
1500 papele aldığım crocs terlikceğzim amazonda
-
ateist olmakla gercekten gurur duyuyorum
-
dekolteye kulah sokan sapik maras dondurmacisi
-
szc tv neden siyah beyaz oldu
-
delik rengi sorunsalı
-
bu karıların delik rengini sır gibi saklaması
-
57 saifeden az nik6 sı olan sözlük üyesi
-
arwenciğim rengini sorduk kokusunu sorduk
-
sözlük reisi olduğum gerçeğini
-
buna niye ingiliz kürdü diyorlar panpalar
-
nurgul gulere asigim
-
adolfhitlerincakmasi çaylak yemiş sinyal çaktı
-
gençler ayıptır söylemesi kukulu
-
3000 den fazla entry yazan sözlük üyesi
-
yaprak kımıldamıyor yaprak
-
karanlıktan korkmayı özledim
-
kulak memesinden delik rengi tahmini
-
yapay zekaya oluşturduğum arwen fotosu
-
dumbii nerede huur çocukları
-
ruby kopege suratini yalatiyor
-
hapise giren kahraman olarak çıkıyor
-
arvenin deliğini istiyorum agalar
-
buluklu nickli yazar
-
buradaki erkekler gay gibi
-
benimle sorun yasayan herkes
- / 2