/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1451.
    0
    "hımm..o da abisinin izinde.. başarılı bir kız.. ailende genel-büyük bir sağlık problemi
    gözükmüyor?"
    "yeani.. öyle sıkıntılı durumlar yok.." (bak az önce sorduğu sorunun cevabını bana kendisi verdirdi
    görüyor musun?)
    "olur gibi gözükmüyor.. mutlu, ilgili bir ailen var.. senin naifliğinin ve başarının ardında da bunlar
    var yine"
    "hıı"
    "iş durumu olarak, seni ankara, izmir ya da bursada görüyorum... ancak istanbul gözükmüyor?
    istanbul istiyor musun sen?"
    "yok aslında.. öyle bir hevesim yok... büyük şehrin derdi de büyük olur.. istanbul..fazla büyük"
    "evet.. zaten istanbul gözükmüyor dediğim gibi.. memleketinden iş fırsatları doğabilir..sen mezun
    olmaya yakın, belli bir ilgi olacak..bu sırada tercih yapman gerekebilir.."
    "neyle ne arasında?"
    "yani, mesleki yaşantın ile özel yaşantın arasında.. ikisinden birine göre yapacağın tercih, onun
    senin hayatının vazgeçilmesi olmasına neden olacak"
    "yani, hayatımın kadını ve hayatımın işi? gibi mi?"
    "aynen öyle..sen genelde mantığının sesini dinleyen bir çocuksun..ama yeri geldiğinde kalbini de
    dinlemeyi unutma..;)"
    cık cık..
    ulan nasıl ayar verdiysem artık..bir "senin annem bir melekti yavrum" demediği kaldı..
    şimdi, bu falcı, gerçekten bir şeyleri görebiliyor olsa, benim blöfümü ve kendimi bilerek farklı
    tanıtmamı yer miydi dersiniz?
    bence yememesi lazım..
    "üç tane kart seç bakalım" dedi, tarot kartlarını uzatarak..
    tarot..
    çok günah filan diyolla ama benim oldum olası ilgim olmuştur tarota..
    elimi yelpaze haline getirilmiş kartlara uzattım.. üç tane seçtim..
    yaptığım seçimler inanmayan birini (ben) bile dehşete düşürecek cinstendi..
    sırasıyla azize, şeytan ve ölüm kartlarını çektim..
    kadın benim bön bakışlarımı görünce gülümsedi, ben de güldüm sonra ve bu tuhaf durumu espri
    konusu yaptım,
    "amma kart çektim ha (:"
    ···
  2. 1452.
    0
    "(: evet..bu kart iyice netleştirdi ki, sonuç olarak iş yine senin karakter yapında bitiyor, yani o
    başarıya, hedeflerine ulaşmada göstereceğin azim, gayret ve kafa karışıklıklarına karşı
    göstereceğin direnç.. tamamen senin elinde.. geleceğini şekillendirecek olan sensin ve bunun için
    de gerekli tüm vasıflara sahipsin (:"
    gülümsedim..
    görünen o ki artık randevumuz sona ermişti..
    ona, işini iyi yaptığını düşündürtecek şekilde mutlu görünmeye çalışarak boncuklu perdenin diğer
    tarafına geçtim.. oysa aklımdan geçen tek şey şuydu;
    "fal mı? bullshit.."
    http://fizy.org/#s/1ahopl
    içeri ilerleyip, çiğdemin oturmakta olduğu sedirimize doğru yaklaştım, beni görünce kafasını
    telefonunun ekranından kaldırdı,
    "kız kardeşim mesaj atmış da, ona bakıyordum (: ..ee nasıldı? (: çok merak ediyorum neler
    dediğini"
    "aman, klagib safsatalar işte :p.."
    "aa anlatmayacak mısın?"
    "anlatırım canım..tabi seninkini dinledikten sonra ;)"
    "olurr (: tamam ben anlatayım önce" dedi ve 10 dakika boyunca gözlerini irileştire irileştire,
    elleriyle heyecanlı jestlerini de katarak belli ki fazlaca ciddiye aldığı, az önce bir benzeri bana
    fısıldanmış olan safsataları anlattı..
    beyler,
    yemin ediyorum benim ilgimi çeken hiç bir şey..yani babam anlatsa dinlemezdim aq 10 dakka..
    ama çiğdemi, dinlemekle de kalmayıp, gerekli yerlerde ünlemler bile koydum araya, kız tatlı
    beyler..kız tatlı..tatlı kızları dinlemezsek olmaz..
    bu kuş gibi cıvıldaya cıvıldaya kendi fal hikayesini anlattıktan sonra, soran gözlerle bana
    bakmaya başladı,
    "şey diyorum ya çiğdemcim..kalkalım mı? yürürken anlatırım ben de?"
    "olurr..ben de onu diyecektim aslında, geç kalmayalım, program 21.30 da başlıyor, biz 21.00 gibi
    orada olsak iyi olur, güzel masa kaparız (:"
    "öyle yapalım madem"
    kalktık, kafedenin bohem atmosferinden çıkıp kendimizi, artık nispeten serinlemiş olan havaya,
    yıldızların göğü işgal etmiş bulunduğu berrak nisan gecesine attık..
    "üşüdün mü?"
    ···
  3. 1453.
    0
    "yok ya..öyle biraz serin geldi sıcak yerden çıkınca (:"
    "hırkamı vereyim?"
    "yok ya valla (:"
    "cidden? bak sonra hasta oldum, bana iyi bakamadın, nerden çağırdın? deme (:"
    "der miyim hiç öyle ya..iyi ki çağırdın..fena mı oldu (:"
    ortam biraz slowa bağlamıştı yine..
    hırkamı çıkardım,
    yok mok demesine rağmen sırtına örttüm, daha fazla itiraz etmedi, hafifçe düzeltim üzerine oturttu
    hırkayı, sonra bana döndü,
    "çok saol..ama şimdi de sen üşüme :/"
    "üşümem ben :p kahraman erkeğim şu anda :p"
    güldü, yine çok fena kalakaldık beyler, göz göze..zaman iyice yavaşlamaya başlamıştı..
    http://fizy.org/#s/1ajdwi
    şu, konuşup gülüşüp, sonrasında fena halde sessiz kalmalar için bir şeyler bulmam lazım..yoksa
    bu anlardan biri yakacak beni..
    çok güzel bakıyor..gülümsemek ister gibi, ama belli bir heyecan ve ciddiyet oturuyor yüzüne o
    anlarda..burun deliklerinin titreştiğini görebiliyorum..nefes alış verişini düzenlemeye çalışıyor..
    ben de farklı değilim ya..kim bilir yüzüm ne halde..
    adımlarımız iyice yavaşlamış durumda..
    bir şeyler yapmam lazım..
    kaçmam lazım o sahneden..
    ama içimden gelmiyor..
    anılar, duygular çarpışıyor zihnimin içinde..ne oluyor?..aşık filan olmuyorum ya?..yok canım..öyle
    bir yeteneğimin olmadığını öğrendim ben..acı vermekten başka bir marifet gelmez elimden..
    koluma giriyor yeniden..yan yana yürüyoruz..vücudumuzun yan tarafları, ısınmaya çalışan yavru
    penguenler gibi, her santimi birbirine değecek, üzerindeki sıcaklığı, sevdiğiyle eşit pay edecek
    biçimde yakın..
    bir an önüme dönüyorum..
    derin bir nefes alıyorum..yeniden gülümsemeye çalışarak yan tarafıma bakıyorum..tatlı gözler..bal
    dudaklar..elma yanaklar karşımda..epey yakınlar bana..eğilip öpmek..uzanıp dokunmak..işten bile
    değil..
    büyülü bir an..
    bozulması gereken bir büyü..konuşmak ise elimdeki en etkili şey olsa gerek..konuşuyorum..
    "çok huzurluyum şu an.. (:" diyorum salak bir gülümseyişle..
    bir şey demeden gülümsemeyi sürdürüyor..çok güzel bakıyor be beyler..
    ···
  4. 1454.
    0
    .içim gidiyor resmen...
    ama yapamam... dokunamam..bir yangın çıkacaksa bile, onu ben başlatamam..
    http://fizy.org/#s/1ajdwa
    canlı müzik yapan bir yerin önünden geçiyoruz..
    o ara şarkıya eşlik edermiş gibi mırıldanıyor biraz..
    sonra ben de başlıyorum mırıldanmaya..hemen kulak kabartıyor bana..
    onun dinlediğini farkedince, bu kez söylemeye başlıyorum..içimden gelerek söylemeyeli epey
    zaman olmuş..ağzımdan çıkan nağmeler benim de hoşuma gidiyor..insan, kendi şakıyan sesini
    özler mi?..ben özlemişim..mutlulukla ötmeyeli ne kadar oldu a bülbülüm?..1 yıl? 2?..
    senden mutluluğunu çalanlar, şimdi çok uzaklarda yapılmış bir beste gibi..sen ise, onu ağzıma
    alırım diye, korkudan tüm şarkılara küsmüşsün..
    küsme be bülbül..
    bırak artık geçmişinin acılarını da..intikamlarını da..hırslarını da..sevmek, aşık olmak..kendini o
    sakin sulara bırakmak o kadar mı zor?..
    kasma be bülbül..
    "süper.." diyor çiğdem.. "e çok güzelmiş ya senin sesin (:?"
    "hım..bilmem..saol (:"
    "bahsetmedin ya hiç? (:"
    "ee ne bileyim..kendimi övmeyi pek sevmem :p"
    "şu banka oturalım mı? daha epey vaktimiz var?"
    anlaşıldı, bugün banka oturtmadan bırakmayacak beni (: lan zaten duygusallığın dibine doğru
    düşüyoruz..zorla öpüştürecek misin kızım bizi?..
    oturuyoruz bu kez..
    arkamızdan canlı müziğin sesi hafifçe gelmeye devam ediyor..
    önümüzde deniz ve koyu lacivert bir gök yüzü..
    ben yeniden başlıyorum şarkıya eşlik etmeye..o beni dinliyor..
    öyle geçiyor biraz zaman..hala kolumda olan kolu arada kasılıyor..parmaklarının hareketini
    hissediyorum..dirseğimden bileğime doğru iniyor..
    ortada bir dana varsa şayet, işte onun kuyruğu, kolu, bacağı, neyi varsa kopmak üzere..
    kopamaz...
    bırak kopsun!
    olmaz..unutmadın mı?
    unut gitsin!
    ···
  5. 1455.
    0
    karar vermek için bir, bilemedin iki saniyem var beyler..ve bu hamle, tüm geleceğimi etkileyebilir..
    bakalım falcı cadının dediği gibi dirayetli miyim?
    yoksa haftalardır kendine bile rol yapan ve bu aşamada günden güne abazalaşan bir pekekent
    miyim?
    kararım, beynimin içinden şimşek gibi geçiyor.. öyle ki sanki istemsizce titriyorum.. ekran şöyle bir
    gidip geliyor.. aşırı voltaj dalgalanması..
    kolumu kızın kolunda kurtarıyorum kibarca..ona dönüp gülümsüyorum.. yüzünde, az önceki
    zamansız geri çekilişimin yansıması olan hayal kırıklığını görüyorum, mili saniyeliğine de olsa..
    sonra hemen o da gülümsüyor..
    "kalkalım mı?..seni daha fazla üşütmeden bir an önce mekana gidelim ;)"
    "yaa..sen de üşüdün.. deseydin ya demin? ne kadar düşüncesizim, seni oturttum burda :/"
    "yok be canım (: ben senin için diyorum cidden.. benim üzerimdeki diğer şeyler de kalın, kendini
    suçlu hissetmene gerek yok..ama eğer geç kalır ve masa kapamazsak o zaman suçlu
    hissedebilirsin :p"
    "(: tamam hemen gidelim"
    yeniden yola koyulduk.. biraz hızlı adımlarla, merkeze ve dolayısıyla yurtlara oldukça ters bir
    tarafta kalan mekana doğru gitmeye başladık..
    20 dakikalık bir yolculuktan sonra kapının önündeydik..
    saat dokuza geliyor..
    içeri girdik..
    bar işte..
    her zamanki loş ve gürültülü mekanlar..
    tipim, anlattıklarım ve anlatacaklarım dolayısıyla, tam bir bar adamı olduğum kanısına
    varabilmeniz doğal, ama aslında çok da hevesli değilim beyler böyle yerlere, bilesiniz diye
    söylüyorum..ben, sakin masamdan, akan kalabalığı izleyebileceğim, daha az gürültülü daha çok
    sohbetli mekanları severim aslen..o nedenle asmalı mescit favori mekanlarımdandır... gerçi
    beyoğlu belediyesi sağolsun dıbına koydu ortalığın ama yine de istanbul dedin mi, asmalı da
    oturup iki lakırdı etmeden dönmem geriye..
    neyse..
    henüz yarı yarıya görünen mekanda, hoş bir masa kapma imkanımız oldu... dinleyeceğiz
    bakalım..
    "ne çalıyorlar demiştin bunlar? rock tarzı heralde demi?"
    ···
  6. 1456.
    0
    "aynen (: çok hoş bir grup, ben daha önce 3-4 kere daha dinledim.. sahneleri filan çok hoştur (:"
    biliyorum biliyorum..
    klagib ucuz rock yapan bar grupları işte be çiğdem.. bana onları anlatma aq..geldik işte, senin
    hatrına dinliycez..
    @ arnoldi, bir de benden dinle ;p
    bir işeyip gelicem arkadaşlar,
    son iki partımızı girip günü ve geceyi bitiririz
    http://fizy.org/#s/1ahgyf
    ..ucuz mucuz dedim ama..
    çocuklar iyi çaldı be..sonra, bir de rock müzik abicim..elektro, bass, bateri, dominant bir ses..
    bira..
    tekila..
    vodka..
    karanlık..
    yanında güzel bir kız..
    etrafında çoşan, tasasız görünümlü insan kalabalığı..
    eğleniyor be insan..
    ister istemez..giriyor moda..
    tabi fazla da girmemek lazım..
    gece boyu, gayet efendi, delikanlı takıldım, sağlam duruşumdan taviz vermedim, içtiği her
    bardakla biraz daha kendini kaptıran masa arkadaşımdan faydalanmaya çalışmak şöyle dursun,
    kendimi geri çekmek için ekstra dikkat gösterdim..hatta bir iki kere ustaca manevralarla el ele,
    dudak dudağa gelmekten son anda kurtuldum..
    yalnız epey ateş bastı..
    terletti beni bu hallerimiz..
    kızı istiyorum..cidden..o dudaklara yapışmamak, konsermiş , etrafmış filan unutup köpek gibi
    öpüşmemek, sevişmemek için zor tutuyorum kendimi..resmen işkence ediyorum..
    etraftaki masalarda birbirlerinin tadına bakan çiftler..pembeleşmiş boyunlar, yanaklar, yüzler..
    pistte sarmaş dolaş olmaya başlayan bedenler..dans..
    allahım..
    neden öylece bırakmıyorum ki kendi mi?
    gecenin sonunda (aslında canlı programın sonu, gecenin başı sayılır daha) grup sahneden
    iniyor..barın müzikleri çalmaya başlıyor..
    çiğdem yanımda yarı sarhoş..
    "nasıldı ama" diye soruyor sesini duyurmak için kulağıma eğilerek..
    ···
  7. 1457.
    0
    "gayet güzelmiş (:" diyorum onaylar mimiklerle..
    gülüp kolunu omzuma atıyor, kafasını omzuma gömüyor..
    "pek eğlenememiş gibisin" diyor..
    "neden? eğlendim ya, bir kere sen vardın yani :p"
    "çok mu komik oldum ya (:..öff, çok içmedim kii.. yanaklarım pembeleşmiş mi? :p"
    "evet biraz komiksin.. sarhoş oldun olacaksın :p, yanakların hep pembe zaten bir fark yok :p"
    "yaa..(:"
    elini uzatıp yanağıma dokundu, "seninkiler de sıcak işte?! (:"
    "olabilir..ben soğuklar demedim ki? (: senin ellerin de sıcak?"
    "olabilir.." dedi yine tehlikeli bir anın başlangıcına yakışır ses tonuyla..
    eli yanağımın üzerinde olduğu halde bana yaklaşmaya başladı, gözleri kilitlenmiş, yüzü, az önceki
    muzip hallerinden çıkıp yeniden ciddileşmişti..
    yeniden silkindim,
    "şey canım, geç kalmayalım senin yurduna??"
    "hı?..ee..saat kaç?" dedi, hatırlattığım için memnun, ama sahneyi böldüğüm için kızgın
    görünüyordu..
    "oou..12 ye 20 var?"
    "nasıl ya.. o kadar olmuş mu?..grup ineli ne kadar oldu?"
    "bir yarım saat filan olmuştur"
    "vay bee.. resmen su gibi akmış zaman..bi de kafalar yerinde değil ya (:"
    yeniden komik, sarhoş moduna geçmişti..
    "kalkalım madem o zaman, geç kalma?"
    "tamam kalkalım hadi (:"
    bardan çıktık,
    yüzümüze vuran serin hava bu kez ayıltıcı olarak işe yarayacaktı..
    hızlı adımlarla yürümeye başlamıştık,
    "öff 15 dakikada yetişebilir miyiz dersin?"
    "ee..aslında.. biraz zor :/"
    "ayy ya..nasıl o kadar çabuk geçti zaman anlayamadım..:/"
    "şey yapabiliriz aslında, taksi çevirebiliriz?"
    ···
  8. 1458.
    0
    "yok ya..gerek yok taksiye de..minibüslere binsek? vardır demi hala?"
    "hımm olabilir aslında..alt caddeden binebiliriz... olması lazım ya, daha saat pek geç değil"
    "tamam öyle yapalım"
    "sizin kapanış, 00.30 değil miydi ya?"
    "hayır ya..keşke öyle olsa..00.00 da, 00.30 a kadar da esneklik gösteriyorlar aslında ama, ben
    çok sık kullanmaya başladım bu aralar o esnekliği, esnediği yerden kopacak diye korkuyorum :p"
    "hey allahım ya, kız gezici ((: madem koşalım biraz.. minibüse kadar, ne kadar erken yakalarsak
    o kadar iyi"
    adımlarımız iyice hızlandı,
    koşar adım deyiminin ne anlama geldiğini o an anladım..
    yalnız çiğdem bu adımları atarken zorlanıyor biraz, zira hem ayakkabısının topukları, hem yarı
    sarhoşluğu yeterince hızlanmasına engel, onu geçtim, bir de düşecek filan..
    uzandım elini yakaladım..
    önce duraksadı bir.. sonra koşar adımlara devam etmeye çalıştı..
    biz, öyle el ele, minibüse doğru seyittiriyoruz bacaklarımızı..ama tabi tuhaf oldu biraz.. sonuçta kız
    kardeşimin elini tutar gibi tutmuyorum elini, e arkadaşın da eli tutulmaz..
    biraz acayiplik oldu ama..
    acelemize verin işte..
    durağa iyice yaklaşmıştık ki, gece gece bana dünyanın ne kadar da küçük olduğunu bir kez daha
    hatırlatan bir sahneyi de yaşamaktan kurtulamadım..
    http://fizy.org/#s/1agxat
    kimi gördüm desem?
    milyon tane cevabınız olabilir her halde..herkes olabilir..
    ama eminim ki söyleyeceğim isim, aklınıza en son geleceklerden biridir..
    biz, çiğdemle, öyle el ele koştururken, karşıdan da , bizim sınıftan bir kavatın eşliğinde ceren
    kaşarı gelmekteydi..
    evet ceren, yanlış duymadınız..
    tesadüf işte..onun burda, bu saatte, yanındaki pokemonla ne işi var? desem,
    e o da aynı soruları ben ve çiğdem için sormakta aklında muhtemelen..
    kaldırım, 4 kişinin yan yana geçmesi için biraz dar..
    karşı karşıya geldik,
    ···
  9. 1459.
    0
    "iyi akşamlar?" dedi ceren tek kaşı havada, ağzı tuhaf bir gülümsemeyle yuvarlanmış halde.. öbür
    çocuk da mimikleriyle selam verdi, zaten henüz ses tonu nasıl bilmiyorum desem yeridir aq..herif
    hiç konuşmuyor, etrafındakilerle de telepati mi yaparak anlaşıyor ne tak yiyor bilmiyorum..
    "iyi akşamlar" dedim ben de, akşamın çoktan geçtiğini bile bile..
    geçip gittik,
    ama tabi ceren nezdinde, bu karşılaşma burada kalmazdı.. artık bin bir türlü dedikoduya
    sarmalanmış halde sınıfın yarısına duyururdu her halde..
    çiğdemin, soran gözlerini görünce,
    "sınıftan arkadaşım" dedim sırıtarak,
    "haa.. yakalandık desene" deyip sırıttı o da, hala kenetli olan ellerimizi havaya doğru kaldırarak,
    güldüm bende..
    "yaa üff.. amaan, ne çok da tın" dedim.
    gülümsemeye devam ederek önüne döndü..
    minibüsü, bu ufak gecikmeye rağmen yakaladık,
    koltuklara kendimizi bıraktık..
    elimi, biniş sırasında kurtarmıştım, ama yol boyunca omzumda olan başına bir müdahalede
    bulunamadım..
    şekerli parfümünün kokusunu, saçlarından ve boynundan içime çektim..
    istemsiz şekilde kalkan ufaklığa ters bir bakış atıp sindirdim..
    5 dakika sonra yurdun önündeydik,
    tam zamanında..
    "eh..yetiştik" deyip güldüm.
    "aynen, tam zamanında yetiştirdin beni, kurtarıcı prensim (:" deyip pembe yanaklarını gerdirerek
    gülümsedi..
    "tamam..o zaman.. şey... ee..görüşürüz o zaman ;)" demeye çalıştım..
    gülümsedi,
    anlamlı bir gülüş.. diğerleri gibi uzip sırıtışlardan uzak, manalı bir ifade..
    "çok güzel bir gündü tsigalko.. teşekkür ederim.."
    "ben teşekkür ederim.. aynen..harikaydı.. repertuarıma yeni parçalar ekledim :p"
    gülümseyerek geldi, sarıldı.. daha fazla tutamadım kendimi, ben de sarıldım.. oldukça içten..
    bir kaç saniye öyle kaldık.. sonra ayrıldık, yanaklarımdan öptü.. gündeki teyze öpüşü değildi bu
    kez.. dudakları, değdiği yeri hem ıslattı, hem yaktı..
    ···
  10. 1460.
    0
    durum tamamen benim eserim şekerim”
    “onu bilmeye ne var aq, kim bilir neler salladın kıza da kandırdın gene aq..”
    “kalbimi kırıyorsun azizim x)”
    “gibtir..amk bini, şimdiden yazalım, bir kurban daha eklendi listeye, adam nazi gibi aq, karı
    bırakmadın lan ortada (:”
    “aga daha liste, yazma filan yok bea, bakma ben böyle konuşuyorum da, daha bir şey olduğu yok
    yani..”
    “lan daha ne olsun, el ele, kol kola gezmişsiniz, kucağına mı oturması lazım ilk günden, bir şey
    olması için? Gerçi sen alışkınsın kucağa oturtmalara da”
    Ceydayı hatırlattığı için kızdım,
    “olm bak giberim yüzüme vurup durma şu kızı”
    “tamam len.. pardon, hassas nokta, unutmuşum :}..ee peki ne düşünüyorsun bu kızla?”
    “bilmem.. çok tatlı kız lan..iyi kız sonra.. muhabbeti olsun, mantalitesi olsun.. kafa.. olabilir yani bir
    şeyler (:”
    “he he..ağzın kulaklarına varmış aq, belli epey mutlu olmuşsun bugün.. tipe bak ya x) sırıtık..”
    “(: olm huzurluydum lan ilk defa.. aylar sonra aq..cidden mutlu olduğumu hissettim, hormonlar
    coştu..”
    “e aga sen kızlar olmadan daha huzurluyum demiyor muydun aylardır?”
    “öyle diyordum da..ya..aq..aga onlarsın olmuyor, onlarla da yaşanmıyor…şarkı mı vardı lan böyle
    x)”
    ···
  11. 1461.
    0
    “aah ah tsigalko.. gene karıştırıcan ortalığı dıbına merdane soktuğumun abazası..aga, sana karı
    kızla gezme demiyoruz, hatta bence kendine vurduğun şu ket çok saçmaydı yani, ama madem
    takılıyorsun kızlarla, o zaman az da olsa ciddi düşün ki zırt pırt ayrılık olmasın, hadi ciddi
    düşünmedin, ayrıldın diyelim, bu sefer de vicdan yapıp hayata küsme aq..
    ikisinden birini seç aga artık, hem kazanavo, hem yaşar usta olamazsın aq…eğer diyorsan ki ben
    2 ayda bir kız değiştirmedim mi rahat edemem, o zaman şu vicdan ayaklarını bırakacaksın..ya da
    adam gibi bir ilişkin olacak, gittiği yere kadar gidecek..”
    Dediklerinde oldukça haklıydı.. benim, iki arada bir derede durumumu özetleyen cümlelerdi
    ağzından dökülenler.. haklıydı.. birini tercih etmem gerekiyordu.. yoksa diğer türlü hem huylu
    huyundan vazgeçmiyor olacaktı, hem de kendi kendimi de üze üze hasta edecektim aq..
    Bildiğin sigara bağımlılığı gibi bir şeydi bu meret.. hani, diyorsun, tamamen çıkar hayatından
    insanları, kapan içine, elizabeth takıl..ama o da olmuyor ki lan bir yerden sonra? Alışmış,
    kudurmuştan beter.. alışkanlıklarını tatmin etmeye kalksan, o da bu sefer, içine çektiğin duman
    gibi, sana keyif veriyor ama sonrasında da zararını çekiyorsun…yarın öbür gün ilişkiden, bin bir
    türlü saçma pgibolojik bahanelerle sıkılıp, karşıdakini yarı yolda bırakınca, bu sefer ben de
    üzülüyorum.. sanki ruhum parça parça oluyor,
    insanlığımdan bir miktar daha eksiliyor.. kötü hissediyorum lan..
    Gece yatağa uzanıp, günü düşününce de biraz kötü hissettim kendimi..
    Tolga sonuna kadar haklıydı.. evet, bir şeyler olmuştu, olacaktı aramızda çiğdemle.. gelen iyi
    geceler mesajı da bunu destekler nitelikteydi , nükte yapıyordu sanki.. aramızdakinin sıradan bir
    ···
  12. 1462.
    0
    arkadaşlık olacağını beklemek fazla saflık olurdu doğrusu.. bugün bile kaç kere göz göze gelmiş,
    dudak dudağanın kıyısından dönmüştük..
    Bir gün o da yaşanacaktı ve biz, belki de dillendirmeye bile gerek duymadan sevgili
    oluverecektik.. tamamen kontrol dışı.. aylardır üzerinde denetim uyguladığım, baskı kurduğum
    güdülerden alakasız bir oluşum..
    iyice düşündüm o gece.. eksileri, artıları tarttım…ne istediğimi sordum kendime..”ne istiyorsun
    tsigalko?” “bir başka muhtemel kırık kalp daha mı?”
    Yo..yo..cidden bunun peşinde değilim.. skor peşinde de değilim artık.. başkasına olan kinimi ve
    nefretimi diğer insanlardan çıkarmak çözüm değil..o kadar zütüm tutuyorsa, gider ayşeni önce
    ozandan ayırır, sonra da kendim çıkar, giber bırakırım.. buna zütün yiyor mu
    tsigalko? Ha? Yiyor mu?
    Yemiyorsa sus otur o zaman.. gibtir ol git hatta..
    Peki çiğdemle aramızdakiler, çiğdemin kendisi? O durumlar ne olacaktı?
    şimdi, bakıyorum şöyle bir,
    Kız güzel mi? Güzel..
    Hoşuma gidiyor mu? Çok…ısırmak istiyorum hatta..
    iyi aile kızı mı? Yani, biraz erken teslim etti kendini belki ama öyle kaşar üretim merkezin menşeli
    olmadığı da belli.
    Peki onunla çıksam.. sonra ayrılsam..ne olur? Ölür mü yani? Ne kaybeder?..alt tarafı bir ilişki
    yaşamış olur işte..bir şeyler öğrenir..ha, ayrılmak zorunda da değilim tabi, kendimi niye öyle
    şartlandırıyorum ki?giderse de gider canım gittiği yere kadar yani.. olan şeyi neden bozalım?
    hayır yani, beni korkutan olay, önceki ilişkilerimin finalleri.. ulan mine ile çıktık, kız süt kuzusuydu..
    ayrılınca sudan çıkmış balığa döndü, dünyası yıkıldı, fazla üzüldü..
    Ebru desen.. ebru..ah ebru ah..hala içimde bir ukte var sana karşı biliyorsun değil mi?..neyse,
    ebru desek, o da pgibopat.. insan bu kadar sever mi aq? Ne var yani, tak mu vardı da bende
    zorla girdin aklıma, ne oldu sonra, ikimizden de kopardın zütürdün bir parça..
    ···
  13. 1463.
    0
    Ceyda, o da ayrı bir deli.. konuşmak bile istemiyorum bu konu hakkında aq..hala hem
    üzülüyorum, hem sinirleniyorum aklıma geldikçe..amk manyağı.. böyle bir şey mi var ya..demek ki
    evlenip ayrılsak intihar filan edecek aq..gibeyim kafa yapını afedersin..
    E şimdi, böyle ilişkilerden çıktıktan sonra, insan ister istemez tırsıyor aq biriyle başlamaya, ya
    bittiğinde yine böyle, hatta daha beteri olursa diye.. çekincelerimi ve ürkekliğimi mazur görün a
    dostlar.. bin miyim, puşt muyum, muallak miyim bilmem de, ben duygusal adamım.. birinin benim
    yüzümden fazlaca üzülmesi koyuyor bana, öyle kesip atamıyorum..
    çiğdemle aramızdakilere bir şans vermeye karar verdim..ben gene üzerime düşeni yapacak ve
    kendimi frenleyecektim, bugün, zor da olsa başarmış ve pek açık vermemiştim.. yine öyle olacaktı
    bir süre, çiğdemi tamamen tanıyana ve bana uygunluğunu ölçene kadar, bu şekilde devam
    edecektim..o ise, ara sıra yakaladığımız duygusal anlardaki kaçak dövüşüme muhtemelen önce
    kızacak, sonra da geçmişte yaşadığım kalp kırıklıklarını düşünüp (tabi eğer tuğçe ve seda
    bahsettiyse, ki ben yanlış bilgilendirildikleri Ceyda olayını çiğdem le paylaştıklarını düşünüyorum)
    bana daha da fazla sevgi ve saygı duyacak, diğer erkeklerden farklı olduğumu görünce daha da
    fazla güvenecekti..
    ···
  14. 1464.
    0
    Ertesi gün yemekte tuğçe ve seda ile oturdum, sanki çiğdemden duymamışlar gibi, bana da günü
    zorla anlattırdılar, detaylar istediler, ben anlattıkça da sanki icadının istediği gibi çalıştığını gören
    bilim adamı gibi kıvandılar, övündüler yaptıkları çöp çatanlıkla,
    “ayy valla çok yakışıyorsunuz bence birbirinize, zaten ben olacağını düşünmesem tanıştırmazdım
    sizi” dedi tuğçe sırıtarak,
    “kızım daha bir şey olduğu yok la, bir gün buluşup gezdik alt tarafı (:”
    “e tamam işte, flört ettiniz, artık bundan sonrası zamanlama meselesi ;)”
    “çiğdemle de konuştunuz demi kesin? Anlattı mı size? Benim hakkımda ne dedi? (:”
    Biraz tereddüt ettiler, sonra birbirlerine bakıp sırıttıktan sonra bu kez seda konuştu,
    “konuştuk onla da..öyle anlattı o da işte biraz.. (:”
    “ne dedi ne dedi sen onu söyle, benim hakkımda bir şey dedi mi?”
    “çok düzgün çocuk tsigalko dedi, iyi aile terbiyesi almış belli, hali hareketleri, tavırları çok güzel
    dedi x)”
    “hadi be..yeme beni, harbi ne dedi lan merak ettim.. benden hoşlandı mı acaba?” deyip çamura
    yattım,
    Kızlar gene gülüp birbirleriyle bakıştıktan sonra,
    “e çatlak oğlan, sen hoşlanmadın mı? Resimlerinizi gördünüz, sonra canlınızı gördünüz, herhalde
    birbirinizi beğenmeseniz daha da dolaşmazdınız yani (:”
    “ne biliyim yeaa.. emin olamıyorum ben böyle şeylerden, malum…kime güvensek..” deyip zerre
    hakkım olmayan bir konuda mağduru oynadım, seda hemen anne moduna geçti,
    “ahh kuzum.. yaralı aslan bu ablasıı (: kıyamam..ama güven sen güven çiğdeme, iyi kızdır
    çiğdem, hem referansı bizim yani bak :p”
    “hımm iyi madem, bir terslik olursa, acısını sizden çıkarıcam demek ki, anlaştık :p”
    “ayy seda, kötü mü ediyoz kız yoksa bunları birbirine yapmakla, sonra bu kapımıza dayanmasın
    :p”
    “olabilir valla kızlar, ona göre bak, arıza çıkarsa sizden bilirim”
    “sus sus hele, manyak şey, sanki beyaz eşya alıyor.. garanti belgesi yapalım sana bir tane he
    paşam, ne dersin x)”
    Gülmeye başladık..
    ···
  15. 1465.
    0
    Görünen o ki, bizim aramızdaki iş artık harbiden de ufak bir zamanlamaya kalmıştı.. ciddi ciddi
    sevgilim olmak üzereydi lan yine? Hem de sıfır emekle.. gerçi mine hariç pek emek
    harcamamıştım diğerlerine.. hatta galiba sorun da bu..ne derseniz? Acaba beni süründürmesi,
    peşinden koşturması mı gerekiyor bir kızın ki onu sonuna kadar sevebileyim? Ayşen e karşı içten
    içe hala bile olan kazanamamışlık duygusunun da sebebi bu mu?
    Ben.. hayatımda ilk kez, birini istedim..onu sevdim.. hayaller kurdum üzerine, rüyamda gelinlikle
    bile gördüm, neler düşündüm, neler
    kurdum zihnimde..Ama olmadı.. olmayınca da küstüm, bir şeyler istemeye, birilerini sevmeye korktum.. işte o ara
    da, inadına yapar gibi, hep beni sevenler çıktı piyasaya, kolay elde ettim onları, kolay, eğlenceli
    ilişkiler yaşadım.. sonra da kolayca vazgeçtim.. benim vazgeçmeyeceğim, vazgeçemeyeceğim
    kadın, beni zorlayacak olandı.. peşinden sürükleyecek olan..iyi ama benim yaşadığım o
    mağlubiyetten sonra, ne aşka, ne aşık olmaya, ne tutkuya, ne de peşinden koşmaya mecalim
    yoktu kimsenin..
    O zaman da, fark ettiğiniz gibi, kısır bir döngü meydana çıkıyordu..bu kısır döngü ise, benim
    devamlı birilerini harcamama ve nihayetinde de ne onlara ne de kendime yaramayışıma, aslında
    kendimi harcayışıma neden oluyordu.. tükettikçe tükeniyordum da, farkında değildim aq..
    Her halde bundan sonra da kimseyi sevemem.. öyle peşinden koşmak filan hele.. piiiuuu…yaş
    iş..ne kadar güzel olabilir ki bir kadın? Ne kadar sevebilirim ki onu sınırlı ve deforme
    kalbimle?..beni ne kadar etkileyebilir ki?..herhangi bir güzellikten fazlasını yapabilir mi?..e hadi
    desek ki, o beni çok sevecek, onun sevgisi beni etkileyecek, deyim yerindeyse imana getirecek,
    öyle de olmadı.. ebru olayı malum..
    Lan..
    Ne tak yiyeceğim ben arkadaş anlamadım ki..kime “aşkım” “hayatım” diyeceğim, içinde yalan ve
    tereddüt olmasızın.. kiminle evleneceğim? Zamanı gelip de, artık bir yuva kurmam neredeyse
    zorunluluk halini aldığında,
    ···
  16. 1466.
    0
    bu kez de bir başka masumu, bir ay,bir yıl değil, bir ömür mü
    kandıracağım? (ve tabi kendimi de).
    Ben bunu istemiyorum lan..ben yalanlar, aldatmacalar, hissizlik üzerine bir ilişki, böyle bir hayat
    istemiyorum.. keşke sevebilsem yeniden.. aşık olabilsem düşünmeden.. hesap
    etmeden…koşsam, onun, o şanslı kızın peşinden.. düşsem…parça parça olsa dizlerim..ama
    yorulmasam, yenilmesem, özellikle de 3. Bir şahış tarafından mağlup edilmesem..
    koşsam.. koşsam.. düşe kalka kovalasam.. sonunda tutsam elinden.. sarsam
    belinden…dudaklarımız buluşsa, ve hayatımın rüyası, uyanmamak üzere başlasa yeniden..70
    imize, 80 imize geldiğimizde bile otursak el ele, diz dize, tıpkı o huzur evindeki gibi.. tonton amca..
    tonton teyze..
    çocuklarımızı, torunlarımız sevsek..tek yastıkta kocasak, sadece bedenen değil, ruhen, kalben de
    bir olsak, birleşsek.. kayıtsız, şartsız ve menfaat gözetmeden..
    Sadece sevsek..
    Sevebilsem..
    Sevilebilsem..
    Çok mu şey istiyorum lan.. anlamıyorum abi.. anlamıyorum..en başından beri, bu kadar mı zor
    kaderine yazılmış olan ile bir araya gelmek..
    Sınıfa çıktım.. laboratuar dersi için önce ön bilgi verilecek, bu maksatla başka bir sınıfa
    geçecekmişiz önce.. eşyalarımı toparladım, kafamda uçuşan, oradan oraya savrulan hayaller ve
    düşünceler arasında kendime yol açtım, sınıfın çıkışına doğru ilerledim.. giderken cam kenarına
    doğru bir bakış attım gayri ihtiyari.. oldum olası nefret etmiştim o cam kenarlarından ve oradaki
    sıralardan.. sırf malum kişiler yüzünden, başka sınıflarda, hatta başka mecralarda bile, sanki o
    sıralarda, o masalarda oturanlar bana hep riyakar, üç kağıtçı, kötü insanlar gibi görünmüştü
    resmen.. telkin edemediğim bir ön yargı ve olumsuz saplantı oluşmuştu beynimin içinde cam
    kenarlarda, masalarda, sıralarda, sandalyelerde oturan insanlara karşı..
    Niye baktıysam baktım o nefret ettiğim cam kenarına doğru.. ayşen i gördüm.. umursamazca
    kafamı tekrar önüme çevirecektim zira artık beni ilgilendirmiyordu onun varlığı, alışmıştım
    ···
  17. 1467.
    0
    sindirmiştim bazı şeyleri..ki..o da bana baktı.. göz göze geldik..ama bunun, çiğdemle ya da diğer ilişki yaşadığım kızlarla göz göze gelişlerimle alakası bile yoktu malum.. göz göze geldik işte
    dediğim gibi.. sanki babasını öldürmüşüm gibi baktı bana kevaşe.. ateş saçarak, nefretle.. hatta
    sanki iğrenerek..lan.. huur!..ne yaptım lan ben sana? sevdim lan?! Sadece sevdim lan!!!
    Sevdim!
    O adam diye koluna takıp dolaştırdığın kavat, benim yüzde birim kadar sevmiş midir lan seni?
    Ha? Yoksa sadece güzel kalçalarını kasıklarının üzerinde hissetmek, güzel boynuna,
    dudaklarına, yanaklarına, kendi vantuzlarını yapıştırmak için, karı kızsız gezenlere “ezik”
    dendiğini sandığı için seni listesinin bilmem kaçıncı sırasına yazan o huur evladı, seni, arsız bir
    çocuğun oyuncak istediği gibi mi istedi?
    Bana bunun cevabını ver lan! Ver.. verebilir misin? Veremezsin huur.. veremezsin.. çünkü senin
    de haberin yok biliyorum.. senin her santimini bilen o adamın, sen ne mal olduğundan haberdar
    değilsin daha.. belki de haberdarsın.. tencereydi o..yuvarlandı.. kapağı sen oluverdin.. nasıl
    sindirdin.. nasıl kabul ettin..
    ···
  18. 1468.
    0
    Ben seni sadece sevdim huur..o yüzden, şimdi bana öyle bakma.. hakkın yok bana ne
    kızmaya, ne de küçümseyip, aşağılamaya..ama benim hakkım var..ne yapsak hakkım.. nasıl
    baksam, nasıl davransam hakkım ulan.. oynadın benimle.. toydum, tuzağına düştüm..it gibi
    yarıştırdın beni.. para gibi kapıştırdın.. köle gibi dövüştürdün beni sen..
    Sonra da gittin, onu seçtin..
    Bana öyle bakma huur..
    Ama ben.. benim senden hesap soracağım gün elbet gelecek.. mahvettiğin hayatımı, yıktığın
    hayallerimi suratına çarpacağım gün gelecek..ve sen, o gün o masum çocuğun duygularıyla
    oynamanın hesabını vereceksin..son gülen ben olacağım sen ağlarken..ve nihayetinde, seni de,
    saplantılı geçmişimi de gömüp gideceğim.. yalnız önce geleceğim…senin için…senin için
    geleceğim ayşen..
    Ve bunun için ne gerekiyorsa yapmaya da hazırım..o nefretle attığın bakışların, bana yalvardığını
    görmek için..bir gün elbet.. yapacağım..ne gerekiyorsa..o adam olacağım…sevdiğin tiplerden
    işte..o zaman görüşürüz..
    Bana öyle bakma…bakamazsın…hakkın yok..
    Birkaç saniye kaldık öyle, aramızdaki gerilimi volta döksen, küçük bir şehri aydınlatırdı desem
    yeridir..en sonunda kaçırmak zorunda kaldı gözlerini, bense etrafı taradım.. pekekenti yanında
    değildi.. zaten o yanındayken genelde ya ona, ya da yere bakıyor.. kör edeceğim o gözlerini..
    göreceksin..
    Birkaç saniye, beni ağzıma kadar hınçla doldurmaya yetmiş, bütün düşüncelerimi tepetaklak
    etmiş, huzurumu kaçırmış, yok etmişti..
    Yine de bu sahne için ayşen e minnettarım.. eğer o bakışma olmasaydı, sonrasında her şey çok
    daha farklı olabilirdi..
    Sınıftan çıktım.. kararımı vermiştim..
    Bana rahat yoktu beyler.. korkan insanın, korkusuyla yüzleşmesi, nasıl onun için bir tedavi
    gibiyse, benim de yüzleşmem gereken kişiler vardı.. hesap sormam gereken.. çok önce sorulması
    gereken, çoktan sorulmuş olması gereken hesaplar..
    Ama bu şansı başlangıçta kaçırmıştım.. şimdi ise, yeniden yakalamam için eskisinden çok daha
    güçlü, çok daha akıllı,
    ···
  19. 1469.
    0
    Kantine indim, nilay el salladı, yanına gittim,
    Ufak bir selamlaşmanın ardından, beni istem dışı şekilde yeniden sıkıntılara sokması muhtemel
    bir cenderenin içine atacak konuşmasını yapacaktı…lanet olsun..bir kez olsun karar verdiğim
    yolda engelsiz yürüyemeyecek miydim ben?..
    bu gecelik bu kadar olsun panpalar,
    takip edenlere teşekkürler, yorumlarınızı esirgemeyin, görüşmek üzere ;)
    takip eden panpalara selamlar,
    pis yerde kaldı farkındayım, dün de yazamadım yprgunluktan kanepede uyuyakalmışım amk..
    bu gece programım var, ancak bugün ve yarın gün içinde yazıp, pazar gecesine toplu gireceğim.
    saatlerimizi pazar 22.00 ye ayarlayalım, bu sefer yamukluk çıkması için bir ihtimal yok, dediğim
    saatte burdayım inşallah,
    yorumlarınız ve küfürler için teşekkürler, dağarcığım epey genişledi sayenizde aq (:
    görüşmek üzere
    @genclerhayrola ayıp ettin panpam valla,
    gelicem dediysem gelicem ;)
    derbiden sonra burda da bir derbimiz var (:
    bu arada özelden yazan arkadaşlara da teşekkür ederim, genelde kalplerimiz, acılarımız ve
    mutluluklarımız bir.. keşke bu kadar zor olmasa şu gönül işleri, bu kadar zor olmamalı beyler
    mutlu olabilmek ve ben eminim ki çoğunuz * mutlu olmayı, sevilmeyi hak eden güzel
    adamlarsınız. umarım allah gönlünüze göre verir ne diyim.
    özel mesajlara da ayrıca zaman ayırıp yazıcam, cidden güzel şeyler var, savsak cevaplar vermek
    istemiyorum ;)
    gece görüşmek üzere, hepinize sevgiler
    selamlar panpalar,
    maç bitti, yemeğimi yedim geldim,
    5-10 dakika içinde başlarız ;)
    ···
  20. 1470.
    0
    yakaladım, bu sefer “beni kurtar
    nilaayy” diye mesaj da atmadığına göre, demek ki beyimizin hoşuna gitmiş, artık her kimse,
    gizemli yengemiz.. öhmm şey, gizemli “müstakbel” yengemiz :p”
    “öff.. valla dilinize düşmeyelim ha..kimden duydun sahi bak hala cevap vermedin soruma?”
    “canım napıcan kimden duyduğumu, kızlar konuşur.. daha öğrenemedin mi? (:”
    “hey allahım yea…o zaman söylemem ben de bir şey, “yeni manitam” hakkında (:”
    “aa olur mu, ben sana ne diyecektim bak şimdi, sen, onu davet ediyorsun, sonra ben de
    geliyorum seninle, beni tanıştırıyorsun okey? ;) “ne ne ne? Hayatta olmaz..”
    “olur olur.. tamam mı bak, bu akşam hatta.. seni kankamla tanıştırıcam dersin, onun da hoşuna
    gider hem senin yakınlarından biriyle tanışmak, şöyle bir karşıma otursun bakalım bir test edelim,
    tsigalkomuza layık mı (:”
    Bu da nerden çıkmıştı böyle şimdi? Ne alakaydı?
    “nilaycım..bak bir şey söylücem, alınma ama, bayram değil, seyran değil, nerden esti bu böyle
    şimdi? Çok çocukça bir davranış bence”
    Ters ters baktı,
    “niye ya? Tanışmak istiyorum ben kızla! Tanıştırmayacaksın yani benle öyle mi?
    ···