1. 26.
    +2
    okumayın beyler öylesine diye okumaya başladım ibretten elim ayağım titriyo.
    ···
  2. 27.
    +2
    eskişehirde bahsetiğim elemanla bi ara anadolu ünin şenliklerine gitmiştik. 2 eylül kampüsünün oradaydı. manitasını değilde beni zütürdü. bu 2 arkadaşı daha arabayla gittik arabanın her tarafına alkol sakladık. içeriye alkol sokan ender insanlardandık. çıkardık 3 kağıtlıyı da ateşledik bütün gözler üstümüzde. sonra ben tutturdum en önlere gidelim diye. 20li yaşlarda apaçi eskişehirlilerde ön saflarda gelene geçene pandik pandik yapmaya gelmişler. konserin dıbına koyup bıraktılar. konserde rakçı bi karı var, işte her sene o geliyodu zaten o zamanlar. kapıda didik didik alkol arayıp onları haplı maplı içeri sokmaları çok doğru bi karar tabi ki. üniversite şenlikleri hiç bir türlü zevkli olmazdı orada bu bakımdan. şimdi nasıl bilmiyorum şenlikler varken üninin içi çok eylenceli olurdu. artık alkol almakta yasakmış sanıyorum içeride

    o bakımdan her takun aleni içilip şıçıldığı ve serbest olduğu mekanları ev olsun, park olsun, festival yada konser olsun çok sevmişimdir. festivallere zaten gelen insan profili bellidir, konserlerede çoğu kişi damsız giremez yada ücretler faiştir. bunun dışında, ankara seymenler benzeri parklar dışındaki parklarda, mahallenin gençlerinin sosyalleşip abileriyle esrar içip ortam yapmaları için fırsat verir.

    ceren, engin, enginin musatafa diye bi arkadaşı ve ben kaşta bi festivale gitmeye heveslendik. 2 tane çadır vardı ve 1 hafa izin alıp kaşın yolunu tutucaktım. cerenle izmirden, musatafa samsundan enginle ikimiz ankaradan gidecektik. daha sonra olimposta yapmaya karar verdiler velhasıl orada buluştuk.

    içeride here şey serbest olduğu gibi her şeyi de bulabiliyordun. biz zaten ankadan bi dünya yüklü gittik. içeride hem değiş tokuş ortamı hem alıp satma şekli vardı. sabayın 5-6'na kadar müzik sürüyor lsd'den bayılan gençler sahilde biraiçerek! ayılmaya çalışıyorduk o kadar saçma sapan şeyler buldum içtim ki orada anlatamam. ve o kadar saçma insanarla yattım ki nasıl hastalık kapmadan döndüm bilmiyorum. festivalde aşçıdan bizi bi yerden bi yere zütüren şöförüne kadar herkes bir şeyler kullanıyordu. çoğu sahneyi hayal meyal hatırlıyorum. bi ara bi çocuk çok fena görünüyodu. sabah sahilde görünce dün çok kötü görünüyodun ya hepimiz senin için çok endişelendik dedemişim. sonra ceren çantasınımı bi şeyini kaybetti 1 saat aradı herkes saçma sapan sorular soruyo. soru sormayın noluyo bilmiyorum ki dıbına koyayım yaaa dedi *

    dönmemize yakın herkesin birbiriyle arası bozuldu artık. ceren bulduğu izmirli elemanlarla ayrı döndü normalde ankaaya geliyodu. biz enginle otobüste dönerken çok az konuşabildik. ankara döndükten sonra bile 2-3 gün yarım yamalak uyudum ve ruh sağlığımı çok uzun süre toparlayamadım.

    uyuşturucuların içerisinde en çok sakınılması gereken şey kesinlikle pıt. çok ağır pigibotikler de beyninizin çalışma şeklini değiştirir ve sizi başka biri yapar. buna tedavi derler. bende buna extacy tedavisi diyorum.

    1 ay boyunca düzenli olarak hap kullandırdığımız kişi alınır ve yakın arkadaş çevresine bırakılır. ya bütün sosyal hayatın tepetaklak ediyosun. etrafında sürekli arkasında konuştuğun 5-10 tane içici insan kalıyor. ve takunu çıkarana kadar birbirinizle yatıyosunuz kalkıyosunuz. en sonunda kimsenin birbirinin yüzüne bakacak hali kalmayana kadar herkes birbiriyle sevgili oluyor. extacy sosoyal bi uyuşturucu değildir sosyopat bi uyarıcıdır.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    +4 -2
    arayan malın, ergenin haddi hesabı yoktu. tanıdığım insanlar arsında da laf çıkmış, önceden yanında çalıştığım insanlara da irtibatlarını tamamen kestiler. neyse, ve o ara o kadar çok sarhoş oldum ki hala rüya gibi geliyo antalya. kaydırğın hep en ucunda durmuşum zaten heralde ben. feyyazın bu duruma gelebilecek bi insan olduğu belliydi aslında. manyak mıknatısı oldum zaten bildim bileli. ama bu herif o zamanlar, harbiden kontrolünü yitirmeye başladı anlatamam size. artık korkuyodum da feyyazdan. allahhın günü haplı, kafa bi milyon. hap ne olmuş lan onun için, artık birasının yanında çerez sanki.

    sertan diye bi eleman vardı feyyazla konuşmuşmuşlar benim de fikrimi aldılar. seçil diye bi karıyı da diğer odaya koyup, evi aleni işletmeye başlayınca ev sahibi cozladı. o cozladıkça feyyaz apartmanın önünde kendini kesti. o ıkendi kestikçe ahali polis çağırdı. e apartman toplantısında, nazikçe söyleyecek halleri yok amk. 4 ay o ev işledi ama. her gittiğimiz evden 4-5 ayda atılıyoduk hemen hemen. yok nasıl oturacaksın ki.sertanın 7-8 yaşlarında yeğenini zütürdük bi kere. evliyiz zaten, bu da çocuğumuz. bende telefon satıyorum diyo feyyaz. *
    ···
  4. 29.
    +1
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  5. 30.
    +1
    BUNU OKUYAN KÖR OLUR
    ···
  6. 31.
    +1
    e madem huursun söyle nedir fiyatın?
    ···
  7. 32.
    +1
    okudum ve hoşuma gitti elimden geldiğince şukuladım..
    senden tek istedigim özelden yazıyorum..
    ···
  8. 33.
    +1
    bu ne mal kim okur
    ···
  9. 34.
    +1
    reserved
    ···
  10. 35.
    +1
    kezbanlikla harun abilik arasindaki ince cizgi bu olsa gerek
    ···
  11. 36.
    +1
    lan eleman farklı birşey yazıyor amk bıdı bıdı yapmaktan başka bir taka yaramıyosunuz ya okucak olan oksun işte amk hevesini kırmayın.
    ···
  12. 37.
    +1
    panpa bak sabah uyandım okudum sınavım var amk ders çalışmaya başlamadan kaldığım yerden sona bitirdim. akşama yine gelicem ve adam gibi başladıysan bitir giberüm.
    ···
  13. 38.
    +1
    97
    ···
  14. 39.
    +1
    rezerved
    ···
  15. 40.
    +1
    tamam. ben okumaya devam edicem yazdıkça. hayatın nasıl bir şekil aldı merak ediyorum. onun dışında bişey sormicam tüylerim diken diken oluyo kollarım titriyo düşününce
    ···
  16. 41.
    +1
    gelin dinleyin lan, anlatıyo işte.
    ···
  17. 42.
    +1
    sözlük tarihinin en harika hikayelerinden biri bence
    ···
  18. 43.
    +1
    senin ben amk hayatımı gibtin 2 saatte.1 aydır temizim bana biton koal yaptırdın bu saatte anlat şu gibtim sözlüğüne girerim başlık ayıklar okurum. ekşici binim bu nickte bi arkadaşım ekolü. anlat sen yeterki anlat
    ···
  19. 44.
    +1
    neyse, kadriye diye bi arkadaşımın çalıştığı yerden eleman arıyolarmış gittim bilgisayar biliyomusun falan başladım orada işe. çok fazla bi maaşı yoktu ama istediğim yaşantıyı döndürebildim orada çalışırken. kadriye daha sonra ayrıldı patronla aralarında bi şeyler geçti.

    kadriye 35 yaşında hiç evlenmemiş, alkole karşı dayanıksızdı. yani içmeye içiyodu ama sarhoşlukları çok karanlıktı. bazı karıları içirince ayartması kolay olur kadriyenin bu özelliği master seviyede gelişmişti. (:

    sonra balgat tarafında başka bi yerde işe girdi o. ama onunda depresyonları hiç bitmedi. evlilik ve çocuk olmaz ise fail çünkü. hiç geçmeyen depresyon bide aşırı baskıcı ailesi falan derken en sonunda ailesinin yanından ayrılmakta buldu çareyi.bu arada ezgisu bi elemanla takılıyodu. sürekli çocuğun evinde kaldıklarından kadriyede hemen hemen yanıma yerleşmişti. engisu en başlarda bi şey demesede sonraları rahatsız oldu inceden.

    kadriye bi arkadaşının oğluyla gezmeye başladı bi ara. bebe 20 yaşındaydı. overall falan geziyolardı bi gün eve beraber geldiler baya baya sevgili olmuşlar. çocuğun parası pulu yok hep kadriye bakıyodu buna. baya böle takıldılar 2-3 ay sonra olmayacak serap galiba dedi, depresyon ne acayip şey. *

    ezgi su evden ayrıldı elemanın yanına taşındı. sonraları bebeyle nişanlandılar falan hatta. yağlı bi herifti. kadriyede zaten hemen hemen yerleşmiş sayılırdı eve. ama ezgisuyla öyle tatsız falan bi durum olmadı sürekli görüşmeye devam ettik ezgisuyla, dump kız kardeşlerle falan.

    gerçi gezdikleri yerler insanlar bayıltıyordu. çaktırmadan, arabam param meh meh meh. inceden bi şeylerini övüp duruyolardı. bu kimi zaman giydikleri markalar, kimi zaman evlerini bilmem nesi, gezilen mekanların kaliteli olması gereklilği falan oluyodu, üstü kapalı bi şekilde sürekli böylelerdi. hele yeni tanıştıkları biri ortamlarına girerse ve özellikle başka bi şehirden geldiyse. bi cumartesi meşrepe gittik. lan hiç sevmediğim mekan şekilleri, neyse orada enginle tanıştım. gidilen mekanları biraz daha katlanılır yaptı onunla takılmak. süre sonra kanka olduk ve hatta bildiğin en yakın arkadaşıma dönüştü 1-2 ayda. sürekli ya onda ya bende kalıyoduk, gece beraber uyuyoduk, beraber alışverişe çıkıyoduk, beraber yemek yapıyoduk enginle. özellikle gece çıktığımızda acayip eylendiriyodu beni. konuşması hareketler... böle masmavi gözleri düzgün kalçaları falan. baya düzüşecek adam da buluyodu kendine haa.

    engin mimar sinan'da okumuştu. askere gitmemek için çok uğraşmış ama çürük almak çok eziyetli olduğunda kısa dönem askere gitmiş. konuşması fazla efeminel hareketleri çok kibar ve içinde gram huur çocukluğu yoktu. insaları sevsin sevmesin kimseye art niyeti beslemiyordu, ama çenesini kullanacağıyeri zamanı çok ince ayarlıyordu.

    suat diye bi öküz aleiselam enginin eşcinsel olduğunu asla kabul etmedi. bi hastalık sanıyodu heralde ve iyileştirmeye çalışıyodu. engin bu kız bence senden hoşlanıyo lan gibi laflar ediyodu sürekli. ortama dummyizm hakim olunca enginle daha da iyi zaman geçiriyoduk. suat benzeri yaratıklarla o askerde ben de geçmişte çok karşılaşmıştık. etlik çevresinde büyümüş, aileden zengin, boooş zamanlarında çevresinde ki insanlarla bi şeyin yarışındaydı sürekli. engine gel beraber pavyona gidelim diyodu yaaa. şık giyindiğini ve hafif göbekle kirli sakalın kendine yakıştığını düşünüyordu. bi insanın en korkuç özeliklerinden daha korkuncu bunların kötü olduğu farketmiyor olması bence. en acı kısmıda para sayesinde bu güzel uykudan asla kalkamayacak, çünkü mutlaka salak bi karı çıkıyor ve bu adamla sevgili oluyordu.

    şimdi insanlar köpeklerin kimi türlrinin üremesini kontrol altına almıştır ve saf ırklar yaratmış. buna göre köpekler zeki, av veya korumaya yatkın oluyolar. ama malesef insanlar ne kadar çirkin veya ne kadar aptal olurlarsa olsunlar, kendilerine uygun bir eş bulur ve kendileri gibi aptal sevimsiz insalar getirir dünyaya, onları kendi inandıkları şeyler doğrultusunda yetiştirirler. çok azı kendini kurtarabilir cendereden. ve çok azı zekidir insanların. çoğu aptaldır, yarısında fazlası bunlardan dahada aptaldır ve bi kısmı zengin bi kısmı fakir dünya çok eğlenceli bi yer. *

    çevremde engin varken insanlar katlanılabilir oluyordu...

    neyse ankarada hayatım bi süre bu düzende gitti. enginle her zaman görüştüm. ama diğer çevreden gerçekten tiksindim arada ezgi suyla görüşüyordum onun dışındaki insanlarla sadece bi yerde karşılaşmaya başladım. çok dışarı çıkmıyordum daha çok evde veya daha salaş barlarda içiyorduk enginle. lan herifle sarhoş olması apayrı bi eğlenceliydi. mekana 3-4 bira diye oturup havada tekilalar cinler uçuyodu. ama enginle sarhoş olmak demek asla pişmanlık anlamna gelmiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 45.
    +1
    dinleyen
    ···