1. 4651.
    +4
    Tsi SEnde Nası Bi Yarak var Hala Çözemedim Nası bi insansın amk Süleymaniye Çeşmesi gibi en ufak sürtünmede hücuma geçiyo spermler ! olm sürtünme kuvvetiyle olmaz lann o kadar ! yeme bizi !
    ···
  2. 4652.
    +3
    oncelikle o baslik bana ait degil montaj o fotosok yoklan ben actim amk ben boleyim iste zenci olsaydim da bu gunleri gormeseydim
    ···
  3. 4653.
    0
    Yaptığın modelere sesli gülüyorum panpa ya hay dıbına çakayım senin

    yavşak mode off

    edit: bide panpa hikayeyi özet geçerek araya filler koyma ya unutan gitsin baştan okusun mk zaten ayda yılda bi yazıyon dingil :(

    edit2: karakter gözlemlemesini süper yapıyosun dıbına çakayım
    ···
  4. 4654.
    +8
    bu pic ceydayi birakir aysene surter milli olamadan da mezun olur
    ···
  5. 4655.
    0
    bu bin ceydayı bırakıp ebruya geri döncek mk kızlarla nasıl fantezilerin varsa
    ···
  6. 4656.
    0
    reserved
    ···
  7. 4657.
    +3
    bundan bi bin'im olmaz...

    edit : Gördüğü Am'a Çakmayan Bizden değildir ..
    ···
  8. 4658.
    +1
    reserved
    ···
  9. 4659.
    +3
    ebru :( lan harbi hüzünlendim amk yazık kıza

    ve ayşenle göz göze gelme meselesi ilginç bir durum. acaba bende göz göze gelebilirmiyim yıllar sonra yada aylar sonra bilmiyorum özledim onun yüzüne bakmayı özledim sesini duymayı özledim onun o çatlak hallerini hiç bir zaman benim olmasa da her zaman hayallerimde yaşayan insan özledim lan seni okumassın biliyorum ama en yakın arkadaşlarından birisi burada ve bu hikayeyi takip ediyor o sana iletmesse bende bir şey bilmiyorum unutamadım lan seni seviyorum amk

    oyşş rahatladım gene
    ···
  10. 4660.
    0
    reserved
    ···
  11. 4661.
    +2
    iyi geceler panpalar,
    bu gece erken geldim, kısa yazıp gideceğim, dönemi bitirelim, havada kalmasın.
    ···
  12. 4662.
    0
    kop ta gel reyiz
    ···
  13. 4663.
    +2 -1
    hADe Be Çeşme gibli Adamm
    ···
  14. 4664.
    +5 -3
    http://fizy.com/#s/1ahg5c bu şarkıyı burda niye paylaştım bilmiyorum ama, 14 şubat saplarına armağan olsun bari..stres atarsınız biraz (:

    sonunda, bütün dönemin emeklerinin meyvelerinin alınacağı (hangi emek?) final dönemi gelip çatmıştı..

    son bir kaç gece cidden ağır kastım, hatta etüt odasında uyuyakalmışım bir iki kere,
    nihayetinde sınavlara girmeye başladık,

    sınav dönemleri, benim bir huyum vardır, kendime pek özen göstermem,

    her gün giyeceği kıyafeti gecesinden seçip üzerinde deneyen adam (evet o mal benim), sınav dönemi geldiğinde, bazen 3-4 gün aynı şeylerle gider gelir, çoğu zaman saçını bile taramaz, iyiden iyiye kendini salar..

    sadece derslere yoğunlaşmayı seviyorum..iş zamanı iş..

    bu durumunsa bazı kişilerde tam tersi olduğunu gözlemliyordum,

    özellikle bazı kızlar, normal okul zamanı kezban gibi gelip giderken, sınav dönemi, birden bire kabuk değiştirip saçlar, makyajlar aman efendim, özendikçe özeniyorlar böyle,

    lan düğüne mi geliyon sınava mı geliyon zütüne vidanjör giresice?

    ben çalışmaktan sandalye tepelerinde, duvar kenarlarında sızıyorum, stresten ağzım yüzüm şişiyor, gözlerim kermit in gözlerine dönüyor,
    sen?

    sen bu kadar süslencek zamanı nereden buluyorsun bre imansız? hadi tamam bu zamanı buldun..okey, peki sınav zamanı bile bulabildiğin bu zamanı, normal zamanda niye bulamıyorsun da ders zamanı çuvala dolanmış bedeviler gibi geziniyorsun?

    bir süre bunun nedenini anlamamıştım elbette,

    bu bir kısım kız ve erkekteki, sınav dönemlerine rastlayan güzelleşme çabaları filan..

    jetonum geç düştü,
    tabi ya..bunu nasıl görememiştim?

    ders zamanı, zaten bildiği, gördüğü ve bir beklentisinin kalmadığı kendi sınıfıyla derse giren kızlarımız/erkeklerimiz, sınav zamanı, nadir olarak rastlaştıkları 2. öğretimlerle ve üst sınıf öğrencileriyle bir araya gelmeleri sonucu oluşan sinerjiyi, mümkün olan en güzel şekilde değerlendirmek istiyordu,

    hem ziyaret, hem ticaret hesaabıı..

    diyorum ya,
    insanoğlunun elektriklenme, diyalog kurma ve kendini pazarlama hevesi, en zorlu durumlarda bile azalmıyor, asla geri planda kalmıyordu,
    bu kendini zeki sanan genç arkadaşlar da, her daim yeni limanlar tanımak, yeni denizlere açılmak adına, full donanımlı, hazır tekneler gibi, bu kaynaşma günlerine, hazır ve nazır geliyorlardı..

    ben mi?

    ben ilk hafta sınava gittiğim dört günde de aynı şeyleri giydim, saçlarımı taramak şöyle dursun, daha da çorba yaptım..karmaşık halleri hoşuma gidiyor..tıpkı benim gibiler (:
    beni görüp gülümseyen, selam verenlere, uykulu gözlerimle göz kırpmakla yetindim,
    pek fazla kimseyle konuşmadım,
    necoyla sınav öncesi son tüyoları paylaşırdık sadece..
    arada nilay gelirdi masaya,
    o kadar..
    Tümünü Göster
    ···
  15. 4665.
    0
    tsi, sana da dalarım
    ···
  16. 4666.
    +17 -3
    ilk hafta taşaklı dersler buldozer gibi üzerimden geçip beni asfalt gibi yola yapıştırıvermişti..

    iki tane büt üm olur muhtemelen.. üç olmaz herhalde lan.. neyse..bütte giberim her türlü de..tatil gibe dönecek gene..

    hafta sonu, sınav zamanı benim tavsiyeme uyarak pek fazla iletişime geçmediğimiz ceyda ile buluştum,

    bebeye zor gelmişti daha ilk yıldan, dur bakalım güzelim.. daha filmin yazıları yazıyor..

    klagib karakterine ters biçimde, oflayıp puflayan, kaygılı görünen sevgilimi teselli ettim, muhabbeti başka yönlere kaydırdım *

    "canım, arkadaşlarımla tanıştırıcam seni ne dersin?"

    "olur, kim onlar? (:"

    "tolga var, zaten onu biraz tanıyorsun, benim oda arkadaşım, bara filan gelmişti bir iki kere benle..bir de onun kız arkadaşı nilay var, o da yakın arkadaşım, bir akşam öyle ikiye iki çıkalım, birbirinizi tanıyın? (:"

    "haa tolga mı.. olurr, bana uyar"

    "neden öyle dedin?"

    "nasıl dedim?"

    "haa filan yaptın böyle?"

    "yok, tolgayı tanıyorum ya zaten, o yüzden şey ettim (:"

    "hee..iyi bakalım.. daha da tanışırsınız.. işte..nilay seni çok merak ediyor"

    "hımm ben de onu, gerçi görmüşlüğüm var ama, muhabbeti nasıldır bilmiyorum tabi, hoş kız ;)"

    "öyledir, muhabbeti de hoştur, takılırsınız işte"

    "tolga onu nasıl ayarlamış hayret"

    "niye?" dedim yüzümü buruşturup, niye lan, tolga gayet yakışıklı çocuk, karakteri de düzgün, nilayla gayet uyumlular, yakışıyorlar..
    "yakıştıramadın mı?" dedim tekrar, kızdığımı hissediyordum,

    "yok bee, ondan değil, şey ya biraz.. tolga, böyle nasıl diyim, biraz artist :p"

    "allah allah.. hiç de öyle değildir, sen yanlış gözlemlemişsin.."

    "ya iyi çocuktur illaki de, biraz kasıntı gibi, hani, nasıl olmuşta o kıza açılmış, tavlamış filan diye şey ettim.. sanki böyle kimseye yazmaz gibi bir hali vardı da"

    vay vay vay.. tespitlere bak sen..
    evet, tolganın öyle karı kız delisi olmadığını ben de biliyorum..ve evet, nilaydan gerçekten hoşlandığı için, başlarda biraz kastığı da doğrudur,

    buradan okuyan kız varsa eğer, onlar için bir tüyo gelsin,

    biz erkekler, hoşlandığımız (gerçekten hoşlandığımız) kadının yanında asla rahat olamayız, hele ki flört aşamasının girişlerinde, hani sanki böyle "bir etkileşim olacakmış gibi" olan başlangıç aşamalarında genellikle rol yaparız, kendimizi kasarız ve kelimelerimizi de, adeta seçerek konuşuruz,

    buna rağmen, arada laflar ağzımıza dolanır, sesimiz çatallaşır.. sizinkinden fazla çalışmasıyla övündüğümüz aklımız duruverir..

    tabi tüm bunlar, sadece kuvvetli hisler söz konusu olduğunda geçerlidir ve erkeğin ne kadar tecrübeli, ne kadar bin ya da cool olduğunun da bir önemi yoktur..

    diyeceğim o ki, eğer bir adam yanınızda rahat davranıyor, ve yukarıda saydığım şarampollere düşmüyorsa, sakın ola ki sizden hoşlandığı gibi bir yanılgıya kapılıp da havalara girmeyin,
    sizden hoşlandığı filan yok,
    sadece gibmek istiyor,
    diğer tüm erkekler gibi..
    ve bunun için de, yakışıklı yüzünü, kaliteli olduğuna inandığı esprilerini ve ortama hakim cool havalarını üzerinizde kullanmaktan asla çekinmiyor.. kısacası, evet, bu adam size yazıyor.. bildiğin yazıyor lan?

    ama hoşlandığı filan yok..

    zira dün de başka bir kıza yapmıştı aynısını,
    yarın da bir başkasına yapacak gene,
    eğer oyununa ortak olursan, onunla hızlı bir flört ve kısa süreli, cinsel açıdan yoğun bir ilişki yaşarsın,
    aradığın şey, böyle bir şey ise, fazlasıyla tatmin eder seni,
    ama eğer üniversiteye gelince "köyden indim şehire" moduna giren, duygusal kezbanlardansan,
    hayatı masallardaki ya da fransız aşk filmlerindeki gibi filan yaşamaya çalışan cici ev kızlarındansan,
    bu adamın oyununa gelme,
    çünkü sonra "ben bunu hak etmedim, beni kullandı, beni üzdüler, ben de o yüzden böyle oldum, şu an yeni bir ilişkiye hazır değilim, erkeklere güvenemiyorum, biraz yalnız kalmak istiyorum bla bla bla bla.."

    anladınız beni sanırım..
    sırf bazı bin kurularının sizin saf duygularınızla oynamasına izin verdiniz diye, tıpkı sizin gibi saf ve sizi gerçekten sevebilecek genç adamların kalplerini ve umutlarını sonsuza dek kırmaya hakkınız yok..

    akıllı olun..
    ayık olun..
    giberler..
    Tümünü Göster
    ···
  17. 4667.
    +8 -1
    ceydayı tolga hakkındaki ön yargılarından ötürü biraz azarladım, söyledikleri hoşuma gitmemişti..

    kankam lan o benim..

    ama nispeten de hak verdim, ilk bakışta hatalı gibi görünen, ama oldukça esaslı bir gözlem yapmıştı yine..
    ayrıca tolganın da ceydadan pek hazzettiğini söyleyemeceğim.. beraber takılacağımız gece belki işleri biraz yoluna koyabilirim,
    en yakın arkadaşımın, sevgilimle hoşnutsuz olmasını istemem (her ne kadar, tolganın kızmak için, ceydanın beni başkasının elinde çalmış olması gibi haklı sebepleri de olsa).

    ilk hafta uğradığım tecavüzün ardında, kalan sınavlardan zevk almaya çalıştım, bu bölüm nispeten daha iyi sayılırdı, eğer kötü niyete ve huur çocukluğuna kurban gitmezsem 3 te 3 gelebilir..

    ikinci haftanın perşembe sabahı ceydayı uğurladım, garajlardaki, klagib "ayrılış öncesi sevgili halleri"nden her zaman nefret etmişimdir, ama utana sıkıla bu senaryonun baş rolünde bu kez ben oynamak zorunda kaldım..

    hüzünlü öpüşmeler,
    uzun sarılışlar,
    mahzun bakışlar,
    el sallamalar,
    daha otobüs kalkar kalkmaz gelen,

    "şimdiden özledim" mesajı..

    fazla klişe değil mi bunlar hayatım?..senden daha iyisini beklerdim..

    akşdıbına da benim arabam vardı bursaya,
    son sınavımın icabına bakıp,
    yurtta gördüğüm tiplere iyi tatiller dileklerimi ilettikten sonra, bavullarımı bagaja atmış,
    kamil koç un cam kenarı koltuklarından birine yerleşmiştim,
    kulaklıklarımı kulağıma takmış, kızıllaşmış havanın laciverte, şehrin betonarmesinin de kırsala dönüşmesini huzur ve dinginlik içinde izlemiştim..

    baba ocağı.. anne yemeği.. aile şefkati..
    yeniden geçmişimden bir parçaya dönüşeceğim günler başlıyordu,
    ben onu artık neredeyse yok olmuş, tamamen çözünüp gitmiş sansam da, içimde kalan o parça, her zaman olduğu gibi ortaya çıkması gerektiği gibi, gerektiği anda beliriveriyor ve bu naif aileyi, biricik oğulcuklarının hala tıpkı yetiştirdikleri gibi saf, pürüzsüz ve kirlenmemiş olduğuna inandırıyordu..

    babam yine garajda karşıladı beni,

    "oo hoşgeldin papaz efendii"

    saç sakal birbirine girmişti malum..

    "naber baba (:" deyip sarıldım, elimdekilerden ağır olan ikisini aldı,

    "iyi oğlum, kestirmemişsin ya saçlarını?"

    "hee, öyle uzasınlar bakalım (:"

    "bir toplattırsaydın üstlerini filan?"

    "amaan boş ver ya, gitsin işte gittiği gibi (:"

    arabaya atladık,
    son gelişimden bu yana, kendi tarafımızda yaşanan maceraları anlata anlata yol aldık.. tahmin edeceğiniz gibi bizimkilerin en büyük macerası, benim en sakin günüm gibi filan kalıyordu,
    ben ise olan bitenleri epeyce kırpmak, sansürlemek zorunda kalarak ve çoğunlukla derslerden bahsederek anlatabildim,

    "evet ya baba, çalışıyorum (nah) bakalım..iyi gelcek sınavlar inşallah"

    "aferin babası.. çalış, çalış da bir an önce bitir okulunu..ona göre hayata erken atılırsın, avantaj olur"

    hee..tak var hayatta.. atılayım hemen..

    harbi lan, daha erken belki ama, şöyle bir düşünüyorum da,
    yarın bir gün bu okul bitince filan ne olacak?
    hayatın kendisi de, böyle okul yaşamı gibi gençlik dizisi tadında geçecek değil ya?
    olsa olsa dram, korku, gerilim filan olur aq bu ülkede yaşayacağın hayattan..

    aklımda, zamanlaması erken de olsa, yeni bir kapı açan babamın, klagib nasihatlerini dinleyerek, aklımda yeşeren yeni sorularla eve doğru yol aldık..

    sahi beyler..ne zaman adam olacaktım ben? okul bitince mi? askere gidince mi?
    adam olur muydu benden?
    daha neyi istediğinin bile farkında olmayan, hayatı dalgalar arasında sürüklenen pet bardak gibi oradan oraya savrulup duran, dengesiz, sadakatsiz, güvensiz, ruhsuz ve gayesiz bir adam mı olur lan.. böyle adamın ben taa dıbına koyayım..
    Tümünü Göster
    ···
  18. 4668.
    +15 -1
    dönemin sonuna geldik panpalar,
    ikinci dönemden itibaren günlüğümden de yardım alarak yazacağım, öyle şeyler okudum ki beni gülmekten nefessiz bıraktılar, lan ne salak adammışım ya zamanında * (:

    iyi kötü, 1.5 yılımı sizlerle paylaştım, kaldı geriye 2.5..
    sayılı gün çabuk geçer derler, bir gün bir de bakmışsınız ki, tsigalko mezuniyet gecesini, okulunun son günlerini yazıyor..hayat işte..
    o zaman da akıyordu..
    şimdi de akıp gidiyor..

    akan hayatın sürükleyici etkisine direnip, kendinizi deforme etmeyin..
    akıntıya bırakın ruhunuzu,
    kalbinizi..

    bırakın gitsin, zütürüldüğü yere..emin olun dalgaların sizi atacağı en kötü kıyı, en berbat liman bile, onlara direnip de parça parça olmanızdan iyidir..

    hayat bir denizse eğer,
    dost olun onun dalgalarıyla..düşman olmayın..savaşmayın, sevin birinizi..sörf yapın kıvrımlarının üzerinde, dibe dalıp altından çıkın, şakalaşın onlarla..sırf prensiplerinizden taviz vermeyeceksiniz diye, dimdik dikilip de, yüzünüze şamarını yemeyin, aksine, sırtınıza alın, itici gücünü, açın kollarınızı..bırakın kendinizi..uçursun sizi..sonunda kıyıya çakılacağınızı da bilseniz, sırf o özgürlüğün ve teslimiyetin keyfini yaşamak için bile buna değer..

    yarın gece için affınıza sığınıyorum, burada olamayacağım,

    belki sizleri, sizin istediğiniz şekilde seven birileri olmayabilir şu an hayatınızda,
    ama seven birileri mutlaka var,
    aileniz var bir kere,
    sonra, arkadaşlarınız var,
    hatta, bence, şu "bakışlarını bir türlü üzerinize alınmaya cesaret edemediğiniz gizemli kız" da seviyor olabilir sizi?
    ben varım, tabi lan, seviyorum sizi,
    sonra siz varsınız, birbirinize sahipsiniz bu başlığın altında..sanaldan da olsa, biraz argoyla karışık, baya baya seviyorsunuz birbirinizi *

    hepinizin sevgililer günü kutlu olsun,
    tsigalko sizi seviyor ve sizleri kucaklıyor ;)
    siz de sevdiklerinizi kucaklamak için geç kalmış sayılmazsınız,

    http://fizy.com/#s/124umm
    ···
  19. 4669.
    +4
    amk bu babalar hep mi aynı. saçların üstlerini hep toplatmak isterler *
    ···
  20. 4670.
    0
    @3874 şu an yeni bir ilişkiye hazır değilim, erkeklere güvenemiyorum, biraz yalnız kalmak istiyorum bla bla bla bla.."

    La benim kızda böyle diyo biri çakmış olmasın amk ? Tsi yardım panpa ?? ne düşünüyon ??

    hüzünlü öpüşmeler,
    uzun sarılışlar,
    mahzun bakışlar,
    el sallamalar,
    daha otobüs kalkar kalkmaz gelen,

    "şimdiden özledim" mesajı..

    Aynen böyle panpa :D:D:D Sebepsiz güldümm :D:D
    ···