başlama

Rezervatuvarplace

Ne zaman hangi yıl ne gün bilmiyorum yarım yamalak hatırladığım anılarımla başlıyorum. Annem ve babamı hiç tanımadım. Kendimizi bildim bileli abim baktı bana o büyüttü o okuttu. Yıllar boyunca hayaller gördüm rüya sandım. Gereksiz yere bayılıyordum. Kaç kere doktora zütürsede abim hiç bir şeyim yoktu. Bazı geceler kendimi mutfakta banyoda abimin uyandırmasıyla buldum.

Uyur gezersin diye dalga geçerdi benimle. Büyüdükçe her şeye sinirlenir oldum. Gereksiz yere cinnet geçirirdim. lise 3 de çocuğun birinin omuz atmasına o kadar sinirlenmiştim ki arkasından vurduğumla beraber yerde tekmelerken buldum kendimi. Resmen gözüm dönüyordu.

Doktorların cevabı hep aynıydı Hipertansiyonumun aşırı artmasıyla duygularıma hakim olamamdı. Bunu tetikleyen olayların arasında sigara tuz alkol vardı. Abim sigarayı bıraktı. Tuz kullanmaz olduk ama bendeki değişiklik geçmedi.

Yıllardır aynı evde kalıyorduk. Tanımadığım anne ve babamın bize bıraktığı ev. Şehrin dışında ıssız bir yer bizden başka 1 2 müstakil ev daha vardı. Ama komşularla aramız hiç iyi olmamıştı. Onlara kötü birşeyde yapmamıştık. 7 8 yıldır beslediğimiz Paşa vardı yanımızda başka hiç birşeyimiz yoktu.

Abim dişini tırnağına takıyordu. Bana bakmak için her şeyiyle uğraşıyordu. Kendisi makine mühendisidir. Ne zorluklarla ne çilelerle okudu okurken çalıştı. Hakkını hiç bir zaman ödemeyeceğim benim zavallı abim.

9 ekim anne babamın vefat ettiği tarih araba kazası. Bir gece eve dönerlerken şarhoş bir huur evladının çarpasıyla ikiside ölmüştü. Onları benden çalmıştı. Mezara gidicektik. Abim her mezara gittiğimizde olağanca şık bir şekilde giyinirdi. Onların bizi izlediğini söyler ve dimdik ayakta olduğunu belli etmek isterdi.

9 ekim benim doğum günüm ailemin öldüğü gün. Nasıl bir gün. Akşam üstü vakitlerinde mezara gelmiştik. Yavaş yavaş yürürken hiç konuşmuyorduk. Mezara yaklaştığımızda Car giymiş simsiyah 2 kadın mı adam mı bilmiyorum bişiler gördüm. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı ve sinirleniyordum sinirleniyordum. Gözlerimi kapatmamıştım ama etraf kararlıktı. Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Abim telaşlı bir şekilde başımda bekliyordu.

Neler olduğunu sordum. Mezara yaklaştık ve sen çıldırmaya başladın kendini yerlere atıyordun ve bağırıyordun hayır hayır çığlık atıyordun dedi. Peki ya mezarın başındakiler sorduğumda kimse yoktu cevabını almıştım ve yine rüya görmüşsündür dedi.

Bunların hepsi rüya olamazdı. Güzel her şey gerçek fakat kabusların hepsi kötü anılar rüya. Bende birşeyler ters gidiyordu.
Taburcu oldum eve geldiğimde paşa bana havlıyordu. Sürekli yanıma gelen sevecen tatlı köpek gitmiş sanki bir düşmanmışcasına
bana hırlıyor havlıyor ama aynı zamanda korkuyordu. Paşa oğlum benim desemde havlamaya devam etti.

Aradan günler geçti paşa bana tekrar ısınmadı 1 ay içindede öldü. Zaten yaşılıydı çok garipsemedik ama çok üzüldük.
O günden sonra beni gören her köpek havlıyor hırlıyordu. Köpeklerin benle alıp veremediği şeyi bilmiyordum. araştırmaya
başladım.

erler ya insanın başına ne geliyorsa meraktan diye aynen öyle. Araştırmalarımın son noktası köpeklerin gözlerinde perde
olmayıp herşeyi gördükleri ve o adını söylemeyeceğim varlıkları gördüklerinde korktuklarını ve havladıkları hazıyordu.
Böyle bir kaç kişinin bire bir gördüğünü de söylüyordu okuduğum blog. Eğer başınıza böyle bir olay gelmişse benimle
iletişime geçin diye birde mail adresi vardı. dayanamadım yazdım.

Direk numaramı isteyen bir mail aldım. Ve beni aradı. Kim olduğumu nerde olduğumu sordu. Anlattıklarımın gerçekliğini
bir kaç test sorusuyla sormuş olmalıki bana adresi ver geliyorum dedi. Kimdin sen de geliyorum diyorsun ama hayati önem
taşıyor gibi lalardan sonra gel dedim buyur gel.

Yaklaşık 50li yaşlarda bir adam geldi. uzun sakallı Zaim hoca derlermiş kendisine. Beni görünce gözleri büyüdü. Çok
geç kalmış olabiliriz dedi. Neden bahsettiğini bile anlamıyordum. Hoca dedim kimsin nesin. Bana bunları bunları yaşadın
dimi. şunlar oldu bunlar oldu. Dediklerinin hepsinde haklıydı. Ama hiç bilmedğim birinede güvenecek kadar saf biri değildim

Eve davet ettim anlat hoca bana detaylı bir şekilde anlat dedim. O kadar şey anlattı ama tek şeçebildiğim bana büyü yapılmış
olabilme ihtimali içimde başka varlıkların olduğunu. Ne diyorsun hoca sende beni mi yemeye geldin dedim. Kalk git şurdan
diyip yolladım. Yanlız kapıdan çıkarken bana baktı. Dahada kötüleşecek evladım dedi. dahada kötüleşecek dikkat et. Numaram
var ne zaman istersen ara ben herşeyi Allah rızası için yapıyorum dedi ve gitti. Olanları abime anlatıp anlatmama arasında
kaldım anlatmadım.

Aradan aylar geçti. Bir sabah uyandım pazar günüydü abim tatildi. Yanına gittim napıyor diye odasına girdiğimde şok
olmuştum. Abimin kafası ve gövdesi farklı yerlerdeydi. Yatak kanlar içinde ve simsiyah cübbeli biri içerde bana bakıyordu.
hissediyordum ama göremiyordum. o kadar çok korkuyordum ki kalsammı kaçsammı karar veremedim. Üşümeye başladım titriyordum
Kadın yada adam her kimşe birşeyler demeye başladı anlamadığım bir dilde konuşuyordu ve üstüme koşmaya başladı

çığlık atarak uyandım kabustu rüyaydı yada yinemi rüya diyordum. Koşa koşa abimin odasına daldım. Yatıyordu mışıl mışıl
uyuyordu. Uyandırdım abi dedim böyle bişi oldu rüyadır amk bi gün tatilim var ondada erken uyandırmasan olmaz dimi deyip
söve söve kalktı. KAlvaltımızı yaptık ve gezmeye çıktık.

Artık her gece kabuslar görmeye başladım ama her gece. Uyuyamaz oldum gözlerimi açamıyordum ama uyuyamıyordumda. Tekrardan
doktora gittik. Bana pgibatrik tedavi önerdi. Ve tedaviye başladık. ama ilerleyen bi. bir şey olmadı git gide kötüleşmeye
devam ediyordu. Artık uyanıkkende halisinasyonlar görmeye başlamıştım. Heryerde kegib başlar görüyordum. Rüya sandım ama
uyanamamıştım. Artık rüya ile gerçeği karıştırıyordum Bana neler oluyordu.