neymiş sansürü durdurmuş internet ölüyormuş

sedet yönetimi de aynı. bunlar babadan oğula nesil herhalde. kuyruklarına basılınca feryat figan bağırmayı biliyorlar bir tek. onun dışında ne tak yerseniz yiyin biz işimize gücümüze bakarız diyorlar. hadi ekşiyi bilmem. yazarı değilim, anlamam, bilmem. ben buraya bakarım. he iki tarafın da kendi sansür mekanizmalarının nasıl suje bir şekilde çalıştığını da görmedik değil tabi o ayrı bir konu. hiç girmeyeyim.

ben şunu diyecem. ister destekleyin, ister desteklemeyin bu ülkede daha bundan 7-8 ay önce çok acayip şeyler oldu. proteste edenlerin kendileri de, protestolara maruz kalanlar da dahil herkes şaştı kaldı. öyle böyle bir dönem değildi yani. bir daha kolay kolay da göremeyeceğimiz aşikar. peki burada ne oldu? "kurumsal" bir mesaj filan diyeceksek bunun adına, yapılan tek şey "polisine taş atma"(!) oldu. ne şiş yansın ne kebap yani.

şimdi de sansürü durduracakmışız, internet ölüyormuş. ulan kimseyi ayırt etmeden yazıyorum. uludere'de, reyhanlı'da, gezi'de insanlar ölmüş de bir "kurumsal" mesaj yayınlamamışsınız. internet ölse ne ölmese ne?

he buranın böyle bir misyonu mu var amk diyebilirsiniz. kardeş o zaman internet ölüyor diye ortalığı velveleye de vermeyeceksin. devlet bizim iyiliğimizi istediğinden yapıyor sonuçta(!) sen devletine karşı bir kalkışkmada mı bulunuyorsun?(!)

sen dün insanlar ölürken sessiz kalıp, bugün "ya sansür getiriyolar :(" dersen olmaz hacım bu iş. yanlış yapıyorsun demektir bu.

not: bu toplumsal olaylar sırasında yönetimdeki yazarların bireysel olarak olan biten'de bir iki kelam etmesini tenzih ediyorum. dediğim gibi bu bireysel bir davranıştır ve tamamen kendi duyarlılıklarından kaynaklanmaktadır.

özet: afyonum patlamadı, isyanım var ulen!