nicklerimizin hikayesini yazalım

dinleyin beyler bigün kuzenimle dükkanda oturuyoruz sohbet baya ilerledi tabi kuzenim bi ara dediki kamışa su yürüdümü?2 saat yarılmıştım amk ogünden itibaren bidaha unutamadım inci nickim de bu oldu haliyle

cekmekten gibim sunger gibi olmustu ordan esinlendim

beyaz tv izlerken olan oldu.. hulogggggggggggggg

silik yedikten sonra ramzanın ilk günlerinde nihat hatipoglu dinlerken aldım o 2 tane tt yide sonradan farkettim aq

anlatıyorum binler;

şimdi bundan yıllar önce yani 2.5 sene felan önce
lise son sınıftayım üyelik alımı açılmış dötüncü nesiller geliyor
neyse girdik inciye hesap açcaz heycanlıyız
aklıma bi gibim gelmiyor ulan zütümden tırsıyorum üyelik alımı kapanacak diye
çünkü hayatımda bu kadar aptallaşmamıştım aklıma bi gibim gelmiyodu
neyse sonra dershane felan gidiyorum kazanacağımı felan düşünüyorum
işte kazanırsam seneye üni liyiz felan karı kız derken
ulan seneye reyizim ben dedim ve bu oldu
peki gerçekten kazandınmı diyen soranlara;
bu 2. senemdi ve gibim gelmedi
aslında nickim geniş zamanlıdır yani bakınca
seneye de reyiz olabilirim
sonuç olarak;

aceleye gelmiş ama zekice bir nickti
teşekkür ederim yıllar sonra çocuklarıma anlatacak bir hikayem oldu

üyelik almadan çok önce kurmuştum kafamda.

aah ah ereksiyonizm ah,

güneşin batışında uğuldaşan baykuş seslerinin arasında, serin ve az nemli bir havada, izmirdeki yazlığımın tepesine çıkmış otuzbir çekiyordum. o zamanlarda da laptopumu yeni almışım, çatıya laptopumu da çıkarmıştım. velhasıl, şubat 2010'dan beri ziyaretçi olarak takip ettiğim inci sözlükte ferre arıyordum. birden, haftanın en çok şükulanan entrylerini görmek için (o entryler genelde ferre ya da @2nin tokat attığı başlıklar olurdu) yukarıdaki panelden "istatistik" e tıklamaya çalıştım, ama sol elim gibimde, sağ elim touchpad'de. yanlışlıkla kayıt ol'a basmıştım. şansıma, üye alımı açıktı. ve o anki erekte olmuş durumumu bir sanat akımı hale getirmem gerektiğini hissettim.

ereksiyonizm...

denizin buz gibi sularından cıkan adamdaki bir diyalog.

şahink: Yavas lan yavas gibimi kırıcan
kadın: gerçek mi
şahink: yavas lan yavas gibtiğimin amuna koydun.
kadın: yarakgirmiskendiliginden
şahink: yarak girdiyse öyle mi basılır

kim bu nicki koymuşsa onun dıbına koyim lan. bir gün dolaşıyorum nickleri şifrelere kopyalıyordum bir baktım bu hesap girdi şifreyi değiştirdim kısacası hack benim hesap. burdan bu nicki koyan kişiye sesleniyorum senin zütünü gibim zütünü nabiyon la ne amcıkk

yıl 2010. ben eve yine yorgun bitmiş geldim amk vizeler de başlamıştı. o zamanlar stres atacak bir şey arıyoruz tabi. osbir çekmekten gibim parçalanmış ve sağ elimi kaybetmek üzereydim daha farklı bir şeyler denemeliydim. derken facebook ile arkadaşa 'dıbına koduum sıkılıyorum lan sen napıyon?' diye sordum. inci'de takılıyom amk dedi. inci kim amk dedim. link attı. şansıma üyelik de açıktı o sıra direk nick falan bulma yeri çıktı. şimdi diyosunuz 'bayamlik huur' nedir, ne değildir, bayamlik nedir amk!?

1947 yıllarını hatırlarsınız. cumhuriyetten sonrakiler bilmez.
nicholas bayamlik bu yıllarda ingilterede oturan basit bi insanmış.
ta ki 1959 yılına kadar...

1959 yılında yaşı 36 olan bayamlik, barda gezip kız düşürmeye çalışır. kızın birisi de bayamliği beğenmiş tabi çıkmışlar eve işte. düzüşmüşler ama sabaha kadar. kız bayamliği çok beğenmiş ve tekrar birlikte olmalıyız demiş. bayamlik ise '' I'm bayamlik, bitch! '' demiş bu efsane söz. kız çok etkilenmiş ve üzüntüsünden intihar etmiş. meğersem kız orgeneralin kızıymış. sonra bulup gibmişler adamımızı. zütünden kan gelene kadar gibmişler. artık sıçarken zorlanmıyormuş biraz ıkınmayla hepsini çıkarabiliyormuş o derece açılmış züt deliği. buna dayanamayan bayamlik intihar etmiş.

bu yüce insan geldi aklıma işte o 2010 yılının kutsal gecesinde.

yazarken gözlerimden yaşlar geldi kusura bakmayın iyi günler...

edit: entry numaram ise bu yüce insanın hikayesine yaraşır biçimde geldi. vesselam.

O aralar daşşak takıntım olacaktı ki.. sol daşşakta ki gibim sonik başlıklardan herkes şikayetciydi. bende sol daşşağa rakip olarak kendimi gösterdim ve nickimi sag dassak yaptım.

alım açıldığında aklıma nick gelmedi.o sırada skillet-hero'yu dinliyordum. direk onu yazdım.iyi oldu

bi reserved

Babil'in Asma Bahçeleri, MÖ 605'den itibaren 43 yıl hüküm süren Babil Kralı 2. Nebukadnezar tarafından yapılmıştır. Daha zayıf bir rivayete göre ise MÖ 810 yılından itibaren 5 yıl hüküm süren Asur Kraliçesi Semiramis tarafından yapılmıştır.
Bahçeler, Nebukadnezar'ın sıla hasreti çeken karısı Amyitis'i neşelendirmek için yapılmıştır. Amytis, Medes kralının kızıydı ve iki ülkenin müttefik olması amacıyla Nebukadnezar ile evlendirilmişti. Onun geldiği ülke yeşil, engebeli ve dağlıktı. Mezopotamya'nın bu dümdüz ve sıcak ortamı onu depresyona itmişti. Kral, karısının sıla hasretini gidermek için onun memleketinin bir benzerini yapmaya karar verdi. Yapay dağlar ve suların akacağı büyük teraslar yaptırdı.
Yunan coğrafyacı Strabon'un MÖ 1. yüzyıldaki tanımlamasına göre bahçeler birbiri üzerinde yükselen kübik direklerden oluşuyordu. Bunların içleri çukurdu ve büyük bitkilerin ve ağaçların yetişebilmesi için toprakla doldurulmuştu. Kubbeler, sütunlar ve taraçalar pişmiş tuğla ve asfalttan yapılmıştı. Yüksekteki bahçeleri sulamak için Fırat Nehri'nden zincir pompalarla su yukarılara çıkarılıyordu. Zincir pompa biri yukarıda, diğeriyse su kaynağında bulunan iki büyük volana gerili, üzerinde kovalar bulunan bir sistemdi. Nehirden dolan kova yukarıya çıkıyor içindeki suyu havuza boşaltıp tekrar nehre dönüyordu. Bu şekilde üst seviyelere taşınan su, bahçeleri sulayarak teraslardan aşağıya doğru akıyordu.
Yunan tarihçi Diodorus'a göre ise bahçeler yaklaşık 120 metre genişlikte, 120 metre uzunluğunda ve 25 metre yüksekliğindeydi.
istilalar yüzünden sönmeye başlayan şehir özellikle Pers Kralı Keyhüsrev'in Babil'i fethetmesinden sonra sönmeye başlamış, 5. ve 6. yüzyıllarda kumlara gömülmüş ve bir kum dağı haline gelmiştir. Bu şehrin içindeki tapınakların ve asma bahçelerin kalıntıları ancak 20. yüzyılda yapılan kazılarla meydana çıkarılabilmiştir.

ediy:karının adı amyitis lan *

2010un sonlarıydı o zaman daha lise 4e gidiyordum. Baktım okulda çömezler üyelikten bahsediyor koştum hemen bilgisayar labaratuarına üyelik ismini bulmak için düşünürken seviyesiz çömez binlerle aynı nesil olacağım aklıma geldi bari seviyem belli olsun dedim.

viski severim. kısa ve öz

okan gibertmesinden sonra gelen liselilerdendim random harfle girdim bir dahada çıkamadım

reserved

gibimin etrafında bir yere ben küçükken kene yapıştı ama nasıl zütüm terliyor o zamanlar keneden ölenlerin sayısı baya artımıştı. bende hay senin gibi keneyi gibiyim gibi küfürler ederken bir yandan ağlıyordum.

kusursuz ve etkileyici bir seri katil