/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 45.
    0
    rezervasyon
    ···
  2. 44.
    +1
    Part 21

    Fevkalade canim sıkıldı. Askerligin bitmesine yaklagib 10 gün vardi. Komutandan tekrar izin alarak istanbul´a geldim. Tabi bu arada moralim müthis derecede bozuk ve hicbir isle ilgilenemez bir durumdaydim. Niyetim, bu tarz seylerden zaten nefret ettigimi, bu ve buna benzer seylerin bir daha olmamasi gerektigini söylemekti. Ama bunu nasil söylemeliydim. Kirilmadan dökülmeden, nazikane ve nihane olmaliydi. Aynura karsi öyle de bir huyum vardi. Konu ne olursa olsun aman kirilmasin, aman dökülmesin...

    Kadin erkek münasebetlerinin nasil olmasi konusunda kendi bilgilerim ve muhtelif eserlerden derledigim bir yazi yazdim ve Baltalimaninda bir restorantta yemek esnasinda yaziyi kendisine verdim. Ama bir sartim vardi, bunu sesli okuyacaktik. Okuduktan sonra tabi ne demek istedigimi anladi. " Tamam, bundan sonra senin istedigin sekilde daha düzgün yasayacagim " diye söz verdi.

    28 günlük askerligin yarisini istanbul´da gecirmis olmakla birlikte Agustos´un ikinci haftasi tezkereyi alarak istanbul´a döndüm. Bu ayin sonuna dogru yine bir yemek esnasinda yanimda biriyle telefonla konusuyordu, o ara cep telefonunun sarzi bitti. Haliyle benim telefonumu verdim. Aradi, fakat aradigi sahis bir erkekti. is arkadasi oldugunu söylüyordu. Erkeklerle olan münasebetler konusunda ne kadar titiz oldugumu bildigi ve yüz ifadelerimden canimin sıkılmıs oldugunu gördugu halde, bir de üstüne konusma esnasinda " canimcigim cicimcigim " ifadelerini kullanmaz mi?... Actigi sahis kendi is yerinde calisan birisiymis. Ama bu kadar da olamazdi, hatasini anlayarak özür dilemisti, ama bu beni sakinlestirmeye, bende olusan üzüntü ve kederi gidermeye yetmemisti.
    ···
  3. 43.
    0
    Part 20

    Ondan sonra ben daha fazla üzerine düsmeye basladim. Özel telefon hatlari aldim onun icin kendim icin. Sirf onun arayabileyecegi ve sirf benim onu arayabilecegim. Kimsenin bilmedigi numaralar. Hemen her zaman acik, toplantida, derste, nerde olursam olayim, ararsa kalkip konusuyorum. Hatta bir seferinde özel görüsme odasinda cok özel bir toplantidayken aradigindan, özür dileyerek disari cikip telefonuna cevap verdigimi ve teamüle aykiri bu hareketimden dolayi da cevremde oldukca yadirgandigimi hic unutamiyorum.

    Zaman ilerlerken üniversite yillarindan beri bekledigim bedelli askerlik firsati yüzümüze gülmüs ve bedelli son tertip olarak Temmuz 15inde askere gitmistim. Cep telefonu mesajlari askerlik süresince de hic durmadan devam etti. 28 günlük askerligin büyük bir bölümünü nüfuzumu kullanarak komutanlardan izin alip istanbulda gecirdim. Ne icin?
    Sadece ve sadece Aynur icin...

    Askerligi henüz yarilamistik ki, gecenin bir yarisinda cep telefonuma bir mesaj geldi. Mahreme (ayip) yakin bir mesaj, ama bana gönderilmediği kesinlikle belliydi. Bu mesaj bana gelmiyordu. Cünkü birkac mesajin ortasinda olan ve mana bütünlügünü ancak diger mesajlarla tamamlayabilecek bir mesajdi. Bu mesajin kesinlikle ve kesinlikle bir erkege yazildigi belliydi.
    ···
  4. 42.
    0
    Sonunda troll var rez
    ···
  5. 41.
    0
    Okuyorum
    ···
  6. 40.
    0
    Sonra okurum
    ···
  7. 39.
    +1
    Part 19

    - Arkadaslarimla beraber oldugumu ve benim yanlis hareket etmeyecegimi biliyorlar, ayrica sana karsi sonsuz güvenim var, cevabini verdi. Ondan sonra da acikcasi sorma ihtiyaci hissetmedim. Cünkü sorunca hatanin bende oldugu ortaya cikiyordu. insani, nefsi de bastiriyor icinden " Sen gezdiriyorsun dolastiriyorsun, isi iyice karistirma " diye sesleniyordu.

    Haftalik bayanlara ait dini sohbet yerlerini ögreniyor, bu derslere katilmasini saglamak icin elimden gelen herseyi yapiyordum. O da yeni bir cevresinin oldugundan memnun görünüyor, bu derslerden cok memnun oldugunu söylüyordu. Sürekli yeni kitaplar, risaleler veriyordum. Cesitli sorulari oldugu zaman onca isimin arasinda cesitli eserlerden saatlerce arastirma yapip onlari yaziya dökmek benim icin tarif edilmez bir zevkti.

    Zaman süratle ilerlemis takvim yapraklari nisan ayini 29una gelmisti. Gecenin saat 23unde telefonum caldi. Tabi ki bu saatte arayan ondan baskasi olamazdi ve actim. bana dedi ki,

    - Ya biliyor musun, bugun bir arkadasin nisanina gittim. Bir salonda nisan yapmislardi. Arkadasim o kadar güzel görünüyordu ki, kiyafetleri, takilari... Cok begendim, kapaliydi da.
    Peki bu nişan misyonumuza uygun bir sekilde mi tertip edildi?
    - Uygun olmayan haller de vardi, ama ben zaten fazla kalamadim.
    ···
  8. 38.
    0
    Part 19
    Sonra herkes beni gibti
    ···
  9. 37.
    0
    Part 18

    Ben secimimi yapmistim. Secimin gayesi de, belki nefsani bir cümle ama dört dörtlük bir islami bir yasantiya sahip olmayan birini alip cemaate kazandirip ona dört dörtlük bir islami hayat yasatmak. Ekgiblerini gidermek, birini kazanmak. " Birinin imanini kurtarmaya vesile olmak sahralar dolusu kirmizi koyunu tasadduk etmekten daha hayirlidir " hadis-i serifine göre birini dört dörtlük bir islami yasantiya kavusturmak niyetindeydim.

    Artik tamamen istanbula tasinmistim. islerimin ve sirketlerimin tasinmasi maddi manevi bir yigin gibintiyi da beraberinde getirmisti. is cephesinde cok yogun günler geciriyordum. Aynur´la da haftanin üc günü dört günü mutlaka görüsüyorduk. Hafta sonlari yemege gidiyorduk. Cep telefonu mesajlari hayatimin ayrilmaz bir parcasi olmustu. Telefon ayrintilarim geldiginde sayfalar dolusu mesaj göndermis oldugumu görüyordum ve bunlarin hepsi sadece ve sadece Aynura aitti.

    Yine bana kilavuzluk yaptigi istanbul gezilerinden birini daha tamamlamak üzereydik. Evine dogru gec bir saatte yol alirken
    Eve gec vakit gidiyor olman ailende problem olmuyor mu, diye sordugumda
    cevaben şöyle dedi
    ···
  10. 36.
    0
    Part 17

    Hala nefis muhasebesini tamamlamamisken, o geceyi uykusuz gecirdim. O gelecegi icin toplantiyi yeniden organize etmem gerekmis, bütün bunlari yetistirmek icinde imsak vakti evden cikmistim. Saat 5e dogru geldiklerini haber verdi. Arkadasinin bir tanidiginin evinde sabah kahvaltisi yapacaklarini, saat 9da görüsebilecegimizi söyledi.

    Benim kafamda hala soru isaretleri vardi. En yakin sirdasi olan Mügenin arkadasi kimdi? Nereye gelmisler? Nerede kalacaklardi? Bu sorularin cevabini hala bulamamistim. Tabii, karsilastigimizda sorularima gecistirerek bir cevap vermis, bu cevap da beni tatmin etmemisti.

    Saat 9:30da Bakanliklarin önünde bir yerden Aynuru aldim. Sabah kahvalti yaptigini söylemisti, ama en azindan sicak bir süt icmek icin bir pastahaneye gittik. Daha sonra Atakule, Kocatepe, Haci Bayram dahil Ankara´nin gezilebilecek bütün yerlerine zütürdüm. Yemekten sonra gece saat 23´de otobüse bindirip ugurladim

    Henüz kis olmasi sebebiyle yollarda biraz beklemis olmalarina ragmen ertesi sabah sag salim istanbula vardiklarinin haberini aldim. Bu seyahat ve konusmalarimizin ardindan bende artik istanbula yerlesme fikri olusmaya baslamisti. Bana, "Sen digerledinden farklisin" diyordu. Su soruyu sormam gerekiyordu kendime. Seninle nasil bu kadar rahat konusuyor "diger arakadaslari"yla da böyle mi acaba? Tabii bu soruyu o zamanlarda kendime sorma cesaretim yoktu.
    ···
  11. 35.
    0
    Rezzzzzxzzzz
    ···
  12. 34.
    0
    Rezzdcarfaerwrt
    ···
  13. 33.
    0
    Aaaah ahhh aşık cemaatçi seni daha sana yolunu da sattırır
    ···
  14. 32.
    0
    dıbına koyayım huzur sokağını mı yazıon be şakirt
    ···
  15. 31.
    0
    Amina soktuğum diğer konuda iyi küfür yedin hele bu bitmesin gelir giberim seni yeter
    ···
  16. 30.
    +1
    Part 16

    Yine Mart ayi telefonum caldi. Bu saatte arayan Aynur´dan baskasi olamazdi. Actim. Müge ismindeki arkadasinin bir is icin Ankara`ya gelecegini kendisininde ona yol arkadasi olmak istedigi, saat 23´de yola cikacaklarini, benim isteyip istemedigimi sordu. Müge ismini daha öncelerden de duymustum ve cok yakin arkadas olduklarini biliyordum.

    Tabii sasirdim. Saat 5 ´de Ankara`ya gelecek, aramizda hic bir akrabalik bagi yok ve ancak iki-uc aylik bir tanislikligimiz var. Arkadasinin acil bir isi oldugu icin geliyorlar ve kendisinin Ankara´da herhangi bir isi de yok. Ben simdi o saatte ne yapayim? Yalniz basinayim. Eve zütürsem olmaz, otele zütürsem olmaz. Mart ayinda o saatler günes dogmamis, ortalik karanlik, hava soguk bahçede oturacak halimiz de yok. Ne yapayim ben simdi? Gelme desem bir türlü. Gel desem bir türlü. Toplanti olacagindan bahsettim. " Sen zaten kararsisizsin, gelmemi istemiyorsun, ben de gelmiyorum." diyerek telefonu kapatti.

    Biraz gelen misafire gelme demek gibi oldu. Biraz da böyle telefonun pat diye kapanmis olmasi acikcasi bana dokundu.

    Aradim tekrar, hic degilse uygun bir vakitte gelmesini söyledim. Kabul etmedi. Olursa 23´de hareket edecegini olmazsa gelmeyecegini söylüyordu. iki arada bir derede kalmistim, redddedemiyordum da. isin baslangicindan beri bu ise sevk eden her neyse iste o sey dilimi söyletmiyor, "Kusura bakma bu islami yasantiya uygun degil! " diyemiyordum. Öyle his ki, adini da o an bir türlü bulamadim.
    Sonradan anladim ki, o his nefisten baskasi degilmis. seytan ve nefis insana bin türlü yoldan yaklasiyor. Ücüncü sefer telefon actim.
    - Tamam arkadasinla beraber gel. Sabahleyin telefon acarsin, ben sizi terminalden alirim, dedim.
    Telefonu kapattim, gel demistim ama icim icimi yiyor, büyük bir hatanin tam esiginde oldugumu hissediyordum. Niye geliyordu? Herhalde gelecek icin olan düsüncelerimi ve fiilerimi tartmak, ben ciddi miyim degil miyim ögrenmek icin geliyordu.
    ···
  17. 29.
    0
    Rezervuar
    ···
  18. 28.
    0
    Rez pnp okurum
    ···
  19. 27.
    0
    resimdeki için şehir değiştirdiysen senin dıbını gibiyim
    ···
  20. 26.
    0
    Sora okucam
    ···