osursam tesiri yok tutsam götüm razı değil

batağa beşinci
halı sahaya sekizinci
ne bileyim motorgiblete üçüncü kişi gibi
hissettim orada kendimi.

sessizce kar maske mi çıkarıp kendi kapıma doğru ilerledim. arkamda ece abla çocuğunu öyle kokluyordu ki..
lan ne günlerdi dedim bi an içimden. annemde beni öyle severdi. canına basarcasına.
şimdi amıma basarcasına seviyorlar beni.eve girip tam kapıyı kapatacaktım ki adımı duydum. gelsene diyordu. karnın açsa gelsene.yok abla teşekkür ederim dedim sağ elimdeki sallanan maskeye bakarken. birbirine karışmış sakallarım yattığım tarafı belli olan saçım. dedim seni kim sevsin lan it?
onlar kurtlar vadisindeki kokainci manyak erdalın babasıydı.ben ise erdal.
kemerle dayak yerdim her seferinde.

içeri girdiğimde yine aynı monotonluk maratonu. okunmayı bekleyen kitaplar. onlara küfür edeceğim karakterler. belki peçete bulamazsan içine boşalacağın romanlar..
evde ekmek yoktu. kipaya gitmeye de üşendim. eski ekmek poşetlerine baktım bikaç küflü ekmek vardı.amk fransızları küflü peynir yiyo da yaşıyosa bende küflü ekmek yerim lan dedim aldım pıçağı kestim küfleri ekmekleri de bi güzel yumurtaya buladım derken kapım çaldı.ece abla olayın şokunu atlatmış olacak ki ısrar ederekten beni ikna etmeye gelmiş.
abla yok hadi canım abla yok hadi canım hızır idi yunus idi derken bi baktım ecelerdeyim.

umarım yemeklerimi beğenirsin canım diye lafa girdi.ben öğrenci adamım abla çöp versen yerim diye demiş bulundum bir an.sıradan bir gülüşü vardı. güldüğünde fazla kahkaha atmazdı. gamzeleri de varmış. saçlarını at kuyruğu yapmış bu sefer. zütünde dar bir kot pantolon. züerinde kırmızı polo bir kazak v yaka. boynunda altından bir kolyesi var. ayağında şu peluş terliklerden. sırtı bana dönük benimle muhabbet ediyor diğer yandan yemekle uğraşıyordu.
bense elimde evimin anahtarı öylece onu izliyordum. abla senden bi üzerimi değiştirmek için müsaade isteyebilir miyim dedim.

aa neden ki ayol? neyin var gayet yakışıklısın valla derken yüzünde hiçbir yapmacıklık yoktu. halbuki bin metre öteden alırdım o kokuyu. abla picamam kan olmuş da.hemen bi pantolon giyip geliyim derken meraktan sordu kanı.
dedim heralde sizin camı kırarken oldu dedim şimdilik kartonla kapanmış cam boşluğunu göstererek.ayy dur dur pansuman yapalım öyle boşlamaya gelmez derken yemeğin altını kısıp işaret parmağına bulaşan yemeği yalıyordu. banyodan bikaç bişeyler getirdiğinde bende picamamı sıyırmış kesilen böyleye bakıyordum.el kadar bir çizik.ama kanamış baya.uf ufufufufuf diye söylenirken oksijenli suyu bastı bacağıma.

tamam ablacım çok sağol.sen şimdi yemekleri koyarken bende hemen bi pantolon giyip geliyorum diyip çıktım. üzerimdeki salaş tişortu çıkarmadım.bol kotlarımdan birisini geçirdim zütüme çıktım ece ablalara doğru. tabakları hazırlamış çocuğuyla ilgileniyordu. evet hadi başlayalım dediğinde benim için bugün çok önemli bişey yaptın dedi bana. utandım biraz evet bakışlarım pişirdiği patlıcan yemeğine kaydı.
abla şey demeye kalmadan yapıştı dudaklarıma çocuğunun gözleri önünde deliler gibi seviştik o duvardan o duvara. yere yatırdığımda pantolonunun fermuarını açtım düğmesini açmayla uğraşırken o ise kendi kazağını çıkarmış dolgun göğüslerini gözlerime gözlerime sokmuştu.tam kilodunu indirip kalkmış yannanımı o kupkuru dıbına sokarken iniltisi hala kulaklarımda.

hayali bile güzel değil mi muallakler.
utandım biraz evet bakışlarım pişirdiği patlıcan yemeğine kaydı. abla şey bile demeye kalmadan lafımı kesti. hayır,bugün o yaptığın o şey. canını tehlikeye attın. benim için çocuğum için. senin bu yaptığını hayatım boyunca unutmuycam derken gözlerinin içi dolmuştu. abla beni utandırıyorsun derken gözlerim gözlerine kaçamak bir bakış fırlattı. asla ödeyemem ki ben sana borcumu derken söyle diyordu bir yandan da.söyle. sana olan borcumu nasıl ödeyebilirim.

Yat şuraya zütten bi kere koyim dicem olmucak içten içe gülüyorum bi yandan da.ama gel gelelim şimdi kadıncağız beni eve almıştı lan. üç-dört senedir ilk defa böyle bi sofrada yemek yiyordum. güzeldi lan işte bozmak istemedim. Cumartesi Pazar beni yemeğe çağırırsanız bende borcunuzu silerim dedim. büyük bir memnuniyetle kabul etti. yemeklerimizi yiyip ardından yaptığı sütlaçları yedik. sonra ben eve geçtim.

başlıyorum oçları

o keşmekeşten sonra bi rahatlama osbiri çekmem lazımdı.tam banyoda çavuşu tokatlarken kapı zili çaldı. kapının çalması gibimde bile değildi.tam çavuşa tekmil verdiriyorum amk gibimdemi lan dünya. çalmaya devam ettikçe inat ettim.ece ablayı düşünüp asılıyorum ama nası amk.pat küt pat küt pat küt derken kapı zili susuyor fakat kapı yumruklanmaya başlıyor.lan kim bu diyerek havluyu belime doladığım gibi düşüyorum kapı yoluna. keşke deliğe bakmayı akıl etseydim amk. bizimkiler saatlerdir nerede olduğumu soruyor. dışarıya çıkmışlar sabahtan telefonum kapalıymış da anasının amı kadar sıralanacak şikayetler.

halbuki ne kadar güzel bi düzenim vardı bizimkiler gelene kadar. haftanın belli günleri okula gider geldiğimde pc ye zamunda dan bi film indirir hdmi kablo ile tv ye takar orada izlerdim. uyumadan evvel kesinlikle bir posta attırırdım ki sabaha kadar deliksiz güzel bir uyku çekip sabaha dinç uyanmak için. söz konusu kendim olunca yapmayacağım fedakarlık yoktur amk. bizimkilerle birlikte bir haftam baya sıkıcı bir şekilde geçiyordu.

Yemekten gelmiştim sağımdaki pencereden karşı lisedeki ders işleyen gençleri görüyordum. perdelerin açık olmasını gibime takmayarak pantolonu indirdim baksırlan oturup esra erol izlemeye koyuldum. üzerimde hala oduncu gömleğim vardı.bir yandan esra eroldaki Hilmi abinin ne zaman karı bulup gibişeceğini düşünürken diğer taraftan gömleğimin düğmelerini yavaş yavaş açıyordum boş bakışlarımın eşliğinde.gel gelelim hayatın bu lan yaram ne bu hareketler kendine bir çeki düzen ver demesine oynadığım gibimde değilcilik çok hoşuma gidiyordu bir yandan. bizimkilerin benden ümidini kesmesi de ayrı bi rahatlatmıştı beni. halbuki çok büyük ideallerim vardı. tekrardan aşık olmamak gibi..

Tenefüs ziliyle kendime geldim. pencerenin kenarına kollarını koyup dışarı bakan liseli kızlar beni görüp gülüşüyolardı. üzerimde beyaz atletim ve %100 pamuk baksırımla adeta onların hayalindeki erkeklerin rol modeli olmuştum biliyorum. ileride öyle biriyle evlenmeleri için onlara pgibolojik bir baskı uyguluyordum. sonra yadırgamasınlar bizim ayıları amk. neyse tv nin sesini açıp dünden kalma yarım elmamı yemeye başladım. hemen yanıbaşımda benim emektar laptop duruyor ve youtube’u açıp triplere girmemi bekliyordu. bense aşık olmamak için hep kendi kendime sözler veriyordum.

Ece abla diye iç geçirdim bi.2 gündür osbir çekmiyordum ve fantezim gelmişti. işte ece abla bize gelmiş çocuğunu annesine verdiğini ve benimle birgün geçirmek istediğini söylüyor. bende tabi diyip içeri davet ediyorum. neyse bu mutfağı görüyor hiiiiiiiiğh eyvah bu ne kir sen içeri geç dinlen bende bunları bir düzelteyim diyor mutfağa gidiyor. neyse ben belli bir süre sonra onun evde olduğunu unutup yine pantolonu sıçık bir vaziyette indirdiğim gibi bırakıp mutfağa su içmeye gidiyorum dalga önde.bu benim dalgayı görüp önce yine bir hiiiiiiiğh çekiyor ama sonra eli bimden aldığım desto ya gidiyor. bulaşık sabununu avucuna sıkıp başlıyor benim yarraağı ovalamaya.

çok uzun zaman olmuş lan

lan üzerinden koskoca 4 sene geçmiş vay amk ara sıra yazıcam yurtdışı falan çok karıştı çarşı pazar anlatırım bi ara gibleyen olursa

kabul ediyorum çok uzun bir ara verdik ama bunu mazur görün binler. neler olduğunu anlatsam inanmazsınız ama anlatacam. öncelikle şunu gördüm ki sözlük çok değişmiş aq. neyse kaldığım yerden devam edecem en kısa zamanda.