Evet kararlıyım anlat dedim, cesaretli bir sözdü gerçekten. Neyse sana ritüeller öğretirim zaten ayinlerde aramızda sayılırsın bir defa geldiysen hep gelebilirsin sorun değil dedi fakat bu ritüellerin hepsini gösteremem benim kendi işim var melisa sana başlangıcı anlatır ilerleyen zamanlarda ben sana yardımcı olurum dedi. Tamam sorun yok dedim merak ettiğim şey sırada ki ayindi onu sordum belli değil normalda 13 ünde olması lazım fakat değişebilir dedi neredeyse 3 hafta vardı. içimden sövdüm okullar açılacaktı o zaman. Neyse biraz daha sohbet ettikten sonra ben kalktım mine kapıya kadar eşlik etti ve bana bir dk dedi içeri gidip eski daha doğrusu yıpranmış bir kitap verdi melisaya ver o biliyor ne yapacağını dedi, kahvaltı için sağol dedim ve ayrıldım. Bu kadına karşı çok cüretkar konuşuyordum. Neyse evden çıkınca melisayı aradım ve durumu anlattım. Yarın öğlen onlara gidecektim evleri boşmuş peki dedim ve günü bir şekilde bitirdim. Ertesi sabah kalkıp melisalara doğru yol adım. Eve yaklaşırken aradım geldim diye tamam zile basarsın dedi. Öylede yaptım zile bastım ve 3. kata çıktım...

ve sayfaları karıştırmaya başladı. özellikle bir sayfayı aradığı çok belliydi. en nihayetinde bulmuştu. biraz kendisi okudu ve ardından bana anlattı. ilk olarak kendimi ruhani yönden geliştirmem gerektiğinden bahsetti. masasından bir defter ve kalem alarak yanıma geldi. sen şimdi unutrsun diyip gülümsedi ve yapmam gerekenleri yazmaya başladı. özet olarak geçmem gerekirse bu ritüeller gece vakti sessiz ve karanlık oda da tek başıma yapmam gereken şeylerdi. bunlardan daha fazla bilgi vermiycem. size komple olayı anlatamam. melisin yazma işlemi bitince şarapları tekrar fulledi ve şişeyi yana koydu. şişe tamamen bitmişti. yerinden kalktı tam bende kalkacakken telefonu çaldı melisin. arayan mineydi. biraz konuştular. benim dikkatimi çeken kısım evet, başladık, giriş kısmını anlattım gibi kelimeler oldu. sanırım benden bahsediyordu. tamam en kısa sürede uğrarız dediğini işittim. sanırım minelere gidecektik ama neden? mine benimle fazla ilgileniyor gibime geldi. aramızda yaşlaşık 10 yaş vardı ama bana karşı yaşıtıymışım gibi davranıyordu. biraz sohbet ettikten sonra telefonu kapattı. ben o arada melisanın yatağının üzerine oturmuş şarabımı yudumluyordum. sonra melis yanıma sokuldu iyice şarabını komidinin üzerine bıraktı ve yavaşça dudaklarını dudaklarıma değdirdi...

- alo nabıyosun
+ iyidir, sen
- iyi bende bir saate her zaman ki yerde -bizim hep gittiğimiz cafe- buluşalım.
+ iki saat sonra yapsak
- tamam öylede olur
+tamam hadi görüşürüz
-görüşürüz

telefonun kapatıp hemen bir duş aldım. üzerime kareli gömleğimi giymiştim. evdekilere biraz geç geleceğimi söyledim, pek sorun etmezlerdi telefonum açık olduğu sürece. 2 saat sonra cafede oldum. melih de hemen peşimden girmişti köşeye oturup normal sohbet ettik naber nasılsın falan. bana evdekileri haberdar et bu akşam işimiz biraz uzun sürecek dedi. bende zaten evden çıkmadan söylemiştim. ha bu arada ailem melihi tanır. neyse biraz sohbet ettikten sonra iki kişi geldi yanımıza ikisi de kızdı. tanıştım birinin adı melisa diğeri canan dı. -melisayı gibtim beyler onu ilerleyen zamanlarda anlatacağım- her neyse kızlarla sohbet ettim melisa çok hoş kızdı yani gerçekten taş bir hatundu. canan o kadar değildi ama standartların üzerindeydi. tarzları zaten iyiydi. neyse onlarla sohbete koyulduk bilirsiniz işte ilk tanışma sohbetinin nasıl olduğunu. bu arada bişey dikkatimi çekti üçünde de birer tane...

melihti. telefonu açıp noldu bu saatte dedim. 1 saat sonra cafede buluşalım seninle bişey konuşmak istiyorum dedi. ne hakkında dedim telefonda söyleyemem dedi. peki deyip kalktım bir şeyler atıştırdım ve çıktım evden. yolda büfeye uğrayıp sigara aldım kendime. yaktım ve cafeye doğru devam ettim. melihle selamlaşıp masaya oturdum. çay söyledim kendime ve ne kadar garip işlerle uğraşsam da özümden vazgeçemem biz Türk'üz çay içeriz. melihe hemen ee noldu dedim. dur bi çayın gelsin öyle anlatırım dedi. gereksiz gerilim yaratıyordu. iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi anlatacağını bilsem heyecan yapmam. söyle olum dedim bekle dedi. neyse ki çaylar gelmişti hemen. ee dedim melih e bak moruk dedi ayine gelecek 2 kişi var ya duymuşsundur belki dedi. kafamla evet olarak onayladım. hakan senin ilgilenmeni istiyor onlarla dedi. bi an ben ne alaka amk bi gibim bilmiyorum dedim kendi kendime. biraz daha sohbet ettik melihle. bi ara hakan aradı. melihle konuştun mu diye evet konuştum ama ben ne alaka dedim. bana 5000 tl senin olsun diye dedim dedi. nasıl yani dedim. o adamlarla ilgilen 5000 tl yi al dedi. içimden vay amk dedim birden. bunu uzun uzun konuşsak abi dedim. gel konuşalım dedi. şuan geç oldu yarın müsait misin dedim. adresini at kapından alırım seni dedi. okeyleştik. ordanda ben eve geçip normal yaşantıma devam ettim sonra da uyudum...

Uyandığımda kendimi çok dinç hissettim. Kalkıp işedim ve elimi yüzümü yıkadım. Doğruca mutfağa gidip bir şeyler atıştırdım ve hemen melisayı aradım. Önceliğim oydu çünkü bilgisi, amı, ve güzelliği vardı. Anında açtı ve buyur aşkıım gibisinden bir şey dedi buluşalım mı dedim olur der demez peki size gelsem dedim bize değilde kapının önüne gelmeden yaz ineyim dedi. Öylede yaptım kapının önünde buluşup ağır adımlarla cafeye doğru ilerledik. Yolda hep normal konuştuk ve ciks nede satanizm anıldı. Cafeye vardığımızda birer kahve alıp tavla bilip bilmediğini sordum. Biliyorum cevabını alınca yan masadan tavlayı alıp açtım. Biraz oynadıktan sonra içim içimi yemesine dayanamayıp sormaya karar verdim çünkü daha fazla bekleyemezdim.
Ee bundan sonra ne olacak dedim.
Bana bakıp nasıl yani dedi
Satanizm dedim ayinler falan bu kadar mıydı dedim. He sen onu mu diyosun diyerek anlatmaya başladı...

sırt çantası vardı. o an kızların yanında soramadım içinde neler olduğunu. bende yoktu. melihte bana birşeyden söz etmedi garipsemiştim doğrusu. orda baya bir oturduk. gelirken aldığım sigara paketim neredeyse bitmişti melisa yakınımda oturuyordu ve benden otlanıyordu. bu aslında biraz sinirime gitmişti sonuçta tanışalı birkaç saat olmuştu, melisa biraz rahat kızdı. yani ne biliyim koluma girmişti bile çoktan. canan pek öyle değildi bana karşı normal sohbet ediyorduk ama melisa gibi değildi. saat 9 gibi mekandan kalktık. melihe nereye diye sordum bana sadece gidince görürsün moruk demişti. biraz yürüdükten sonra bir taksi durağından taksiye bindik melih ön koltuğa ben arka sol melisa orta canan da sağ arkaya oturdu. melih adam xxx e gidelim demişti. nereyi tarif ettiğini anlamadım çünkü tam o sırada melisa kulağıma yaklaşıp nefesini vermişti ve ardından gece başlasın dedi. taksiyle baya bir gittik taksi metre 57 lira yazmıştı. indiğimizde nerde olduğumuzu bilmiyordum. camdan bakarak anladığım kadarıyla şehri çıkmıştık. mekanı biraz tarif edeyim...

Uzunca bir süre öpüştük. Üzerinde ki v yaka body i çıkarttım. Göğüsleri gayet güzeldi siyah bir sütyeni vardı. Arkasından kopçasını açtım ve direk göğüslerini yalamaya koyuldum. Gerçekten çok iyi göğüsleri vardı. Göğüslerini yalamaktan yorulmuştum ama hala devam edesim vardı lakin yalamayı bırakmam gerekiyordu bir yerde. Durup kulağına bana odanı tarif et dedim ve kucaklayıp kapıya yöneldim. Bana sola dön ve dümdüz git dedi fakat bunu kulağıma sessizce fısıldayarak söylüyordu. Gerçekten çok tahrik ediciydi. Kucağımdayken kalçalarını sıkıca avuçlamıştım ve muhteşem dolgun bir zütü olduğunu o an anladım. Bu zevkin içerisindeyken odasının kapısının önüne geldim. Boynumda olan iki elinden birini bırakıp kapıyı açtı. Yatağı yeterince büyüktü. Beyaz bir yorganı ve çarşafı vardı. Yatağa atıp dudaklarına yumuldum. Ordan yavaşça aynı bana yaptığı gibi boynuna indim çok fazla uzatmadan göğüslerinin arasında göbeğine meyil ettim. Gerçekten çok iyiydi. Fazla durmadan inebildiğim en alt noktaya kadar inip pantalonun düğmesini açtım ve yavaşça indirerek onu pantalondan kurtardım...

benim size yazabileceklerim bu kadar. ne bir ekgib ne bir fazla ben sadece olanları yazdım. ister beğenin ister beğenmeyin. ister inanın ister inanmayın. seçim tabi ki sizin. okuyan ve destek olan herkese teşekkür ederim. özel sorularınız varsa özelden büyük bir memnuniyetle cevaplarım. hikayem bitmiştir. kendinize iyi bakın, hoşçakalın.

hakkımda duygu ve düşüncelerinizi yazarsanız çok mutlu olurum (bkz: crazy zurnaci)

Mekanı şöyle bir süzdüm. içerisi resmen yıkılıyordu. ilk defa böyle bir ortam görmüştüm. Küçük bir masaya geçip oturduk. Garson gelip ne alırsınız dedi ben bir bira dedim garson mineye döndü mine de genç benimle sorun yok bende bir bira alayım dedi. Garson siparişleri getirmeye gitti. O sırada mine bir sigara yaktı ve bana uzattı. Bende ona eşlik ettim. Bana hakan aradı mı seni diye sordu bende hayır cevabını verdim. Ordan sonrası genel muhabbetti. Yalnız masaya gelen içkinin haddi hesabı yoktu. Ben çok içmemiştim ama mine sünger gibiydi. Saat iyice ilerleyince hesabı istedik. Minenin cüzdanından para alıp ödedim. Koluna girip arabaya doğru gittik. Anahtarı alıp kapıları açtım. Sağ koltuğa oturttum. Arabayı ben kullanacaktım. Pratiğim vardır babam zaman zaman verirdi bana arabayı. Çalıştırıp yavaş yavaş minenin evine doğru gittik. Gitmemiz biraz uzun sürmüştü. Çok yavaş kullandım. Neyse eve geldiğimizde anahtarı alıp mineyi yukarı çıkarttım asansörle. Gerçekten çok sarhoştu. Ayakta zor durduğunu anlamak hiçte zor değildi. Anahtarı alıp kapısını açtım... :D

Minenin sesiydi hadi artık uyan diyordu. Resmen yüzünde güller açıyordu. Noldu aq bi gibim anlamamıştım. Hazırlanıp süslenmişti. Bu gece benimlesin hiç bir yere bırakmam dedi. Nereye dedim evdekileri ara izin al bu gece sabahlara kadar eğlenicez dedi. Annemi arayıp yalvar yakar izin aldım. Az daha yalvarsam 1 ay gelme eve diyecekti annem. Bende lavaboya girip saçımı başımı düzelttim. Sonra çıktık evden. Arabasına atlayıp bir yerlere doğru gitmeye başkadık. Yolda hayırdır çok mutlusun dedim. Geçmişi unutmak lazım değil mi yakışıklım dedi. Böyle demesi beni benden almıştı yalan yok en azgın olduğum dönemlerimdi. Peki madem dedim ve sustum. Yolda melisa aradı telefonu açar açmaz aşkım nasılsın diye sordu. iyidir sen dedim aşkım demeye daha alışamamıştım. iyiyim bende nerelerdesin diye sordu. Babamlayım bir yere gidiyoruz dedim. Peki o zaman sonra görüşürüz dedi ve kapattı. Mine hemen bana neden yalan söylediğimi sordu bende sanırım sevgiliyiz kısmaması için dedim. Gülümsedi. Kısa bir süre sonra geldik dedi ve arabayı park etti. Yan yana mekanın kapısından içeriye girdik...

kapıyı kel parlak yüzlü bir adam açtı. o adam ayinde gördüğüm adamdı. önden beni davet etti elimi uzatıp ben zurnaci dedim memnun oldum zurnaci bende hakan dedi. elit insanlarla tanışmak bile ayrı bir zevkti. salona davet etti. aslında amerikan mutfaktı. biz tv nin karşısında otururken o kahve yapmaya koyuldu. bende o arada meraklı bir şekilde odayı süzüyordum. baya büyüktü içerisi ve sağ tarafta bulunan pikap dikkatimi çekti. bende pikap kullanıyordum ve plak arşivi yapmaya başlamıştım. pikapın yanına gidip bir plak taktım. o sırada hakan bana dönerek sen bunu kullanmayı nerden biliyorsun dedi. tek analog seste müzik dinlemeyi seven sen değilsin dedim. yerime otururken hakan kahvelerle geldi. ben ve mine aynı koltukta hakan ise karşımızda oturuyordu. mine, evet hakan ne zaman yapalım dedi. hakan bu ayda 13 ü uygun ben bir sorun görmüyorum demişti. minede peki herkese haber ver o zaman dedi. onlar gelecek mi diye sordu. evet 2 sene öncesinden konuşmuştuk zaten dün yine konuştum 12 sinde burda olacaklar dedi. kimden bahsettiğini hiç anlamamıştım. ama önemli kişi ya da kişilerdi çünkü yaklaşık 1 saat onlar hakkında konuşmuşlardı. o konuyu merakla ve bir o kadarda sıkılarak dinledim. en son hakan bana ee senin hayatın nasıl gidiyor dedi. iyi falan filan derken hakan mineye dönerek onlardan bahsettin mi dedi. mine hayır şeklinde cevap verdi. bunu duyan hakan nasıl anlatmazsın diye çıkıştı mineye. hakan numaramı istedi ben sana anlatırım uygun bir zamanda dedi. ona da numaramı verdim. vermediğim insan kalmamıştı amk. (numaramı). biraz daha sohbet ettikten sonra mine kalkalım mı diye sordu aslında kalmak istiyordum hakan gerçekten zeki birine benziyordu fakat mine öyle deyince olur dedim. hakan bizi kapıya kadar geçirdi. vedalaşıp arabaya bindik. mine biraz garipti. yani gelirken böyle değildi. bende merak edip mineye şu soruyu sordum...

son bir kaç part kaldı, belli edin kendizi beyler.

beyler sizlerin sayessinde trendde birinci sıraya yükseldim hepinizin eline sağlık sizler sayesinde ben bu başarıyı kanıtladım.

beyler o kadar yazıyorum az bi şuku atın size zahmet.

3. kata vardığımda kapıyı açmış beni bekliyordu melisa. Yanağından öptüm ve içeri geçtim. Evin içinde hoş bir koku vardı. Salona geçmedim bu sefer, beni odasına zütürdü o çalışma masasının sandalyesine bende yatağına oturdum. Kitabı ona uzatarak mine abla gönderdi dedim. Biliyorum sağol şeklinde cevap almıştım. Sanırım burda herkes birbirinden haberdardı ben hariç. Neyse kitabı verdikten sonra gözüme komidinin üzerinde duran tütsü ilişti. Güzel kokunun kaynağı meğersem oymuş. Melisa kitabı masanın üzerine bırakıp odasındaki dolaba yöneldi. Bayaa bir karıştırdıktan sonra yine aynı şarabı getirdi. Atmamışsın dedim. Tekrar geleceğinden emindim şişeye kiminle başladıysam onunla bitirmek isityorum dedi. Şarabı masaya bırakıp mutfaktan iki kadeh kaptı hızlıca. Tekrar geldiğinde yere oturdu, bağdaş kurdu. Kitap, şarap ve kadehler önündeydi. işaret parmağı ile bana gel yaptı. Oturduğum yerden kalkıp melisanın karşısına bende bağdaş kurarak oturdum. Kadehlere şarapları doldurdu ve birini bana verdi. Sonra kitabı tam karşısına koyarak yavaşça açtı...

melisanın verdiği kağıtlar. hemen montumun cebinden çıkartıp defalarca okudum. basitti aslında ama iyice anlamak istemiştim. okuduktan sonra biraz bilgisayara oturdum. facebookta takıldım melisayı aradım. bulamadım. biraz takıldım falan melisa aradı onunla konuştum. bana kağıda yazdıklarımı bu akşam kesinlikle yap yarında beraber takılalım dedi. olur dedim sabah 11 için sözleştik. saat biraz ilerlemişti yatağıma yattım ve kağıtta yazanları yapmaya başladım. odam tamamiyle karanlıktı her şeyin fişini çekmiştim ve tüm ev halkı uyuduğu için gayet sessizdi. sonra kağıttakileri aklıma getirip sırayla uygulamaya başladım. biraz kafa karıştırıcı bir olaydı fakat insana sakinlik veriyordu. yaklaşık 30-40 dk sürmüştü. sonra zaten üzerime çöken ağırlıktan dolayı hemen uyudum. sabah telefonumun sesine uyandım. arayan melisaydı. hadi uyan bakalım buluşucaz bugün unutma dedi ve kapattı. çok tatlı kızdı gerçekten. bende biraz yatakta sabah keyfi yaptıktan sonra kalkıp duş aldım. güzelce saçlarımı yaptım. en sevdiğim gömleğimi giyip yola çıktım. melisaların kapının önüne gelince aradım. zaten balkondaymış el sallayıp indi. selamlaştık falan nereye dedim. o da kahvaltı yapalım ilk önce dedi ve elimi tutup yürümeye başladık...

Karşımda siyah bir külot vardı üzerinden küçük ısırıklar kondurdum. Fazla uzatmak istemediğim içim külotu çıkarıp yan tarafa fırlattım direk yalamaya koyuldu. içeriye doğru dil atmaya başladım. Kısık sesle inlemeye başladı. Eli başımda saçlarımı çekiştiriyordu, sanırım farkında değildi ama canımı acıtıyordu fakat o an hiçte bunu düşünebilecek durumda değildim. dıbını yeteri kadar yaladıktan sonra gibimi ona doğru uzatttım çok kısa bir süre ıslatmak amacıyla yaladı. Ne anlatmak istediğimi çok iyi anlıyordu. Zaman kaybetmeden gibimi elime alıp dıbına ortasına aşağı yukarı yaparak onu çıldırtmaya çalışıyordum. Öyle de olduda zaten. Gir artık diye bağırmaya başladı. iniltileri iyice artmıştı ortam çok sessiz ve yankı yapıyordu. Biraz daha aynı şeyi tekrarladıktan sonra sert bir şekilde dıbına giriş yaptım...

alt dudağımı alıp dişlerinin arasında sıkıştırmaya başladı. neredeyse kanayacaktı. içimden dur artık demek geldi fakat tam o sırada geri çekti kendini. birden üzerindekiler çıkarttı. iyice soyunmuştu fakat ben tamamen giyiniktim. sanırım amacı onu iyice yalamamdı. öyle düşünüp devam ettim. sırt üstü yatırıp dıbına doğru yol aldım. atabildiğim kadar güçlü bir şekilde dil darbeleriyle besledim onu. her dil atışımda inlemesinde bir tık daha artış oluyordu. amında yalanmadık yer bırakmadım. artıkdan bende üzerimi çıkardım fakat pantolona elini alıp düğmeyi ve fermuarı o açtı. gibimi çıkartık çok içten bir şekilde eveeet dedi. ardından ağzına almaya koyuldu. çok fazla yalamadı yeterince ıslatıp bıraktı. bende gibimi elime alıp yavaşça dıbına giriş yaptım. girdiğimde içerisi çok sıcaktı. gerçekten insanı cezbediyordu. bacaklarını iki yana ayırmış yavaşça vuruyordum. bir süre bu pozisyanda devam ettikten sonra yatağa sırt üstü uzandım ve o benim üzerime çıktı bu sefer. yüzü bana dönüktü. tüm güzelliğiyle karşımdaydı. temiz yüzü, kızılımsı saçları, her iniş çıkışta birbirine vuran o dolgun göğüsleri. ellerini benim göğüsüme dayamıştı ve farkına varmadan tırnaklarını geçirmişti. çok sert bir kızdı. bu yüzden her ciksimizden daha zevk alıyordum. uzun bir süre üzerimde git gel yaptıktan sonra kalktı ve gibimi ağzına aldı. yaklaşık 3 dk sonra yüzüne boşaldım. yüzünü temizleyip yanıma uzandı. bir süre sessizlikten sonra bana şu soruyu yöneltti...

seninle özel görüşmek istedim çünkü sen farklı bir çocuksun dedi. garipsemiştim. sana yardımcı olacağım dedi. melisa ve mine bu konularda benim kadar iyi değiller dedi. haydaa dıbına koyim nerden biliyordu benim onlardan yardım aldığımı. ama o an soramadım konunun akışı değişmesin diye. gerek yok aslında şimdilik dedim. gerek var zurnaci dedi. peki benim için sorun yok dedim. aslında vardı melisayla sex yapabiliyordum, mine ileyse güzel zamanlar geçiriyordum. ama o an kendimi hayır demeye layık görmedim. ilginçti. her neyse bana hafta sonu bana gel bir görüşelim dedi ve normal konulardan sohbet etmeye başladık. muhabbeti hiç sıkmıyordu çok zeki ve eğlenceli biriydi. baya bir oturduktan sonra hesabı ödedi ve çıktık. ulan bu adamların arasına girdiğimden beri elimi eskisi kadar cebime atmıyordum ve gayet mutluydum. bunları düşünerek evin yolunu tuttum. yolda mine aradı. içimde bir endişe hissettim o an telefonu açtım. nasılsın nabıyosun falan diye aramış, korktum bi an hakanla buluştuğumu anladı diye. biraz sohbetten sonra kapattım telefonu. eve varmıştım. normal takıldım evde. gece melisa ve melihle mesajlaşıyordum. sonra bir ara hakan mesaj attı. mineye benden bahsetme yazmış. zaten öyle bir niyetim yoktu tamam deyip geçiştirdim. gece bizimkilerle bayaa bir mesajlaştıktan sonra uyudum...

neden dedi. duraksayıp tekrardan neden dedi. ilk anlamadım sonra niye aramıza katılmak istiyorsun dedi. sen neden katıldın dedim. merak, inanç boşluğu falan dedi. benimkilerde aynı bir fark yok dedim. kalkıp duşa girdi. peşinden bende girdim biraz öpüştük sonra beraber duştan çıktık. giyinip salona oturdum. o da yanıma geldi. artık gitmelisin annem birazdan gelicek dedi. empati yaptım bir an ve tamam dedi. kapıya kadar uğurladı beni. dudağıma öpücük kondurup kapıyı kapattı. bende aşağıya indim. kapının önünde bir sigara yakmıştım. o an fark ettim saçlarım nemliydi. her zamanki cafeye doğru yol aldım. yolda melih ve canan ı görmüştüm. vay amk el ele idiler. şaşırdım. ilk defa onları bu şekilde görmüştüm. cafeye girdiler peşlerinden bende girip masalarına atladım resmen. selamlaştık. canan melisayı sordu hemen. evde dedim. biliyorum deyip güldü. onu da getirseydin keşke dedi. bilmem dedim sadece. neyse oturup geyik yaptık. annem aradı bi ara eve gel oğlum kaç gündür doğru düzgün yüzünü göremiyoruz dedi. o an fark ettim kadın haklıydı. peki deyip telefonu kapattım. hemen melihe ayin ne zaman diye sordum, muhtemelen 13 ünde cevabını aldım. tekrar sövdüm içimden sonra çok uzatmadan kalkıp eve gittim. evdekilerle sohbet muhabbet falan derken odama çekilip kafamı dinlemeye başladım. bir süre sonra aklıma unuttuğum bir şey gelmişti...