1. 16.
    0
    Güzel yazıyosun panpa devam et
    ···
  2. 15.
    0
    Benim mezuniyetim biraz dertli oldu, bizimki zamanında bitirdi okulunu hemen bir işe girdi. ilk yaşadığı ilişkinin ilk ayrılığı da aşağı yukarı bu zamanlara denk geliyor. O kız okulu bitirip iş hayatına girince biraz değişti sanıyorum, bizimki değişikliklere hiç ayak uyduramaz. Yatılı okurken bir kere odamızı değiştirdiler, o hiç değiştirmedi hep aynı odaya girdi en sonunda herkes razı oldu. O oda 7 sene boyunca bizim kaldı. Hiç kavganın olmadığı, kötü sözün olmadığı o ilişki, her şey bu kadar düzgün olamaz diyen bir ilahi güç tarafından bitirildi belki de. Yaklaşık 1 sene Emre inceden tripli şekilde bir hayat yaşadı, ben o dönem Ankara'da okulu bitirmeye çalışıyordum. Telefon konuşmalarımızda, msn muhabbetlerimizde sürekli "nasıl başka bir kadını sever insan" diye sorardı. Benim gibi kadınlarla ilişkisi müsteşar seviyesinde olan, sarhoş olunca ancak kadınlarla gecelik bile değil 1 saat süren ilişkiler yaşayan birisi için hiç bir anlamı olmayan bir soruydu. Ama Emre benden çok farklıydı.
    ···
  3. 14.
    0
    bugunluk burada kestim yarin devam edecegim
    ···
  4. 13.
    0
    Bu kızla ilişkisi üzerinden çok fazla yorum yapmayacağım. Çünkü çok yakınen takip edemedim ama bütün üniversite hayatını bu kızla geçirdi Emre. Çok mutluydu, evleneceğim diyordu. Kız da aynısını diyordu. Ama işte galiba planlamak ile hayata geçirmek çok farklı şeyler. iki tane birbirine çok uygun insan bir hayatı kuramıyor, bir şeyler ekgib kalıyor. Emre'nin neredeyse 6 yılın sonunda en ufak bir ayrılık konuşması dahi yapmadan ayrıldığı, bir kez bile karşılıklı herhangi bir şey için kavga etmediği bu kızcağız size ileride anlatacağım o acı günün ertesi günü evlendi. Acı bir tesadüf mü, yoksa kaderin kuzeye bakan cephesi mi bilemiyorum. Bu detaylar, Emre'nin ikinci ve son ilişkisinin hangi temeller üzerinde ilerleyeceğinin özeti belki de, üniversite sonrası yıllara geçelim. Benim de mezun olup istanbul'a yerleşeceğim, Emre'nin kendi hayatını, aslında çevresindeki tüm insanların hayatını etkileyecek Bahar ile tanışmasının zamanlarına...
    ···
  5. 12.
    +1
    gri ekran olayindan dolayı yazdıklarım gidiyor sürekli, notepad ile yazıp geniş parcalar halinde aktaracagim
    ···
  6. 11.
    +1
    @12 ikinci nesil olmanin konuyla ne alakasi var panpa?
    ···
  7. 10.
    +1
    ikinci dönem yeni başlamıştı, Ankara'da iğrenç bir soğuk, minibüslere ayakta insan alınmadığı yıllar. inşallah hala öyle değildir. Nokia 5110 telefonum çaldı, o döneme göre biraz demode kalmıştı ama öğrenci şekli, işimizi görüyor. http://galeri.uludagsozlu...m/21/nokia-5110_12247.jpg
    Emre arıyordu. Açtım telefonu, hatır sorma faslından sonra “manita yaptım oğlum ben” dedi.
    ···
  8. 9.
    +1
    Üniversitenin ilk yılları kadınları tanımaya başladığımız yıllardı, yatılı okumanın en büyük dezavantajı kadınların varlığına çok geç uyanmamızdı. Belki de hayattaki en büyük eksiğimiz buydu. Kafamız çalışıyordu, mantığımız işliyordu ama kadınlar mevzu bahis olduğunda, ne aklın ne de mantığın anlamı vardı.
    ···
  9. 8.
    +1
    olabildiğince akıcı anlatmaya çalışıyorum, acemisiyiz bu işlerin anlayışınıza sığınarak devam edeceğim
    ···
  10. 7.
    +1
    partları uzun yaz böyle sıkarsın milleti.
    ···
  11. 6.
    0
    anlat panpa dinliyok
    ···
  12. 5.
    0
    Lise'den sonra ben Ankara'da, Emre istanbul'da okumaya başladık. Üniversite hayatımız boyunca sürekli birbirimizle görüştük. Defalarca Esat'taki iğrenç evimde, defalarca Beşiktaş'taki o iğrenç evde birbirimizin misafiri olduk. Ankara'da Limon, istanbul'da Bronx sıklıkla gittiğimiz mekanlardı. Dönemin hit şarkılarından paylaşalım bizim gibi 30+ arkadaşlar çok net hatırlayacaktır.
    http://www.youtube.com/watch?v=qE7SgQHlGCE
    ···
  13. 4.
    +1
    7 senelik anadolu lisesi günlerimizi çok detaylı anlatmayacağım, ancak öyle bir dostluk kurduk ki yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi. Onun parası geldiğinde ben aldım, benim param geldiğinde o aldı, çok akıllı çocuktu, her şeyi çabucak öğrenirdi, Galatasaray'ı çok severdi.
    ···
  14. 3.
    0
    içimde tutmak istemediğim her şeyi yazarak ifade etmeye başladığım ilk günü hatırlıyorum. Bursa Anadolu Lisesi'nin yatakhanesindeki ilk günümdü, 11 yaşında bir Anadolu şehrinden az ötesindeki çok daha büyük bir kente okumaya gelmiştim. Ranzanın alt katında yatarken yüzüme bakan ahşap plakaya “evimi çok özledim” yazdım. Ranzanın üst katından ince, uzunca bir surat aşağıya doğru sarktı “ne yazdın oraya, Emre ben”. Güzel kardeşim ile böyle tanıştım.
    ···
  15. 2.
    0
    çok fazla insanı beklemeyeceğim, elbet bir şekilde birileri görür ve okur ben de görevimi yerine getirmiş sayarım kendimi
    ···
  16. 1.
    +1
    Sevgili arkadaslar uzunca bir süredir yazıp yazmamak arasında kaldığım bir hayat kesitini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunu neden inci sözlük aracılığıyla yaptığımı hikayenin sonunda açıklayacağım. Umuyorum hayatın, insanın değerini anlamak için bir fırsat olarak gördüğüm bu hikaye sizin için de benzer duyguları uyandırır. Başlayalım.
    ···