-8 YIL SONRA-

Nur topu gibi bir kızımız ve 2 yaşında bir oğlanımız vardı. Arabaya bindim, çocuklarıda bindirdim yola çıktık. Yaklaşık yarım saatlik yolculuğun ardından, gelmiştik.Kızımın elinde çıçek,ve oğlanımın elinde gül, bendeyse papatya vardı. Yürümeye başladık,ve istediğimiz yere gelmiştik.Üstünde Melisa *** yazan bir mezar taşı, çocuklar çiçekleri mezarın üstüne bıraktılar. Bende bıraktım ve sohbet etmeye başladık.O kadar rahatlatıcıydıki, bütün stres üzerimden kalkıyordu. Peki o neden burdaydı? Görkem isimli biri arabayla çarptı. istesem onu oracıkta öldürürdüm fakat çocuklar, aynı hatayı tekrar yapmak saçmaydı. Ders çıkarmam zor olsada öğrendim. Olsun biz böylede mutluyuz,
Çocuklarımla, Melis ve Melisa'nın yanımda olduğunu hissedebiliyorum

SON

Bu hikayede en ufacık, heyecan,üzüntü yaşattıysam ne mutlu bana

Hikaye hakkındaki düşüncelerinizi buraya yazın (örn:Böyle saçma final mı olur aq)

Yeni bir hikaye açarım belki

Nick6 girerseniz çok iyi olur

Ba:Kendi hayatını hiçe saydın, üstüne üstlük Melis'i tek başına bıraktın
B:Ama ben...
Ba:Melis şuanda nasıl duygular içerisindedir. Farkında mısın, Eğer orada sinirine yenik düşmeseydin, böyle dünya tatlısı kızınız olurdu.

Haklıydı, hiç Melis ne düşünür diye düşünmemiştim, empati kurmamış ve bencillik etmiştim

Ba:Sen Melis'i hak etmedin ve hak etmeyeceksin
dedi.
ve birden altımdaki beton yok oldu ve düşmeye başlamıştım.Bir kaç dakikadan sonra yere çakıldım.

Hastanenin yatağında yatarken fırladım, etrafımda serumlar bağlıydı. Hiç bir şey anlamamıştım, peki Melis nerdeydi. Serumları çıkardım, kıyafetlerimi giydim.Zar zor hastaneden yarım yamalak koşarak çıktım. Yolda yürürken

Melis nerdesiğğn Melisss

diye bağırıyordum. Yoldan geçenler bana tip tip bakıyorlardı. Deli mi ne derlermiş gibi bakış atıyorlardı. Evet deliyim

Yolda yürürken tansiyonum düştü, yere yığıldım uyandığımda kafamı kucağına almış, eliyle saçımı oynayan bir kız vardı.

Ne diyebilirdim ki,büyük bir planın hedefi olmuştum bildiğin, Deniz'in arkadan dayarken aldığı kolye, katilde kolyeyi Melis'in babasını üzerine yani ne diyebilirim ki

Zar zor olanları anlattım, gerçekten zordu benim için ama anlattım işte, birkaç saat geçtikten sonra polis geldi ve çıkabileceğimi söyledi nasıl diye sorduğumda kız arkadaşın sayesinde diye cevap verdi.

Çıktığım zaman karşımda o güzel Melis duruyordu.Tam sarılmak için yaklaştığımda

Çek o pis ellerini üzerimden

Arabanın yanına geldim, çocuk indi.
B:ismin ne senin?
G:Görkem
B:Görkem,sen Melis'in neyi oluyorsun?
Gözlüğünü çıkardı,
G:Eski sevgilisi

Kalbime derin bir ok saplandı. Kafama kaynar sular döküldü bildiğin,
B:iyi tamam şimdi gibtir git
G:Oo sinirlendirdim herhalde, sakin ol
Arabaya bir tekme attım
B:Gitsene lan!

Melis'in sesini duymaya başladım

Anlamadım, içimde huzur varken birden çöküşe uğramıştım, bütün dünya başıma yıkılsaydı böyle olmazdı.

B:Ne oldu Melis?
M:Hani sana verdiğim o kolye he neden ya babamı senin yüzünden mi öldürdüler he?

Aslında haklıydı, babası benim yüzümden ölmüştü, suçum ise Melis ile mutlu yaşamayı istemem sadece bunu istemiştim, fakat sonuç hüsran

Ne olduysa, değiştirmeden,tarafsız bir şekilde anlattım,en sonrada o ağzından çıkan kelimeler beni bildiğin ölümü yaşattı

Sonra da Melis'e bir kaç soru sormak için zütürdüler. Bende mecburen eve gittim

Okul çok sıkıcıydı, zaman geçmek bilmiyordu bildiğin Melis'i düşünüyordum, babası öldürülmüş sonuçta, Görkem'i bulmak istiyordum,ama şuan uygun bir zaman değildi.

Okul sonunda bitmişti eve doğru yürüdüm eve vardığım zaman annem en sevdiğim yemeği yapmıştı. Sevinemiyordum,sadece Melis'i düşünüyordum aklım hiçbir zaman yerinde olmadı.

Akşam tam uyumak için uzandığımda, kapı çaldı. Açın polis diye bağırdı. Annem açtığında polis,Ömer *** burdamı diye sordu.

Tam intihar edicektim, telefon çaldı. Arayan Emre'ydi, normalde açmamayı düşünsemde,bir helallik alıyım dedim. Açtım telefonu
B:Alo?
E:Kardeşim iyi misin?
B:Beni boşver sen nasılsın?
E:Sende beni boşverde Ömer sana kötü bir haberim var
B:Ne oldu?
E:Melis tecavüze uğramış

Bana yarr olmayan devr-i devranin,
izzet-i ikrdıbını gibeyim.
yansın bu muallakler
su veren itfaiyenin hortumunu gineyim,
ben deli miyim?
mecnun gibi bir vajina için çöllere düşeyim,
verirse verir, vermezse leylayı da gibeyim.

Direk çıktım evden, görkemin bu işte bir parmağımı var ki eğer varsa o parmağı görkemin zütüne sokucam

Geldiğimde kaldırıma oturmuş, yere bakıyordu. Fazlada abartmamışmıydı hırsız yani eşyaları alıp zütürür.

Yanına geldiğimde beni fark etmedi, Melis dedim yine fark etmedi, birazcık dürtünce fark ettiği an direk sarıldı.

M:Ömer
B:Efendim, Melis
M:Babamı da öldürmüşler

Nasıl oldu lan bu,hasta yatağında yatan adamı öldürmek ne? Şuan Melis'in içindeki duyguyu tahmin bile edemiyordum, yaklaşık 2 saat birbirimize sarıldık

Ben Melis'in yerinde olsaydım,ana avrat küfür ederdim.Ama bu kız cidden bunları hak etmedi,o düğümlenen boğazımdan zar zor olsa da birkaç kelime çıktı.

Sana bunu kim yaptı?

Görkem dedi. Ağlaması daha da bir arttı. Anlaşıldı,şimdi o çocuğa neler yapacaktım malafatını mı koparsam, bedenini mi yaksam neyse sonra düşünürüz.

Emre, Arda,Murat ben dördümüz vardı sadece, Murat Deniz yavşağını yakalayacaktı.Onu kendisi istedi. Bizde kabul ettik, Arda ben Emre üçümüzde Görkem'i yakalıyacaktık, umarım herşey planlandığı gibi gider.

Ne yapıcaktı ki acaba? Kafam bu soruyla meşguldü, neden bilmiyorum ama içimde kötü bir his vardı.

ERTESi GÜN

Yine maç yapıyorduk, büyüyorduk fakat hala alışkanlıklarımızı kaybetmedik,ben ile emre onlarda arda, murat ve deniz 3v2 atıyorduk yani Biz 10-7 öndeyken Deniz arkadan dayadı. Sinirlendim,zaten sevmiyorum çocuğu kavga çıkıyordu az daha, zil çaldı. Teneffüse çıktım Melis'i sınıfından alıp arka bahçeye geçtik, öyle havadan sudan konuşuyorduk.

M:Sana verdiğim kolye nerde?
B:Cebimde, maç oynarken sıkıntı olur şimdi kopar falan dedim o yüzden koydum
M:iyi bak sakın kaybetme
Zil çaldı kızı sınıfına zütürdüm, cebime baktım kolye yok lan nasıl olur, iyice baktım züt cebimede baktım yok, belki çantama koymuşumdur dedim orayada baktım yok aha sıçtın şimdi

Sonra çıkardım damarliyi vurdum masaya yeter ulan niye yalan soyluyosun amk dedim oda azmis olmaliydiki masaya twerk yapıyodu benim haşmetli zaten tavanda buna güzelce bi git gel yaptım sonra rehberci geldi hep beraber grup yaptık şuan melisle evliyiz her gün gibisiyoruz

Oha aq ne güzel yazıyosun, aşık oldum

lütfen bir daha yanıma bile yaklaşma, hatta aynı dünyada bile yaşamayalım en iyisi git öl, intihar et yeter ki benden uzak dur

Öyle yapıcaktım,eve geçtim annem ile babam bana soru yağmuruna tutsada hiçbirini cevaplamadım, ertesi gün uyandığımda direk kalktım ve dışarı çıktım anneme ve babama sarıldım, herhalde karakoldan sandılar. Evden çıkarken hakkınızı helal edin dedim ve koşarak evden çıktım.

M:Ben seni gerçekten sevmiştim,ama sen babamın ölümüne neden oldun tek yaşam dalım, ailemdeki tek kişiyi elimden aldın Ömer peki neden? Benimle mutlu olmak için mi çok cimrisin lütfen bir daha yanıma bile yaklaşma, hatta aynı dünyada bile yaşamayalım en iyisi git öl, intihar et yeter ki benden uzak dur

Mantıklı düşünmüyordu fakat o kelimelerin sahibi Melis'ti artık yaşasam ne olurdu ki,hayatımda hiç bu kadar pişmanlık ve üzüntüyü yaşamamıştım bu dünyada kalmak gerçekten uygun bir hareket miydi?

Konuşamadım, öyle kaldım bildiğin hiçbirşey diyemedim. Bağırmak istedim, bağıramadım intihar etmek istedim. Edemedim,öylece kaldım ne yapacağımı ne diyeceğimi bilmiyordum

E:Ömer kardeşim iyi misin?

Nasıl iyi olayım,o güzel altın saça okyanus mavisi gözü varken nasıl kıydılar.Ben öpmeye kıyamazken bunlar insan mıydı lan? Telefonu kapattım ipi çözdüm, taksi buldum hemen bindim, anlaşılan ölüm tarzımı değiştiriyordum.Ölüme gidiyordum bildiğin

Sınıfta her yere baktım, sıranın altına öğretmenler masasına hiçbir yerde yok,ne yapacaktım lan şimdi?!
Kıza söylemeye gerek yok diye düşündüm, okuldan çıkınca bugün eve gidicem dedim, anlayışla karşıladı.Eve gittim,bir kaç saat müzik dinledim, sonrada yemek yedim bir anda telefon çaldı. Melis arıyordu.

M:Ömer çabuk gel (ağlayarak)
B:Ne oldu ki?
M:Eve hırsız girdi

ilk öncelik her zaman Melis'tir. Melis'in evine doğru yola çıktım, geldiğimde arkadaşları yanındaydı. Arkadaşları bana sinirli bir şekilde bakıyor, emre ise kenarda bir yere oturuyordu. Melis'in yanına gittim, melis arkadaşlarına işaret çekti. Arkadaşları oradan uzaklaştı, Melis ile baş başa kalmıştık, hiçbir şey diyemedim sadece yere bakıyordum.

5 dakika geçtikten sonra bana sarıldı. Ağlamaya başladı, hiç bir şey demiyordu fakat ben onun ne demek istediğini hissetmiştim. Ağladı,ağladı sadece ağladı hiç bir şey demedi bana, suçu üzerime atsa yinede güzeldi,Senin yüzünde oldu hepsi defol git bir dahada gelme deseydi. Keşke,ağlaması bittikten sonra

Lütfen Yanlış bir hareket yapmadedi.

Emin adımlarla taksiye bindim, akdeniz denizine zütürmesini istedim, geldiğimde parasını verdim ve ordan uzaklaştım yanımda ipler vardı.Bir kaç tanede ağır kaya buldum ayağıma bağladım ve şimdi sadece denize atlamak gerekiyordu.