1. 95.
    0
    okumayın sokrates oldum
    ···
  2. 94.
    0
    Rezerved okurum
    ···
  3. 93.
    -1
    akşam akşam ne kafa açtın bee
    ···
  4. 92.
    0
    Rezerved
    ···
  5. 91.
    0
    reserved
    ···
  6. 90.
    0
    Rezzzzzzzzz
    ···
  7. 89.
    +3
    Yunanlı filozof Sokrates, isa’dan önce 399-470 yılları arasında, Atina’da yaşadı. Genellikle, ahlak felsefesinin, yani değer öğretisinin kurucusu olarak bilinse de ondan asıl geriye kalan, kişilere özlerinin ne olduğunu göstermeye yönelik bir çalışmadır. Yaşdıbının ilk safhalarında doğa bilimleriyle, canlı varlıkların üremesi ve kaybolup gitmesi olgusuyla ilgilenen düşünür, diyalog sanatı veya diyalektikle de insanlara, bilgiye sahip olduklarını sanmanın bir yanılgı olduğunu kanıtlıyordu.

    Her zaman yazma yerine konuşmayı ve sorgulamayı tercih etti. Hakikate, ortak bir çabayla ulaşabileceğine inandığı için, etrafındakilerle sürekli diyalog halindeydi. Her şeyden önce, insanın kendi nefsinin mahiyetini bilmesi gerektiğini savunup “kendini bil” sözünü bir tarz olarak kabul etmişti.

    ilahi bir sesin kendisini kötülüklerden koruduğunu ileri süren Sokrates’in yaşam öyküsünden kendisine ara sıra cezbe geldiği anlaşılmaktadır.

    O, Allah’a inancı oluşturan faktörleri “aşk ve akıl” olarak nitelendirirken Evrendeki tertip ve düzeni Allah’ın varlığına en büyük delil olarak göstermiştir. Ona göre, Evrende her şey bir gayeye yönelmiştir. Tesadüf denen bir oluş yoktur. Kâinatı düzene sokan bir Sani-i Âlem vardır; bu Sani-i Âlem (Yaratan) tektir. Her şeyi görüp her şeyi işitir. Her yerde hazır ve nazırdır. işte bu, âlem ruhudur; ancak insan ona duygularıyla ulaşamaz. O’nun aklı âleme yayılmış ve bütün eşyayı kapsamıştır. ilahi ilim, her şeyi bir anda kapsar. Yalnız bir tek akıl vardır; her akıl sahibi aklını buradan almıştır. Bu sebeple, o Allah’tır. Allah, ruhları olduğu gibi görür.

    insan, evrenin tümel aklından nasibini almıştır. Böylece, eşyanın mahiyetini mümkün olduğu ölçüde bilebilir. Çünkü insan, âlemlerin merkezidir. Bir bakıma Allah’ın tecellisidir

    “Sır”denen bir gerçek vardır. insana ancak Allah’ın tecellisi oranında sır çözme yetkisi verilmiştir. Allah, onlara gaybından gelen seslerle veya göğe ait şekillerle, ilham yoluyla bu sırlara ait bilgileri açıklar. Onların hem dışlarını hem içlerini nurlandırır.

    “En önem taşıyan şey, insanın ruhudur; çünkü bu ruh, âlemin tümel ruhundan bir parçadır, ezeli ve ebedi vasıflara haizdir”diyen Sokrates, “akli ruhiyatın” kurucusu olarak da kendinden söz ettirir.

    Ona göre, âlem ruhunun bir parçası olan insan ruhu, ölümsüzdür. Dolayısıyla, bir ahiret yaşamı vardır ve Allah ile insan arasında sürekli bir iç hesaplaşma bulunmaktadır. Bu yüzden insanlar, ancak ihtiraslarından kurtularak kendilerini arınmış bulurlar.

    insan, kâinat üzerindeki diğer yaratıklardan üstündür. Bu üstünlüğü, akıldan en ziyade pay almasından ve diğer yaratıklarda görülmeyen düşünce fonksiyonlarından kaynaklanmaktadır.

    Kâinat insanda, insan da Allah’ta gayelenmiştir.

    insanın arınma ihtiyacını hissetmediği ve ruhsal yaşdıbını asla değerlendiremediği bir ortamdan yaklaşık iki bin beş yüz yıl önce yaşamış olan, ayrıca bugünkü teknolojinin nimetlerinden yoksun konumu akıl fonksiyonu ile değerlendirebilen bu felsefecinin görüşleri, günümüzde dahi yaşantımıza yön verecek ve ışık tutacak niteliktedir.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 88.
    0
    rezefed
    ···
  9. 87.
    +3
    Sokratik yöntemin uygulanışı

    Sokrates’in yönteminin çok açık bir örneği olan Menon diyalogundan seçilmiş
    aşağıdaki parçada O, bir köleye hiç bilmediği geometri problemini bulduruyor.

    Bu yöntemde uygulanan basamakları şöyle sıralayabiliriz:

    1-Sokrates burada, kendisine güvenmediğini ve hiçbir şey bilmediğini söyleyerek
    konuşmaya başlıyor.
    2- Öğrenmenin bir hatırlama olduğunu söylüyor.
    3- Köleye bildiklerinden hareketle adım adım yeni bilgiler veriyor.
    4- Ona önce anlatıyor, ardından "değil mi?", "olur mu?", "olmaz mı?", "bulunur
    mu?", "etmez mi?" gibi sorular soruyor.
    5- Köle bu sorulara kısa cevaplar veriyor.
    6- Böylece köle bir geometri problemini çözmüş oluyor.
    7- Bütün bu bilgilerin, kölenin kendisinde olduğunu, onun sadece bu bilgileri
    doğurttuğunu söylüyor.
    8- Başka bir konuya geçiyor.
    Sokrates'in uyguladığı yöntemi başka bir örnek üzerinde tekrar görelim. Eflatun'un
    Diyaloglarından Gorgias'da retorik (güzel konuşma, söylev, hatiplik) konusu açıklanmaktadır.
    Sokrates burada doğurtma yöntemi ile Sofistlerin yanlışlarını ortaya koymaktadır.

    Bu yöntem bir tümevarım yöntemidir.

    Bu yöntemde daima kolaydan zora, özelden genele, tikelden tümele, olaylardan sonuca giderek gerçeğe ulaşılır. Sokratik yöntemde; kendisi, hiç bir şey bilmiyormuş gibi görünerek, karşısındakini konuşturarak ustalıkla gerçeği buldurma söz konusudur.

    Sokratik yöntemin birinci basamağı olan “ironi" "alay" basamağında temel amaç, bir
    konuyu (tanım, sorun) karşısındakine tartışma yoluyla kabullendirmektir. Bunun için de
    tartışmacıya, önce hiçbir şey bilmediğine inandırma, sonra onun kendi söylediklerindeki
    çelişkileri ortaya koyarak fikirlerinden vazgeçirme söz konusudur. Bundan sonra tartışmacıya
    doğru bilgiye ulaşabileceği duygusu verilir. Genellikle Sokrates yönteminin bu basamağı
    yanlış anlaşılmakta ve buna ironi (alay) basamağı denilmektedir. Halbuki Sokrates'in amacı,
    karşısındaki insanın fikirlerinin yanlış olduğunu ortaya koyduktan sonra onun gerçeği
    bulması için motive olmasını sağlamaktır. ironi genellikle cynicism, sarcasm rölativizm ve nihilizmile karıştırılmaktadır.

    Halbuki bu basamakta Sokrates kendi fikirlerinin yanlışlığını anlayan kişinin konuşmaya devam etmesi için onu teşvik etmekte, adeta tartışmayı kızıştırmaktadır. Daha sonra ise, uygun, sistemli sorularla tartışmacının bilmediği, fakat tartışmayı yapanın bildiği doğrular adım adım buldurulmaya çalışılmaktadır. Yöntemin bu ikinci basamağına maieutique -doğurtma- adı verilir. Bu basamakta kişinin bildiklerinden hareketle yeni bilgiler kendisine buldurulur.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 86.
    +1
    Vay aq Sokrat kesin incici ayar veriyor
    ···
  11. 85.
    0
    Rezistontrolojisyonal döngü geçirdim amq
    ···
  12. 84.
    +6
    Eski Yunanda , Sokrates bilgiyi saklaması sebebiyle saygı değer bir ün yapmıştı.. Bir gün büyük filozof bir tanıdığına rastladı ve adam ona dedi ki
    Adam : Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?
    Sokrates : Bir dakika bekle. Bana birşey söylemeden evvel senin kücük bir testten geçmeni istiyorum. Buna “Üçlü Filtre Testi” deniyor.
    Adam : Üçlü Filtre ?
    Sokrates : Doğru. Benimle arkadaşım hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceğini filtre etmek, iyi bir fikir olabilir. Üçlü filtre testi dememin sebebini birazdan anlayacaksın. Şimdi birinci filtre; ‘Gerçek Filtresi’ Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek oldugundan emin misin ?
    Adam : Hayır. Aslında bunu sadece duydum ve ….
    Sokrates : Öyleyse , sen bunun gerçekten doğru olup olmadıgını bilmiyorsun. Şimdi ikinci filtreyi deneyelim, ‘Iyilik Filtresini.’ Arkadaşım hakkında bana söylemek üzere olduğun şey iyi birşey mi?
    Adam: Hayır, tam tersi…
    Sokrates : Öyleyse, onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. Fakat yine de testi geçebilirsin, çünkü geriye bir filtre daha kaldı.’ işe yararlılık filtresi.’ Bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim işime yarar mı?
    Adam : Hayır, pek değil.
    Sokrates : iyi, eğer bana söyleyeceğin şey doğru değil, iyi değil, işe yarar ve faydalı değilse bana niye söyleyesin ki ?
    Sonra da öğrencilere ne ders çıkardıklarını sorar dönüt alırsınız.En yaramaz, en vurdumduymaz öğrenci bile böyle şeyleri dinliyor.
    ···
  13. 83.
    0
    Rez amk serii
    ···
  14. 82.
    0
    Üstüne çok düşmek lazım amk
    ···
  15. 81.
    +4 -1
    idam edilmeden önce karısı Xanthippe Sokrates'e şöyle der: "Ama sen suçsuzsun; suçsuz yere idam ediliyorsun."

    Sokrates de buna karşılık şöyle bir cevap verir: "Be kadın, suçlu olarak idam edilmemi mi yeğlerdin?"

    Sokratesten seçmeler yazmaya devam edicem
    ···
  16. 80.
    0
    rezervee
    ···
  17. 79.
    0
    Rez daha fazla ornek ver pnpa
    ···
  18. 78.
    0
    Eyvallah kardeşim
    ···
  19. 77.
    +3
    ""devam ediyorum""
    Sokrates ile ilgili bir alıntı:

    Sokrates sokağa çıkıp Atinalılara dedi ki: Zeus’tan Apollonia kadar 500 çeşit tanrınız var. Halbuki kainatta milimetrik bir düzen var, birden fazla el karışırsa bu düzen karışır yaratıcı bir tanedir dedi.

    Melethus diye biri onu, “Bu Sokrates denen adam devletin kabul ettiği tanrılara inanmıyor, gençlerin ahlakını bozuyor” diye ihbar etti. Sokrates’i mahkemeye çıkardılar ve 501 kişi onu yargıladı.

    Yargılama sonucunda Baldıran zehri içirilerek öldürülmesine karar verildi.

    “Sokrates, bir ay hapis yattıktan sonra kendisine baldıran zehrini sunup “iç” dediler. Hiç tereddüt etmeden içeceği sırada hanımının ağladığını duydu ve “niye ağlıyorsun?” diye sordu. Hanımı “seni suçsuz yere öldürüyorlar” dediğinde Sokrates, eşine şu karşılığı verdi: “iyi ya işte, suçlu yere öldürülsem daha mı iyi olacaktı?” dedi.

    Sonra da ağlamaya başlayan talebelerine dönüp “unutmayın ben ne ilk ne son olacağım hak ve hakikati, gerçeği günlük hayat kaygılarının üstünde tutan birçok insanın akıbeti benim gibi olacak” dedi ve baldıran zehrini içerek öldü.

    • **

    Konuya ilişkin son peygamberimiz Hz muhafazid’in (sav) yaşadığı 7. yüzyıl öncesi dönemlere, dolayısıyla Sokrates gibi nice filozofun devrini kapsayan dönemlere de, ışık tutan ayet:

    “Her ümmetin bir peygamberi vardır. Onların peygamberi geldiği (tebliğini yaptığı) zaman, aralarında adaletle hükmedilir ve onlara asla zulmedilmez.” (Yunus 47)
    ···
  20. 76.
    0
    yazsana lan düdük
    ···