-
401.
0Birden sarılıyor bana.. Ağlıyor.. Keşke herşey bu noktaya gelmeseydi diyor.. Hıçkırıklarının içinden cümlelerini zar zor seçebiliyorum.. Keşke diye bir şey yok diyorum.. Gel masaya geçelim oturalım orada konuşalım Elinden tutup cafenin kenarlarını kaldırım taşlarıyla kaplayarak çizdiği yürüme yolundan geçerek masamıza oturuyoruz..
Buse sigara yakıyor. Yaktığı sigarayı ağzından alıyorum.. Çok içtin yeter bu kadar diyorum.. Önümüzdeki az önce gökhanın içip attığı izmaritlerin de bulunduğu kültablasında sigarayı eziyorum.
Peki diyorum. Seninle karşılaşmamız da oyundu o zaman ..
Maalesef evet diyor.. Mezarlıktaki karşılaşmamız tamamen benim Gökhandan isteğimdi. işin açığı seni mezarlıktan önce de tanıyordum.. Ama sen beni hiç farketmedin..
Nası yani.. Seninle daha önce de karşılaştık mı ?
Hem evet hem hayır.. Seninle o mezarlıktan önce hiç sohbet etmedik. -
402.
0giberim böyle kitabı. yazım yanlışı olan kitabı okumam okurtturmam. hiçbirşey değil hiçbir şey olacak
-
403.
0Gökhan bu cinayeti planladıktan ve bana anlattıktan sonra seni daha doğrusu kurbanımızı görmek için radyo binasına gittim. Orada çalışan bir görevli gibi davrandım. Bir kaç kez baktım sana.. Senin hiçbirşey umrunda değildi. Kimseye doğru düzgün bakmıyordun bile.. Beni farketmemen gayet normaldi yani ki ben de seni gizlenerek inceliyor sen farketmeden seni takip ediyordum orası da var..
Ee sonra
Sonrası senden birşeyler hissettim.. Gökhan biraz bahsetti senden.. Daha doğrusu sıradan biri olsaydın radyo programında seni ilk gördüğüm andan sonra bir daha ne programa gelir ne de seni incelerdim. Mezarlık işini falan kurgulayıp senle tanışmaya çalışmaktan zaten söz etmiyorum.. Aylardır yanındayım.. Birbirimizin kader ortağı ruh ikizi olduğumuza göre beni kendin yerine koy işte.. Bütün bunları yapmamın sebebi sendin.. Birşeyler hissettim sen de.. Gökhanla konuşmalarını dinledim radyo programında aralarda falan hep seni takip ettim.. Gökhandan hikayeni dinledim.. Hakkında bilgi aldım günlerce.. Sonra seninle nasıl tanışabileceğimi düşündüm. Mezarlık planını devreye soktum.. Oradaki amcamı senin öldürdüğünü sana söylememdeasıl amacım beni bırakmamanı sağlamaktı. Birine bağlanman için bir sorumluluk yükümlülük gerekli diye düşündüm. '' -
404.
0düzeltilir onlar @325 adam uğraşmış konu güzel işte gibtiretsene amk
-
405.
0duraksıyor, bir kaç saniye susuyor ve devam ediyor..
Hayat birbirimizi karşımıza bu kadar tuhaf bir şekilde çıkardı işte diyor.. Seni bulmamın böyle garip bir hikayesi var.. Sen de benimle karşılaşmanı kafanda canlandırdığda böyle demişsindir defalarca.. işin garip yanı seninle irtibata geçebilmemin tuhaflığı değil elbet.. Bu tuhaflık bir düzmeceydi sonuçta.. işin garip yanı tanışmamızın ancak bu tuhaflıkla mümkün olabilmesi ve tanışma işinin bu tuhaflığı gerektirmesiydi.
Buse cümlelerini bitiriyor. Benim ise içime ise kurt düşmüş durumda ve tedirginim. Gökhan'ın ne yapacağı konusunda hiçbir fikrim yok. Burada Gökhanın olduğumu bildiği yerde durmak tedirgin ediyor beni. Buseye buradan kalkıp başka yere geçmemiz gerektiğinden bahsediyorum. O an farkediyorum ki Gökhanlarla kaldığım eve gidemem. Busenin evinde de büyük ihtimalle yakalanırız. Araba.. evet aklıma araba geliyor.. Buseyle arabada kalabiliriz.. Ve bundan sonra ne yapmamız gerektiğini düşünebiliriz arabada sabaha kadar. -
406.
+1ne la bu bi ara bakayim
-
407.
0---
• **son kısım***
---
Araba park halinde olmasına ve el freninin sonuna kadar çekili durmasına rağmen ayağım istemsizce fren pedalına asılmış öylece duruyor. Oturduğum şoför koltuğunda doğrulup ön camdan dışarı baktığımda gecenin her yeri örten karanlığından dolayı pek birşey seçemiyorum. Şuan bir alışveriş merkezinin önünde bulunnan ve bu avmye ait olan açık otopark alanındayız. Otopark alanında bizimle beraber birkaç araç daha bulunuyor fakat onlarda gözlemlediğim kadarıyla pek bir hayat belirtisi yok. Mağazanın sıkı sıkı kapatılmış kapılarının ardında içerde yanan lambalar ve mağazanın o koca tabelasından saçılan ışı süzmeleri mağazanın sadece etrafını alacakaranlık aydınlatabiliyor. -
408.
0Ayağımı frenden çekiyorum. Elimdeki kutu biramı açıyorum. Buseye dönüyorum Koltuğunu geriye çekmiş ve yatırmış ayaklarını uzattığı kapının açık camından dışarı çıkarmış . Bir elinde yarım sigarası tütüyor diğer elinde ise üzerinde damlacıkları süzülen birası var. Karanlık gökyüzüne takılı gözleri yıldızlara bakıyor olmalı. içinden neler düşünüyor kendiyle neler tartışıyor kim bilir.
Buseyle kafeden çıkıp buraya geldiğimiz şu ana kadar birbirimize tek bir kelime bile etmedik. Kafeden çıktık yürüdük. Yanyana konuşmadan gökahnlarla kaldığım evin önüne kadar yürüdük . Arabaya bindik. Buraya girmeden önce az ilerdeki bir büfenin önünde durup büfeden birkaç bira aldık. Belki dükkanda konuşmuşuzdur. Ne içmek istediğini sormuş olabilirim. Ya da o istediği çerezi söylemiş olabilir bana. -
409.
0Biradan büyük bir yudum daha içiyorum. Sessizlik can sıkıcı bir hal almaya başlıyor. Buse sigarasını camdan dışarı atıyor ve hareketleniyor sonra. Ayaklarını içeri alıyor toparlanıyor.
Gökhan sana cinayeti anlattı değil mi ? diyor.. Sen evden gittikten sonra polisler evi arayıp seni bulamadıktan sonra evden ayrıldılar.. Gökhan sana söylediğimiz saatteki buluşmada herşeyi anlatacağını söylemişti bana.. Ama konuşmanın başında yanınızdan kalktığımdan dolayı anlattıklarının devamı hakkında bir bilgim yok..
Evet anlattı.. Cinayeti nasıl işlediğini kurguladığını şuan içinde bulunduğum durumu anlattı. Suçun üstüme attığını planının bütün ayrıntılarını ve işleyişini anlattı.. diyorum -
410.
0Ama Gökhanın sana anlatmadığı birşey var.. Ben herşeyi açıklığa kavuşturacağım. sen merak etme..
Ne ? Neyden bahsediyorsun sendiyorumNe açıklığı
Gökhan yanımızdayken rahat konuşamadığım için yanınızdan kalktım. Gökhanın planı buydu fakat benim seni tanıdıktan sonra elbette planı değiştirdim.. Olayların göründüğü gibi olmadığını açıklayacağım polise..Gökhanla yaptıklarımızı anlatacağım itiraf edeceğim herşeyi polise Deliller seni gösterse de herşey seni işaret etse de olayın bütün açıklıklarını olayı işleyen birisi olarak anlattığımda ve olay araştırıldığında herşey açığa kavuşacaktır.
Senin o iş olmaz iştediyorum. Deri ceketimin iç cebindeki paketten bir sigara çıkarıyorum. Ağzıma koyduktan sonra biraz bakınsam da çakmağı bulamıyorum. Ceplerimde olmadığı gibi arabanın konsolunda da gözükmüyor.
Boşuna aranıyorsun çakmağın bende diyor buse. Aramayı bırakıp ona dönüyorum . Bir iki başarısız denemeden sonra çakmağı çakıyor. Sigaramı uzatıp yakıyorum ve cümlelerimi tekrarlıyorum..
Senin o iş, yaş iş'' -
411.
0sona nasıl bağlayacan acaba
-
412.
0Buse çakmağı cebine koyuyor. Birasından yudum alıp tekrar devam ediyor.. Bak şimdi diyor, sesi gayet güven verici Bu olayın senin üstüne kalmasının sebebi deliller değil mi ? ve biz bu delilleri gökhanın nasıl düzdüğünü en ince ayrıntısına kadar bilmiyor muyuz ? Eee ? Polislerin ellerindeki delillerin hepsini Gökhanın nasıl ayarladığını birbir anlatırsak bu iş hallolur.. Gökhan tamam belki bu şehirde zütü sağlam birisi.. Ama o kadar da değil. Bir cinayeti örtbas edebilecek kadar değil Mesut ..
Bunu benim anlatmam hiçbirşeyi değiştirmez diyorum.. Gökhana bana bunları neden anlattığını bunları gidip polise anlatabileceğimi söylediğimde güldü bana sadece
Bunları sen anlatmayacaksın ki.. Olayın içinde olan bizzat ben anlatacağım.. Nasıl yaptığımızı nasıl düzdüğümüzü bu oyunu.. Suçun içinde olan biri olarak itiraf edeceğim.. -
413.
0Saçmalama Buse !! diye bağırıveriyorum.. Galiba tanıştığımızdan beri ilk defa bağırıyorum Buseye. Daha önce hiç bağırmamanın verdiği bir tuhaflık ile öfke karmaşası içinde devam ediyorum. Sen içeri girersen ne olacak peki ? Ne ailem ne dostlarım ne de birşeyim var.. Hayatımdaki tek şey sensin ..
Seni bulduktan sonra kaybetmek kolay mı Buse ? He ? Senin hayalinle yaşamışken acılara dayanmışken yıllarca..
Bir sigara yakıyorum. Derin bir nefes çekip duman ciğerlerimi turlarken konuşmaya devam ediyorum..
Benim hayatımı kurtarmak için böyle birşey düşünüyorsun.. Ama bu benim hayatımı kurtarmaz ki .. Bu beni bitirir.. Senin bir eşin benzerin yok.. Bu dünyada bir Buse daha yok.. Ve bunu bilerek yaşayamam ben.. Anlıyor musun beni -
414.
0Derin bir sessizlik oluyor yine.. Buse, ben sigaramı içerken birasının dibini de içip koltuğun kenarına sıkıştırıyor boş kutuyu Yeni bir tane açıyor.. Ben de dibinde çeyrek kalan birayı bitirip açık camdan dışarı fırlatıyorum.. Camdan içeri girip içimizi hafif ürperten rüzgar ilerde mağazanın ışıklarıyla zar zor beliren ağaçların yapraklarını dalgalandırıyor ve seslerini bu sessizlikte gayet net işitebiliyoruz.
Arkamızda kalan yoldan ara sıra araçlar geçiyor. Bazen dikiz aynasından onlara göz atıyorum.
Mesut diyor Buse sesindeki güven yerini tedirginliğe bırakmış. Peki ne yapacağız.. Ben de sensiz bu hayatı yaşamak istemiyorsam bu tak batağından nasıl kurtulacağız.
Benim bir planım var aslında diyorum.. ve Buseyle Gökhanların evine yürürken uzun uzun kurduğum ve düşündüğüm planı ona anlatmaya başlıyorum.. -
415.
0--spoiler--
---
--spoiler--
Aracın hız göstergesinin de içinde bulunduğu sürücü panelinin içinde bulunan elektronik saate göre saat şuan 23.38. Şu an sürmekte olduğum hizmete özel tahsis edilmiş en yeni model araçla yavaş yavaş yolda akıyoruz. Bizim eski alman panzeri 68 model bmw'yi sürmeyi çok isterdim fakat planım gereği dikkat çekmemek trafikte rastgele yola baksanız 4-5 saniye içinde bir benzerini görebileceğiniz bu aracın içindeyiz. Bmwye gelince onu maalesef planlarımız gereği boş bir arsada Buse ile arkamızda iz bırakmamak adına yakmak zorunda kaldık..
Uzun araba yolculuklarını daima sevmişimdir. Yola çıkmak demek birşeylere varmaya çalışmak demektir. Kastettiğim şey ilerlemek mesafe katetmek değil. Yola çıkıyorsanız daima aklınızda varacağınız yer vardır. Uzun yollar bana hep hayallerimi anımsatır. Yol hayattır, yola çıkış doğum, vardığın yer ise ölüm. Yol zamandır, yola çıkış birşeye karar vermek, vardığın yer ise elde ettiğin sonuç. -
416.
0Yol bana daima bilinmeyen geleceği anımsatır. Güzel gün hayallerini. Umudu hatırlatır. Geleceğe olan beklentilerini. Yaşamam gerektiğini anımsatır. Yaşamı sevmeyi ..
Babamla bundan 20 yıl önce yaptığımız ve kendime dair ilk hatıramı, o uzun yolculuğu anımsıyorum. Simsiyah bi yol. Yola bakan babam ve sessizlik. Sessizliğin içinde karanlıkta oturmuş bir yola bir babasına bakan üç yaşında bir çocuk. Mola yerlerinde babasının aldığı oyuncakların parlak canlı cıvıl cıvıl renklerine tezat içinde solgun mat bir renk.
Babamın beni akrabalara terk ederken söylediği cümleleri hala hatırlıyorum. Bak demişti Sen küçük bir çocuk değilsin.. Kendi ayaklarının üzerinde durabilirsin.. Oysaki o bu cümleleri söylemeden önce rabadan indiğimizde o terkedileceğim eve yürürken ellerini sıkı sıkı tutmuştumBen çocuğum '' dercesine. Duymamıştı ya da kulaklarını tıkamıştı. O günden sonra onun elini bir daha asla tutmadım. Aramızda kan bağından başka bir bağ hiçbir zaman olmadı. Ne annemle ne de babamla. -
417.
0Terkedildikten sonra ilk günler ikisi de arardı beni. ikisi de bir süre sonra gelip alacaklarını söylerlerdi. Ne zaman olduğunu sorduğumda hep bir zaman verirlerdi. inanırdım. O sürenin bitmesini beklerdim. Biterdi ama gelmezlerdi. Ama hiçbir zaman gelmediler. Tekrar yeni bir süre verirlerdi. Ağlardım telefonlarla. Sonra farkettim ki ağlamam boşaydı. Hiçbir zaman gelmeyeceklerdi.
Artık ağlamadığımı gördüklerinde olmayan vicdanları iyice rahatlamıştı. Aramaların süresi uzadı. Sonra da kesildi.
Yalnızdım. Hep de yalnız kalacaktım.
Mola yerinde babaın aldığı o mavi kamyonu hiç kaybetmedim. Kırmadım. Ona her baktığımda hatırladım güçlü olmam gerektiğini. Ona her baktığımda erken yediğim tokadı hatırladım. Kavgamı hatırladım meselemi. Güçsüz olduğumda düştüğümde hep o kamyona bakıp bütün bunları hatırlayıp yeniden ayağa kalktım. Ona her baktığımda kendimi kendim ateşledim. Çünkü o kamyona baktığımda kimsenin beni kaldırmayacağını hatırladım. Kimsenin beni sevmediğini ya da önemsemediğini. -
418.
0Bilinçli rüyamdan kendimi uyandırıyorum. Beynim kurduğu düşü bırakıp arabanın içindeki bana dönmekte zorlanıyor. Karşı şeritten geçen arabaların far ışıkları camdan koltuğa vucudumuza yüzümüze ve arka koltuktaki bavullarımıza vuruyor. Aracın camları kapalı olsa da hızlı gittiğimiz için aracın içinde bir uğultu sesi var.
Buseye dönüp Teybi açalım mı diyorum.. Sessizlik bunalttı beni .. Buse bana cevap vermeden yattığı koltuktan teybe doğru doğruluyor. Karanlıkta teybi görme engelli birisi gibi elleriyle yoklayarak buluyor fakat açma tuşunu seçemiyor. Tavandaki ışığı açıp ona yardımcı oluyorum. -
419.
0Yandaki kapının gözündeki sigara pakedimden bir sigara çıkarıyorum. Sigarayı yaktıktan sonra Buse radyoda güzel bir kanal bulduğunu farkediyorum. Ona dönüp gülümsüyorum ağzımdaki sigarayla.
Radyodaki şarkının sözlerini mırıldanıyorum ..
Seni sevdiğimi unut
Sevişmelerimiz yalan
Unut beni de her yalan gibi unut.
O sevgiler ki yoktular
Onlar ümttlerimizdi.. ..
Nedense Acaba polisler peşimize düşmüşler midir ? diye soruyor bana.. Gökhanın babasının emriyle..
Sigarayı teybin altındaki küllükte söndürüyorum. Sonra yaklaşık on dakikadır arkasında gittiğim tırı düz yolda fırsat bulup solladıktan sonra Sanmıyorum diyorum. Söylediklerimde ciddiyim. Böyle birşey yaparsa oğlunun suçunu üstlenmeyeceğimi gökhanı polise ihbar edeceğimi üstüne basa basa söyledim. -
420.
+1Olm çok iyi gidiyon lan sonunu düzgün bağladıysan daşaklarını yalarım
-
derin inci unutmaaz
-
12 online 1 caylak
-
hamile kadın niye sokağa çıkar
-
beyyler bu hanginiziin
-
aslında çok üzücü bir görsel
-
kutsal kuku ifşa olmuş
-
kadına şiddete ne diyorsunuz
-
ramo kendini kurtardı sözlükten
-
elimdeki kuru sumuk
-
günaydın başlığına yazmama kararı aldım
-
serkan ne kadar sizofren var
-
şu inci bitti ayağını geçin artık
-
gotcapsini kandirip amerikaya yerlesmek
-
hep uzakların hayalini kurmak
-
herkes oy kullanirsa boyle olur
-
tuborg ambers
-
koyu ruhlu adam kaç hesabın var
-
hayata girdim dost
-
22 05 2025 güncel sözlük reisleri
-
çok kötü uykum var allah belamı versin
-
hamile kadına yer veren
-
kankisteri de
-
tablet oglan kestirdi mi
-
kahkaha atarak bosaliyorum
-
nur suresi 35inci ayett
-
perth glory
-
egeye taşinma durumum vardi
-
bakircan zindandayken
-
sokie isitme cihazini
-
gogus agrilarim yuzunden sol
- / 2