-
76.
0Gece hastaneyi gerçekten çok seviyordum. O bomboş kapkaranlık koridorlarını, içeride cılız bir ışığın yandığı kilitli kapıların ardındaki servislerini, buz gibi bahçesini.. Çıkışa yaklaştıkça rahatladığınız içerisine girdikçe ise içinizi saran ürpertiye esir olduğunuz bu hastaneyi seviyordum. Morgdaki ölü bedenlerin ruhlarını karanlık bomboş ve sessiz koridorlarda hissediyordum. Açık camdan esen rüzgarın fısıldadığı ölümü hissediyordum. Sedyeyle yanımdan geçen o yarı ölü insanlarla gecenin saat 4ünde gözgöze gelmek.. Size hissettiklerimi anlatamam..
-
77.
0Hastanenin ruh ve sinir hastalıklarına bağlı yatakhanesinden gelen sesleri size anlatamam.. Kapıları paslı zincirlerle kilitli bu koğuşta kalan rahatsız insanların çığlıklarını duymalısınız.. 2 gün önce bir sedyeyle hemşirelerin koşuşturmacası içinde yoğun bakıma girerken gözgöze geldiğiniz o adamın 2 gün sonra aynı sedye ile morga zütürülüşüne tanıklık etmelisiniz.. O adamın yoğun bakım servisine koş koş ile zütürülürken hemşirenin elinde sallanan serumunu o ölünce yarısı dolu şekilde gidip orada görmelisiniz..
-
78.
0Ağlayan anne babaları görmelisiniz.. Bebeklerinin çocuklarının ardından döktükleri gözyaşlarına tanıklık etmelisiniz.. O çocukları ile kurdukları mutlu güzel günlerin hayallerinin bir bir göz pınarlarından nasıl damladığını görmelisiniz... Bir annenin en zor anını, o koca adamın ağlayışını görmelisiniz..
1 hafta önce o çocuklarıyla acil servise ordan da yoğun bakıma geçen o aileden bir kişinin ayrılışını hissetmeli 3 kişi girdikleri bu beton yığınından 2 kişi nasıl çıktıklarını görmelisiniz.. -
79.
0Hatta morga girmelisiniz.. O dolaplara istiflenmiş ölüleri hissetmeli, cesetler kokmasın diye buz gibi soğutulmuş odada ölümün soğukluğunu teninizde algılamalısınız.. Hasta yakınlarının sohbetlerine kulak misafiri olmalısınız..
Kendi hastalarından durumu daha kötü olan hasta yakınlarıyla edilen muhabbetin verdiği acımasız teselliye tanıklık etmelisiniz.. Yaşlı bir adamın ya da kadının ardından evlatlarının 3 kuruş miras için daha hastanenin içinde başlattıkları gruplaşmaları görmelisiniz.. -
80.
0Ölüm gerçekten hastanelerde çok daha derinden hissedilecek bir duygu.. Yaşam ile ölüm arasındaki o ince çizginin burada ne kadar ince oldugunu algılayabiliyorsunuz.. Hayat hiç olmadığı kadar basitleşiyor burada.. O gecenin karanlığında her gün önünüzden siyah torbalar içinde bedenler geçerken hissettiğiniz tek şey bir gün sizin de o torbada olacağınız oluyor. Herkes bir gün öleceğini bilir ama buradaki gibi bu gerçeğin yüzünüze hunharca vurulması bambaşka birşey. Hayalgücünüzde canlandırdığınız birşeyin gerçekleştiği zaman kurduğunuz hayal ile gerçeği arasındaki fark gibi bildiğiniz ölüm ile burada şahit olduğunuz ölüm..
-
81.
0Bu şahit olduğum şeyler ilk başta ilgimi çekse de bir süre sonra zaten bozuk olan pgibolojime daha da zarar verdiğini farkettim. Morga gidip dolaptan herhangi bir ceset çıkartıp incelemek onunla konuşmak pek de normal bir iş değildi. Çöp konteynırına çöpleri boşaltırken çöpte kangren olmuş ya da hastalık yüzünden kesilmek zorunda kalınmış kol ya da bacak görmek pek de iç açıcı birşey değildi.
Bir gün önceden herhangi bir cesetin bütün organlarının çıkarıldığı iğdiş edildiği otopsi odasına girip insan kesmeyle domates kesmeyi bir sanan o doktorların yaptığı eğlence sonucu kan revan olmuş yerleri temizlemek bazen can sıkıcı olabiliyordu. O kemik testerelerinin ağızlarında kalmış kemik parçacıkları, o kan içindeki kesim aletleri neşterler.. -
82.
0Sonra o işimden de ayrılmak zorunda kaldım.. Zaten hastanede işe başlamamın sebebi de şahit olmaktan bıktığım o işlerdi.. O atmosferi solumak istemiştim ve solumuştum. Ölümü daha iyi algılamıştım. Orada bir ay şahit olduğum olaylar ve durumlar bana bir ömür yetecekti.
Gökhanlarla tekrar pineklemeye başlamıştım.. Bazen şahit olduğum olaylar gözümün önüne geliyordu. KIsa süreli bir delüzyon geçiriyordum belki.. Ama Polyannanın kayıp çocuğu olan ben bu duruma da iyi yanından yaklaşıyordum. En azından kendi gerçekliğimden uzaklaşmıştım ve kafam farklı şeylere yoruluyordu. Alkol alımına ve sakinleştirici haplara son sürat abanıyor kendi boşluğuma hastanede şahit olduğum hayatın gerçeklerini karıştırıyor ortaya çıkan o anlamsızlığım tadını çıkarıyordum. Ev arkadaşım olan Gökhanı da kendime benzetmiştim. Hastaneden çıkışıma rast gelen bir zamanda da benim gibi garip davranışlar içindeydi. Bunu kendi buhranımın içindeyken bile farkedebilmiştim çünkü gökhan böyle birisi değildi. Sürekli gülen afrodizyak deposu gökhan gitmiş yerine durup durup dalan düşüncelerde boğulan gökhan gelmişti.. Onun bu davranışlarını iyi gözlemleyebiliyordum çünkü aynısını ben doğduğumdan beri bu ruh hali içerisindeydim.. Gökhan eve yaklaşık bir haftadır hiç kız da atmamıştı.. Derslere de gitmiyordu.. Odasına kapanmıştı.. -
83.
+1Her gözlemlediğim normal insan gibi o da bu kısa süreli depresyonundan sıyrılıverdi ve hayatına devam etmeye başladı. Belki ayrıldığı son sevgilisine üzülmüştü belki de başka bir derdi vardı fakat sonuç olarak sıkıntılı ruh hali geçmişti ve şimdi normaldi. O somurtan yüzünden, boş boş bakan gözlerinden eser yoktu. Bu beni hiç şaşırtmamıştı. Çünkü insanların büyük bir çoğunluğu için böyle mutsuz üzgün depresif ruh halleri gelip geçicidir.. Bu buhran onlar için normal değildir. Normal olarak genelde mutlu düzgün normal gidişatı olan bu hayata sahip insanlar için anormal olan bu depresif haller yerini elbette kısa sürede yine normal olan mutlu seyrine bırakır. Gülüp eğlenirken hayatı yaşarken kısa süreli bir buhrana girerler. Acı çekerler mutsuzdurlar ve ağızlarından benim cümlelerim dökülür, içleriki duygular benim duygularımdır. Onlarla aramdaki fark zamanı gelince onların tekrar gülüp eğlenmeye başlamalarıdır. Benim gibi azınlık için (çok küçük bir azınlık) normal olmayan şey mutluluktur. Hayat onlar için normalde sıkıntı stres düş kırıklıkları gözyaşları ve depresyon halinde seyreder sonra kısa bir mutluluk arası verilir. Bu mutluluklar tıpkı o mutlu insanların kısa süren depresif halleri gibi yalandır. Gerçek değildir. Yerini kısa sürede gerçek hal olan mutsuzluğa, sinir krizlerine bırakır.
-
84.
0Dediğim gibi insanoğlu hayatta savrulan bir yapraktan faydasızdır. Hayat bireye ne sunarsa birey onu yaşar. Diyelim ki size iki yol sunuluyor.. Yollardan birisi dikenlerle kaplı puslu buz gibi.. Diğeri ise çiçekli berrak günlük güneşlik.. Elbette herkes ikinci yolu seçer.. işte burada sizin seçme diye bir olayınız yok.. Seçme imkanınız seçeneklerin durumu önceden belirlenerek kısıtlandırılmış konumda.. Yani size o iki yolu sunan kişi size o çiçekli yoldan gitmenizi isteyerek sunmuş.. Seçim şansınız var gibi gözüküyor ama aslında yok..
-
85.
0Dünyaya gelmeyi, hayatı hangimiz seçtik ? Hangimiz cinsiyetimizi seçtik ? Hangi ırktan doğacağımızı biz mi istedik ? Fiziksel özelliklerimizi seçtik mi ? Anne babamızı biz mi seçtik ? Dolayısıyla akrabalarımızı ? Hayatımızın denk geldiği zaman dilimini biz mi seçtik ?
Hayır.
Peki seçtiğinizi sandığınız bir çok şeyi aslında siz mi seçiyorsunuz ? Elbette ki hayır. Bir çok kararınızda içinde bulunduğunuz toplumun yaşadığınız bölgenin yaşadığınız şartların ailenizin dışarda gördüğünüz insanların görüşlerinin kararlarının etkisi var. Sizden önce yaşamış olan insanların bile etkisi var. Tarihteki insanlar bile sizin hayatınıza yön veriyor. Giyim tarzınız, yaşama şekliniz, konuşmalarınız, düşünceleriniz, duygularınız, aklınıza gelebilecek herşeyde sizin seçiminiz aslında istenilen seçim. -
86.
0Reklamlarda size empoze edilen şeyleri satın almak ya da herhangi bir yerde görüp etkilendiğiniz bilinçaltınıza yerleşmiş kişi gibi olmak istemenizden bahsetmiyorum. Kapitalist sistemin tek tip yaptığı insanlıktan ya da bu gibi zırvalardan. izlediğiniz filmlerden dinlediğiniz müziklerden aldığınız subliminal mesajlardan da..
Demek istediğim toplumun görüşlerini insanları düşünmeniz.. Aldığınız kararlar da birilerinin etkili olması ya da birilerine beğendirme çabanız.. Bunu yapmanızda elbette sürü pgibolojisinin de etkisi büyük.. -
87.
0Benim hayatıma geri dönecek olursak Gökhanların evde takılma sürecim Gökhanın depresyonunun bitmesinden kısa süre sonra hiç ummadığım şekilde değişti. Gökhan o buhranını atlattıktan sonra size söylediğim gibi hayata verdiği kısa aranın açığını kapatırcasına hızlı bir şekilde hareketli ruh haline büründü. Fişek gibi derler ya aynen o şekilde. Yine o ruh halindeyken bir gün öyle otururken gökhanın aklına gelen bir fikir hayatımı değiştirdi. Bana Mesut sana bir radyo programı ayarlasak nasıl olur lan ? dedi. Bugun radyo dinlerken aklıma geldin...
-
88.
0buraya kadar bi okunsun.. milletin gözü korkuyor amk.. yazmaya devam edeceğim..
- 89.
-
90.
0@85 dıbına koyim 300 sayfa yazıyı okudunuz bu mu zor geliyor zütveren.. nasıl bin oldum anlatıyorumlar quantumun inli cinli hikayeleri.. güvenmesem esere sıkıcı salak bişe olsa paylaşmam heralde..
@87 türkiyede yeni yazar olmak kolay mı panpa.. amatör yayıncılar var basıyosun parayı istiyosan cin alinin otuzbir maceralarını anlat adamlar editliyor tavsiye veriyor düzenliyor eklemeler vs.. rekldıbını yapıyor tanıtıyor..
ama eserin ne buna ihtiyacı var ne de ben de o para var.. yakın bi zamanda ayrıntı yayınlarına gidip görüşmeyi düşünüyorum eserimi alıp ama okunur mu kendimi gibletecek biri bulabilir miyim bilmiyorum.. -
91.
0@90 daha başlardayız.. yazıcam ama bitmiyor millet de gözü korkuyor okumuyor.. buralara kadar gelsinler beraber devam edelim okuna okuna yazayım diyorum..
-
92.
0--spoiler--
neyse devam ediyim ben
--spoiler--
Şuan hayatımın son gecesindeyken, yazdığım son satırlar arasında Gökhanla ilk tanıştığımız anı hatırlıyorum.. Belki o kafeye sınıftan arkadaşlarla gidip orada arkadaşımın arkadaşı olan gökhanla tanışmasaydım bunlar başıma gelmeyecekti.
Dedim ki 'Olm ben Radyo Tv bölümünü bıraktım unuttun mu ? dedim.
Sen orasını takma kardeşim benim.. dediSana bi gece programı ayarlasak şöyle, kafamda var birşeyler parlak sağlam bi fikir.. bakarsın hayatın değişir lan.dedi.. Ben deOlabilirdedim..Ama bu işe kafa yoracak halde değilim gökhanım, fikri sen attın sana bırakıyorum.. '' -
93.
0Kullandığım hapların etkisinden miydi yoksa yıllardır aynı acılarla boğuşan bedenimin bu işe bulduğu çareden miydi bilmiyorum ama artık gökhana dediğim gibi hiçbirşeye kafa yoramıyordum. Birisi bana birşeyler anlatırken konunun anlatım süresi 5 dakikayı geçtiği an adeta bir bilgisayar gibi kendimi uyku moduna alıyor onu dinliyormuş gibi yapıyordum. Emin olun acı bile çekemiyordum çünkü dertlerimden bıkmıştım. Ağlayamıyor, bunalamıyordum.
Ama aynı zamanda mutlu da değildim. Adeta bitkisel hayatta gibiydim. Yıllardır aynı acılarla uğraşmaktan bir devirdaim gibi süren monotonluktan ve hapların da etkisiyle böyle birisi olmuştum. Kalabalıkta yalnızları oynuyor insanların bana hararetli heyecanlı anlattıkları şeylere bant kaydından he evet hadi ya diye cevaplar veriyordum. Ruhu alınmış birisi.. Orada olmayan adam.. Ne derseniz deyin.. Gökhana da bu yüzden o işi kendisinin halletmesini söyledim. -
94.
0Gökhan da rahat olmamı kafasında bir planı olduğunu netleştirip bana söyleyeceğini bu esnada babasının da radyoyla temasa geçeceğinden bahsetti.. Bana herşey uyardı. Aynı o bant kaydı tekrar devreye girdi Tamam dedim.
Gökhan iki üç güne projeye son şeklini verdiğini söyledi. Benim görüşlerimi her ne kadar düşündüyse de bir bakmamı ve kendime uymayan yerler varsa söylememi istedi.. Anlatmaya başladı.
Bölgenin yerel radyosunda yayınına başlanacak bu programın gece geç saatte başlayacak bir yayın olacağını söyledi. Dj mi olucam hafta sonu geç saatte milletin kulağını mı belliycem landedim. Gülüştük.. Yok dedi.. Öyle birşey düşünmedim elbette .. Sıradan birşey yapmak istemedim.. Program rüya yorumu ve fal bakımı üzerine olacak.. ŞaşırdımBen ne anlarım olm faldan rüyadan.. dedim..Olm bi dinlesendedi.. Anlamadığını ben de biliyorum. Sana bir astrolog ayarlıycaz. Fal rüya işi onda olucak. ikiniz beraber yürüteceksiniz programı. Bi sigara yaktım Gökhana döndüm Olm bana ne gerek var o zaman o sunsun işte programıüzerine üflediğim dumanlarla mücadele ediyor dumanı eliyle sinek kovalar gibi yaparak dağıtmaya çalışıyordu. O ayarlayacağımız adam da ne anlar radyo işinden.. Konuşma becerisi radyo bilgisi ve ses tonlama onda yok ki.. o Astrolog, sen de radyocusun. Yüzüme onay vermemi beklercesine bakıyordu. Tepki gelmeyince devam etti Gerisini iş ayarlanırken de konuşuruz. Tamam ?'' durdum. Peki dedim.. -
95.
0Gökhan 3 güne astrologu da ayarlamıştı.. Hatta bana ayarladığını söylediği gün bulduğu adamın işyerine de gittik.. Hikmet isminde 30lu yaşlarda bir adamdı bulduğu kişi. Tarot falı kahve falı rüya yorumu ve yıldızname gibi bir sürü şeylerle haşırneşir olan astorlogdan çok falcı diye hitap edilen birisiydi. Kendisinin fal evi diye tabir ettiği yer, kasvetli renklere boyanmış duvarlarında soyut tasvirlerin bulunduğu ilginç tablolar ve değişik metaryellerle dekore edilmiş farklı bir yerdi. Adamla Gökhan telefonda daha önceden irtibat kurmuşlardı. Gökhan işi yine de formaliteden biraz anlattı.. Bu sırada ben de olacakları kafamda canlandırmaya çalışıyor bir yandan da adamı inceliyordum. Sonra Gökhan bizi tanıştırdı. Yeni ortağın Hikmet; hikmet bu da Radyoda asistanı olacağın Mesut tokalaştık falan derken adam hakkındaki ilk izlenimlerim de iyi olunca 10-15 dakika otururduktan sonra Gökhan Radyoda provalarda görüşmek üzere o zaman diyerek mekandan ayrılmamızı sağladı.
-
9 şuku gelirse intihar edicem
-
bakircan hem kürt hem de asosyal
-
düşünsene sen kayrasın
-
19 mayıs kutlu olsun kızın arkasından
-
bakircanın yayınına girmeyin
-
bu ulke insani her şeye kayip kazanc gozuyle
-
zalinazurt neden anneni bacını paylaşıyorsun
-
zalimazrrut ne anlatiyon
-
şöyle yüce dağların tepesinde dalgalanan
-
herkes ölüyor ama
-
ananin pulpysini dö
-
şimdi fenerin kaç yıldızı var
-
proleterya ne olm ya
-
benim büllüğün alçısını alcaktım
-
bu sözlükte en sevdiiimm nick
-
normalde gelirim de
-
25 k kira mi olur allahinizi
-
bakircan döv şu çocuğu
-
fesine soktumun yunan dölü
-
unutulması gerekenleri unutamayıp
-
doğuda kiralar max 10k 15k
-
sonunda mutlu haberi aldım kız regal olmışl
-
online listesine bakıyorum cık
-
kadın oranı en yüksek olan ülke
-
alfabedeki harfler dışında başka ses
-
3200 tl m gitti gelse 6500 alacaktim
-
artık eskisi gibi fps oyun oynayamıyorum
-
15inci postayı
-
akpye oy vermeliyim
-
bi sevgiliniz olsa ona kendini
- / 2