-
52.
0Karşımdaki yorgun adamı incelemeye başlıyorum. Gözleri bayık bayık bakan herşeyden bıkmış yaşayan öfkeye bakıyorum.. Bir gün bütün bunların hesabını birşeylerden sormak için yaşayan şu karşımdaki koca çocuğa bakıyorum.. Bir saatli bomba gibi.. Patlamayı içinden sessiz sessiz sayar kimsecikler duymaz ama patladığında şehir havaya uçar ya.. işte o sessizlikte..
Aniden içimde hissettiğim pgibolojik parlayışlara, içimdeki ansız yangınlara benziyordu içimde hissettiğim votkanın sıcaklığı.. Birden bunalıvermiştim. Üst bölgemde ne varsa çıkarmıştım. Aynada yarı çıplak bedenime bakıyordum. Yüzüme baktım sonra. Yıllardır içimden yaptığım o özür konuşmasını yapmayacaktım bu gece bedenime. Seni de heder ettik ama kusura bakma. Fidan gibi elemansın. O dışarda yanında sevgilisi olduğu halde sana bakan o kızlardan birine bile dönüp bakmadık hala da bakmıyoruz. -
51.
0Gökhan eve sürekli kız arkadaşlarını getiriyor benim yaşayamadığım gençlik zevkinin ağzına ağzına vuruyordu. Ortamın piyasanın zirvesindeydi. Diğer arkadaşı da ona ayak uydurmuştu. Onun getirilierinden nemalanıyordu ve bir leş kargasından farksızdı. Ben ise onlar bunları yaparken kendi odama çekiliyordum. Onların mutluluk nidaları altında geceden kalma votkaya viskiye yumuluyor gelişi güzel antidepresanlar alıyor odayı duman altı bırakıyordum. Kendime zarar vermeden ötürü bu yaptıklarım, hayatın içinde yaprak gibi savrulan savunmasız her birey gibi olup da bazı yaprakların çiçeklerin üzerine benim gibi yaprakların ise takun üzerine düşmesinin bir isyanı gibiydi.
Hepimizi aynı rüzgar savuruyorsa neden bazılarımızı tertemiz çimlere, mis bahçelerine savururken bazılarımızı ise pis bir çukura savurup orada çürümemizi istiyordu ki ?
Bunu bir türlü anlayamıyordum. Adalet denen o ütopyadan ibaret uyduruk kelimeyi duymak bile artık sinirlerimi altüst ediyordu. Odanın buzlu camından iki silületin gülüşerek yatak odasına geçtiğini farkettim. Elime kalemi aldım ve duvara bir çizik daha çizdim. Bir iki .. beş..hmm .. evet bu attığım çizikle birlikte bu sekizinci şahit olduğum birliktelik olmalı. Fakat benim bundan da büyük sorunlarım var. Boş votka şişem bardağıma veda öpücüğünü çoktan kondurmuş ve paketimde 6 dal sigaram kalmış. Dağınık yatağımın ayak ucunda oturuyorum. Karşımda aynadaki suretimle bakışıyorum. Son dalı çıkarıp yakıyoruz. Aynı anda.. -
50.
+1çok iyi lan umarım gelir devamı
-
49.
0neyse.. buraya kadar bi okunsun.. daha var beyler.. baya baya var hem de..
-
48.
+1Ben de yiyeceğim dayağı hesaba katarak işten ayrıldığımı söyledim. Arabanın sahibi adam da işten ayrıldığımı söyleyecekti zaten.
işten ayrıldıktan sonra hayatım monotonluk döngüsü içinde gidip geliyordu yine herzamanki gibi. Bir monotonluktan çıkıp başka bir monotonluğa giriyordum. Okul ev tekel dükkanı, iş gökhanların evi tekel dükkanı.. Kahretsin ki benim hayatım böyleydi işte.. Belli zaman dilimlerinde belli monotonluğu köküne kadar yaşıyor sonra tam kurtuldum dediğim anda başka bir monotonluğa kapıldığımı fark ediyordum. -
47.
+1Bu işte de fazla duramadım tahmin edeceğiniz üzere.. Can sıkıntımın oldugu bir gece arabama binen bir adamı istediği adrese zütürmek yerine aynı mahalle içinde tur attırdım. Tur attıktan sonra trafik var bahanesiyle söylediği yere çok zıt bir yere zütürdüm. En sonunda istediği adrese biraz daha dolaştırarak gitmeyi başardım fakat tahmin edeceğiniz üzere taksimetre deli gibi yazmıştı. Yazan tutar normalde yazması gereken tutarın yaklaşık 5 katıydı ve ben o parayı almakta gayet ısrarlıydım. Gecedir adamın üzerinde bişey vardır falan hiç umrumda değildi. Ben o gece mesele çıksın istiyordum. Sonra adamı zorla tartışmaya soktum. Ağır hakaretler ettim ve ilk el kol hamlelerimi itişmeler izledi. Sonra birbirimize girdik. Adam 1.70 boylarında 60-70 kilo ortalama bir adamdı. Fakat gece gece sağlam girişmiştim uykulu herife yumruklarımın ardından yere yığılan herife tekmeler geçirmeye başladım. Sonra da yerden kalkamayan o adamı yerde biraz sürükledim. Sonra mahalleli bağrışlara uyandı ve dışarı çıkmaya başladılar. Hemen arabaya atladım ve durağa döndüm. O gece öyle bitti fakat mahalleliler adama plakamı vermiş olmalılar ki akşam işe gittiğimde arabanın sahibi adam dün gece olanları sordu. Adam plakadan arabayı bulmuş ve gelip beni aramış. Beni değil de arabanın sahibini görünce de mesajını iletip gitmiş. Polis yerine olayı kendi çözecekmiş. Bu arada o dün gece taksimetrede yazan tutarı da ödemiş.
-
46.
+1O günü, bir kaç yaşıtım öğrenciyi, bir yaşlı teyzeyi ve 2 bayanı da gideceği yerlere zütürerek bitirdim. Sonra bu böyle devam etti. Gündüzleri gökhanlar okula giderken eve geliyor, uyuyor, gökhanlar dersten gelince uyanıyor, onlarla birlikte birşeyler yiyor ve tekrar direksiyonun başına geçiyordum. Düzenim dengem yerimdeydi, halimden de memmundum. Fakat işe girdikten birkaç gün sonra işe girerken hayal ettiğim ve beklediğim, yolcularla edilecek o sohbetler, felsefik tartışmalar, içten muhabbetler tıpkı hayallerimdeki gibi çok uzak görünüyordu. Arabaya binenler ya uyuyor uyukluyordu ya da cama dönüyor arabanın sessizce gideceği yere varmasını bekliyorlardı. Bazıları ile konuşmayı denediysem de başaramadım. Kısa ve net sohbetine de doyum olmuyor denilesi soğuk cevaplar aldım. Bir yolcum ise beni galiba yanlış anladı bilmiyorum sorduğum soruya cevap vermedi. Duymamazlıktan geldi bildiğiniz.. Duymamasına imkan yoktu gayet de sesli sormuştum ve kulağında kulaklık falan da yoktu. Her neyse..
-
45.
+1Saat 9da duraktaydım. Hüseyin dayı durakta beni bekliyordu beeraber çay içtik sohbet ettik. 5-10 dakka sonra bana arabanın anahtarını verdi. Hadi yolun açık olsun dedi ve gitti. Ben de arabaya geçtim. Arabayla sıranın en arkasına geçtim. Radyoyu kurcaladım falan. Sigara yaktım bi tane. Yarım saat geçti geçmedi sıranın başına ulaştım ve yolun karşısından bana bakan adam elindeki torbalarla arabaya geldi ve boş mu diye sordu. Boş olduğunu duyunca bagaja yöneldi ve elindekiler koydu. Koyduktan sonra yanıma bindi. Selamlaştık. Gideceği yeri söyledi ve bu şekilde ilk müşterimle yola koyulduk.
Sigara sizi rahatsız eder mi ? dedim dönüp.
Yok ben de kullanıyorum da takside yasak değil mi yav ? dedi hafif şaşırmış gibiydi..
Biz de serbest dedim tıslama ile gülme arası bişey yaptım.
Elini cebine attı. Buyur burdan yak o zaman dedi. Aldım. Yaktım. O da yaktı bi tane.
Sonra adam sizin işiniz de zor falan muhabbetine girdi. ilk günüm olduğundan bahsettim. Sohbet ara ara kesiliyor ikimiz de bir sonraki cümlemizi düşünüyorduk sanki. Samimi gibi gözükse de gayet sahte bir sohbetti bu. ikimizin de sohbetteki amacı laf olsun olunca öyle oluyor galiba.
Sonra ineceği yere vardım. Ücreti aldım Bu sırada gece açmayı unuttuğumu farkettim. Adamın inerken eyvallah saol demesi anlamlanmıştı ve durağa döndüm. -
44.
+1http://www.ulastirmadunya...05/edirne-taksi-eylem.jpg
Gökhanların evinde yaşadığım bu sancılı süreçten çıktıktan ve kendime gelebildikten sonra ilanlara tekrar bakmaya başladım. Çok şükür ki bağımlılık gibi bir sıkıntım yoktu çünkü o sessiz gecelerde neler çektiğimi biliyordum. ilanlara göz attım. Kasiyerlik, marketlerde çeşitli işler, kalifiye elemanlar dikim atolyelerinde işler falan buldum. Bulduğum işleri bir kağıda yazıyor ve hangisi bana daha çok uyar hangisi daha çok kafamı dağıtır tasarlıyordum. işin olanaklarını bana getirililerini düşünüyordum.Sonra dışarda bir taksi durağında gördüğüm ilan sayesinde lisedeyken arkadaşın babasının sahip olduğu sürücü kursundan torpille aldığım ehliyetimin işe yarayacağı bir iş buldum. Fakat bir problem vardı. Sık araba süren birisi değildim . En son 1. sınıfın sonunda yaz tatilinde gezmek için çıktığımız o gün gökhanın arabasını kullanmıştım. O da bir iki saatlikti Pratiğe ihtiyacım vardı. Taksi durağına gittim. ilan hakkında görüşmek istediğimi söyledim. Arabasını gece bana verecek olan adam benimle görüşebilirsin dedi. Durumu anlattım. işi görüştüğüm adam gece şöforlüğüne adam bulmanın burada zor olduğunu fakat kabul edilmem için sürüşümü görmesi gerektiğini söyledi. Uygunsan arabaya geç bi bakalım dedi kabul ettim. Umduğumdan da iyiydim hiç sıkıntım yoktu unutmamıştım. Adam normal bişey yok sürüşte olur dedi. Ücreti de ayarlamıştık. iş saatini de gece 9 sabah 6 olarak kararlaştırdık ve o gece ilk direksiyon mesaime başladım.. -
43.
+2işten ayrıldıktan sonra Gökhanların evde pineklemeye başladım. işten aylığımı aldıktan 3 gün sonra kovulmam en azından parayı içerde bırakmamamı sağlamıştı. Paramı ise evde alkole ve sigaraya yatırıyor o pidelerin içine katamadığım hapları alkol alırken kafa yapsın diye kullanıyordum. Size şunu söyleyebilirim ne olursa olsun Xanax kullanmayın. Bir yaşayan ölü olmak istemiyorsanız kullanmayın. 20 yaşın altındaysanız ya da bünyeniz zayıfsa benim gibi Prozac kullanmayın. içinizde nasıl sebepsiz ve dizginlenemez bir intihar hissi uyandırdığına emin olun inanamayacaksınız. Aptal aptal sırıtmak dünyada en sevdiğiniz insanın ölüm haberine ne zaman gömüyoruz diye cevap verip kahkahayı basmak istemiyorsanız sakın votkanın yanında 3 tane insomin yutmayın.. Sebepsiz mutluluk ilacı seni.. ya da 26 saat aralıksız uyumak istemiyorsanız sakın çakırkeyifken 3 unisom almayın. Bira şişesine ya da perdeye dertleşirken ağlamak karanlıkta size gelen suretler görmek istemiyorsanız tantum draje kullanmayın..
-
42.
+1Bu küçük süprizin ardından dönen kısa sohbetin ardından ana yemek servisini sunmaya başladık. Asıl süpriz şimdi geliyordu. Tam planladığım gibi olmuştu. Süprizimden önce 6 parça ortalama 25 dakika.. şarkıların başlangıçtan 20 dakka sonra ana yemek servisini başlatacağımızı varsayarsam süprizim olması gerektiği gibi tam anayemeğe denk gelecekti. Ki öyle oldu.. şuan 6 parçanın ortasındaydık ve ana yemek önlerindeydi. Hepsi iştahlı iştahlı tabaklarındaki rostolara girişmişlerdi. Sonra şarkı bitti ve bir sessizlik oluştu. Herkes birbir ekrana döndü. Sonra bu ne ya ? falan gibi kısık sesle tepki gösterdiler fakat bir yandan da izlemeye devam ettiler. Süprizi hazırlayan çocuk ayaklandı. Bu videoyu kim koydu ? diyerek bizim yanımıza geldi. Şef de videoyu gördü ve tvyi kapatmaya çalıştı fakat bilmiyordu. Sonra bayan konuklar birbir kusmaya başladılar sonra da diğer konuklar.. Çocuk yanımda bana avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Bir yandan da arkada kopan kusma merasimine dönüyordu. Flasha dokunmadığımı ve bu videodan hiç haberim olmadığını söyledim. Önümüzden güzel bir bayan koşarak geçti ve tuvalete yetişemeden kapıya kustu. Şef de bana neler olduğunu soruyordu.. Bilmiyorum bilmiyorum dedim. Belki tvdeki kanallarla yayın karışmıştır belki de siz videoları indirirken dikkat etmemişsinizdir karışmıştır diyordum. Benimle şuan hala tvde olan mutfak terörü videosunun hiçbir alakası olmadığında bahsediyordum. O yediklerinin nasıl yapıldığının video kayıtları. Hamile bir ineğin nasıl karnının kesilip buzağının çıkarıldığı ve ikisinin de canlı canlı kıyma makinesine nasıl atılıp makinede çeşitli ısıl işlemlerden geçip kemikleri eritilerek nasıl sosis olarak çıktığını gösteren o videodan haberim yoktu. O civcivlerin gökyüzünü hiç görmeden kuluçka makinesinde yumurtadan çıkıp 45 günde çeşitli kimyasallarla erişkin bir tavuk olduklarını ve nasıl makinelerde dakikada 30-35 tavuğun nasıl kesildiğini gösteren videodan. Bazı tavukların ve bazı koyunların kimyasallarla tanınmaz hale geldiği genlerinin bozulduğu tüylerinin döküldüğü kör olduğu ya da yamuk yumuk doğduğunu gösteren o videoyla inanın benim bir alakam yoktu..Tümünü Göster
Sonra herkes kendine geldi. Hiçbirşeyi sorgulamadan direk arabalarına binip buradan uzaklaştılar. Görüntüleri hazırlayan arkadaşları onlara hiçbirşey diyemedi. Gidişlerini izleyebildi ancak. Sonra o da küfrederek ve bunun hesabını soracağını söyleyerek oradan uzaklaştı.
Sonra şef bağırmaya başladı. Aramızda geçen kısa konuşmadan sonra işten atıldığımı söyledi. Atılınca ilk aklıma gelen bu kadar pisliği kusmuğu temizlemek zorunda olmadığımdı. Ordan ayrılırken arkada bıraktığım manzaraya baktım ve bundan büyük bir haz duydum.
Öfkemi birşeylerden çıkarmaya başlamıştım ve bu bana mutluluk vermişti. -
41.
+1Sonra flashı bilgisayara taktım. Videoları izlemeye ve izlerken düşünmeye başladım. O gece onlar yemeklerini yerken sesli bir biçimde bu videolar koca ekran plazma tvde oynayacaktı ve aklıma mükemmel bir fikir geldi. internete bağlandım ve 1 saatte işlemimi tamamladım..
Gece günü o şık giyimli beyfendiler ve hanımefendiler birbir restorana geldiler. Bütün hazırlıklarımızı saatler önceden bitirmiş masaları ortada birleştirmiş servisleri açmıştık. Yemekler ve içecekler çoktan hazırdı. Servis sıralarına göre mutfağa bütün tabaklar dizilmiş masaya konmayı bekliyordu. O şık gecelik kıyafetlerin içinde gülüşen hanımefendileri karşıladım. Buyrun efendim.. Hoşgeldiniz efendim.. Bu gece hepinizin unutamayacağı bir gece olacak efendim.. Bütün ay ofiste bu geceyi konuşacaksınız efendim..
Bütün konuklar gelince önce başlangıç servisini sunduk. 3 garson geceleri güzel geçsin diye onların etraflarında pervane oluyorduk. Onlar ise yapmacık bir ruh haline bürünmüş şekilde birbirleri ile ilgileniyor gibi yapıyor ara sıra gülüşüyor, eğleniyormuş gibi yapıyorlardı. Sonra ben birden usb belleği taktım ve herkes tvden gelen sesle bana döndü. Sonra aaaa sesi yükseldi. Hepsi birden gülümsemeye başladı. Bayan misafirler ayy bunu kim düşündü falan diyince bana flashbelleği veren çocuk ayağa kalktı ve ofiste mesai saatlerinde ağdan birbirlerine yollayıp aynı anda dinledikleri şarkıları derlediğini ve bu anlamlı geceye biraz daha hoşluk katmayı amaçladığından bahsetti. Sonra hepsi kendileri için anlamlı olan bu duygusal parçaya ve bu şarkıyı onlara dinleten düşünceli arkadaşlarına kadeh kaldırdılar. -
40.
+1Bunlardan sonra yaptığım en son müziplik gerçekten çılgıncaydı ve o da işten doğal olarak atılmama yol açtı. Ama gerçekten çok hoştu. Çok ünlü bir firmanın bu ildeki genel müdürlüğünün çalışanları hafta sonu akşam yemeğinde buluşmak için bizim restoranımızı seçmişti ve bir hafta önceden reservasyon yaptırıp ücreti peşin ödeyip bir geceliğine restorantı kapatmak için anlaşmışlardı. Gece için içinde ana yemek ara sıcaklar vesairelerin bulunduğu fix menüyü gösterdik. Yani iş yemekleri için standart olan herşeyi ayarladık. Fakat aralarından bir çalışan arkadaşları gittikten sonra şefe gelip bir flashbellek verdi. Belleğin içinde kendisinin ayarladığı ve sıraya dizdiği çeşitli müzik kliplerinin bulunduğunu ve süpriz olarak iş yemeği sırasında bu flashı çalıştırmamızı istedi. Yemek sırasında çok güzel gideceğini düşündüğünden ve sırasının bozulmamasının önemli oldugundan bahsetti. Şef de kabul etti ve flashı bana emanet etti. iş yemeğine kadar bende kalmasını ve iş yemeği sırasında çalıştırma görevinin benim olduğunu söyledi.
O gün iş bittikten sonra Gökhanlarla kaldığım evime döndüm ve bütün gece bu yemeğe nasıl sabotaj yapabilirim diye düşündüm. Yemeklere pgibotik hap katmak artık çok sıradan geliyordu ve açıkcası tehlikeliydi. Sonuçta birinin intihar etmesine bir araba altında kalmasına ya da kaza yapmasına sebep olabilirdim. içeceklere tükürmek falan da olmazdı. farklı birşeyler bulmalıydım. Sabotajımı yapacağım hammaddelere baktım. Yemekler.. ve.. evet flashbellek. Ama ne yapabilirdim ki.. içinde o gece çalınacak şarkılar ve videoları vardı.. -
39.
+1Bir gün eczanelerden aldığım xanax ve elynsaları stilizanları sonra lustralları prozacları faverinleri insominleri kısacası çeşitli pgibomatik ilaçları lahmacun ve pidelerin ortak kıymalı harcına, sarımsak dövecinde ezerek katıp karıştırdım. Bir iki hafta sonra unisom, atarax ve tantumu denedim. O haplı pide ve lahmacunları yedikten sonra keşke onları takip edip 2-3 saat sonra gösteren etkilerini gözlemleyebilseydim. Elbetteki kimse o günkü tuhaflıklarını yoğun uykularını içlerindeki intihar hissini ya da sersemliklerini ellerindeki titremeleri algılama sorunlarını yedikleri lahmacun pideden olacağından şüphe dahi etmemişlerdi. Kimin aklına gelirdi ki böyle birşey.
-
38.
0Sonra bu keyif içerisinde yaşayan zengin mutlu insanlara küçük süprizler yapmam gerektiğini farkettim. Hayat bu insanları acıdan yoksun hayatı güllük gülistanlık yaşatıyordu ve bu insanların yerine ben acı çekmiştim ve hala da çekiyordum.
Son kullanma tarihi geçmiş yoğurtları geri almaya gelen firma yeni taze yoğurtları verip hiç kullanılmadan bozulmuş yoğurtları almaya geldiğinde o tarihi geçmiş yoğurtların kapaklarını yeni yoğurtların kapaklarıyla değiştirir yeni yoğurtlara tarihi geçmiş yoğurtların kapaklarını takar yollardım. iskenderin içinde bir kaşık ekşimiş bozuk yoğurt inanın size hiç farkedilmiyor. Belki de yoğurtun tadı diğer yoğurtlara göre farklı ekşi olması onlar tarafından lüks yoğurt kullanımı olarak algılanıyor bilemiyorum. -
37.
+1Bıçak solda çatal sağda unutma. Bıçağın sağ üst ucuna kapalı şekilde bir bardak koy.
Benden iki saat sonra aşçımız teşrif ederdi. O kahvaltıyı hazırlar ben ise sabah gelir gelmez yaktığım ocakta demlediğim günün ilk çayını doldururdum ve beraber kahvaltı yapardık. Ben çoğu gün restoranta gelir gelmez bir tabağın içine iki büyük dilim ekmek arası dana jambon ve kaşar peynirden oluşan sandviç tost arası karışımımı koyar ve mikrodalga fırında ısıtır yerdim. Yani onunla ben ikinci kahvaltımı yapıyor olurdum. Üstüne de restoranın o mükemmel ses sistemiyle yüksek ses hit müzik radyosunu açar ve restoranın içinde ağzımda sigara sabah keyfi yapardım.
Sonra ikimiz sabah kahvaltısına o pahalı Range Rover ya da Porsche arabalarına atlayıp restorantımıza gelen ilk müşterilerimizi ağırlardık.O dün gece seviştiği kızın bırakın ismini saçının rengini bile hatırlamayan kırmızı lüks arabalı yaşıtım bine ellerimle kahvaltı sunardım. Sonra o bin kahvaltısını bitirir ve aşağılayıcı ses tonuyla çay isterdi ve elbette ben o çayın içine hayata ve ona karşı olan sevgimi katar ve masasına zütürür Afiyet olsun efendim derdim. O elbette benden üstün bir varlık olduğu için benimle ilgilenmez o sırada dışarı derin anlamlı bakışlar atardı. Kalkarken de yaşıtım olan bu bin bana aşşağılayıcı bir tavırla fakire sadaka verir gibi bahşiş verirdi. Ona karşı mütevazi olmalıydım. Ona karşı olan sevgim çayda belli olmamalıydı yoksa ayıp ederdim o yüzden sevgimi kattıktan sonra iyice çayı karıştırırdım.. -
36.
+1http://www.goktepe.net/wp...2008/11/garson-servis.jpg
Beyaz gömlek ve siyah pantolonun içinde kendimi 2yıl aradan sonra tekrar görmem bana kaderin oynadığı ironik oyunlardan sadece biriydi.
Siyah kravatım beyaz gömleğime adeta yapışacak kadar yukarı çekilmiş durumdaydı. işin gereği olarak koyulan sakal kesimimi de yapmıştım yüzüm bebek teni kadar pürüzsüz ve temizdi. Kısacası tam lisedeki halime geri dönmüştüm. Fakat bu sadece hatırladığımda küfrettiğim birkaç anı ve kişiden ibaret minik bir can sıkıntısıydı. Ayrıca burası lise değildi bir restoranttı ve aynada bakıştığım kişi bir amele lise öğrencisi değil bir garsondu.
Restorant demişken size buradaki işimden bahsedeyim biraz... Benim bu lüks restoranttaki temel görevim, sanki geceleri uyuyabiliyormuşum gibi sabahın köründe erkenden kalkıp soluğu restorantı açmaktı. Geceden kalan servisleri incin masaları toplamak yeni servis açmaktı. Yerleri süpürmeli ertafı temizlemeli ve çay ocağının altını yakmalı onunla ilgilenmeliydim. Dışardaki masaların örtülerini yenilemeli, temiz tabak bardak ve çatal bıçağı yerlerini şaşırmadan dizmeli , peçete ve tuzluk yerleştirmeliydim. -
35.
+1Açıkcası Gökhanın hiçbir maddi imkanını lüksünü kullanmamaya çalışsam da o eve aldığı ortak kullanım eşyalarıyla olsun eve gelen ekstralarıyla olsun onun evinde kaldığımız belli oluyordu. Fakat sonuçta bu imkanları ondan ben istememiştim ve eve çıkmak da onun fikriydi. Aldığı malzemeler ikramları ve eşyaları da kendisi alıyordu. Biz de ister istemez faydalanıyorduk. Ama işin güzel yanı Gökhan bunları laf edecek zihniyette birisi değildi ve herşeyin farkındaydı. Biz de onun imkanlarını suistimal etmiyorduk ve sıkıntı olmuyordu.
Sonra dediğim gibi iş aramaya başladım. Evde sürekli oturmak oyun oynamak ya da gezmek tozmak olmazdı. Gökhana yaslanmak hiç olmazdı. Dolaştığımız yerdeki ilanlar olsun gazetedeki ilanlar olsun işlere bakınıyordum.
1 hafta sonra lüks bir restorantta iş ilanı buldum. Bölgenin zenginlerinin oturduğu lüks sitenin yakınında bulunan restoranttı burası. Müracaat ettim parayı iş saatlerini ve işi konuştum. Ertesi gün işe başladım. -
34.
+2Sonra Gökhan ve onun arkadaşı Kadir ile evde pineklemeye ve iş aramaya başladım. Size biraz ev arkadaşlarımdan bahsetmek istiyorum. Gökhan benimle aynı bölümü okuyan bu ildeki en yakın arkadaşım. Babası vali yardımcısıymış ama kendisi öyle gösteriş meraklısı zengin tiplerden değildir. Efendi sakin aklı başında ve lüksle öyle çok işi olmayan birisi. Onunla çok iyi anlaşıyorduk ilk sene. ilk gün tanıştığım elemanlardandı ve kafalarımız denkti. Kısa sürede samimi olduk. Benim hayat hikayemi bilmez sürekli neden sessizsin Mesut falan diye sorardı gerçi halen sorar. Anlatmadım. Anlatmam da. Ben böyleyim der geçerim. Neyse ikinci sene ev tutma muhabbeti döndü. Gökhanın onla arkadaş olmamı yanlış anlamasından çekinip ben eve çıkmak istemediğimi yurtta kalmak istediğimi söylesem de ısrar etti. Zaten ilk senenin sonuna doğru yurtda da yönetimle aram iyi değildi. Aşırı serbest oluşum ve yurt içinde alkol sigara kullanışım kulaklarına gitmişti ve mimlenmiştim. ikinci sene aynı yurtta kalsaydım kesin yakalanır ve atılırdım. Başka tanıdığım kimse de yoktu. Gökhanla eve çıkmayı kabul ettim. Fakat kendimi ezdirmek gibi bi niyetim yoktu. Kendisine de söyledim. Kendisinin zengin olabileceğini ama tutacağımız evin makul mantuklı bir öğrenci evi olmasını istediğimi ve tutarı mutlaka bölüşeceğimizi söyledim. Sonra sınıftan az çok tanıdığım Kadir de ev planımıza dahil oldu. O daha çok Gökhanın arkadaşıydı benim kendisiyle pek muhabbetim yoktu ve böylece 2 senenin başında eve çıkmış olduk.
-
33.
+2Gökhan ve Kadir iyi düşünmem gerektiğinden bahsettiler. Onlar için bunun bir sıkıntı yaratmayacağını söylediler. Ben de bu bir haftalık süreç içerisinde okuldan çıktı belgemi aldım. Ailemi son kez arayıp durumu bildirdim. Beni aramamalarını ve numaramı değiştireceğimi beni merak etmemeleri gerektiğinden ve kararlarımdan bahsettim. Sanki çok da umurlarındaydım. Sonraki ilk işim cep telefonu numaramı değiştirmek ve babamın para yolladığı banka hesabını kapatmak oldu.
-
reis alfa kralın annesi bana sitem ediyor
-
ne ucan kedi bu muymuş
-
su karıyı bile
-
kayra sözlüğün yarısı allahsız yarısı da kitapsız
-
elmalı yulaf diye bi karı vardı la
-
kirmizi pelerinli ve konstant şakaları
-
piyonun bahsi geçen buluşması
-
reis beta kral adabıyla sövmeyi bile beceremeyen
-
bakircan benden önce milli olacak diye korkuyorum
-
can tayfa son kez diyorum
-
konstant dayı benim endonezya bali olayı hakkında
-
cfrkn adlı yazarın zırlak suratlı anasını
-
tamamdır piyo kafeye gittin dostum
-
abee türk kızlar çok şerefsizz
-
kaptan sirk kabul töreni
-
reis alfa kral entrylerin güldürmüyor
-
reis beta kral ı adam yerine koymak
-
can tayfa çok azıttınız
-
sigara ve alkole yapılan zamlar hakkında
-
beyler ayakkabımı ifşa ediyorum
-
ucan kedi helal olsun
-
cabbarı gerçek hayatta görsem
-
bir litre benzin içip osurup kıçımda
-
durduk yere aklıma şişelere isim vermesi geliyor
-
kayra sen o kollarını kes
-
cfrkn ve ucan kedi ananızı saç saça bağlayıp
-
selamlar ülkedeki turistlere kısıtlama
-
bunlar nerden çıktı yine kanzi ya
-
miletin nikiyle başlik açayim
-
kim milyoner olmak istere katılan günay teyze
- / 1