sozluk formati

reserved

suzan.avi

o değilde ben belekte iken hem barboyluk hemde bellboyluk yapmıştım bardayken ortam am-züt-meme konuşma tanışma vs olayları iyiydi , bellboyken her türlü odaya her istediğim zamanda girebilirdim çünkü her odayı açabilen kart veriliyordu fakat onu mesai saatleri içinde kullanabilirdim , bellboyken gibiş daha serbest oluyordu daha bi rahattım ve para tak oluyordu günde 3 paket marlboro içerdim bazen 4 e çıkardı kuryelerimiz vardı onlara kartonla getirtirdim başka şeylerde getirtirdik , bardayken gibiş için çoğu zaman otelin dışında pansiyona gitmek gerekiyor geçen sezon 2 ihtar almıştım bi ara bende anlatacam antalya hikayemi

ayraç released

suzan daha da çok gülmeye başlıyor.
-ciddi misin sen?
+evet.
-nasıl yani. dur dur bekle. nereden geldin sen.
+istanbul.
-bari ankara falan olsaydı. nasıl denize girmez bir insan. o zaman sen yüzme de bilmiyorsun.
+hayır bilmiyorum.
iyice kahkahaya atmaya başlıyor.
-ya bir insan nasıl yüzme bilmez. kaç yaşındasın sen.
+18 ime gireli çok olmadı.
-18, koskoca 18 ve yüzme bilmiyorsun. tamam yüzme bilme ama bari denize deyseydin.
iyice gülmeye başlıyor. zaten kahkahalar eşliğinde konuşuyor.
-hadi gel benimle.
gel benimle dedikten sonra elimden tutup denize sürüklüyor beni. hayatım boyunca denizden daha asil birşeyle karşılaşmadım. ki gecenin karanlığıyla birleşince tapılacak bir mabet halini alıyor.

suzan beni denize fırlatıyor. üzerimde giysilerimle sırılsıklam hale geliyorum. benim ardımdan suzan'da atlıyor denize. denizdeyken hala ağzında esrar var. bir yandan dumanını fırlatıyor yüzüme.
- hadi açılıyoruz gel. diyor.
bırak açılmayı kıyıda bile ayakta duruyorum. elimden tutup önde gidiyor denizde. bende yürüyerek suyun içinde arkasından ilerliyorum. giderek su seviyesi artıyor. hafiften bir ürperme basıyor vücudumu. korkmuş halimi görünce keyifleniyor suzan. su seviyesi iyiden iyiye artınca bırakıyor beni ve uzağıma gidiyor. "hadi yüz" diye bağırıyor bağırmasına da yüzme bilsem yüzemiyorum deme. "bak benim yaptıklarımı yap" diyor. onun kulaçlarını taklit ediyorum. fakat benim kulaç bilgim sagonun bir kulaç daha atsam karadayım şarkısından ibaret. o bir yana ben cidden hiç böyle bir denize dalmadım.

devam panppa

devam takipteyiz

takipteyim panpa

vay arkadaş bir üvey anne olayından nerelere geldik devam devam

sayfa 5 ayraç

beklemedeyiz.

rewsgvasdfs

kulaç atmaya çalıştıkça dibe batıyorum. denizde yüzmem yaşadığım hayatla orantılı. hayatta da yukarı çıkmaya çalışırken batıyorum denizde de. suzan'a döneceğimi söylüyorum. tamam hadi dön dedikten sonra gülmeye başlıyor. çünkü birine tutunmadan gibseler ilerleyemem.
tamam tamam geldim diyip yaklaşıyor suzan. o önde ben arkada ilerliyoruz. elimde omzunu tuttuğum için hafiften geri çeksemde ulaşıyoruz kıyıya. üstüm başım su olmuş durumda. suzan da bana bakıp güldüğü için iyice utanıyorum halimden. herkes yüzme bilecek diye bir kural yok neticede.

daha önce yanlarında olduğumuz gruba katılıyoruz. bir kısmı muhabbet ederken bir çift yiyişiyor kendi hallerinde. bense yakılan saçma ateşin önünde ısınmaya çalışıyorum. tek tesellim gitarıyla akdeniz akşamlarını çalan halk kahramanının aramızda bulunmaması.

saat ilerledikçe sahilde insanlar azalacağı yerde artıyor. yanlarında bira kasalarıyla geliyor pgibopatlar. o anda aklıma bir fikir geliyor. ama bunu yapmam için biraz daha paraya ihtiyacım var. bir yandan bana para kazandıracak düşünceyi kafamda tartarken diğer yandan suzan'ın vücuduna kitleniyorum. tişörtü ıslak ıslak olunca iyice afete dönüyor. zaten uzağımızda bulunan adamlarda gözünü ondan ayırmıyor. suzan'sa benimle konuşmaya başlıyor:
-gel işte benim çalıştığım yerde çalış. çok ciddiyim iyi para kazanırsın. hem kızlarda bol. çalışanlar çok rahat ayarlarlar kendilerine.
+bir kız olarak bu cümleyi kurman..
-ne olmuş yani kalkıpta seninle yatmıyorum ya. alt tarafı gerçeklerden bahsediyorum.
konuştuğum kızların zeki olması yerine iş olarak şanslı olsaydım çoktan köşeyi dönmüştüm.
+tamam haklısında şu an için rahatım işimde.
-rahat mısın? benim işimde iş saatleri daha azdır. hem bahşiş daha boldur.
+kadınlara boldur. bana neden bahşiş versinler. bu arada seninle bir iş yapabiliriz aslında.
-ne işi?
+önümüzde ki pazar yine burada olursan öğrenirsin.
-iyi anlaştık o zaman. ben kaçar iyi geceler sana.
+ iyi geceler.
diyip arkasından bakıyorum. ardından odama gidip yarın sabahı bekliyorum. ne kadar rahat iş olsa da uyumak gibisi yok. ayrıca söz konusu işin rahat olduğu yok. sadece daha önceden çalıştığım tekstil atölyesiyle karşılaştırınca böyle bir sonuç ortaya çıkıyor.

bu başlıkla konu alakasız olmaya başladı. seda mıdır nedir antalyada karşılaşıp gene gibsen iyi olur

la olm bu nasıl başlık amcık ? "hiç üvey annenizi dürttünüz mü" be dıbına kodumun nedir lan bu böyle hani sizin huur çocuğu babanız oldumu ? desen bişey demem ama madem hikaye yazıyosun düzgün isim bul bin

panpa iş zıvanadan cıktı sıkıyor.

1
3
8
4

'
t
e

k
a
l
d
ı
k
.
.

edit: sen bunlar gibtir et amk aynen devam..

beğenmeyen, sıkılan gibtirsin çıksın okumasın.

reserve tekrar

ayraçı koydum gidiyorum

hiç akraban da mı yok bin, hemen sokaklarda sürtmeye başlamışsın