sozluk formati

ayraci buraya alim

rizörd

bu saat oldu daha yazmadı amk

reserre

e hadi amk hikayenin gerçek olup olmadığı gibimizde değil yeter ki yaz

evlen lan benle

aha arjantinli benimle evlen esprisi de geldi sonunda

Yazmayı bitirdiğin zaman söyle amj

yarina devam etcem

Arjantinli gel lan hadi

reserved

reserved

daha suzan senin hayatını gibecek.

hadibolum arjantinli

Eve geldiğimde saat gece 2 civarıydı eskiden 2 kişinin olduğu evde artık tek kişiyim. Koltuğa oturup sahip olduğum parayı saydım. Hayli fazlaydı. özellikle sokakta yaşadığım günleri düşününce zengin sayılırdım. Ama yine de düzenli para kazanmam şarttı. Her zaman yarın daha iyi düşünülür, tabi çok geç değilse bugün için. Bende yatıp uyudum geç olmaması dileğiyle.

ertesi sabah 12 gibi uyandım. Dışarı çıkıp kahvaltı ettim. Suzan’ın evine doğru yürümeye başladım. Evine vardığımda 1.5 saat olmuştu yürüyeli . demek ki arabayla gelindiği gibi değilmiş dedim.

suzan beni görüne içeri davet etti. Salona girip oturdum.
-nasılsın arjantinli?
+kötü. Sanırım bir daha satamayacağız biraları.
-neden?
+dün polisler içeri aldı bizi. Pek sorun çıkmasa da bundan sonra rahat bırakmazlar herhalde.
-boşveer. Zaten kazanacağımız kadar kazandık.
+haklısın.
-jülide ile aranız nasıl?
+iyi.
-onunla pek ilgilenmediğini söylüyor?
+şu konuşmayı kessen çok güzel olur. Bu konularda konuşmayı sevmiyorum.
-hangi konuda konuşmayı seviyorsun?
+sadece zorunlu olan konularda. Mesela işe ihtiyacım var. Düşündüm de daha önce bana yanında çalışabileceğimi söylemiştin.
-sende kabul etmemiştin.
+şimdi ediyorum işte. geçerli değil mi hala?
-hayır.
bu cevabı beklemediğim için afalladım.
-yüzünün haline bak ölü görmüş gibisin. Şaka yaptım tabi ki hala geçerli. Geçerli de neden bu kadar korktun?
+korkmak değil de hayal kırıklığı diyelim.
bal gibi korkmuştum. Ait olamamak düşüncesinden korkmuştum. Hemde iliklerime kadar korkmuştum.
-neyse akşam çalıştığım yere gel. Akşam dediysem 7 gibi. Gecenin köründe değil.
+anladım. Sonra görüşürüz.
iş konusunu halledince rahatladım. Nihayet yine aittim.

kaldığım eve tekrar geri döndüm. Ev ferhat’ın üzerineydi. Akrabalarından kalmış sanırım. Şimdilik sorun yoktu kalmamla ilgili, ileride de olmaması için dua ediyordum.
evde zamanın geçmesi için internette saçmalıkta sınır tanımayan şeyler izlerken kapı çaldı. 2 kız merhaba yeni taşındık diye olaya girince hafiften sevindim. Ama fazla resmiydiler bu yüzden hevesim kursağımda kaldı. Yine de içeri girdiler. Dolaptan hiç içmediğim biralardan 2 tane çıkartıp uzattım onlara. Benim neden içmediğimi sordular , alkol kullanmadığımı söyledim. Evinde alkol bulunduran birinin bu cümlesine ne kadar inanırsanız onlar da o kadar inandılar. Ama gerçek buydu. Kızlar akdeniz üniversitesinde taktan bir bölüm okuyorlardı. Ne olduğunu hatırlamıyorum ama myo da olabilir okudukları. Dandik bölümde okusalarda benim açık lise de okuduğumu öğrenince geri vites yaptılar. Benimde kanıtlama gereği duyacağım bir şey yoktu. konuşmanın gerisi baya resmiydi. Kızlar iyice yapmacık konuşmayala başladılar. Benim de kafam atınca “bakire misiniz” diyiverdim. Cevap bile vermeden “ biz kalkalım” dediler. Sonra neden yabancı kızlara hayransınız, bir slovak fahişenin konuşmasına bak bir de bunun. gibtirin gidin dedim kapının arkasından onlara. Elbette duyamayacakları bir tonda.

reserve

bari onları gibme lan

akşam olunca suzan ve jülidenin çalıştığı yere gittim. Hafiften heyecanlıydım . en son böyle bir mekana çalışmak için geldiğimde yaşımın tutmaması yüzünden gibtir edilmiştim. Bunun ister istemez üzerimde etkisi vardı. Herşey bir yana murat bana arayıp halledeceğini söylemişti o zaman. O da farklı bir muallak türüydü. Gerçi ben işe alınsam o alınmasa ben de onu aramazdım.

suzan’ın yanına gittim. Beni görünce “biraz sakin ol” dedi. Suzan’da her görüşümde güzelleşen türdeydi. Her hali farklı güzeldi bitchin. Zaten ortamda bulunan adamlar içinde sadece onu görmek için gelenler olduğundan emindim.

neyse ki suzan ve jülide nin kefilliğiyle rahatça işe girdim. Yarın başla gibi bir durumda yoktu, direk mekan için dizayn edilmiş gömlek pantolon ikilisini giyip masalara servise başladım. Bazıları ayaktaydı bazıları oturuyordu. Bir gerçek vardı ki burası çirkinlere göre değildi. Çirkinlerde o açığı ceplerinde ki deri cüzdanın kalınlığıyla kamufle ediyordu.

hahahahahaha bitirmedin mi lan hala bin.

ulan oğlum bir yere kadar okudum sonra kustum, bıraktım dıbına koyayım.olm bunu okuyacağınıza açın düzgün bi kitap okuyun lan. böyle basit edebiyatlara düşmeyin amk.siz ne kadar upladıkça bu muallak daha çok uzatacak.

egonu tatmin etmedin mi hala küçük bin.