-
101.
+10 -3günler böyle geçerken tek sırdaşım üst kat komşumuzdu. daha doğrusu onun kızıydı. bize gelir muhabbet ederdik. isterse saat 10 olsun yine de gelirdi. bunun nedeni mahallede giblenmememdi. babam dahil herkes eşcinsel olduğumu sanıyordu. ben de bazen öyle miyim diye düşünüyordum. baktım olmuyor zorlamadım. bazen sinirimden bütün mahalleye attırasım geliyordu. eşcinsel mişim, ulan tori blackten dani daniels'a, bibi jones'tan anjelica'ya kadar hatim etmişim ben gibi kırılasıca cahil binler.
-
102.
+10 -3bu rutinin 2. haftasında babam iyice zıvanadan çıkmaya başladı. artık evi zehir ediyordu bize. yemeği görünce "it mi yiyecek lan bunu" derdi. evet it yiyecek demek isterdim ama.. annem günden güne eriyordu bu mutsuzlukla. babam onu içten içe bitiriyordu. bu sırada genç kızlara mesaj atmaya devam ediyordu. para verdiği falan yoktu. cebinden aşırıyordum parayı. anlamıyordu kazma, kafayı am züt meme üçlüsüyle bozmuştu. bazen inci yazarı olmasın lan bu diyordum. sonra liseliler gibsin beni diyip vazgeçiyordum.
-
103.
+16 -8komşu kızını gibip bukadar olay yaratan bitek sen varsın amk. ne komşu kızları gibtik ertesi günü normal yaşantımıza devam ettik. adam 1kere gibişince neler yaşamış amk. bunu grup ciksin içine soksan ertesi günü gibini keser martılara atar
-
104.
+7devam et panpa
edit: sonunda faceden dürttüğünü söylersen eksiyi yersin ama -
105.
+7benzetmelerini sevdim. ama hızlı olursan küfür etmicem panpa. zira böyle taktan bir hayatı olan birine bir yük de ben bindirmek istemiyorum ama babanı gibim senin.
-
106.
+8 -1Murat’la işbaşı yapacağımız gün evde oturup saatin gelmesini bekliyordum. Babam girdi odama. Daha önce hiç böyle bir şey yapmazdı. Bir anda konuşmaya başladı:
-seda ile nasıl aranız?
+fena değil.
-iyi. Benimle pek iyi değil bu ara.
+yani?
-öyle işte. belki sen ağzını ararsın neden soğuk davranıyor bana diye.
+ciddi misin sen?
-evet.
+hayatımızı mahvettin biliyorsun değil mi?
-mahvetmedim, bak yaşıyoruz işte ne güzel.
+güzel mi? Annemi öldürdün, beni her gün öldürüyorsun. Şu kadınla evlendin.
-annen hastaydı o yüzden öldü. Hem o iyi bir kadın. Onunla bu şekilde konuşma.
+her neyse konuşman bittiyse..
çık odadan diyecektim ki zaten ayağa kalkıp çıkıyordu. Seda’nın ağzını aramamı istiyordu. Seda’nın ağzını gibeyim diyordum, ikiniz de gibtiniz hayatımızı. -
107.
+8 -1Saat 10’ doğru evden çıkıp murat’ın bahsettiği işe gidiyoruz. Çok daha büyükleri olsa da fena sayılmayacak bir mekan. Murat^la adamın yanına gidiyoruz. Adam bize iş saatinden maaştan vs bahsediyor. Tam giyecek kıyafet için giderken adam beni çağırıyor yanına. Yaşımı soruyor. 17 diyorum ama 3 ay sonra 18’im . adam kusura bakmamam gerektiğini söyleyip beni işe alamayacağından bahsediyor. Yüzüm düşüyor bir anda. Murat beni giderken görünce ne olduğunu soruyor. Ona adamın bana söylediklerinden bahsediyorum. “hasgibtir” diyor. Neyse sonra telefonlaşırız yaparız bir şeyler diyor. Ararız lafını daha sonra aklıma getirince düşünüyorum da, hani arayacaktın lan huur çocuğu.
elim kolum bağlı sümüklerimi çeke çeke evin yolunu tutuyorum. Zaten hangi velet 17 yaşında gece kulübünde çalışmış ki? Aklımın çalışma prensibine attırayım. -
108.
+8 -1tekrar otobüse binip yola çıkıyorum. yolda giderken abur cubur gibi gereksiz yiyecekler alıp 9 liramın kalmasına neden oluyorum. aslında yapmaya çalıştığım şeyi itiraf edemesem de farkındayım. rulet oynuyorum bir nevi. hayatım üzerine kumar, oynadığım. param kalmadıktan sonra ne yapacağımı merak ediyorum. iş aramayı kesiyorum zaten. anlıyorum ki bulamayacağım.
saat akşam 10 gibi zamana küfrediyorum. çünkü zamanın geçtiği falan yok benim için. bir yanılsama gibi. saat 10 olduğunda çoktan sıfırı tüketmiş durumdayım. "hadi şimdi ne yapacaksın lan" diyorum. ara sokaklarda yürürken yaktıkları ateşte ısınan bir grup çocuk çağırıyor beni. önce param olup olmadığını soruyorlar. ardından zaten onlar kadar berbat durumda olduğumun farkına varıyorlar. ben de onlarla beraber ısınmaya başlıyorum. yanımda ki bir çocuğun tiner çekişini izlerken ortaokulda arkadaşımla tinercileri görüp onlara ve yanındakilere acıyarak bakışımızı hatırlıyorum. kendime acıyorum. -
109.
+9 -1kız evden gittikten sonra değerli şeyler aramaya başladım. para veya herhangi bir şekilde maddiyata çevrilecek. ama pek eşyası yoktu. para bulma ümidimden de vazgeçmiştim. onun odasını ararken çekmeceleri açıp kapattığım için kapının açılma sesini duymadım. kız beni o halde görüne "gibtir git çabuk " dedi. yüzüne bakmanın veya onunla konuşmaya çalışmanın bir anlamı yoktu. sırt çantamı alıp evden çıkıp gittim.
7 liram vardı ve sokaktaydım. mideme boyun eğip yemek yedim. kalan param 4 liraya düştü. gece olduğunda artık ne biriyle muhabbet etmeyi düşünüyordum ne de iş bulmayı. hayallerimin tükendiği yerdeydim. belki de işi uzatmayıp tadında bırakmalıydım. bir kişi fazla ya da bir kişi az ne fark ederdi. yokluğum dünya için büyük bir kayıp olmazdı. bir söz vardır "intihar ederken bile ya ölürsem kaygısı" diye. o sözün anldıbını daha iyi anlıyordum. kaybedecek birşeyim yoktu ama yine de ölmekten korkuyordum. hemde iliklerime kadar korkuyordum. ölüm düşüncesi, başkalarının sahip olduklarına sahip olamama düşüncesi belimi büküyordu. dayanmaya çalışıyordum bu yüzden. ama bir sınırım vardı ve o sınırı çoktan geçmiştim. birinin hayatını alacak kadar öfke doluydum diğer yandan ölüşünü izlemeyi göze alamayacak kadar korkak. -
110.
+7(yahu beyler taşşağına birşey yazmışım ne var bunda? bu sözlüğün amacı bu değil mi zaten? ayrıca yaşadıklarım yüzünden hep o ruh haliyle yaşarsam nasıl dayanabilirim?bu kadar sığ düşünmeyin arkadaşlar)
-
111.
+9 -2otobüste giderken bir an önce inip gerçekle yüzleşmek için can atıyorum. önümde ki adama ne kadar süreceğini soruyorum. yaklaşık 10 saat yolculuk edeceğimizi söylüyor. ardından kafasını koltuğa gömüp susuyor. bu arada açık lise işini de sağlama almak istiyorum. eğitim öyle ya da böyle şart. ayrıca bardak yıkamak için bile yabancı dil istenen bir ülke de iki kat şart.
berbat bir otobüs yolculuğundan sonra varıyoruz antalya'ya. ne semt adı biliyorum ne de işletme. taksiye binersem eğer şoförün kini yalamadan ödeşemem. herkes nereye gittiğinden emin şekilde otobüsten inerken ben mal mal etrafımı kesmekle uğraşıyorum. ama antalya'nın cennetten düşme olduğunu inkar edemez ya da antalya'ya gelenlerin. sarışın ve uzun bacakları kızların görüntüsünü gömleklerinin düğmeleri açık balgamdan konuşan adamların küfürleri bastırıyor. bir kez daha ülkeyi rezil etmekte üstüne olmayan yörenin adamları karşımda. asıl kötü olan yörelerinde ki normal adamları da karalamaları. uzun bacaklı familyası kendilerine atılan lafları iltifat olarak algılamış olacak ki gülümsüyorlar. yabancı kadınlar her zaman daha iyidirler. çünkü bir yere kadar anlarlar. -
112.
+8 -1her taraf tezgahlar ve mekanlarla dolu. bazıları kendi yaptıkları kolye ve takıları satıyor bazıları ise pantolon tişört tarzı giysileri. 40 euro verip giysi kontenjanımı dolduruyorum. herhangi bir muallakliğe eğilimim olmadığı için takı ve kolyelerden almıyorum.
kafelerden birine girip kahve içiyorum. en son ne zaman kendimi bu şekilde insan gibi hissettiğimi hatırlamıyorum. aslında bu insanlık belirtiside söz konusu ben olunca bir yanılsama. bir süreliğine içim de ki canavarı koruyorum sadece. ama bir gerçek var ki onu sonsuza kadar içimde tutamam. illa ki bana sahip olmak için tekrar harekete geçecek.
elbette güzel kadınların bol olduğu yerde barzolar işgali kaçınılmazdır. sokakta yürürken gibini düzeltenlerden turistlerin yanından geçip "are you sex" cümlesi kuranlara her taraf barzo ittifakları tarafından işgal altında. bu ülke de buna alışmalı insan. çünkü 4 bir yanı barzolarla çevirili bir insan parçasıyız.
geceye doğru antalya sabahkinden farklı bir hale bürünüyor. sabah ki aile ar havası yerini çıplak vücutlara bırakıyor. sahil azınlık arkadaş gruplarıyla dolu. kimsenin birbirini tanımadığı gruplarda var. aralarından birine katılıyorum. eğer birbirlerini tanıyor olsalar da katılırdım. yüzsüzlük benim uzmanlık alanım. -
113.
+7çok isterdim anneside geldi 3'lü çevirdik demek ama olmadı tabi. kızla bir anda üzerimizi toparladık. annesi bağırıp çağırmaya başladı. otel müdürü gelip ne olduğunu sordu. kadın bağıra bağıra olanları anlattı. sadece kadına ve müdüre değil tüm otele rezil olmuştuk. kadın kızını da mı düşünmüyordu ki bu kadar bağırıyordu. müdür muhasebeye gidip onlarla ilişkimi kesmemi söyledi. iyi bir küfür yakışırdı içinde bulunduğum duruma ama kimseyi zorda bırakmadan muhasebeden ücretimi aldım. 2 hafta için bir ay ücreti almıştım. ayrıca bahşişlerle birlikte fena sayılmayacak derecede para kazanmıştım. kıyafetlerimi toparlayıp otelden çıkarken bütün personel ve müşterilen gözü üzerimdeydi. ama kimse personellerin bana imrenmediğine inandıramaz.
benim sadık yarim olan sokaklar bu sefer plaj olarak karşıma çıkmıştı. plaja gidip hafiften gölgenin olduğu bir yere çöktüm. geceyi bekleyip gelenlerle takılmak dışında aklımda bir düşünce yoktu. yarınsa suzan'ın gelmesini bekleyecektim. hem düşündüğüm işi ona açabilirdim. -
114.
+7zaman ilerledikçe kızın beni yannanlara yan bastıracağına şüphe duymamaya başladım. olsun dedim tekstilde ki barzolardan dayak yiyip evde olacakları düşünmektense burada dayak yiyeyim. kız eli zütürdükçe zütürdü. yüzüme bakıp gülmeye başladı. esrardan bir duman daha aldığında ali artık gibimdeydi. gökyüzüne baktım ve olası yiyeceğim dayak nedeniyle dua için tanrı'ya teşekkürlerimi sundum. yanımda ki çocuğun suratını yanağımda hissetmek için zaman kollarken çocuğun ben kazandım diye bağırmasını duydum. meğer adam yanında ki arkadaşıyla vereceğim tepki için iddiaya girmiş. çocuk kızın elini gibimi dayayacağını önceden öngörüp böyle aptalca bir eyleme girişmiş. diğer çocuk kızın elini atacağımı düşündüğü için kaybetmişti. kızın eliyse hala gibimdeydi. ayrıca el hareketleri iyiden iyiye tahrik edici olmuştu. benim dışımda etraf yiyişenlerle doluydu zaten. aslında bu olanların olmaması için bekçiler tahsis edilmişti ama bekçilerde birilerini gibmekle meşguldüler.
kıza isterse başka bir yere geçebileceğimizi söyledim. elinde birayla sürükledim boş bir alana. kumsala yatırıp üzerine bindim. tam tişörtü sıyıracaktım ki arkadaşlarından biri kıza seslendi. kız gitmesi gerektiğini söyleyip yanımdan uzaklaştı. yine elim gibimde kalmıştı. sinirden kafamı koyup yattım kuma. denizin suyu suratıma çarptığında sabah olmuştu. -
115.
+9 -22. haftanın ilk satışına başlamayı bekliyorduk. ferhat'ın 64 ekran kartı olan ölüden farksız bilgisayarıyla münasebetimin tek açıklaması internet bağlantısıydı. msni açıp yine gelen iletilere baktım. yine küfürler tehditler savruluyordu. mutlu ise küfürlerinden pişman ama yine sitemkardı. benden adresimi isteyip yüzyüze görüşmemiz gerektiğinden bahsediyordu. gelmesini düşünmediğimden açık adresimi yolladım ona.
akşam yine bira satışlarımız olağan şekilde iyi gitti. ferhat'la arabadan biraları alırken kızları konuşuyorduk. en sevmediğim insan grubuna dahil olacaktım eğer herhangi bir aşk mevzusu söz konusu olsaydı. neyse ki hiç olmadı arkadaşlarımla böyle muhabbetim. zaten olsaydı onunla keserdim arkadaşlığımı. sabaha karşı mutlu mesut paraları sayıp bu işin sonunda bizi zengin edeceğini konuşuyorduk. ferhat'ın evine gidip yattık. kalktığımda saat öğlen 2:30 sıralarıydı. ferhat dışarı çıkmıştı. bende dışarı çıktım. yolda yürürken karşımda gördüğüm bedenle şok oldum. mutlu karşımda durmuş bana bakıyordu sinirli bir yüz ifadesiyle:
-merhaba arjantinli.
+merhaba.
-biliyorsun değil mi hayatımı gibtin.
+evet.
- sadece benim değil esra'nın da. hayatımızı gibtin. dokunduğun yeri mahvetmek zorunda mısın sen?
+değilim ama sonuç hep öyle oluyor.
-artık olmayacak.
bunu dedikten sonra cebinden bıçağı çıkartıp karnıma salladı. vücudumu geri çekince derine girmedi bıçak. çık az bir kısmı içime girdi. mutlu koşarak oradan uzaklaşırken hafiften sendeledim. karnımda ki kanı elimle bastırdım. elimde ki kan sadece basit bir bedeldi. daha fazlası gerekirken basit bir kan kaybıydı. 1 litre vişne suyuyla yerini doldurabilirdim.
akşama doğru hastanede gıcırdayan bir yatakta yatıyordum.
not: uyuyalım dostlar. yarın devam ederim. kabusları gibtir edip mutlu rüyalara uyuyalım biraz. yarına ölmeyin. iyi geceler. -
116.
+7biraları satıp eve gittik. Ferhat durmadan kadın çağırmalıyız diyip duruyordu. Zaten ortalık para karşılığı vücudunu satmak isteyen sovyetlerin dağılmış ülke insanlarıyla doluydu. Keskin “r” harfi ile konuşan kadınlardan ikisini eve getirdi ferhat. Uzun bacaklı ırklarının hakkını veren kadınlardı.
biri benim yanıma geldi, Diğeri de ferhat’ın. Yanıma gelen slovak olduklarını söyledi. Dünyanın en azgın kadınları sıralamasında üstlerde yer alırdı slovak kadınlar. Erkek kadın ayrımı yapmadan karşılarındakini yutarlardı. Kız bozuk türkçesiyle konuşuyordu “adın ne senin”
-ne bu, ilgili kevaşe tarifesi mi?
+anlamadım dediğini.
-arjantinli benim adım.
+güzel.
-güzel falan değil. elimde olsa değiştirirdim. Adımı veren kişiden nefret ediyorum.
+dur hemen vermem ben.
-öyle demedim.. neyse gibtir et. Senin adın ne?
+herkes başka bir şey söylüyor. O diyor ruslana biri diyor svetlana. Bu isimleri biz hiç koymayız bile.
-herkesle böyle konuşuyor musun sen?
+yoo. Sen küçük o yüzden.
-doğru ben küçük. Neden geldin ki bu ülkeye?
+ben seviyorum yatmayı. Bir de para kazanıyorum. Güzel benim için.
-ruhun huur yani.
+rrruh. O ne ?
-soğuktan koruyan bir giysi.
gördüğüm en saçma konuşmayı bizzat gerçekleştirirken içeriden bağırma sesi geldi. Hızlı şekilde içeri gittik yanımda ki kızla. içeriye girince slovak kızın çıplak bedeni kıpkırmızıydı. Ferhat kızın poposunu kanayacak hale getirmişti. Kızın söylediğine göre tokat atıp duruyormuş. içeri girdiğimi görünce ferhat durdu. Kızlar da hızla evden çıktı.
+sapık falan diye düşünceksin ama.
-evet öyle düşünüyorum.
+bilmiyorum işte. dayanamıyorum, hep böyle yapıyorum kadınlara. Bu şekilde hoşuma gidiyor.
-bir daha kız falan çağırmak yok.
+tamam.
ciks konusunda acı vericiydi ferhat. Birlikte olduğu kızlar ertesi gün onu aramazdı, ferhat’ta onları. Zaten şaşırıyordum normal biriyle arkadaşlık ettiğime. Neyse ki yanılmışım. -
117.
+8suzan'la konuşmamızdan sonra iş bitene kadar öfkeli öfkeli bana baktı. birçoğunuz "ulan dalyannan işte bak jülideye ne yapıyorsun" diyordur. ama sizde böyle bir durumda karşılaşırsanız emin olun sizi gibeni tercih edersiniz. insan doğuştan muallakdir. kendini ya da hayatını gibtirecek birini arar. bende suzan'ı seçmiştim.
işten sonra jülide ve cemil ile dışarı çıktık. mehmet ve suzan'da birlikteydiler. mehmet yine bu saatlerde çalıştığı bir mekan bulmuştu. tipiniz iyiyse eğer her yerde iş bulurdunuz.
mehmet bir anda yanımda aldı soluğu. biraz gelir misin dedi. tamam dedikten sonra cemil ile jülideye siz yürüyün deyip onu takip ettim. mehmet beni boş bir alana zütürdü. yanımızda suzan'da vardı.
-suzan'ın söyledikleri doğru mu?
+ne söylediğine bağlı.
-ona huur demişsin açık açık.
+hatırlamıyorum.
-hatırlamıyor musun?
+hayır.
-sen nasıl bir insansın lan. karaktersizliğin bu kadarı.
+böyleyim ben. yalan söyleyemem. arkanı dönersen bana gelir vururum sırtına. pisliği gören herkes bunu yapar. yok delikanlı mert insan tiplemeleri. bu değilim ben. kendimim işte.
-ulan bin kurusu. dedikten sonra yüzüme sağlam bir yumruk geçirdi. biraz sendeleyip doğruldum.
gülerek konuştum.
+bu muydu? babamın sırtıma vurduğu kemerlerin yanında öpücük gibi bu. istersen biraz daha öpüşelim.
iyice sinirlenip bu sefer karnıma vurdu. ardından da bir tekme çıkarıp yerle buluşturdu beni. öksürükle karışık gülüyordum. pisliğimi bir başkasına bulaştırmıştım. artık o da lanetli diyordum içimden. bir pisliğin insanların hayatında ki önemi. taktan ve monoton hayatlarının çıkar yoluydum ben. suzan'sa acıyan gözlerle bana bakıyordu. sanırım kemer olayına takılmıştı. yanımda gibtir olup gittiler. ayağa kalkıp eve giderken acaba jülide ile yatabilir miyim diye düşünüyordum. -
118.
+8 -1yolla panpa
edit: yolladı -
119.
+11 -3artık yeter,bu hesabın süresi doldu. hannibal04,ol de vuralim sabri reis ve daha hatırlayamadığım nicelerine katılıyorum.
kürt halkının dıbına koyayım.
rum halkının dıbına koyayım.
malatyalıların dıbına koyayım.
risk budur -
120.
+7basliktaki yaziyi cözebilen olursa takunu yiyim bana biri ne yazdigini anlatsin, sabaha kadar ugrastiracak bu ipne bizi
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 08 05 2025
-
hesap güvenliği hk
-
inci sözlük kayıt telefona kod gitmemesi
-
sözlükte kadın istemiyoruz kardeş
-
uçan kedi ile sahilde buluştuk
-
çok oevladı var çoook
-
enerci sen gemici değil misin
-
konstant dayı hiç dibini dövdürmeyi düşündün mü
-
vallahi de billahi de bu dünya bize göre değil
-
bayan pamir selam naber sürtük
-
16 yaşındaki adamı ağlattınız
-
parka oynamaya gidiyorum gelen var mı
-
vikings canın mı sıkılıyo panpa
-
esc neden gidiyorsunuz olm
-
neden başlık acmıyorsunuz nedennn
-
olm ne parazit yaptınız ya
-
öksürük tuttu aşkolar
-
gratise gidelim bakalım saçlar icin
-
beyler babam annem hacca gidecek
-
kızlar bile racing naked takılıyo
-
souki ile gaita
-
the vikings açtığım bu anket
-
bir şeyler istiyorum bir şeyler
-
zalinazurta iletim
-
sözlüğün en ucube mental yazarı online
-
mitoloji gerçekte var olsaydı ne iyi olurdu
-
50 bin tl 4060 ekran kartı almak
-
sözlükteki son günlerdeki soruna
-
damalarım a olusturmus
-
am yetiştiriciliği kursu var mı ya
- / 2