-
1.
0sadece içimi dökmek için yazıyorum. şuku almak veya ilgi çekmek gibi çabalarım yok.
ortaokul yıllarımdan başlıyorum. özet geçeceğim bu yılları kayda değer pek birşey yok çünkü.
- çirkin bir çocuktum. ergenliğe yeni girmiş kilolu büyük burunlu asosyal bir tiptim.
kızlarla muhabbetim yoktu. sadece basketbol ile ilgileniyordum.nba yi takip ediyordum hasta bir
boston celtics taraftarıydım ki bu hala değişmedi. beni basketbol oynamaya iten hem kilolu oluşum
hem de asosyal bir tip oluşumdur.7. sınıfta basketbol oynamaya başladım. yeteneğim yoktu. boyum uzun
değildi bodur bi tiptim. basketbolu vasat bi şekilde oynuyordum ama normalden fazla oynuyordum.
tenefüslerde herkes kızlarla takılırken veya arkadaşlarıyla kantinde takılırken okulun basketbol
potasının altında tek ben oluyordum. oynuyordum oynuyordum ve oynuyordum. kendi kendime gelişmiştim.
nba maçlarının özetlerini izlerdim hep.o saatlerde uyanmaya çalışırdım olmazdı. oradan gördüğüm hareketleri
hep uygulamaya çalışırdım. başaramazdım estetik bi görüntü oluşturmuyordum, başaramıyordum olmuyordu işte
-
2.
0strelok aslında sizsiniz beyler
-
3.
0ama hep oynuyordum.şu an bakınca hiç pes etmemişim diyorum ama o zamanlar öyle değildi. pes etme şansım yoktu
çünkü kendimi sadece basketbol oynarken iyi hissediyor ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum.
asosyal çocuk en sonunda kendini hayatının sonraki 10 yılında oyalayacak bir oyuncak bulmuştu kendine.
basketbol. 8. sınıfa geçtiğimde birşeyler değişiyordu. kilo veriyordum ve bodurluğu atıyordum yavaş yavaş
en büyük hayalim 2 metre boyunda olmak ve professiyonel bir basketbolcu olmaktı. ama gibtiğimin genleri
beni sadece 1,81 e kadar uzatmştı. uzatmıyorum 8. sınıfta okulun basketbol takımına girdim. birşeylerin
yoluna girdiğinin farkına varmıştım. okulun basketbol takımı bulunduğum ilin en iyi 2 basketbol takımından
biriydi. kadro sağlamdı anlayacağınız. ilk beş e giren her oyuncu bulunduğum ilkdeki 3 özel okuldan birine kesin
burslu gidiyordu. yedek guard dım. maçlar başladı ilk maçta hiç süre alamadım. az bi farkla yenmiştik.
çekişmeli bi maç olmuştu. koçumuz savaş hoca bizi çok değişik şekilde maça hazırlıyordu. o zamanlar ona sövüyordum
ama şimdi kral adammış diyorum. -
4.
0okuyan varmı lan ?
-
5.
0rapçi lan bu bin tanıyorum
-
6.
0rezerved nedense sevdim
-
7.
0okuyoz tabi bin
-
8.
0@1 ben okuyorum reserved. geriden gelen kahramanlık hikayelerini severim biraz
-
9.
0çok kızmıştı ilk 5 e.hatta 1. maçın devre arasında 2 çocuğu tokatlamıştı. çok korkuyordum o adamdan amk.
neyse 2. maç günü geldi çattı. maçtan önce benchte söylediği hayatımın repliğini size direk söylüyorum amk.
" karşınızda ki 5 adam sanki ananızı gibmişçesine oynayın. öyle hırslı olun ki ellerine top geçmesin" demişti.
neden bilmiyorum ama çok zoruma gitti ne diyo bu o.ç dedim ilk başta sonra cümleyi beynime yerleştirdim.
devre oldu yine oynamamıştım 15 sayı farkla öndeydik. forma gördün stalker çıkar kazağını gir oyuna dedi.
sandalyeye otrdum oyunun durmasını beklerken söylediği o cümleyi düşündüm ve anlatılması imkansız bi sinirle oyuna girdim.
çok sert çok hızlı basıyordum boyuma göre çok iyi savunmuştum karşı tarafı. top elime geldiğimde onlar saha etrafında
tur atıyordum hep hızlıydım hemde top hakimiyetim iyiydi. top elimde çok kaldığında kesinlikle 2-3 kişi size basmaya geliyordu
işte bu benim en büyük avatajımdı onları üstüme çekip topu boş bölgeye yolluyordum ve sayı. ogun sadece 2 sayı attım.
2side serbest atıştan hiç şut kullanmadım.ama tabiri caizse yardırmıştım. 30 küsur sayı farkla maç bitti ve oyundan hiç çıkmadım o maç.
hoca hiç övmedi beni sadece soyunma odasında üstümü giyerken aferin dedi başımı okşadı.o an sanırım basketbola ilgim 30 kat daha artmıştır. -
10.
0beyler partlardan sonra entry girin yorum atın veya ne biliyim reserved alın ki şizofren hissetmiyim kendimi neyse devam ediyorum
-
11.
03. maç çeyrek finaldi artık. finalde oynamamızı beklediğimiz takım (yani bizimle birlikte ilin en iyi 2 takımından diğeri) çeyrek finalde
karşımıza çıkmıştı.ilk beşteydim. heycanlanmamıştım. istatisliklerimi saymam pek ama 3 periyot oynadım.3. periyot dinlendim.
maç 45 e 50 küsur gibi bi skorla bitmişti.10 küsur sayı atmıştım şut kullanmadan sadece turkiyele amk. yenmiştik maçı.
sonra soyunma odasında maçtan sonra hoca geldi yanıma niye şut kullanmıyorsun oğlum dedi. artık şutta kullanacaksın. şut kullanmazsan
asla iyi bir basketbolcu olamazsın dedi.o akşam eve gittim yemeğimi yedim ve üstümü başımı giyip topumu elime alıp okula gittim.
ben sabahçıydım. öğlenciler vardı okulda hepsi 1. yada 2. sınıflar amk çocuklar falan. içeri girdim savaş hocanın yanına gidip hocam
okulun bahçesine şut çalışıcam bi sorun olmaz dimi dedim. geç çalış dedi biri gelip birşey derse benim tarafımdan izin aldığını söyle dedi.
tamam diyip çıktım bahçeye. çalıştım çalıştım ve çalıştım. zamanın nasıl geçtiğini anlamıştım ve birden okul dağıldı. yani nereden baksanız
3-4 saat çalışmıştım. neyse uzattım biliyorum o sene şampiyon olduk. turnuvanın en iyi guardı seçilmiştim. -
12.
0erotik mi ? okuyan varsa özeettt
-
13.
0liseye başlayacaktım. pederin durum iyi. özel okula gidecektim. anadolu lisesini kazanamamıştım. türkiyede nerdeyse her ilde şubesi bulunan büyük
bir özel okulun bizim memleketteki okuluna gittik. adam aynen şu cümleyi kurdu. beyfendi size yalan söylemeyeceğim, size 1 hafta içinde oğlunuzu
bizim okula almamız için telefon açacaktık dedi. sonra sıkı pazarlıkla sadece kdv+yemek içme+ servis parası ödeyerek iyi bi okula yazılmıştım.
şu anki parayla 3-4 milyar bişeydi herhalde. orada normal okuyan bi öğrenci 10-12 milyardan aşağı okumuyordu. herşey iyi gidiyordu.
ve bi akşam bizim sıkı aile dostumuz olan doktor cengiz abi vardı. estetik cerrahi mi plastik cerrahimi her ne diyolarsa ondan işte amk.
babam konuşmuş falan işte burnuma estetik yapıcaklardı amk. hiç bi tepki vermedim biraz zoruma gitti ama ergenliğin verdiği birşeydi heralde
ama bende rahatsız oluyordum burnumdan köprülüydü burnum. neyse ameliyaat oldum başarılı geçti. artık görüntüm düzelmişti 7. sınıftaki
şişman-bodur-sivilceli çocuktan eser yoktu. neyse beyler okulun takımındaydım doğal olarak + birde okulun spor klübü vardı okuldan ayrı olarak
orada da oynuyordum özel müsabakalarda falan. ama bu okulun kadrosu yeni yeni oluşturulduğu için pek iyi değildik. ilk senemizde çeyrek finalde elendik. -
14.
0neyse ara veriyorum beyler
-
15.
0giberim bin devam et okuyoz herhalde burda biz demeden duramazsın
-
16.
0sonraki sene herşey daha farklıydı. boyum 1,80 olmuştu. vücüdum şekillenmişti. spor klübünün antreman salonunda vücüt geliştirme
aletleri vardı orada da günde 1 saat takılıyorduk.bu arada kızlarla fazla bi muhabbetim yine yoktu. yapı olarak yavşak biri
değilim bu bana çok şey kaybettirdi ama zütüm yavaş yavaş kalkıyordu.2. sene artık finale kadar çıkmıştık.
finalde harbiden basketbol kariyerimin dıbına koymuş 28 sayı atmıştım. ilginç olan ise maçın 40-23 bitmesiydi.o sene sonlarına doğru bir gün babamı
telefondan istanbul ataşehir ... koleji müdür aramış. oğlunuz bizim ... şubesinde okuyormuş dikkatimizi çekti ve soruşturduk falan fıstık
bişeyler demiş. teklifi sunmuş. yurt+yeme içme falan 7 milyar demiş peder geldi akşam odama anlattı durumu. ben o sevinçle smaç bile basabilrdim diye
düşünüyorum amk. bana dediki eğer alışabileceksen git.ama kendine güvenmiyosan başaramayacaksan gibtir et burada kal dedi. -
17.
0rezerved gece okuyavcam panpa
-
18.
0rizörv
-
19.
0babama gerekli cümleleri kurup oraya gitmek istediğimi belirttim o da eyvallah çekip okula geldi ertesi gün. onayı verdi. herşeyin
güllük gülistanlık olacağını düşünüyordum amk. neyse o seneyi orada bitrdim ve ertesi sene okulun başlamasına bir hafta kala bindik
pederle uçağa ve gittik istanbula. yurdu okulu falan fıstık gezdik.ama burası gözümü çok korkutuyordu ve haklıydım korkmakta amk.
babam diyo ki aylık sana 500 lira yollayabilirim emekli adam ne kadar durumumuz iyi olsada. bulunduğum memlekete göre durmumuz iyiydi ama
bura istanbul amk. sınıf arkadaşlarım okula a3 le geliyodu. resmen ezildim ilk sene. sadece basketbola verdim kendime.iyi olan 2 şey vardı
biri basketbolum diğeri fiziki görünüşüm. kimseyle takılamıyordum adamlar bi gecede benim bi aylık harclığımı harcıyorlardı amk.
neyse turnuvada iyi bi performans sergiledim ama bu sadece bizi gruptan çıkarmaya yetti. yükseliyordum yavaş yavaş. sadece bir arkadaşım vardı
serkan diye. doğal olarak zengin bi çocuktu ve diğerlerine göre içine kapanık bi çocuktu ortamlara fazla girmiyordu ama yinede bana göre aşırı sosyal bi tipti
onunla takılmaya başladık. geçen muhabbette bana şu cümleleri kurdu. olm sen varya çok şanssızsın amk dedi. niye la dedim.
olm kızların asırı sekilde dikkatini çekiyosun ama bi taka yaramıyo çünkü asla seninle takılmazlar dedi. zoruma gitmişti amk. napayım amk burslu olmak yada
size göre fakir olmak benim seçimim değil dedim falan 1 hafta onunla da takılmadım sonra yine geldi yanıma.bu arada hoşlandığım bi kız vardı melis. 1,72 veya
1,73dü kız. kumral ve mavi gözlü. tam olarak zıt hayatları yaşıyorduk. babası erkek giyiminin en kalite en taşaklı markasının sahibiydi. 2-3 kişi dışında
kimseyle takılmazdı. takıldığı kişilerde onun kadar taşaklı kişiler. ben sadece o kıza dışarıdan bakabilrdim gibi geliyordu o yüzden hiç takmıyodum kafaya.
ama yinede içimde ukte olmuştu. serkana söylesem mi diye düşündüm bir ara. ama vazgeçtim gibtir et dedim kendi kendime ergen pgibolojisiyle sen kiim o kimm dedim amk
şu an düşününce gülünç geliyor. -
20.
0yazsana bin