1. 51.
    +1
    adam gibi adam.
    ···
  2. 52.
    +1
    oha lan o en iyi yazarlar listesi sen bilmiyosun.
    ···
  3. 53.
    +1
    Stranger Than Fiction bu filmide izlemeni tavsiye ederim *
    ···
  4. 54.
    +1
    http://fizy.com/#s/1ajba9
    ···
  5. 55.
    +1
    ulan karı ayağına bana atarlanan bir adet arkadaşım vardı, kendisi çapada okuyo ama gözümde asla adam olamayacak diyodum, iyi kötü aynısını da sana ben yaptım. öpüşüp barışalım bin.
    ···
  6. 56.
    +1
    merci:)
    ···
  7. 57.
    +1
    =) * *
    ···
  8. 58.
    +1
    mutluluk böcüğü
    ···
  9. 59.
    +1
    burdan yavşa bir de :P ♥♥♥
    ···
  10. 60.
    +1
    hoca da durur mu, yapıştırmış cevabı http://fizy.com/#s/1ltlgb
    ···
  11. 61.
    +1
    Sana aşığım.
    ···
  12. 62.
    +1
    saygıdeğer dostuma özel kokteylde dvdsini hediye ettiğim film hakkında nacizane şu entryi girmek istiyorum.
    --- spoiler ---

    "what's it going to be then, eh?"

    ikinci bölümün açılışındaki bu sözler hapishane rahibine aittir. her pazar günü olduğu gibi vaaz vermekte ve hükümlülerin canını sıkmaktadır. alex hapisanede iki yılı geride bırakmıştır ve bu iki yıl ona fazlasıyla yetmiştir. ıslah olduğundan değil tabi, hala aynı cani ruhu taşımaktadır ama hapishaneden, şartlardan, hükümlülerden, sapıklardan, gardiyanlardan bıkmıştır. bu esnada hükümlüleri kesin olarak ıslah edecek, onları "iyi insan"lara dönüştürecek yeni bir hükümet hamlesi olan ludovico tekniği ortaya çıkar. bu teknik başarıya ulaşırsa hem suç oranı azaltılmış hem de kapasitelerini zorlayan hapishaneler boşaltılmış olacaktır. hapishanede de birini öldürmeyi başaran alex bu teknik için en uygun kobay olarak seçilir. başarılı olursa on beş gün içinde salıverileceğini öğrenen alex de hevesle gönüllü olur. başta yiyip içip film seyredeceğini sanan alex daha ilk günden işin bu kadar kolay olmadığını anlar. her gün bir sinema salonunda çeşitli filmler izletilen alex, daha önce son derece zevk aldığı şiddet, kan, ölüm içeren görüntülerden rahatsız olmaya başlamıştır, bunları izlerken hastalanır, midesi bulanır, kendini ömründe hissetmediği kadar kötü hisseder. dayanılacak gibi bir durum değildir bu fakat hiçbir kaçışı yoktur, zira bir koltuğa sıkı sıkı bağlanmış, gözleri de kapatamaması için kıskaçlarla açık tutulmaya zorlanmıştır. hasta olmasının nedenini kısa sürede çözer alex: her yemekten sonra koluna yapılan ludovico iğneleri. alex'e göre doktorlar kendisine vicdan enjekte etmektedirler. böylece cehennem gibi geçen on beş günün sonunda alex'in iyi bir insana dönüştürüldüğüne hükmedilir ve salıverilir.

    "what's it going to be then, eh?"

    üçüncü bölümün başında alex hapishaneden çıkmıştır ve yeni hayatında ne yapacağını düşünmektedir. en iyi başlangıcın annesi ve babasıyla yaşadığı evine dönmek olduğunu düşünmüştür fakat eve varınca yanıldığı ortaya çıkar. anne babası odasını kiraya vermiş ve anlaşılan kiracıları kendisinden daha hayırlı bir evlat olmuştur. bunun üzerine evi terk eden alex'in gidecek bir yeri yoktur. dışarıda geçirdiği yarım günün içinde eskiden şiddet uyguladığı yaşlılar tarafından dövülür, kendisini kurtarması gereken polisler de çıka çıka eski droogysi dim ve yine eski rakibi billy-boy çıkınca bir de onlardan esaslı bir dayak yer ve şehrin dışına atılır. ulaşabildiği en yakın eve sığınan alex buranın eski günlerde saldırdığı yazarla karısının evi olduğunu biraz geç fark eder. bu esnada yazar ve arkadaşları hem hükümeti düşürmek hem de yazarın intikdıbını almak için alex'in ölümünün en iyi çözüm olduğunu düşünmüş olacaklar ki alex'i bir odaya kapatıp beethoven'ın dokuzuncu senfonisini dinleterek intihara zorlarlar. tedavi edildiği dönemde izlediği filmlere fon olarak kullanılan bu müziğe dayanamayan alex bu işkenceye dayanamaz ve kendisini camdan atar. ağır yaralanan alex'e hastanede sahip çıkan hükümet kendilerini zor durumda bırakmama konusunda alex'le bir anlaşma imzalar ve karşılığında alex'e çok iyi bir iş, iyi para vadeder. üstelik alex'e geçmişte yaptığı ve gelecekte yapacağı şiddet için açık çek verilmiştir sanki. kitap böyle bir havada biter.

    "what's it going to be then, eh?"

    işte bu yalnızca kitabın britanya baskısını ya da o baskı temel alınarak yapılan çevirileri okuyanların bildiği bir soru. bu soruyu da alex soruyor, fakat çoğumuzun haberdar olmadığı üçüncü bölümün yedinci chapter'ında. burgess kitabını her biri yedi chapterdan oluşan üç bölüm halinde yazmıştı. toplam yirmi bir chapter olmasını isteme nedenini şöyle açıklıyordu:

    "21 is the symbol of human maturity, or used to be, since at 21 you got the vote and assumed adult responsibility. whatever its symbology, the number 21 was the number i started out with. novelists of my stamp are interested in what is called arithmology, meaning that [a] number has to mean something in human terms when they handle it. the number of chapters is never entirely arbitrary. just as a musical composer starts off with a vague image of bulk and duration, so a novelist begins with an image of length, and this image is expressed in the number of sections and the number of chapters into which the work will be disposed. those twenty one chapters were important to me."

    kitap britanya'da orijinal haliyle, yani yirmi bir chapter olarak yayınlandı fakat amerika'daki yayınevi son chapterı çıkarmak istedi ve o dönem paraya ihtiyacı olan burgess bu duruma sesini çıkarmadı. yani çoğumuz kitabı amerika'daki yayınevi editörünün istediği şekliyle okuduk. oysa burgess'in sonu başkaydı.

    "what's it going to be then, eh?"

    işte alex'in ağzından çıkan bu soru da burgess'ın sonunun başlangıcıydı. ilk chapterla büyük benzerlik gösteren bu başlangıçta alex ve yeni droogları korova milkbar'da oturmuş milk pluslarını içmektedirler ve bu soruyla alex o geceki ultra-violent "action"larının neler olacağını kastetmektedir. tıpkı kitabın başındaki gibi. her zamanki şiddet eylemlerine başlamak üzere dışarı çıkarlar fakat alex'in içinden hiçbir şey yapmak gelmemektedir. bunun üzerine duke of new york'a bir şeyler içmeye giderler. alex cebinden para çıkarırken parayla beraber gazeteden koparılmış bir bebek resmi de çıkar. kendisiyle dalga geçmeye yeltenen drooglarını susturan alex onları kendi hallerine bırakır ve bir kafeye girer. burada eski droogu pete'e rastlar. pete evlenmiştir, yanında eşi vardır. bu duruma önce çok şaşıran alex düşündükçe kendisinin de artık o yaşlara geldiğini fark eder. eski çılgın hayatını artık cazip bulmamaktadır, onun yerine güzel bir eş, işten döndüğünde sıcak bir yemek ve en önemlisi bir bebektir istediği. sonra o bebek büyüyecek, ergenlik yıllarında çılgınca işlere bulaşacaktır. onu uyarmaya çalışan babasını dinlemeyecek ve aklı ancak zamanla başına gelecektir. tıpkı alex gibi.

    "what's it going to be then, eh?"

    kitapta yalnızca bir chapterın ekgibliği burgess'in vermek istediği mesajı tamamen değiştiriyor. burgess kitapta alex ve drooglarının saldırdıkları yazarın yazdığı a clockwork orange kitabından alex'in okuduğu bir bölümle kendi vermek istediği mesajı iletiyor aslında:

    "tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum."

    burgess insanın elinden seçim hakkının alınmasının (şüpheli de olsa) toplumun geneline bir faydası olsa bile çok büyük bir suç olduğunu düşünüyor. ayrıca devlet gücünü elinde bulunduranların sözde şiddeti durdurmak için geliştirdikleri teknik için şiddetten kaçınmadıklarına da dikkat çekiyor. tedavi sürecinde izlemek zorunda bırakıldığı filmler karşısında alex bile şaşkınlığa uğruyor çünkü savaş yılları dışındaki filmlerin ludovico tekniği için özel olarak çekildiği belli. burgess burada alex'in ağzından şunları söylüyor:

    "ne kadar da gerçekçi bir filmdi bu. nasıl olmuştu da oyuncular, hele o genç kız, böyle bir şeyi kabul edebilmişti? eğer bu filmler iyilik adına, devlet adına yapılıyorsa, yönetici takımı nasıl izin vermişti buna?"

    burgess'e göre eğer kişi kötü olmayı seçiyorsa bu onun kararıdır ve kimse onun özgür iradesine karışamaz. eğer bir suç işlerse bunun cezası düzgün bir adalet sistemi içinde verilebilir fakat suç işleme ihtimalini kaldırmak için elindeki seçim hakkının alınması ve bireyselliğinin yok edilmesi insan haklarına aykırıdır. tüm bunların yanında burgess insanlık adına umutsuz değil. insanın içindeki iyiliğe inanıyor ve er ya da geç kişinin içindeki iyi tarafı, vicdanının sesini bulacağına inanıyor. bu nedenle de yirmi birinci chapterı yazıyor.

    kitabın genel kamuoyunca bilinen versiyonundan ve stanley kubrick'in bu versiyona dayanarak çektiği filminden alex'in aynı cani ruhla salıverildiğini görüyoruz ve yine sokaklarda terör estireceğini anlıyoruz. burgess alex'in iyiliğine inandığı için farklı bir bitiş tercih etse de bu konudaki son kararı şu sözlerle okuyucuya bırakıyor:

    "readers of the twenty-first chapter must decide for themselves whether it enhances the book they presumably know or is really a discardable limb. i meant the book to end in this way, but my aesthetic judgegment may have been faulty. writers are rarely their own best critics, nor are critics. 'quod scripsi scripsi' said pontius pilate when he made jesus christ the king of the jews. 'what i have written i have written.' we can destroy what we have written but we cannot unwrite it. i leave what i wrote with what dr. johnson called frigid indifference to the judgement of that .00000001 of the american population which cares about such things. eat this sweetish segment or spit it out. you are free."

    --- spoiler ---
    Tümünü Göster
    ···
  13. 63.
    +1
    tamam o zaman böcüğüm
    akşama operasyon yaparız
    ···
  14. 64.
    +1
    yok bebeğim
    minik depresyon olmuşsun sen
    akşam beni çaldır
    ···
  15. 65.
    +1
    nice yillara
    ···
  16. 66.
    +1
    çok tatlı lan bu.ahah.
    ···
  17. 67.
    +1
    iyi gecinilir ki bununla
    ···
  18. 68.
    +1
    askııııııımmmmm
    ···
  19. 69.
    +1
    ____________¶¶
    ___________¶¶¶¶
    __________¶¶¶¶¶¶
    _________¶¶¥¥¥¶¶¶
    ________¶¶¥¥¥¥¥¶¶¶__________________________________________¶¶¶¶¶¶¶¶
    ________¶¶¥¥¥¥¥¥¶¶¶_____________________________________¶¶¶¶¶¥¥¥¥¥¶¶
    ________¶¶¥¥¥¥¥¥ƒƒ¶¶________________________________¶¶¶¶¥¥¥¥¥¥¥¥¶¶¶¶
    ________¶¶¥¥¥¥ƒƒƒƒƒ¶¶___________________________¶¶¶¶ƒƒ¥¥¥¥¥¥¥¥¶¶¶¶
    ________¶¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒ§¶¶________________________¶¶ƒƒƒƒƒƒƒ¥¥¥¥¥¶¶¶¶
    _________¶¶¶ƒƒƒƒƒƒ§§¶¶____________________¶¶¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¥¥¶¶¶¶
    ___________¶¶ƒƒƒƒƒ§§¶¶__________________¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¶¶¶¶
    ____________¶¶ƒƒ§§§§¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§¶¶
    _____________¶¶§§§§§§§ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§¶¶
    ______________¶¶§§§ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§¶¶¶¶___________________¶¶¶¶¶¶
    ____________¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§¶¶¶____________________¶¶¶ƒƒƒƒƒ¶¶
    __________¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¶¶¶¶¶¶ƒƒƒƒ§§§¶¶¶___________________¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒ¶¶
    _________¶¶ƒƒ¶¶¶¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¶¶__¶¶¶¶ƒƒƒ§§§§§¶¶________________¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¶¶
    ________¶¶ƒƒ¶¶__¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¶¶¶¶¶¶¶¶ƒƒƒ§§§§§§¶¶___________¶¶¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§¶¶
    _______¶¶ƒƒƒ¶¶¶¶¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¶¶¶¶¶¶ƒƒƒƒƒ§§§§§§¶¶________¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§§§§§¶¶
    _______¶¶ƒƒƒƒ¶¶¶¶ƒƒƒƒƒ¥¥¥ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ####§§§§§¶¶____¶¶¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§§§§§§§¶¶
    _______¶¶###ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¥¥ƒƒƒƒƒƒ########§§§§¶¶¶¶¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§§§§§§§§§§§¶¶
    _______¶¶####ƒƒƒƒƒƒƒƒ¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥ƒƒƒƒƒƒ########§§¶¶¶¶ƒƒ¶¶¶¶ƒƒƒƒ§§§§§§§§§§§§§§§§§§¶¶
    ____¶¶¶¶¶¶###ƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¥¥¥#####¥ƒƒƒƒƒƒƒ########¶¶ƒƒ¶¶ƒƒƒƒƒƒ¶¶§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§¶¶
    __¶¶¶ƒƒ¶¶¶¶#ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¥¥####¥¥ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ####§§¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒ¶¶¶¶§§§§§§§§§§§§§§§§¶¶¶¶
    _¶¶ƒƒ¶ƒƒƒƒ¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¥¥¥¥ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¶¶§§§§§§§§§§§§¶¶¶¶
    ¶¶ƒƒƒƒƒƒ§§§§¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§¶¶§§§§§§§§§§¶¶¶¶
    __¶¶ƒƒ§§§§§§¶¶¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§¶¶¶§§§§§§§§¶¶
    ____¶¶§§§§§§§¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§¶__¶§§§§§§¶¶
    ______¶¶§§§§§§ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§¶¶____¶¶§§§§§§¶¶
    ________¶¶¶§ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§¶¶_______¶¶§§§§§§¶¶
    _________¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§¶¶¶¶____¶¶¶¶§§§§§§§§§§¶¶
    _________¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§¶¶§§¶¶¶¶¶¶ƒƒ§§§§§§§§¶¶¶¶
    ________¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§§¶¶ƒƒƒƒ§§§§§§¶¶¶¶
    ________¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§§§¶¶§§§§§§§¶¶¶¶
    __¶¶¶¶¶¶¶¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§§§§¶¶§§§§§§¶¶
    _¶¶ƒƒ¶¶ƒƒƒ¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§§§§¶¶¶¶§§§§§§¶¶
    _¶¶ƒƒƒ¶¶ƒƒƒ¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§§§§§¶¶__¶¶¶###§§§¶¶
    __¶¶§§§§§§§§¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§§§§§§§§¶¶¶¶¶#######§§§¶¶
    ___¶¶§§§§§§§§¶¶ƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§§§§§§§§§§§§########¶¶¶¶¶¶
    ____¶¶§§§§§§§§¶¶§§§§ƒƒƒƒƒƒƒ§§§§§§§§§§§§§§§§§§§####¶¶¶¶¶¶
    _____¶¶§§§§§§§¶¶§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§¶¶¶¶
    _______¶¶¶¶¶¶¶§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§¶¶
    ______________¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§¶¶
    ________________________¶¶¶¶¶¶§§§§§§§§§§¶¶¶¶
    ____________________________¶¶¶¶§§§§¶¶¶¶¶
    ____________________________¶¶§§§§§§§§¶¶
    ____________________________¶¶§§¶¶§§§¶¶
    _____________________________¶¶§¶¶§§¶¶
    ______________________________¶¶¶¶¶¶
    Tümünü Göster
    ···
  20. 70.
    +1
    balmorheasana kurban olsun dediğim kişi
    ···