emek var arkadaşlar kaç gecem bu satırları yazmakla geçti. entry girerken en azından buna dikkat edin.
istediğiniz gibi alıntı yapabilirsiniz zamanla daha fazlası gelicek.
bu sensiz ilk yazışım
bu sensiz ilk yazışım alışmalıyım belki de. acıylada olsa hayatım da var oluşuna kaptırmışken kendimi içimde ki boşluğa alışmalıyım sanırım. beklediğim gibi olmadı aslında daha iyiyim. kafamda onlarca soru yok. sorun yok. herşeyde bir hayır varmış. her yol sana çıkıyo sanardım hayır varmış bir yol daha.
o kadar güzel ki
o kadar güzel ki, hayaller . bir uykuya dalıyoruz ve adına rüya diyoruz. oysa işler tersine dönünce kabus oluyor hayal dünyası. kabus musun? rüya mı? hayal olduğun kesin. oyuncak değil duygularım, sende çocuk değilsin. hayat problem değil, ben de şık olamam. susamam. oynama. neden uykuya dalamıyorum? Kabuslar yüzünden mi? hayır. hayaller bana göre değil. kabus olsaydın da her gece yüzünü görseydim. çözmeye kalkma beni, sınav sorusu değilim.
aklını kaçırma
aklını kaçırma diyolar bana. benden kaçar o kadar şey varken neden akıllarına sadece bu geldi? kış geldi dediler, penceremden baktım ve ağaçların dans ettiğini gördüm. ağaçların yorulduğu zaman belki bizde dans ederiz. neyse en güzel yaptığım işi yapıcam ve uyuyucam. orda mevsimin önemi yok ne de olsa rahatlıkla dans edebiliriz.
sebebini bilmiyorum
sebebini bilmiyorum. neden sana bu kadar bağlıyım? sen kandır. ben inanırım. sen geride bırak beni, ben koşarım. istediğin kadar uzağa git, gözlerimi kapattığımda yanımdasın ya. sarmaşık ol yeter ki sarıl boynuma. virüs ol yeter ki bulaş kanıma. ayrılıkla buluştuk. çok iyi geldi yalnızlığımıza. hayatla boşanıyorum duruşmamıza gelme. derme çatma bir kalp. saatin tik takları. sensizlik krizi tutuyor arada. gökyüzünden gül yüzüne düşüyor gözyaşlarım ama farketmiyosun. özledim. sensizlik ateşini bu gecede közledim. bitmedim ben ama bitebilirim. daha ne kadar direnebilirim bilmiyorum. etrafımda yıkık kent bitik ben bataklık sen batıyorum çaresiz. şimdi sana sonbahar adını verdim artık baharları beklemiyorum. sonum oldun. hayatla kumar oynadık kozum oldun. uyuşturucu gibiydin dozum oldun. ilk okul kitabımı evde unuturdum \\\\\\\\\\\\\\\'\\\\\\\\\\\\\\\'kendinide unutsaydın ya\\\\\\\\\\\\\\\'\\\\\\\\\\\\\\\' derdi öğretmenim. saçmalıyo sanardım. ahı tuttu heralde. seni aramaktan kendimi kaybediyorum bazen. yeni bir sabaha geceden kalma uyanıyorum.
elveda sevgilim
Elveda sevgilim. el veda etmene sevinirken nefrete çevirdim hayat direksiyonunu. ders oldu bu bana yola başlarken adın aşktı yolun sonunda nefret oldu. uykumu çağırdım bu gece halimi aileme anlatıcak çıkmadı dudaklarımdan tek bir hece. beni sana unutturduysa bir gece de arkama bakmam ikinci kere. çok üzülüyorum ama anladım ki fayda etmiyo artık köşeme çekildim alışmaya çalışıyorum. görüyorum mutlusun ama özledim birtanem kusura bakma. bölüyorum.. sen bir nasılsını çok gör ben tek başıma ölüyorum odamda. çürüyorum dedemin dişleri gibi. dökülüyorum kolumdaki dikişlerim gibi. sakinleş diyorum ayrılığa beş kala bu aşkın leşini soğukkanlı bir katil gibi temizlemeliyim. tek seçenek sen değilsin bir çok şeyi sensizde yaşarım ama ben istemeliyim. susuyorum şimdi ben sessizlikle baş başa bırakıyorum seni.
beklemedin kimseyi
Sevindirdi, güldürdü, ağlattı ve üzdü hayat seni.. Dört mevsimi bir arada yaşamayı öğretti sana. En çokta kışı özledin. Yanındayken içini ısıtan ellerini, martılara simit attığınız o vapuru, gözlerinin gözleriyle seviştiği o parkı özledin.. Bekledin. Gelmeyecek biliyordun ama yine de bekledin. Küfürler ettin sağa ancak sol\\\\\\\\\\\\\\\'una edemedin. Kırmak istemedin onu. Kendini parçaladın ancak ona dokunamadın.. Ne git diyebildin ne de sen gidebildin. Oradaydı ancak gözlerine eskisi gibi bakmıyordu artık. Sanki sıradan bir yabancıymışsın gibi.. Son kullanma tarihin geçmişti ve onun kalbinin tozlu raflarında kaybolmuştun artık. Sen gözlerini o\\\\\\\\\\\\\\\'ndan ayıramazken o kaybetmişti seni. Pazarda evladını kaybeden bir anne gibi. Sen kayboldun sanıyordun ancak o çoktan çekip gitmişti. O kalabalığa mahkum etmişti seni.. insanların masum olmadığını biliyorsun artık. Maskenin altındaki yüzleri görebiliyorsun. Kimsesizlik herşeyin oldu. Kaybetmeyi öğrendin.. içindeki kocaman boşlukla kocaman adam oldun. Herşeyin anldıbını yitirdiğini fark ettin. Meğerse güzel olanın o olmadığını o\\\\\\\\\\\\\\\'nu güzel yapanın sen olduğunu fark ettin ama yinede öyle sevemedin bir daha kimseyi. Bir daha o\\\\\\\\\\\\\\\'na baktığın gibi bakmadın kimseye.. O\\\\\\\\\\\\\\\'nu beklediğin gibi beklemedin kimseyi..`
aşka inanmak
Aşka inanmayı bıraktım uzun zaman önce. inandığım ne varsa bataklıkta. inanmamaya inanıyorum desem? inanır mısın. Elveda demeden gittin ya eyvallahım yok artık. Sorun ne biliyomusun? artık senden daha büyük. Sorunun sen olduğunu düşünüp kendimi kandırıyorum belki de. Sorunum kendimle, olduğum kişiyle. Maskeyle uyanıyorum her yeni bir güne. Gölgemin varlığını bile hissedemiyorum artık. Umut her zaman unutmak zorunda kalıcağın şeyler yaşatır sana. Çığlıklarımı neden duymuyorsun? deme bana ben onlardan kaçıyorum. Sadece yağmur altında ıslanınca mutlu oluyorsan eğer ciddi sorunların var demektir. Sorunlu insan haline cevaplayamadığımız sorular neden oluyo nedense. Aradığın neden ise arama olduğu gibi kabullen herşeyi.
çizsem seni
Çizsem seni odamın en güzel yerine assam. Bil hassa yazmaktan sıkıldım. Bu boş salıncağı sallandırmakla aynı şey. Bul beni, boşluktayım. Duy beni, hala hayattayım. Yarın çok geç olabilir. Sessiz, sedasız oldu gidişin. Adını koyamadım. Dün ilk buluştuğumuz parka gittim, seni orda bulamadım. Sen diye bir hastalığım var, bir türlü atlatamadım. Seneler geçiyor, ömür bitiyor. Hayat uçurumun kenarına itekliyor sanki. Her şey bu kadar kötü değil 'A'slında. Hayat devam ediyor, tüm uğraşlarıma rağmen. Ben sana bulaştım temizlenemiyorum bir türlü. Bitti yolun yarısı. Lakin yeni başladım. Çok açıldım sanırım, boğuldum. Hayat bir sofra ve ben doydum.