tecavüz hikayesi bu seferki beyler

tecavüzmüş aq yalancısı
senin için spermini harcayan babanı
seni doğurtan ebeni
kulağına sela okuyan imamı
seni büyüten ananı
seni okutan öğretmeni
seni üniversiteye sokan yökü
sana iş veren patronu
sana para veren atm yi
seni tatmin eden sağ elini
sana yemek veren restaurantı
seni otobüse alan şoförü
sana selam veren tüm insanları
sana içki veren barmeni
senle yatan karıları
senle halı saha maçı yapan muallakleri
peste seçtiğin takımı
havuzda girdiğin suyu
arabana benzin koyan pompacıyı
arabanı park eden değnekçiyi
trafikte ceza kesen polisi
boşanma davana bakan avukatı
seni arabasına alanı
arabana aldıgın otostopçuyu
sana bira satan tekel shopu
sana bilgisayar satan teknoloji magazasını
telefon satan telefoncuyu
sana bedava mesaj veren gsm şirketini
gördüğün görmediğin tüm akrabalarını
seni iftara evine alan müslümanı
sana borç veren arkadaşını
sana evini kiralayan ev sahibini
seni seviyorum diyen kız arkadaşını
baba diyen çocugunu
kocam diyen karını
selam veren alan tüm arkadaşlarını
öldüğünde zütüne pamuk tıkayan gassalın
cenazeni kaldıran imamın
katılan herkesin
öldükten sonra rahmet eylesin diyen herkesin

• anasini gibiyim bin*

@9 ananı gibmiştim onu mu anlatıyım?

başka konu bulamadın mı amk

iyi madem bende umursanana kadar beklerim

dükkan çıktıktan yarım saat sonra evimin olduğu sokağın başındaydım. yine yarın planımı hayata geçireceğim evin önünden geçtim. mutlu geçirdiği son akşam olmasını isteyerek...
eve geldiğimde epey bir yorgunluk vardı üzerimde. bunun nedeni yol değil son bir haftada yaşadıklarımdı. çerçevesiz gözlüklerimi çıkarıp salonun ortasındaki sehpaya bıraktım ve kanepeye uzandım. elim istemsizce sigara paketime gitti. cebimden çıkardığım muratti paketindeki sigarlardan birini çekip aldım. ateşleyip ilk dumanı ciğerlerimin her hücresine nüfuz ettirmek istercesine çekerken planı bir kez daha gözden geçirmeye karar verdim.

yürürken bana çarpan adamları yukarıdaki yazar arkadaşlara yaptığım gibi umursamadım. caddede gözüme çarpan ilk teknomarkete girdim. pek pahalı olmayan ama iyi fonksiyonlara sahip bir kamera satın aldım. hıh. kredi kartımın limitini bitrmişti neredeyse tek başına. para da bunun için değil midir diye düşündüm. amaç ne olursa olursa bazı ihtiyaçları karşılamk için.

oturmuş olduğum banktan denizin klorlu kokusunu içeme çekip kafamı dağıtmaya çalıştım. organımda bu arada inmiş dışardan bakınca belli olmuyordu. hoş belli olsa bile umursamaz yoluma devam ederdim. ilk iş olarak cumhuriyet caddesine gidip bir kamera alacaktım. yolda sakince yürürken iş yerimi arayıp ertesi gün işe gelemeyeceğimi söyledim. patronum biraz azarlar bir tavırla konuştu ama izin verdi. bu adamında iyi bir derse ihtiyacı var diye düşündüm. tabi öncelik başkaydı.

belki bir insana yapılmaması gereken iğrenç bir şey yapacaktım. lakin zorunluluk bu işi iğrençlikten çekip alıyordu. ayrıca fikrini sorduğum halde reddedilmiştim. ilk reddedilişim değildi bu muhtemelen son da olmayacaktı. fakat karşıdaki insanı hor görerek reddetmek bilmeden kötü sonuçlar doğuracak bir davranış olabiliyor bazen. hayatta reddetmeyide bilmek gerektiğini öğretecektim ona.

çevredeki insanların görmesi umurumda değildi, olamazdıda. benim derdim bana yetiyordu çünkü. o halden anlamaz mahluklara hiç bir şeyin açıklamasını yapmak zorunda hissetmiyordum kendimi. ne dikleşen organımın ne aklımdaki düşüncelerimin ne de yaptığım tecavüz planının. şimdilik sadece ertesi güne yoğunlaşmalıydım. olacaklara... vazgeçmek çok uzaktı bana. çünkü zayıflıktı vazgeçmek. kendini hakir görmek. ezilmek. benim zaaflarım yoktu. o hariç... tek zaafım oydu.o tek zaafımıda yarın yok edecektim.

et1 http://inci.ca/ugf86fg1m8

link temizdir raad olun.

deniz kenarında yüzüme vuran hafif rüzgarın eşliğinde yine aynı şeyleri düşünüyordum. hayatımda hiç bir şeyi onun kadar çok istemediğimi... hayvanca hisler beslesemde bazen, ona sahip olmadan huzur ve sükunete eremeyeceğimi gayet iyi biliyordum. önceki cinsel hazlardan çok uzak bir arzuydu bu. bakışlarım ufuklara dalmışken yine organımın dikleştiğini hissettim.