-
76.
0Polisler önce şaşırdılar, tehlikenin bir insan olduğunu sanıyorlardı. Ama kısa sürede toparlanıp ateş etmeye başladılar. insabot, her saniye vücuduna saplanan onlarca mermiye aldırış etmeden yoluna devam ediyordu. Polislere doğru yürürken mermilerden biri gözüne geldi ve insabot robot ve hayvan karışımı bir sesle böğürüp durdu. Nedense, virüsten sonra gözünde bir hassasiyet oluşmuştu. Ancak kısa sürede toparlanıp polisleri avladı. Kaçamaya çalışan son iki polisi ise yakalarından tuttu ve birbirlerine vurdurarak vücutlarını parçaladı. Birçok kişiyi öldürmüştü, fakat hâlâ canlı olan birileri vardı, seziyordu.
Tahsin ve Burak, başka bir çıkışta bekledikleri için katliama dahil olmamışlardı. Önce bağırışlar ve kapının yıkılışını duymuşlardı, sonra da silah sesleri gelmişti. Silah seslerinden cesaret alıp insabot'un kırdığı kapıya gitme kararı aldılar. Bu yüzden bulundukları koridordan çıkıp sola döndüler ve bir süre koştuktan sonra soldaki başka bir koridora saptılar. Ancak koridora yeni girmişlerdi ki ileride insabot'un elini kolunu sallayarak polisleri öldürdüğünü gördüler. "Bu ne böyle? Kaç mermi yedi, niye ölmüyor?" diye feryat etti Burak.
Tahsin onu çekip geriye doğru koşmaya başlarken "Bizim hatamız." dedi "Her şeyi insan gibi, fakat yine de saldırıya uğramasından korkuyorduk. Bu yüzden onu geliştirdik ve şimdi çok ani bir darbe almadıkça kendini yenileyebilir. Ayrıca kemikleri çok güçlü, normal silahlarla kırılamaz." -
77.
0Tutar rezz
-
78.
0Tek haber bu değildi. Avrupa yakasının farklı ama birbirine yakın yerlerinde insanlara saldırıp, onları ısıran, şeklen insan olup hayvanımsı hareketlerde bulunan şeyler görünmüştü. Ekranlara şöyle bir röportaj yansımıştı:
"Evet sayın seyirciler. Şu an Boğaziçi kampüslerinin bulunduğu koruluktayız. Burada bir ceset ihbarı aldık. ihbar eden kişi, o kişiyi öldüren bey. Evet, ihbar eden bey hemen ileride, şimdi oraya gidiyoruz... -
79.
0Rezerve
-
80.
0Vay bin vay devam güzel
-
81.
0Rezervatullah
-
82.
0Reserved
-
83.
0Reserved
-
84.
0Bölüm 2. istanbul'un Son Birkaç "Günü"
"Evet," dedi nefes nefese muhabir. Kampüse gelmiş, diğer birçok kişi gibi çekim yapıyorlardı. "Evet, bahsedilen garip şeyin buradan çıktığı öğrenildi. Şu gördüğünüz küçük bina buraya birkaç sene önce dikildi. Ancak kimse buranın ne için kullanıldığını bilmiyordu, çalışanlarından çıt çıkmıyordu. Herkes meraktaydı ve merakları sonuçlandı. Bu sabah, buradan insan görünümlü, fakat insandan katlarca daha büyük bir şey çıktı. Ölüm yağdırıyordu. insanlar dört bir yana kaçıştılar. Şu an için, içeriye girme iznimiz olmadığı için içerideki ölü sayısını bilmiyoruz. Fakat kampüste 11 ölü var, neredeyse bir katliam. Hiç yaralı yok, çünkü bu şey kimseyi sağ bırakmıyor. Ayrıca... " dedi ve yerdeki cesetlerden birinin yanına gitti. Cesedin etrafını polisler ve ambülans ekipleri sarmıştı. Kameraman zor bela araya girip cesedi çekmeye başladı. "Olamaz! Nasıl bir şey bu!" dedi muhabir iğrenerek. "Hey, çekmeyin!" diye onları kovalamaya çalıştı polislerden biri. Kameraman ise çekmeye devam ediyordu. "Bunun ne olduğunu ise kimse bilmiyor. Adamın vücudu yenmiş! Bunu nasıl bir şey yapabilir?" O sırada zorlanıp uzaklaştırıldılar. "Evet, sayın seyirciler. Burada tam bir katliam var, burada yaşananlara en uygun kelime bu: Katliam! Bir devlet neden böyle durdurulamaz bir şey yapılmasına izin verir? Hâlâ bir açıklama gelmedi... " -
85.
0Rez ulann
-
86.
0Reserved
başlık yok! burası bom boş!