/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 51.
    +8


    Kahramanlar ölür,yurdu yaşatmak için! ☾★




    ···
  2. 52.
    +8
    -"Komutanım arka taraftan kaçan 3 kişi var eşkal uyuyor"
    -"Anlaşıldı"

    Aydın'a bağırarak "beni takip et"dedim
    Arka tarafa doğru koşmaya başladım;çatışma devam ediyor fakat ön tarafta.
    Uzaktan 3 kişinin karanlığa doğru koştuğunu gördüm ikisi silahlıydı.
    -"Durun lan"diye bağırdım arkalarına bile bakmadılar.

    Koşmaya başladım... Kulak telsiziyle;
    -"Görüş alanın dışında mı?"
    -"Hayır komutanım"
    -"Ayağından vurabilirsen vur"
    -"Anlaşıldı komutanım"

    Ben ise yine koşmaya devam ediyordum ki arkamdan da Aydın geliyordu.
    Her tarafta yankılanan bir ses;ardından telsizimden gelen ses;
    -"Tamamdır komutanım"
    -"Aslansın"

    Koşmaya devam ediyordum ki üzerime yağan mermilerle kendimi
    yere attım;yanında ki iki adam üzerime kurşun yağıdırıyodu.
    Sağ göğsümde bir acı hissettim;vuruldum mu acaba? diye düşündüm
    Elimi zütürdüm kan yoktu;çelik yeleğe isabet eden merminin sıcaklığını hissettim.

    Mermi yağdırmaları bitmişti ki büyük ihtimal vurulduğumu sanıyorlardı.
    Biraz ileriden yanıma doğru geldiklerini anladım;birisi şarjör takıyorken
    diğerkisi namluyu aşağı çevirmiş geliyordu.

    Bekledim... bekledim... bekledim ve yanımda ki ak-12 yi alıp
    hızlı bir şekilde üzerlerine kurşun yağdırdım;ikisi de yerdeydi.
    Ayağa kalktım ve yerde yatanlar yokmuş gibi ileride ayağını tutan adama
    doğru ilerlemek için adımlarımı hızlandırdım.
    ···
  3. 53.
    +8


    Pusu ve Suikast! 08.07.2025 saat 07.45




    Sigaramı söndürdüm ve yaklaşan olan konvoyun gelişini izlemeye başladım.
    Telsizmi elime aldım ve;
    -"RPG yi hazırlayın"
    -"Anlaşıldı"
    -"Emrimi bekleyin"

    Yarım saniye sonra cevap geldi;
    -"Rpg hazır emrinizi bekliyoruz"
    -"Bak önde ki pikapı gördün mü silahlandırılmış?"
    -"Evet komutanım"
    -"Stabil nişan al!"

    Ardından telsizin frekansını değiştirerek;
    -"Rpg yi hazırlayın"
    -"Anlaşıldı"
    -"Hazır komutanım"
    -"Arkada ki silahlı pikap sen de!"
    -"Anlaşıldı komutanım"

    Ardından ilk atış emrini vermek için menzil alanına girmelerini bekledim;elime
    telsizimi aldım ve;
    -"Ateş"

    15 saniye gibi kısa bir sürede önde ki pikap gürültüyle patladı ve alev aldı;
    ardından ikinci rpg arkada ki pikapı yine aynı şekilde isabetli vurarak etkisiz hale geldi.

    "Ateş"diye bağırmam ile tim yerde ki düşman unsurlarına yoğun bir biçimde atış
    yapmaya başladılar;hedef köstebekti!

    Hangi araçta olduğunu bilmiyordum fakat ya ölü ya diri;
    dirisi daha yararlı olurdu orası ayrı fakat öldürülmesi lazımdı!
    Çatışma bütün şiddetiyle devam ediyordu;
    gözüm sanki onu arıyormuş gibi anında gördü şerefsizi;
    sol gözümü kapattım nişan aldım 3,2,1 tetiğe bastığımda
    yere düşmüş ve acısından kıvranıyordu.

    Cebinde ki telsiz ucunu gördüm;hemen telsizimi aldım ve frekans çekiciyi
    çalıştırarak konuşmaya başladım;
    -"Ne oldu katilim?"
    Adam etrafına bakıyordu;
    -"Sen kazandın"diye inleyerek söyledi
    -"Son cümlen ne olurdu?"diye sordum
    Tebessüm etmiş gibi cevapladı;
    -"dıbınıza koyayım;hepinizin"
    -"sen zahmet etme ben seninkine koyarım"diyerek
    telsizimi cebime koydum ve nişan alıp anında sıktım;
    baktığımda yerde cansız yatıyordu;kanı arkadan akmaya başlamıştı.

    Kalktım ve cesedini diğer leşlerin yanına zütürülmesini söyledim.
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi lan yannan diyim yine :D
      ···
      1. 1.
        0
        ne oldu amk
        ···
  4. 54.
    +8


    Suriye-Halep/PYD Karargâh Destek Karakolu tarih:07.07.2025/saat:03.00




    Gece soğuk;parkeler üstümüzde arkamızda çanta,
    üstümde çelek yelek hemen üstün de hücum yeleği elimde ak-12 arkamda 19 tane
    vatan evladı;bilinmeyen dağı izleyerek karakola doğru ilerliyoruz.

    Yaklaşık varış saatimiz 4.30;Göktür 552 timi ile 1071 Malazgirt timi saat 5.30 da varacak
    istanbul 1453 ise saat 04.00 gibi varacak;çünkü karakolun etrafını çeviriyoruz.

    Elimi havaya kaldırıp"çökün"hareketi yaptım;bütün tim çöktü yanıma gelen Aydın Astsubay;
    "Ne oldu komutanım"
    "Herkes gofretini yesin ve çayını içsin enerji lazım olacak fakat hepsini de tüketmesinler"
    "Emredersiniz komutanım"

    ben çantamı çıkarıp içinden yalıtımlı matarımı ve gofretimi çıkardım;
    hem yiyor hem içiyor hem de düşünüyordum;size bir tespitimi söyleyeyim
    Normal hayatta hiç düşünmeyen ben sevdiklerimden uzakta hele ki ölüm ensemdeyken
    attığım adımı dahi hatta aldığım nefesi bile düşünür oldum.

    Durun gofretimi yer, çayımı içerken bahsedeyim biraz bir şeylerden;
    Harp Okulundan mezun olduktan sonra Tuzla/Piyade okuluna gittim
    ardından Kayseri Komando tugayında eğitim aldım ardından Terörle Mücadele için
    arada sırada Kayseri'den doğuya gidiyordum.
    Sonra ise Ö.K.B diye yeni birim kurulunca mülakatına gittim
    başarılı olunca bu birimde yer aldım ve hala bu birimdeyim.
    Bu birime girdikten 3 ay sonra evlendim sevdiğim kadınla

    Ö.K.B. açılımı Özel Karma Birlikler;yani herhangi bir timde hem karacı hem havacı hem de denizci var.
    Örneğin bizim bölükte 80 kişiden 45 tanesi karacı,20 tanesi denizci ve 15 tane havacı var.
    Benim timde ise 16 tane karacı(ben dahil) 3 denizci ve 1 tane havacı var.

    15 dakika geçmiş olmasından harekete geçme vakti gelmişti...
    ···
    1. 1.
      0
      Gofret icilmez kanka onuda duzeltiver sana zahmet
      ···
      1. 1.
        +1
        Abdullah hocam siz misiniz?
        ···
      2. 2.
        0
        Malesef kanka daha hoca olamadik
        ···
  5. 55.
    +8


    Memleketten şarkılar! saat 15.00




    -"Aydın buraya gel"diye bağırdım,odaya giren Aydın;
    -"Emredin komutanım!"
    -"Hoparlörü ayarla,15 dakikaya hazır olsun sonra yanıma gel"
    -"Emredersiniz komutanım"

    Ben kapalı alanda sigaramı tüttürüyor;odayı duman altı yapmıştım.
    Derdimden içiyordum,derman olmasa da;
    Sıkıntıdan içiyordum,çare olmasa da;
    Zaman geçirmek için içiyordum,zaman geçmese de;

    Hepimizin içinde bütün duygular otaya karışık bir şekilde his ediliyor;
    kiminin heyecan duygusu üstün kiminin hasret kiminin merak tek bir duygu
    hepimizce kabul edilmiş ve aşırı derece : KORKU!

    Ama inanın yaptığımız görev vatan uğruna olunca hele ki bu iş
    vatan uğruna ölmekse kimse sesini çıkarmıyor hatta içimizde belli etmesekte
    Allah'a böyle bir şey için dua etmemiz;tek sıkıntımız sevdiklerim ve seveceklerimiz.

    Bak yine aklıma geldi;güzeller güzeli,hayat arkadaşım;bir işi onunla yaparken
    daha fazla zevk alıyor,daha heyecanlı oluyordu biricik sevgilim.
    Şimdi yanında olmak;başını omzuna koyması..
    En çok onunla film izlerken;sohbet etmeyi özledim...

    "Komutanım hoparlör hazır"dedi Aydın;ben ise bu cümleyle düşüncelerden çıkarak,
    ayaklandım ev aydın ile birlikte hoparlörün olduğu yere doğru gitmeye başladım.

    Cebimde ki telefonu çıkardım;normal de yasak fakat olur da vurulsak
    imkanım olursa son kez sevdiğim kadını,annemi ve babamı arayıp seslerini duymak için
    yanımda zütürürüm her daim kapalıdır;sim kartını çıkartarak telefonu açtım.

    Hoparlöre;bağlanan kablo beni biraz daha hoparlöre yaklaştırdı.
    Tim toplanmış;ellerinde kiminin çay kiminin kola kiminin gazoz ya da soda,
    diğer elinde sigaralar içmeyenlerin elinde ise ordunun verdiği gofretler;
    hepsi biraz mutlu gibi etrafta toplandı ben onlara bakarak;
    "Ne açıyım la?"diye sordum
    "Herkes aklında hangi şarkı düşünmeye çalıştılar karizmati bir ses çıktı;"

    "Hangimiz sevmedik"
    Herkes hobaaa falan çekiyor sesin sahibi Emre Teğmen'di;tebessüm ettim ve
    telefon ekranına tekrar bakarak açtım parçayı herkes birbirine kenetlenmiş,
    eller omuzlarda;bir sağ bir sola giderek şarkıya eşlik etmeye başladılar;

    https://www.youtube.com/watch?v=TaTeZJib-MA

    "Hangimiz düşmedik kara sevdaya
    Hangimiz sevmedik çılgınlar gibi
    Hangimiz bir kuytu köşe başında
    Bir vefasız için yol gözlemedik mi"
    ...
    ...
    ..

    Düşünün bir bölük o kalın ve ciddi sesiyle bu şarkıyı söylüyorlar;
    Adeta HALEP'i iNLETTiK!

    Telefonda ki müzik çalmayı otomatik seçtiğim için hangi şarkı çalarsa ona göre
    ruh halimizi ortaya çıkarıyor sözlerini bilmeyenler sağa sola giderken;bilenler ise
    sanki bütün her şeyini ortaya döker gibi söylüyor;

    Derken yavaştan Müslüm baba bitiyor,merakla yeni şarkıyı bekliyoruz;

    https://www.youtube.com/watch?v=oxVW-aY4DE4
    "Gözüm Yolda Gönlüm Darda
    Ya Kendin Gel Ya Da Haber Yolla
    Duyarım Yazmışsın iki Satır Mektup
    Vermişin Trene Halini Unutup"
    ...
    ...
    ...

    Herkes;mazilere dalıyor sevdiklerinin yanına gidiyor ya da geleceğe gidiyor,seveceklerinin yanına.

    Derken bu da bitiyor bu sefer yine penaltı atışları izleyen taraftar gibi bekliyoruz ne çalacak;

    https://www.youtube.com/watch?v=SW3IyM1CLaI
    "ip attım ucu kaldı da tarakta gücü kaldı
    Ben sevdim eller aldı da içimde acı kaldı
    Ankara'nın bağları da büklüm büklüm yolları
    Ne zaman sarhoş oldun da kaldıramıyon kolları
    Elmayı yüke koydum da ağzını bükekoydum
    Aldın yari elimden de boynumu bükekoydun
    Astarda urganım var da yün basma yorganım var
    O yar senin derlerse de on koyun kurbanım var
    O yar benim derlerse on koyun kurbanım var"

    herkes hüzün modundan yatay geçiş yapıyor;az önce birbirine kenetlenen adamlar
    iki kolunu açmış karşılıklı oynuyorlar;eşlik edenler ise ayrı bir kafa!
    Güzel geçiyor vakit kim bilir belki son vaktimiz
    Tümünü Göster
    ···
  6. 56.
    +8
    (Hikaye bitmedi;hikayenin son partını yazıp pc ye kaydettim!)

    An itibariyle hikayeyi bitirdim ve PC ye kayıt edip aklımda olan başka bir hikayeye geçiş yaptım.Yarın daha seri bir şekilde atacağım şimdi istemeyin üzülüyorum amq!

    Şu şarkıyı da okuyan herkese armağan ediyorum: (Ahh Türk kızları Ahhhh)

    https://www.youtube.com/watch?v=DSBqMGuJBMk
    ···
    1. 1.
      0
      Bitti mi şimdi hikaye ?
      ···
      1. 1.
        0
        Yok la bilgisayarda yazıp bitirdim yarın hepsini direk aticam o mana da bitti
        ···
      2. 2.
        0
        Lan dedim bu nasıl son. Korktum bi an
        ···
      3. 3.
        0
        Hehehehe böyle son mu olur
        ···
      4. diğerleri 1
    2. 2.
      0
      At panpa
      ···
      1. 1.
        0
        şuan mobildeyim : /
        ···
      2. 2.
        0
        Bro çok sardı utku girmiyo meraktan amk :D
        ···
    3. 3.
      0
      Allah rızası için at partıda nasiplenelim
      ···
    4. diğerleri 1
  7. 57.
    +8


    intikal vakti! saat 22.45




    Yavaş yavaş bölgeden çıkmaya başlamıştık;3.Selim'e doğru intikal etmeye.
    Hava soğuk ve puslu...
    Daha da kötüsü Sessiz ve olabildiğince karanlık;Gece görüşler olmasa kafayı yeriz herhalde.
    Yaklaşık 2 saatlik yol;düşünerek geçecekse düşüneceğim eşim ve doğacak çocuğum.

    ilerlerliyoruz;Hasan'ın başına gelen olaydandır galiba herkes daha tedbirli...
    Herkes daha ciddi ve herkes bir öncekinden daha çok korkuyor!
    Öncü olarak 15 dakika erken çıktık;yolda herhangi bir unsuru kaldırmak için.

    Arada sırada yırtıcı kuşların sesi geliyor kulağıma bilmiyorum hangi tür;
    arada sırada da Halep semalarına yükselen silah sesleri;bazen o kadar abartıyor ki
    mermi gökyüzünü yararken görüyoruz ama çok uzaktan.

    Kendim;kendimle konuşuyor aklım aklımı düşünüyor kalbim kalbimi hissetmeye çalışıyor;
    ve en önemlisi ruhum ruhumu korkutuyor.
    Bu durumlarda AŞKIN ne kadar kutsal bir duygu olduğunu anlıyor insan.

    Eşimin resmine bakarken;onun için ölmeyeceğim diyorum!
    Eşimin resmine bakarken;tekrar bir araya geleceğimiz
    günü düşünüyorum bu bana umut veriyor.
    Demem o ki böyle durumlarda birisine bağlı değilseniz;
    bağlı olanlara nazaran daha ümitsizsiniz!

    Botumun içi kum oluyor;rahatsız etsede devam ediyorsun,
    hafif üşüyorsun yürümen enerji veriyor;
    bazen yürümek zorunda kalıyorsun, yoruluyorsun ama zorundasın...

    Sadece ben,biz ve Allah var başka kimse yok!
    Belki sevdiklerimizin duası da var ama kesinlike gam yok! pişmanlık yok!
    vatan sağ olsun da biz önemli değiliz!

    iç sesim başlıyor konuşmaya;
    "Eğer öleceksem;öyle yatarak değil, trafik kazasıyla değil, manyağın biriyle kavga ederek değil
    düşman ile çarpışarak vatan uğruna öleyim...
    Tamam kabul ediyorum böyle ölüm olacaksa her türlü acıya razıyım."

    Bu sefer iç sesim değil nefsim konuşuyor;
    "Acı mı? aman Allah korusun düşünsene parçalanarak ölüyorsun;
    aman bizden uzak olsun da kime olursa olsun"

    Biz orada sadece Türk Askeri-pkk mücadelesi değil
    Ruhumuzla-Nefsimizin mücadelesinide veriyoruz;
    alınan kararların anlık olarak ne ekgib ne fazlasıyla geri döndüğü mücadeleden!
    ···
    1. 1.
      0
      yarırken degil yararken his etmeye degil hissetmeye panpa saygilarla
      ···
      1. 1.
        0
        eyvallah :D
        ···
  8. 58.
    +7


    Parola? saat:06.00




    Dağın başında belli aralıklarla ışık yanı sönüyordu!
    Arkama bakarak yorgunluktan bitmiş olan time;
    "Beyler 10 dk kaldı bakın şurası"diye söyledim.

    10 dakika sonra vardığımızda birisi Parola? ne diye bağırdı;
    "Şehitler Ölmez!"

    Yanımıza koşarak gelen 4 asker elleri taşımaktan su toplamış
    askerlerin elinden sedyeyi aldı ve hızlı adımlarla binaya doğru zütürmeye başladılar.
    Biz de onları takip ediyorduk;binanın kapısına gelince iki tane kapıı nöbetçisi kapıyı hemen açtı.

    içeri de sessizlik hakimdi sadece arada sırada;yaralı askerlerin sesleri çıkıyordu.
    Ortada TÜRK bayrağıyla kapatılmış bir insan vücudu vardı!
    Tim komutanları bir arada oturmuş sessizce bekliyorlar;yüzlerinden
    okunuyordu mutsuzlukları.

    Biz içeriye girince hemen ayağa kalktılar;bizi karşılamaya geldiler.
    Hasan'ı ise sıhhiyecilerin yanına zütürdü diğer askerler.
    Timimde ki personel kendini yere attı kimisi ise hemen su içmeye ve soluklanmaya başladılar.

    "Şehit kim?"
    "Uzman Çavuş Ayhan"
    "Allah rahmet eylesin!"
    Hep bir ağızdan "amin"denildi.

    "Yaşar teğmenim;telsiz ile merkeze bildirelim"
    "Bizim telsizin şarjı bitti;sizi beklemek zorunda kaldık"

    Telsizimi hemen alıp;
    "Cumhuriyet 1923 konuşuyor:1881 Selanik'teyiz acil helikopter lazım Şehit ve yaralımız var.."
    "Anlaşıldı hemen gönderiyoruz"

    Erme teğmen söze atıldı;
    "illaha şehit veya yaralımızın mı olması lazım;her çağrıldığında gelmeye çalışsalar
    ne şehit ne de yaralımız olur!"

    Haklıydı bir nevi,bir nevi de haksızdı bazı durumlar için fakat benim aklım
    Hasan ve diğer yaralımız da ve tabi ki de şehidimiz deydi!
    ···
  9. 59.
    +7


    X-U-Y-U - saat:00.50




    Verilmiş olan şifreli bölgeyi;harita üzerinde bulduktan sonra saat 00.50 itibariyle
    bölgeye varmış bulunmaktayız. Cebimde ki şifre kağıdına son kez baktım doğru yerdemiyiz diye;

    X=1
    U=0
    Y=4
    U=0
    Ardından sayılara denk gelen bölge ismine baktım;
    "1040 Büyük Selçuklu Bölgesi"

    Telsizimi elime aldım ve ;
    "1923 Cumhuriyet; 1-0-4-0 Büyük Selçuklu bölgesinde bekleme de"
    "Kara Pilot Yüzbaşı Can H. konuşmada;az kaldı aslanım 20 dk ya oradayız"
    "Anlaşıldı komutanım"

    Oturup;hafif serin olan havayı güzelleştirmek için yalıtımlı mataramızda ki çayı yudumlamaya başladık.
    yaklaşık 15 dakika sonra uzaktan helikopter sesini duymaya başladık;hemen ardından ışıklarını gördük.

    Telsizmi alıp;
    "Şahin dinlemede ise gökyüzüne lazer tutacağız gece görüş ile rahat görürsünüz"
    "Anlaşıldı"

    "Aydın;silahın lazerini aç kapa"
    Aydın sırtına astığı silahı havaya doğru doğrultup lazerini aç-kapa yaptı
    "Şahin konuşmada; sizi gördüm"

    5 dakika sonra üstümüzde ki dev araç;sesiyle ve etrafa yaydığı serinlikle indi.
    Kapı açıldı;içeriden çıkan 2 tane asker elindeki kutuyu indirdi ve tekrar bindiler;
    ardından tekrar indiler bu 3 kez git-gel yaparak devam etti.

    Asker binmeden önce;
    "Allah yar ve yardımcınız olsun komutanım"dedi
    "Cümlemizin"diyebildim.
    ···
  10. 60.
    +7
    Sabah sabah iyi gelir beyler;

    https://www.youtube.com/watch?v=X69sy47a5_g

    Saat 13.00'da buluşmak üzere ... VESSELAM
    ···
  11. 61.
    +7


    Hain! saat 12.00




    Adam dah fazla konuşmadı;dinlenmesi için rahat bırakıp
    içeriye geçtik ve televizyonda yerel bir kanalı açtık.
    Arap kanalında az önce saldırğımız karakol vardı.

    "Ahmet buraya gel de şunu çevir"
    "Emredersiniz komutanım"

    Ahmet uzman arapça ve ingilizceyi ana dili gibi bliyor ve tim de tercümen görevinde bulunuyordu.
    "Komutanım şöye diyor; Karargah Destek Karakoluna yapılan saldırıda 12 gerillamız öldürüldü,
    5 tane gerillamız yaralandı. Saldıran grubun 600 kişilik bir örgüt olduğunu ve 40 tane ölüsü ele geçirildi"

    Herkes şaşkın biz 600 kişi?
    Bizden 40 ölü?
    Ben bahçede saydım 34 tane ölü vardı, yaralılar bu sayının iki katı bile olabilir.
    Anlaşılan halkı ve gerillaları korkutmamak için böyle bir şey yapıyorladı.

    Bu arada yine aklıma binada kaldığımız gün yaşanlar geldi ayağa kalkıp
    ele geçirdiğimiz karakol komutanının yanına gittim;uyuyordu ya da numara yapıyordu.
    Ayağımla dürttüm "kalk hadi"diye bağrdım. kalkınca sandalyeye otur dedim.

    -"4 Temmuz gecesi neredeydiniz?"
    -"Karakolda hazırlık yapıyorduk"
    -"Neyin hazırlığı?"
    -"Bize bir binadan bahsettiler;saldıracağımızı söylediler hazırlandık"
    -"kim söyledi, kimden aldınız emri?"
    -"PYD Hudut sorumlusu General Bahroz'dan aldık"
    -"O kim lan?"
    -"Hudut karakollarının genel komutanı"
    -"O nereden biliyordu?"
    -"Söyledikleri ihbar almışlar bizi de oraya göndermek için aradılar"
    -"ihbarı kim yapmış"
    -"Bilmiyorum o bölgede oturan kişiler herhalde"

    Odadan hemen çıktım ve tim komutanlarının yanına gittim.
    ···
  12. 62.
    +7


    Konum değişikliği! saat 12.30




    "Merkez konuşmada;Selanik 1881 bölgesinden başka bölgeye geçin"
    "Anlaşıldı konum şifresi?"
    "X-T-Q-X Allah yardımcınız olsun"
    "Vatanımızın"

    Hattan çıkar çıkmaz harita üzerinde kriptolu bölgeyi çözmeye başladık.
    X=1
    T=7
    Q=6
    X=1

    -"Bölge şifresi 1-7-6-1; neresi buldun mu Emre?"
    -"Hımmm... 3.Selim Bölgesi"
    -"Pekala bu akşam saat 23.00 da hareket ediyoruz"
    -"Anlaşıldı"
    -"Adamı ne yapacağız"diye söylendi Yaşar Tğm.
    -"Merkeze durumu bildirmemiz lazım"diyerek elime telsizi aldım;

    -"Halep Kahramanları;elimizde esir var akşam 00.00 da 1881 Selanik bölgesinden alın"
    -"Anlaşıldı"

    Tekrar bizimkilere döndüm ve;
    "Timlere söyleyin uyuyup;dinlensinler"
    Ardından dışarı çıkıp;cebimde ki paketten son sigarayı çıkardım
    güzelce yaktım ve içime çekerken uçsuz bucaksız sarı otlara baktım.

    Telsizimden;bir hışırtı geldi ön cebimden çıkararak,
    Kulağıma doğru yanaştırdım birisi frekansıma girmek istiyordu!
    Frekansı kabul ettikten sonra dinlemeye başladım;
    -"Gomutanım beni dinliyor musun?"
    -"Evet, kimsin?"
    -"Katilin!"
    -"Haha komik mi? kimsin lan sen?"
    -"Bir dot gomutanım"
    -"Lan sen misin şerefsiz?"
    -"Gomutanım hayatının son günü görüşmek üzere, kendine iyi bak"
    -"Şerefsiz"
    -"... "
    -"Duyuyor musun beni?"
    dememle hat kesildi;ne olduğunu anlayamamıştım ama kim olduğu açıktı!
    Bir dost... köstebek şerefsizi.
    ···
  13. 63.
    +5 -1


    Saat 20.45'e ertelenmiştir;küçük bir işim çıktı geleceğim!
    Burada olanlar da burada yazsın merak ettim kimler burada!


    ···
  14. 64.
    +6


    Köstebek var! saat 12.10




    "Yok öyle olmuy.." Emre Tğm. cümlesini tamamlayamadan içeriye daldım;
    -"Beyler köstebek var"
    Hepsi ayağa kalktı Yaşar Tğm.;
    -"Ne diyorsun sen Mustafa, emin misin?"
    -"Eminim usta;4 temmuz gecesi bize saldırdıkları gün, bizi binaya kilitleyip gittiler?"
    -"Niye daha önce söylemedin hacı?"sesin sahibi alper Tğm.
    -"Ne biliyim aklımdan çıktı gitti!"

    -Kendimizi telsiz odasında bulmamız bir oldu;
    -"Halep Kahramanları konuşuyor;köstebek var!"
    -"Merkez konuşmada; kim?!1!1"
    -"Halep'e vardıımız ilk gün bizi almaya gelen adamlar;oğuz boyları!"
    -"Araştırıp;TV'nizin 1905.ci kanalını açın şifre Hüsat1923;fotoğraflar oraya gönderilecek"
    -"Anlaşıldı"

    Biz hemen TV yi açıp kanalı tuşladık;Şifrenizi Girin
    kumandadan Hüsat1923 yazdık ardından bir panel açıldı;
    "Hoş geldiniz Halep Kahramanları 2 bildiri var;gönderen Merkez 3"

    Açar açmaz adamı tanıdım; hafif sakallı, saçları bembeyaz orta boylu ve zayıf bir de kumral.
    -"Aydın;şu şerefsiz adamı buraya getir"
    -"Emredersiniz komutanım"

    iki dakika sonra adam direne direne geliyor;sağa sola hareket yapıyıyor;
    -"Gel otur şöyle"
    -"aç bakalım görüntüyü"

    Adam fotoğrafı görür görmez yüz ifadesi değişti;
    -"Bu adamı tanıyor musun?"
    -"Hayır tanımıyorum"
    -"Bana hiç öyle gelmedi"diyen Emre Tğm adamın karın boşluğuna bir yumruk attı.
    -"Komutanım tamam vurma; bu adam PYD Hudut Karakolları genel komutanı"

    Emre teğmen bana baktı ve;
    -"Vay arkadaş;filmler de biraz zaman alıyordu"
    Ben tebessüm ederek adama baktım
    -"Bana bak biz sana zarar vermeyiz;seni öldürmeyeceğiz Türkiye'ye geri dönüyorsun"
    Adam sustu biliyor bir şey derse dayak yiyeceğini.

    Telsiz odasından bir ses geldi;
    ···
  15. 65.
    +6


    50'ye 50 11.07.07.2025 saat:23.41




    Aradan geçen iki gün boyunca bu operasyon için hazırlandık;
    "50ye50"kod adıyla hedef Halep Tilkisini canlı ele geçirmekti.
    Onu ele geçirirsek elde edeceğimiz bilgilern haddi hesabı olmazdı.

    Elime;evin krokisini aldım ve incelemeye başladım
    bakınız

    http://imgim.com/7159incix311641.png
    Nöbet kulübelerinin içinde ikişer kişiler vardı.
    -"Beyler dinleyin içeriye sızarak girmeliyiz;adam kaçabilir öle de bilir"
    -"Şimdi içeriye sessizce sızıp;tek kullanacağınız alet bıçak olacak,ilk önce içeriden kuşatacağız
    sonra çatışma çıktığında biz içeriye girip adamı alacağız"
    -"Sonra ise içeriden ve dışarıdan saldırıp,olursa hepsini öldürüp güvenli bölgeye geçeceğiz"
    -"Herkes dikkatli olsun!"
    -"Anlaşıldı mı?"

    Dinleyenler "anlaşıldı komutanım"dediler;50 kişi başlarında sadece ben vardım.
    Yaşar Tğm.bölgeyi korurken,Alper tğm ise olası müdahale timiydi.

    Ben,Aydın,Yusuf,Gürkan ve Aykut astsubay içeriye dalan ekip olacaktık.
    Bahşede 10 tane asker vardı;gerisi ise bina içindeydi.
    Nizamiyede 3 asker vardı;onları RPG ile halledecektik.

    Onlar gibi giyinip,yavaşça bahçeye doğru sürünerek sızmaya başladık.
    Gecenin karanlığı ve sessizlik;sadece toprakta ağır vücudumuzu iterken çıkan ses.
    Önümüzde arkası dönük iki tane militan vardı;
    Aydın'a bakarak sağda ki benim solda ki senin dedim sessizce.
    Bıçağımı çekerek sessizce yaklaşmaya başladık;3... 2... 1
    adamların ağzını kapatıp ön kısmından bıçağı sürekli gel-git yaptık.

    Geriye doğru çekip;çamların oraya attık cesetleri.Time dönerek;
    -"Yusuf sen şu kulübeyi,Gürkan sen şurayı,Aykut sen de şurayı susturucuyla bitirin"
    -"Anlaşıldı komutanım"dedikten sonra ayrıldık.

    Onlar gittikten sonra;
    -"Aydın takip et beni"
    -"Anlaşıldı komutanım"

    Binanın balkonuna yavaşça tırmanmaya başladık;çıktıktan sonra
    adamın odasına nasıl gideceğimize bakmak için kafamı hafifçe pencerenin içine daldırdım.
    Uzun bir koridor;5-6 kapı var!

    Acaba hangisin de kalıyordu elime telsizi alıp;
    -"Nöbetçi kulübelerine bakın"dedim dışarıda ki time
    -"Bakıyoruz komutanım... işaret verildi"
    -"O halde yarım saniye sonra atışa başlayın"
    -"anlaşıldı komutanım"

    Saatime baktım,sonra ise Aydın için de yer açtım ve koridora
    doğru nişan aldık;ilk telaşla bizi görmezlerdi kapılardan çıkanları direk buradan
    vurup;dışarıya çıkamadan etkisiz hale getirecektik.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 66.
    +6
    Gece görüş dürbünüyle gökyüzüne baktım;bir lazer tutulmuştu.
    Hangi ev olduğuna karar veremedim fakat biraz daha yaklaşırsam karar verirdim.
    Lazerin olduğu yere doğru hareketlendik...

    Sürekli yanıp sönen gökyüzüne tutulmuş lazerin bulunduğu eve yaklaştık.
    iki tane ıslık duydum;time doğru dönüp mevzi alın dedim.

    Üçüncü kez ıslık çalınca;doğru yerde olduğumuzu anladım ve
    tim ile birlitke kalkıp;bizi karşılayan Türkmen askerinin elini sıktım ardından
    binaya doğru ilerlemeye başladık.

    -"hoş geldiniz komutanım"
    -"hoş bulduk kandaş"
    -"buyurun komutanım şöyle geçin bizim burdan sonra yolumuz ayrılıyor;
    hakkınızı helal edin"
    -"Gel bi çay ısmarlayayım?"
    -"Başka zaman nasipse komutanım Allah'a emanet"

    Gecenin karanlığına cesurca koşar adım kayboldu gözden;
    biz ise loş ışık ortdıbına girdik;ışık azda olsa gözlerimizi rahatsız etti.

    Operasyonun temel görevi Dr.Agit fakat adam hakkında tek bir adım bile
    atamamıştık daha da kötüsü;zamanımız daralıyordu.
    Oturur oturmaz hemen çay hazırlansın dedim.
    Hava soğuk ne yapacağız?
    Hem memleket hasretini azda olsa azaltıyordu.

    Yine uzaklardan gelen keleş sesleri;moralimi bozmadı ama merakımı milyonlara katladı.
    Nasıl bir yerdeydik;her mahallede birbirinden farklı örgüt ya da gruplar çatışıyordu.
    ···
  17. 67.
    +6
    -"Aydın sedyeleri getirin"
    -"Emredersiniz komutanım"

    Helikopterin yavaşça inmesiyle kapı açıldı;yaralı olan
    iki askerimiz ile şehitlerimizi helikoptere koyduktan sonra gitmelerini izledik.
    Merkez ile iletişim kurduk ve bundan sonra olacakları konuşmaya başladık;
    -"Dr.Agit'in hain planı olarak görüyoruz!"
    -"Orası kesin"
    -"Çok önemli bilgiye ulaştık; Dr.Agit'in sağ kolu olan Halep Tilkisi kod adlı adamın
    geçici kaldığı evi bulduk, sizden yaklaşık 20 km öte de bahçeli
    bir site evinde üst düzey korumalı. Aldığımız görüntülere göre yaklaşık
    50 kişilik bir silahlı militan örgütü ve 4 silahlı pikap var...
    -"Anlaşıldı merkez"

    Ayağa kalktım, Emre'nin timinin bulunduğu yere gittim;
    Aykut astsubay oturmuş sigara içiyor arada bir çayını yudumluyordu.
    Beni görünce kalkmaya çalıştı engel oldum ve;
    -"Otur aslanım otur" devam ettim buruk bir ses ile;
    -"Emre Teğmenimizi şehit verdik;buna göre timin yeni komutanı sen oluyorsun"
    -"Biliyorum komutanım"
    Sustum, sadece belli bir noktaya odaklandım ve düşünmeye başladım.
    -"Şimdi bizi kim güldürecek komutanım?"dire sordu Aykut astsubay.
    -"Bu saatten sonra güleceğimizi de sanmıyorum"diye ekledi
    -"Kim bilir?"diye kısık ses ile söylendim.

    Ülkümüz;vatandı...
    Ülkü uğruna ölmek bizim için şerefti!
    ···
  18. 68.
    +6


    Sıhhiye saat:13.15




    Üstüm de Emre'nin kan izler vardı;sıhhiye hangi birisine bakacaktı?
    4 tane yiğidim şehit olmuş;3 tanesi yaralıydı durumları ise görünene göre ağırdı.

    Binada bir sessizlik havası vardı;herkes bekliyordu.
    Telsiz ile durumu merkeze bildimiştik;gelecek olan helikopter bekliyorduk.
    Yaşar Tğm geldi yanıma, morali bozuktu doğal olarak sesi titrek bir şekilde;
    -"Emre şehit oldu!"

    Durdum ve baka kaldım;sesimi çıkartmak istiyor fakat başaramıyordum,
    boğazıma düğümlenmiş olan kelimler...
    aklımda film şeridi gibi geçen;Emre ile sohbetlerimiz ve anılarımız...
    Yavaşça, duvara yaslanarak yere oturdum;sabah buradaydı konuşmuştuk
    görevi tamamlayıp geleceğiz demişti...

    Merkeze sinirlenmiştim;ne olduğu belli olmayan bir olay için
    5 tane hayal koptu gitti bu dünyadan!

    Ben şimdi;Emre'nin babasına, annesine,kardeşine ve sözlüsüne ne anlatacaktım?
    Onun son zamanlarını mı? yok usta ne güzel Emre ile birlikte anlatacaktım!

    Ayağa kalktım ve kendimi toplayıp içeriye;Türk bayrağıyla örtülmüş olan
    yiğit bedenine baktım;biraz daha yaklışp bayrağı yüzünü görebilecek şekilde kaldırdım
    bakışı;heyecanlıydı sanki, korkmuş gibiydi asnki, üzgün gibiydi sanki...

    Ne güzeldi ki vatan için feda olmuştu... Üzgündüm ama biz varlığımızı T
    ürk varlığına feda etmeye and içmiştik!;

    "Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
    Koşar adım gitmeli onların arkasından. "
    ···
  19. 69.
    +6
    Yaklaşık 3 saat geçmişti;Yaşar, Alper ve ben masada oturmuş sohbet ediyor
    o arada çayları yudumluyorduk.
    Telsizci hızlı adımlarla geldi;
    -"komutanım acil telsiz başına gelin"
    -"Dinlemedeyiz?"
    -"Malazgirt 1071 konuşuyor;çatışmadan çıktık geliyoruz;4 şehidimiz var!!!"

    herkes dondu kaldı;1-2 dk cevap veremedim;
    -"A-a-a-nlaşılmadı?"
    -"Malazgirt 1071 timi çatışmaya girdi;4 şehidimiz var komutanım"
    ağlıyordu hatta ki asker;
    -"Yavrum Emre Teğmen nerede?"
    -"Yaralandı komutanım;çatışmadan zor bela geri çekildik geliyoruz"
    -"Takip edilme durumu var mı?"
    -"imkansız komutanım;geri çekilirken izimizi kaybettirdik"
    -"Konumunuz neresi?"
    -"Bilmiyorum komutanım yaklaşık 45 dk ya orada oluruz"
    -"Anlaşıldı"

    Hemen ayağa kalkıp kendi ve Yaşar teğmenin timini aldım;
    gelecek olan grubu yolda karşılayacak, yaralıları ve şehitleri taşıyacak
    aynı zamanda güvenliklerini sağlayacaktık.

    Yaklaşık 20 dakika durmadan koşuyorduk;hiç bir şey göremiyordum derken;
    -"komutanım oradalar"diye birisi arkadan bağırdı
    Sağ tarafıma;ağaçların sıklaştığı yerden bir grup geliyordu
    hemen oraya doğru koşmak yerine ilk önce bizlerden mi yoksa pusu mu?
    tedbiriyle mevzi aldırtıp, görüş alanına yaklaşmalarını bekledim.

    -"Komutanım biziz!"
    -"Aslanım geri kalanlar nerede?"
    -"Ormanda bekliyorlar"
    -"Beyler hadi gidip alalım"

    Ormana girip vardığımızda gördüğüm görüntü benim kalbimi
    çok acıttı;yerde yatan 7 ye yakın silah arkadaşımız, onları öyle görmek!

    hemen kucaklayıp güvenli bölgeye doğru gitmeye başladık.
    Emre Teğmen'i ben aldım omuzlarıma ve daha önce hiç koşmadığım kadar
    koşmaya çalıştım;o arada Allah'a dua ettim Emre'yi sevdiklerine bağışlaması için!
    ···
  20. 70.
    +6


    Vatan uğruna canlarını feda etmiş bütün aziz şehitlerimizin ruhları şad mekanları cennet makamları şehit olsun;bir fatihayı ekgib etmeyin.



    Hikayede beni yalnız bırakmayan monitörüme,klavyeme,mausuma,pc kasama,hoparlörüme,yazıcıma,ttnet modemime,masamda ki örümcek gibi olan yaratığa ve siz panpalarıma teşekkür ediyorum




    https://www.youtube.com/watch?v=eCLn-RjkyTc

    ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★
    Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
    Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir.
    Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
    Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.
    ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★
    Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
    Koşar adım gitmeli onların arkasından.
    Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
    ileriye atılmak ve sonra dönmemektir.
    ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★
    Yırtıcılar az yaşar... Uzun sürmez doğanlık...
    Her ışığın ardında gizlidir bir karanlık.
    Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık;
    Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir.
    ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★
    Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
    Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
    Bunun için ölüme bir atılış gerekir.
    Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir...
    ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★ ☾★
    ···
    1. 1.
      0
      adamsın panpam unutmuştum hikayeyi tam. yeni gördüm diğer başlıkta , helal olsun
      ···