toplanın piçler 7 yıllık aşk hikayemi

elemanı dövdürdüğüm adam uyuşturucudan yakalanmış, mapusa tıkmışlar adamı. bu adamın arkadaşlarından biriydi arayan. ahmet abiyi hapse attılar, bi sorunun olursa seni bana emanet etti haberin olsun mert kardeşim dedi. eyvallah abi dedim kapattım telefonu. ilk başta tırsmıştım amk, şehirde en güvendiğim adamı hapse tıktılar arkamda da kimse kalmadı ne yannan yicem dedim. sonra içim rahatladı. esranın bütün bunlardan hiç haberi yok tabi. neyse esra da geldi okuldan, nasıldı aşkım okul falan dedim. iyiydi şöyleydi böyleydi derken ağzından öyle bir laf kaçırdı ki...

okulda elemanın biri buna sarkıyomuş bi kaç haftadır, bugün kantin sırasında esrayı görmüş. esranın önündeki elemanlara atar yapmış açılın lan müstakbel yengeniz karnını doyursun diye. ben bunu duydum da ertesi gün okula mı giderim amk. esraya hiç bişey söylemedim. güldüm geçtim sadece bişey anlamasın diye ama huyumu biliyo kız amk. aşkım bişey yapma ama sakın dedi tamam dedim. eve çıkınca arkadaşlarına sordum kim bu çocuk diye. söylediler adını falan, ertesi gün gittim esraların okul çıkışına kapının önünde bekliyorum. esra arkadaşlarıyla çıktı kapıdan. beni gördü arkadaşlarına selam verdi, yanıma geldi. aşkım ne işin var senin burda falan diye. arkadaşların da gelsin arşkım seni göreyim falan diye geldim dedim. çağırdı arkadaşlarını. ben gizlice sordum eleman kim diye pelin denen kıza. gösterdi elemanı. tamam sağol dedim gibecem elemanın hayatını.

@125, daha 6 ay oldu amk. neyse kısa keserek anlatayım.

ben buldum bu elemanı hafta sonu çektim kenara konuştum bak birader böyle böyle, yamuk olmasın dedim. arkasına güveniyomuş bu. abilerime çağırttırma buraya dedi. zütün yese abilerin ilk aklına gelen kişiler olmazdı kaybol git dıbına kodumun sütü dedim. elemanı dövdürttüm, esra yine huzursuz olmaya başladı. her olayı böyle halletmek zorunda mısın falan diye. anlattım olayı, ben güzelce konuştum kendi diklendi diye. içim de içimi yiyo amk kız elemanla aynı okulda diye. hemen okulun serseri tayfasından bi elemanla tanışıp kaynaştım. esrayı ona emanet ettim. içim biraz olsun rahattı.

@129, biz ilk konuşmaya başladığımız sıralar eleman kızı sıkıştırıyomuş benle çıkcaksın falan diye panpa. benim otobüs geçti mi diye muhabbet açtığım zamanlar yani.

günler güzel geçiyodu, elemandan sürekli istihbarat raporu alıyodum bugün şu oldu bugün bu oldu falan diye. esrayla aramız mükemmeldi. yarın beraber okuldan kaçıp 10. ayımızı kutlayalım aşkım dedi. tamam aşkım dedim ben, sabah çıktık evlerden. yürümeye başladık bizim orlarda. nereye gidelim dedim, baş başa olcağımız bi yere gidelim aşkım dedi. ya sizin ev ya bizim ev hayatım başka bi yer yok dedim, bize gidelim dedi. tamam dedim. saat 9 gibi annesi de çıktı evden, sonra da biz girdik eve..

meğer her şeyi önceden ayarlamış, odasını falan düzenlemiş. çantaları falan bıraktık, oturdum ben esranın yatağına. sana bişey göstericem aşkım dedi. tamam aşkım dedim, bi defter çıkardı ajanda gibi. 10 ayın her gününü yazmış, günlük tutmuş. yazın ayrı olduğumuz zamanları okurken tutamadım kendimi ağladım yine amk kızın yanında. sarıldı bana, bu sefer ben yapıştım dudağına, seni çok seviyorum aşkım dedim. hep benimle olcaksın dimi mert dedi, evet aşkım neden sordun dedim. ben senin olmak istiyorum dedi. esra öpüşmekten daha fazlasını istiyordu ama ilişkiyi yıpratmasından korkuyodum...

emin misin esra ilişkiyi yıpratmasın dedim, bu olaydan sonra ben senden kopamam sen de benden kopamazsın sanırım mert dedi. haklısın dedim ve o gün birlikte olduk. hayatımda ilişkiye girdiğim 2. kızdı ve bu kıza deli gibi aşıktım. sonra günler geçti, pişman olup olmadığını sordum. kesinlikle değilim, sevdiğim kişiyle böyle bişey yaşadığım için çok mutluyum hatta dedi. bu beni esraya daha fazla bağlamıştı. (biraz bölüm atlayayım bu arada fazla olay yok) lise 2 bitmişti, artık lise 3'e geçmiştik. benim karne yine geçmeye yetecek kadardı. esranın karnesi teşekkür'lüydü. annem bunu öğrenince bu yaz biraz daha sıkcaz seni anlaşılan dedi ve gibik bi yaz tatili geçirdim..

yine güldüm eğlendim, yazlığa gittim, esrayla takıldım falan ama artık 2 sene sonra gireceğim sınavın stresi bastırmaya başlamıştı. derslere ağırlık vermiştik artık esrayla. aveanın sms olayının patlak verdiği zamanlardı ama geçen seneki kadar mesajlaşmıyorduk. varımız yoğumuz ders olmuştu, aynı dershanedeydik. ve aramızdaki tek sorun sigara içmemdi. ilişki güzel ilerliyodu..

derken, dershane hocaları bize baskı yapmaya başladı. ayrılmamız için baskı yapıyolardı. neymiş, derslerimize yeterince ağırlık vermiyomuşuz. ben anlatıyorum hocaya, hocam ayrılırsak ben de bi tak düşünemem, esra da böylesi daha iyi diyorum. dinlemiyolar. en sonunda esrayla anlaştık, ayırlmış gibi davranmaya karar verdik. dershanede sadece bakışma imkanımız olcaktı.. bu da koymuştu bana açıkçası. ama hocalar da bi yönden haklıydı be binler. düşününce, derslerden çok esrayı düşündüğüm doğruydu..

dershanede görüşemiyoduk, çıkışta aynı otobüse biniyoduk ama hocalardan da binen olduğu için otobüste bile rahat yoktu amk. en sonunda mesaj olayına biz de kapılmak zorunda kaldık. dıbını gibtiğim mesajı, bişey diyosun vurgusu tonlaması osu busu olmadığı için karşıdaki kafasına göre anlıyo. esrayla aramızdaki en büyük tartışmayı mesaj yüzünden yaşadık. dershanede sınıftan bi kızla tenefüse çıktım, tartışma konusu oldu. her ergen hem de sınav pgibolojisi altında bi kızla çıkcak olan liselilere tavsiyem, hareketlerinize dikkat edin. herşeyden kıl kapıyolar amk.

11. sınıfın 2. dönemi geldi çattı, sınava 1.5 yıl kaldı. artık yumurta yavaştan züte dayanmaya başladı. esrayla olan mesajlaşmalarımız giderek azaldı. mesajlaşmalar azaldıkça ben onu daha fazla merak ediyodum. bi orta yolu yoktu. çok mesajlaşsak derslerden geri kalcaz, az mesajlaşsak meraktan çatlıyorum amk. en son çare, esrayla bu durumu konuşmaktı. mesajlaşıyoduk, bu konuyu açtım. dedim ya mesajın dıbını gibeyim diye, kız ondan sıkıldım sandı. soğuk davranmalar başladı ondan sonra ki günde en az 150 soru çözen ben, günde 10 soruyu anca çözer hale geldim. yüz yüze anlatıyorum durumu anlamıyo, sen benden sıkıldın diyo. aşkım yok öyle bişey diyorum, ortasını bulmamız lazım diye dedim diyorum dinlemiyor..

ertesi gün dershanede esrayı gördüm tenefüse çıkarken. bunların sınıftan bi elemanın koluna girmiş, güle oynaya keyfi gayet yerinde sanki tartışmamız onu ilgilendirmiyomuş havasıyla çıktı amk. kafayı yedim ben de. hocasını falan giberim dedim gittim yanlarına. hayırdır dedim, noldu mert dedi eleman anaın amı oldu huur çocuğu dedim çaktım kafayı. dershane hocaları sıçtı ağzıma. ertesi gün elemanın babası falan geldi dershaneye onla tartıştım dıbına koyim. esrayla aram bozuldu iyice. babam ağzıma sıçtı. bi anda herkesle ters düştüm..

ben yabancı dil bölümündeydim, esra ea'daydı. o hukuk ben de mütercim tercümanlığı istiyodum. 1-2 hafta ben hiç bakmadım derslerin yüzüne. esranın da haberi vardı bundan. 2. haftanın sonunda ayrılalım mert diye mesaj geldi. neden dedim, yine kafayı yicek hale geldim amk. derslerini çok boşluyosun benim yüzümden, zaten başına ne geldiyse benim yüzümden geldi dedi. bunlar bahane değil esra ayrılınca iyi mi olucam sanıyosun dedim. dinlemedi. son sözü sen böyle gidersen kazanamazsın hiç bi yeri oldu. ben de gazla çalışan bi liseliydim amk. bunu duyunca toparladım kendimi. sanırım esra da bu huyumu bildiği için böyle bişey yaptı...

@155, iyi geceler panpa kolay gelsin.

ayrılmamızdan bi ay sonra bi deneme sınavına girdik. o zamanlar 100 soruydu dil sınavları. netlerim 45-50 civarında geliyodu ortalama olarak. o sınava inanılmaz bi hırsla girmiştim. 96 netle dershane 1.si oldum, esra da bunu görmüş kendi sınav sonuçlarına bakarken. akşdıbına mesaj attı, 1. olmuşsun mert tebrikler diye. teşekkür ederim kimden duydun dedim. baktım sonucuna 96 netin var dedi. evet dedim. işte benim aşık olduğum mert bu, kendi sorumluluğunu bilen, hayatındaki şeylerin önem sırasının farkında olan mert dedi. ben seni her halinle seviyorum ama, aramızdaki fark bu işte dedim. laf sokma sırası değil mert, hep böyle olcağına söz ver hiç ayrılmayalım bi daha dedi. tekrar çıkmam diyodum kendime de dıbına koyim öyle olmuyor işte..

11. sınıf da geçti, takdir getirdim karnede. annemlerin babamların yüzü gülüyodu ama takdır gibimde değildi. sınav geldi çattı lan amk diyodum kendime. neyse dedim 1 ay güzel bi tatili hakkettim. esraya söyledim, hemen git tatile ben de kuş adasından yazlık kiraliym diye. esra da didimde yazlığı olan arkadaşıyla didime gitceğini söyledi. ben de kopardım izni pederden. yanıma da sadece elemanı bıçaklarken yanımda olan arkadaşımı aldım. 12 yıllık arkdaşımdı, her yerde yanımdaydı sağolsun. gittik tatile 1 ay kaldık. orda benim arkadaş esranın arkadaşlarından biriyle çıkmaya başladı. onlar kızın yazlıkta kalıyolar, biz bizim yazlıkta kalıyoruz. yazlıklar yakın olduğu için gece gündüz fark etmeden istediğimiz zaman görüşüyoruz...

1 ay kaldık döndük, artık konu tekrarları yapma zamanıydı. esrayla 1 ayda yüzyüze toplam 1 saat anca görüşmüşüzdür. ikimiz de kapandık eve. gece gündüz ders çalışıyoruz. bi gün sabah uyandım, 12 yıllık kardeşim dediğim arkadaştan mesaj. kardeşim esraya hiç bişey söyleme hastaneye gel acil. tamam kardeşim geliyorum dedim. gittim hastaneye, acilin önünde iki gözü iki çeşme ağlıyo. kardeşim noldu dedim, sarıldı ağlıyo sadece. yarım saat falan konuşamadı. noldu olm diyorum, meğer kız arkadaşına araba çarpmış tam buluşcakları anda. kız karşıdan karşıya geçip elemanın yanına giderken herif çarpmış, kız yoğun bakımdaymış amk..

@170, benim yaşadıklarımı yaşasan emin ol gelirsin panpa. büyük konuşmamak lazım..

esradan da napıyosun aşkım uyandın mı diye mesaj geldi amk. mesaj atmasam uzun süre, bize gitcek. sonra ağzıma sıçıcak. pelin yoğun bakımda desem, üzülcek. iki arada bi derede kaldım amk. en sonunda bi arkadaşa araba çarpmış yoğum bakımdaymış ordayım aşkım dedim. tamam aşkım geçmiş olsun dedi biraz olsun kurtardım durumu. girdik hastaneye kızın durumu iyiymiş allahtan. bi hafta kadar hastanede kalması gerekiyomuş. 2-3 saat içinde annesi babası falan da geldi zaten..

sonra eve gittim, akşam esra öğrenmiş pelin'e araba çarptığını. ağzıma sıçtı neden söylemedin diye biraz tartışıp durumu toparladık. ertesi hafta pelin taburcu edildi. moraller düzeldi tekrar ders temposu başladı amk. hayatın en gibici ve en sıkıcı dönemi 12. sınıftır (liseliler için). yaşayan herkes bilir. ev okul dershane üçgeninden kurtulamıyor olmama rağmen aynı dershanede olduğumuz için görüşebiliyoduk esrayla. artık hocaları da giblemiyoduk çünkü esranın da benim de netlerim yüksekti. bi tak demeye hakları yoktu..

tam sınav temposuna kendimi kaptırdığım zamanlar, eve gittim bi cuma günü. neden hatırlayamıyorum şimdi ama dershaneye gitmicektim o gün. tam eve çıkıcam kapıcı bizim apartmandan çıktı. beni görünce dedi bakkalın oraya git, baban seni ordan alcak işiniz varmış. tamam fehmi abi sağolasın dedim, ama içime bi kurt düşmüştü. bu işte bi bit yeniği vardı amk. kapıcının eli ayağı dolanmıştı beni görünce...

gittim bakkalın olduğu yere, oturdum bekliyorum. 1,5 saat geçti gelen giden yok. arıyorum babamı telefonu kapalı. annemi arıyorum açmıyo. en son sitenin içinde çeşme var, gittim oraya oturdum. alt kat komşusu geldi yanıma. nasılsın falan diyo okuldan muhabbet ediyo. işte sınav var bu sene bilmemne. sigara uzattı içiyosan al çekinme dedi, babam gelcekmiş görmesin yalnız sen de söyleme gökhan abi dedim tamam abim merak etme dedi. derken sesi titredi. yaktık içiyoruz falan. aradan yarım saat geçti. amcam geldi amk. baba tarafıyla bayramlarda bile görüşmeyiz, amcam çıktı geldi. nasılsın falan diye. sarılıyo bana sürekli derin derin nefes alıyo. bi taklar vardı, kesin ama neydi amk? neydi?..

akşam saat 9'a geliyodu sanırım. arkadaşlar aradı. halısaha var gelcen mi dedi, babama falan sorarım ona göre haber ederim dedim. tamam dediler, amcama baktım gözleri dolmuştu. sonra biri aradı amcamı, kim bilmiyorum. hadi çıkalım eve dedi amcam. çıklaım dedim. arkadaşlar aradı yine gelcen mi bak adam çağırcaz ona göre diye. daha sormadım pedere siz toplayın adamları falan dedim. senin dıbına koyim diyip kapattı telefonu. çıktık eve, ev yol geçen hanı gibi amk. ışığı gören gelmiş...