1. 67.
    0
    "Hıh" gibisinden bir ses çıkartıyorum, yolumu değiştirmeden kafamdaki istikamete devam ederken. Bu ses alaycı değil, sakin ve saliselik bir gülücük gibi, "canım ya yirim" diyen. Bu ona "ne düşündüğünü anlıyorum ama şimdi değil" diyor. Sen maalesef dominantlığını kaybedeli çok oldu. Artık kontrol bende. Çünkü senden daha iyiyim. Skor tutsaydım bin yılın hüsranı diye manşet atarlardı. Daha kelimesi çok hafif lan. Senden o kadar daha iyiyim ki,... yok lan bulamadım doğru kelimeyi. giberim ne bulucam. Ben biliyorum doğrusunu.

    aha, graham üssü graham sayısı kadar iyiym amk...
    ···
  2. 66.
    +1
    "Canım benim, ne kadar yaralanmış, ne kadar aç sevgiye. Ne kadar naif. Tek istediği anlaşılmak ve aşık olmak. Tek istediği onu sarmalayacak bir kol. O farklı, o oyunların parçası olmak istemiyor, o maskesini çıkartmak istiyor, insanlar gibi değil. Aynı benim gibi" Ayyyy dayanamam lan. Off çok kötü oldum peçete getirin dıbına koyayım. Ne kadar farklıyız diğerlerinden dimi lan. Dimi dıbına koyayım? Herkes bugün takumu amuda kalkıp mı sıçsam diye düşünürken biz gerçek aşkı arıyoruz. Harbiden deliyiz dıbına koyayım. Tam çılgınlarız. iyi ki bulduk birbirimizi. Acıdan ölebilirdik lan tam zamanında bulduk. Sen de çok acı çekiyordun ben de, o kadar güzel zamanda bulduk ki, ayyy aşkımmm benim. Hayatımmmmm...

    Barmenin bozuğu çıkmadı lan. Bu kadar dıbına koyayım. Yoksa gibtirip gitmiştim eve. Şansına küs.
    ···
  3. 65.
    0
    (... )

    "Şu mekan güzel gibi oraya mı otursak?" Daha sokağı dönmedik ama sen sabırsızlanıyorsun yürüme faslı bitse de konuşmaya başlasak, elini bırakmak istemediğim adamı tanımaya başlasam diye. Senin suçun değil bu. Suç erkeklere oranla üç kat büyük olan wernicke alanınızda. Yok lan kendi başarımı neden wernicke'ye mal edeyim. giberim onu, ayakta giberim. Benim uyandırdığım merak ve gizem yüzünden istiyorsun bunu. Daha ilk anda gözlerine, direk ve yalnızca gözlerine bakıp iletişimimiz bitmeden onları onlardan ayırmamam kaptırdı seni bu merakın içine. Çünkü oradan içeriye girdim ben, her anına süzüldüm, kırgınlıkların arasında boy verdim ne kadar derinsin biliyorum. Sen benim saçımın nereye yattığına, boyumun yeterince yapılı olup olmadığına, güven ve sakiniyet dolu kelimelerime, o kelimeleri usulca ve sindire sindire dışarı çıkartan dudaklarıma, sana avrupai bir sanat filmi havasındaki davetimi gönderen ellerime ve olgun erkek duruşuma dikkat ediyorken ben çoktan vücuduna ve ruhuna sahiptim. Heveslenme, şu an yaşadıklarımız yalnızca bir formalite. Hatta böyle daha çok eğlenmesem 30dakika içinde sahip olacağın tüm düşünceleri seni çevirip bir anda yüzüne söyleyebilirim tam şu an:
    ···
  4. 64.
    0
    Hayatım durgundu. Etrafı ve okuduklarımı sorgulayacak zamanım oldu. Zorunluluklarla uğraşıp başımı yukarı kaldıracak vakti olmayanlardan olmayacak kadar şanslıydım. Hayata hep dışardan bi yerden bakacak kadar da. Dert dinleyip çözüm sunmak en büyük hobimdi. Çünkü dünya benden uzakta dönüyordu amk. Mis gibi. Etliye sütlüye bulaşma, keyfin yerinde, müzikse müzik, yazçizse yazçiz. Kralsın amk. Her şeye çözüm bulunur.

    ... Bilemiyorum. Belki hala bu bakış açısıydı sorun. Ya evren bana şöyle bir bakıp "olur mu lan öyle bin kurusu az domal bakayım" dedi, ya da ben etrafıma bakmaktan kendi gövdemin dibini gözlemeyi unuttum. Köklerim çürüyordu. Hunharca doğranıp bir mobilyaya dönüşüp birilerinin zütünün altında ezilme zamanım geliyordu.
    ···
  5. 63.
    +1
    so what ?
    ···
  6. 62.
    0
    "Hayırdır la amma çaldırdın amk uyukluyodum lan gitti güzelim uyku... "
    "Ya... kalkman lazım."
    "Oha o ses ne lan o ses titremesi niye? Benim hatuna bişey olmadı di mi?"
    "Ya kalk hadi bi yüzünü yıka iyi misin sen keyfin yerinde mi?"
    "Lan delirtecek misin beni söylesene bişey yok iyiyim ama daha konuşmazsan olacak amk!"
    "Bizim orda buluşalım biyere zütürücem seni merak etme kötü olma ciddi bi durum yok, göstermek istediğim bişey var sadece, hatuna da haber verme o da orda olucak ona sürpriz yapıcaz, tamam mı canım? Lütfen çabuk gel, uç falan bişey yap taksi tut."
    "Tamam tamam ne haber vericem zaten konuşmuyoruz biz 1 haftadır, lan karı milleti hakkaten hepiniz manyaksınız geliyorum, ama umarım bu bizi barıştırmak falan için bi oyun değildir hepinizin azına sıçarım."
    "Tamam kapadım çabuk ol."
    ···
  7. 61.
    0
    (... )
    "Aaah ilk defa böyle keyif aldım hakkaten. Yeni başlayan birine içme demek yerine özendirmek de iyiymiş. Arkadaşlarım hep birincisini yapmaya çalıştı. Özenti falan diyip yargılamayan tek sensin şimdiye kadar."
    "Ben senin arkadaşın değilim... "
    "Evet ya kimsin sen?"

    Kimdim ben? Senin gibi sınavlara girecek bir başka maldım ben. Tam bir gerizekalıydım ben. Seninle senelerini paylaşacak, onu bırak hayatını paylaşmaya hazır olacak kadar büyük bir anguttum. Toplumların var oluşunu, savaşları, neden yetinmeyi beceremediğimizi, anti maddeyi, devasa karanlığı ve kara delikleri, insanları, insanların neden böyle olduğunu, neden sistemler kurup sonra da onları yıkmak adına yüzyıllar dolusu acı çektiğimizi, sartré'ın derdini açıklayabilirdim. Ama sana baktığımda hissettiklerimi açıklayamadım içine ediyim... Açıklayamadım. Dünyadaki en güzel şey sendin lan... kesin sendin dıbına koyayım.
    ···
  8. 60.
    +1
    harika yazıyorsun
    ···
  9. 59.
    +1
    @55 panp şu an hala erken sayılır, "ön gösterim" gibi bunları koydum seni kırmamak için, esasen 1 saat civarına başlayacağım.
    ···
  10. 58.
    0
    Neye inanırsanız inanın şu an içinizde bi yerde bana hak verdiğinizi biliyorum. Bunu benden duymanıza gerek bile yoktu zaten, hepiniz en az bir kere düşündünüz bu ihtimali.

    Peki neden yine de durmaksızın bu "anlamı bulma" uğraşı içindeyiz? Makarnayla portakallı pekin ördeğinin beni hayatta tutması arasındaki fark nedir? Ördekteki 2mikrogram fazla protein mi? Bunun için mi onlarca kat fazlasını çalışıp ödemeliyim? Hayır, üstün hissetmek istiyorsunuz. Benim "yaratıkça" düşüncelerimden hiçbir farkımız zaten yok. Hiçbiri diğerinden daha masum değil. Kim bilir kaç kadının hayatını gibip attın veya kaç erkeğin, daha güzel olanın, daha yakışıklının peşindeyken. Sonra ona anlam yükledin, o hem oydu hem oydu. Hiçbi tak değildi... senin gibi.
    ···
  11. 57.
    0
    "Dünyanın en güzel şeyi kesin bu lan... Kesin dıbına koyim" dediğiniz bi an vardır. Hatta çoğu insan bunu onlarca defa söyler. Sanat eserlerine bakar söyler, kadınlara erkeklere bakar söyler, arabalara bakar, denize bakar güneşe bakar, uzaya bakar söyler. Tanrıyı bir yağmur damlasına bakarak, yağmura bakarak anlayabilmek ve hemen ardından bağırsaklarınızdaki bir osuruk ağrısıyla ne kadar "mekanik" , "rastgele" ve "öylesine" olduğunuzu fark edip vazgeçmek gibidir. Doğaya sorduğunuzda, sizin bir tak parçasından hiçbir farkınız yoktur. Doğaya göre o tak parçası sizden ileridedir bile, bu döngü içinde. Doğa ikinizi de zamanı gelince keyfince yok edecek ve bir sonraki evreye taşıyacak. Kişiliğimiz olduğu için kendimizi değerli hissetme uğraşı içindeyiz. Anlam arıyoruz. Ama hiçbiriniz bi gün bir hücrenize dönüp "naber lan? iyi misin olum? Bi sıkıntın var mı?" dememişsinizdir muallakler, gibinizde bile olmamıştır. ilk okulda mikroskopla onlara bakarken sizin aklınızda en fazla "dışarı çıkayım da ezandan önce hüsamlarla 2 top oynayak lan eheh" vardı dıbına koyayım.

    Peki bu devasa döngüde bir hücreniz kadar bile olamayan kapladığınız yerde neden önemli olmanız gerektiğini hissediyorsunuz? Önemli falan değilsiniz dıbına koyayım. Hiçbir tak değilsiniz, ne yaparsanız yapın, insanlar arasında ne kadar kalıcı olursanız olun, hiçbir taka yaramayacak. Pardon taka yarayacak. tak olacaksınız. Bütün bu havalar kime dıbına koyduğumun evlatları? Ne bu lan havanız? Kimsiniz olum? Müstakbel taklarsınız hepiniz.
    ···
  12. 56.
    0
    ...
    "Sigarayı yuttun hep midene gitti bütün duman."
    "Ha? Nasıl? Sen kimsin?"
    "Öyle içilmez o, sen yutuyosun direk dumanı. Bak, dışarı bişey çıkmıyo... yeni başladığın belli."
    "Ay aman sakın bana 'hiii babam geldi' diye çek içine deme, en son bi arkadaş dedi, öksürmekten amuda kalktım."
    "Hahah yeni başlayan birine küt diye hepsini çektirirsen öyle olur tabi, yalan o metot zaten. Yavaşça çek, sabırlı ol, birazını dışarı ver. Hepsini bi kerede çekmek zorunda değilsin içine. Sigara içiyor olmaya çalışma, keyfini çıkar, çekebildiğin kadarını çek, bırak."
    "Ahah sanki başka bişey anlatıyo gibisin ya neyse."
    "Haha o kadarını bilemem ama sigara da aşk gibidir zaten, seni yavaşça öldürmesine izin verirsin sırf keyfli anlarını yaşamak için."
    "Oooouuu bu lafın üstüne çekiyorum o zaman"
    "Kısmet... "
    ···
  13. 55.
    +1
    hadi burdayım panpa devammmm
    ···
  14. 54.
    0
    bu gecelik bu kadar panpalar, iş/güç... okuyanlara teşekkür. yarın gece devam.
    ···
  15. 53.
    0
    @52 seni de anladım panp yazacağım ama bu gece kısa kesiyorum.
    ···
  16. 52.
    +1
    ananla public sex yapdım xd
    ···
  17. 51.
    0
    ...
    "dıbına koyayım senin... "
    "Koy. Vur kır, ne istersen de, lütfen ama oturup konuşalım azıcık... sonra istersen yine git, ama bi dinle beni lütfen... "
    "Senin kendi arkadaşın dayanamayıp beni aramasa hiçbir açıklama yapmana gerek olmayacaktı, yaşayıp gidecektin yüzüme bakıp. Şimdi niye olsun ki lan konuşmana gerek? Niye olsun dıbına koyduğumun huursu? Yaşdıbına devam et ne tak yiyorsan ye, ben yokum. Hiçbi gibini de dinlemeyeceğim... "
    "ya dur! Dur! a-... ağlıyor musun sen?"

    Güzel bir çocuk hatırlıyorum. Saftı ama gücü sonsuzdu. Yemin ediyorum bak. Ne istersen, derdin neyse aç hepsine mantıklı bi cevabı vardı lan adamın. Şarjı ne zaman azalsa bi uğraş bulur bi şeyler yaratır geri doldururdu. Tek bir kötü alışkanlığı vardı sigarayı çok severdi. Onunla tek ortak noktamız da oydu zaten. O çocuğa bişeyler oldu sonra. O kısımları ben tam hatırlamıyorum, çok hayal meyal, sahneler bulanık. Her şey gece olup bitmiş gibi. O zamana dair güneşli bir an yok. Varsa da kurcalayasım olduğunu sanmıyorum. Ama bazen elimde değil. Hala sanki kendini kapadığı o ışık yılları derinliklerden kontrol etmek üzere yolluyor gibi gölgelerini üzerime. Hala ufak bi kara delik bırakıyor açıkta. Ben ya da başkası o karadelikten geçemez. Biz zayıfız. Anında giber. Ama o isterse geçebilir, gelir... Ama geçmiyor. huur çocuğu geçmiyor... tak var. bin herif gibtir git zaten. Napıyım lan ben seni. Zayıf züt.
    ···
  18. 50.
    +1
    Elimden tutup ayağa kalktıktan biraz daha sonra bıraktı elimi. Biliyorum aslında hiç bırakmak istemedi o an. O an bir şeyler olsa, zaman milyar üssü milyar sayılı ömründen vazgeçip ölmeye karar verse, googol sayısı "giberim evreni de ben gidiyorum lan" dese, kısaca onu yargılayacak hiçbir kavram kalmasa ortada, biliyorum, eminim ki asla bırakmayacak elimi. Bunu benim, onun "en sonunda onu bulan beyaz atlı prens"i olduğumu düşündüğü için değil, basitçe nereye olduğu belli ve güzel olan bir yola, yeni bir hikayeyle güven ve sakiniyet (ki bu ona dinlenileceği mesajı da verir) içinde davet eden el olmam yüzünden istiyor. O anlamı taşıyan eli hep tutmak ister kadınlar. Ona küçük sürprizler yapmanızı istemez. Ona verdiğiniz elin hep onda kalmasını isterler.

    Yerine göre o eli çok acıtacak olsalar da...
    ···
  19. 49.
    +1
    Bu poz, başlayacağımız yolun, maceranın, deliliğin, resmen başlamakta olduğunun, bu dramatik anın sembolü. Bu bir tablo. Elimi tutup doğrulmaktan başka şansı yok. Böyle bir daveti çok az kadın yaşar. Onların da çok azı reddedebilir. Tutuyor da. Tutarken yüzünde gördüğüm hafif diş gösteren gülümseme bir zafer sembolü. Onun sistemi benimkine "kaydetme başarılı!" diye bağırıyor. Şu an aklından geçenleri biliyorum. "bu farklı biri" ... "bu karşılaştığım türden bir şey değil" ... "aman neyse ne, canım zaten sıkkın bugün takmıcam, unutucam, yaşamıma bakıcam" ... "korkuyorum" ...
    Karşımda şu an birkaç yaş küçülmüş, hafif ürkek ama meraklı, hafif buruk ama mutlu hafif umutlu saf bir kız çocuğu var... sekerek yürüyesi var ama kendini tutuyor. aslında hepsi bu ruh halinde o kadar güzeller ki... ah dıbına koyayım... boşver. Kendimi tekrar etmeyeceğim.
    ···
  20. 48.
    +1
    Ona yine de "sen de gelir misin?" demeyeceğim. Ağzımdan bu çıkmayacak. Sana, seni içeren istekli bir soru cümlesi yönelteceğimi mi sandın? Ayağa kalkıyorum yavaşça, ellerimle yolu göstererek, kaşlarımı hafif kaldırıp, başımı hafif eğip (gözler hala kısık tabi ki amk) "gidelim?" şeklinde bi hareket yapıyorum. istek değil yol gösteriyorum. Kadınların en ihtiyacı olan şeylerden biridir. Hayatları baskılanma, sorgulama ve detaylara takılmakla geçer, yeni sorulardan nefret ederler, özellikle soru kendilerinin değilse. Sonrasında bir elimi yavaşça ona doğru uzatıyorum, tebessümle. Gözlerinin önündeki ellerim zaten güzeldir, muntazamdır. Bu çok "sembolik" bir an. Bunu bilerek tasarladım. Böyle olmalı. Çünkü o an ben bir heykelim, bir sanat eseriyim. Bir anlam ifade ediyorum, bir anlatımım var. Seneler sonra beni hatırladığında aklında bu tiyatral sahnem kalacak, neyi unutursa unutsun. Yaptığım taktanlıklara rağmen, sırf bu tiyatrallık ona beni fantastik bir sembol olarak hatırlatacak. "her şeye rağmen iyiydi be" diyecek.
    ···