trakyalı olmak işte budur

Trakyalı olmak;çocukluktan beri göç öyküleri dinlemek ama bunları yazıya dökmediği için yaşanan acıları dünyaya anlatamamaktır.

Trakyalı olmak; verimli toprakların buğday sarısı saçları, deniz mavisi gözleri ile toprağa ve denize benzemektir.

Trakyalı olmak; bu ülkede ne "fabrikatör" ne "kalantor" olmak istemeden toprakla mücadelesi için yaşadığı coğrafyaya uygun "trak' tör" hayali kurmaktır.

Trakyalı olmak; kadını erkeği ile bir arada üretmek ve yaşamaktır. Kadın ile erkeği birbirinden uzaklaştırıp ülkenin üretim gücünü yarıya indirmek isteyen yobazlara inat, kadının; erkek gibi traktör kullandığı, delikanlı gibi sırdaş olduğu, tarlada olduğu kadar düğünde ve eğlencede birlikte olduğu bir coğrafya demektir.

Trakyalı olmak; dini siyasete alet edenleri birahanedeki televizyondan izlerken "600 yıllık atalarımızın dinini bunlardan mı öğreneceğiz" deyip kadehi fondipleyip türban sorununu kökünden çözmektir.

Trakyalı olmak; dümdüz verimli ovadaki 10-15 metrelik yükseltileri tepe, 650 metrelik yükseltileri dağ olarak görüp, 23 km ötedeki köye gelin gidince bunu gurbet sanıp hergün "yüksek yüksek tepeler" türküsünü söylemektir.

Trakyalı olmak; balığın arkasından rakıdan başka bir şey içildiğinde balığın boşa öldüğüne, rakı ile birlikte içildiğinde ise balığın ruhunun huzura kavuştuğuna inanmaktır.

Trakyalı olmak; vefadır. Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Bu nedenle 1975 yılında Ecevit çiftçiye iyi bir fiyat verdiği için o günden beri ne olursa olsun sol partilere oy vermektir. (Not: kırk yıl 2025' te doluyor)

Trakyalı olmak; hem yürekli hemde kürekli olmaktır. Çalışıp toprağı işlemek için küreği devletin almasını beklememektir.

Trakyalı olmak; evine telefon bağlamak için gelen PTT memuru "Hatlar kegib" dediğinde "Atlar neden kegib, sucukmu yapacaklar yoksa bak sen bunların yaptığına" deyip genlerinde bulunmayan "H" harfini kullanmamak ya da "Hasan" adındaki arkadaşını telefon defterine "Asan" olarak "A" harfine yazmaktır. (Bunlar uydurma olmayıp bizzat ben şahidim.)

Trakyalı olmak; başka coğrafyadakiler "Türk bayrağına" alternatif bayraklar dalgalandırırken onlarla dalga geçercesine her köyde "Bira Şirketleri" nin bilimum bayrağını dalgalandırmak ve ülkenin haline birayı çekerek üzülmektir.

Trakyalı olmak; Avrupa coğrafyasında derin konulara girmediğinden siyaset, bilim v.b alanlarında diğer coğrafyalara göre daha az sayıda şöhretli insan yetiştirirken şöhreti bireysel değil toplum olarak yakalamış, her biri filozof olan insanlar topluluğu demektir. illa şöhretli insan arayanlara ibret olsun diye de Atatürk ve Nazım Hikmet gibilerini yetiştirmektir.

Trakyalı olmak; bu bölgede çok bilinen bir söz olan "Nerede trak orada bırak" gibidir. Aslında teslimiyeti değil, nerede Trak'lı(Trakyalı) bir insan görsen; yobazlığı, fitneyi, tembelliği, kadın-erkek ayırımını orada bırak anlamındadır.