+2
mantıklı geldi. benim de 12. madde cidden ilgimi çekti. daha önce HiÇ karşıma çıkmamıştı. ulan neden çıkmaz diyerek google’a girdim. arattım. direkt çıktı. “Abd al Uzza”. Uzza’nın kulu.
sonra düşündüm. acaba insanlar; ulan kimdir bu uzza, neden ona tapıyor bu, demesinler diye mi belgelerde “Ebu Leheb” diye geçti, diye. yani kısaca “inanç sarsılması” yaşamasınlar diye mi. dedesinin de adı Abd al Muttalip. düşündüm. esma-ül hüsna’da muttalip duyduğumu, okuduğumu, hatırlayamadım. yine arattım. kaynaklar demiş ki, muttalip esma-ül hüsna’dan değildir. o yüzden “Abdülmuttalip” diye isim koymak caiz değildir. çünkü Allah’tan başka ibadet edilcek varlık yoktur, diyor. yine aynı kaynak; bazılarına göre, dedesinin de adı o olduğundan “Abdülmuttalip” ismi koymakta bir sakınca olmadığını söyler.
“ilah” var. sonra da “al-ilah” olmuş ve yine sonra, son hali alarak “Al-lah” olmuş. putların adları var işin içinde. en sağlam olacağını düşündüğüm arapça kaynaklarda bahsetmiyor, bulamadım. anca wikipedia’da, Lat, Manat ve Uzza isimlerinden, ve bunların (cahiliyedeki) “Allah”ın, kızları olduğu düşünüldüğü, söylenir. bazıları da Lat ve Manat’in, Uzza’nın kızları olduğunu düşünürmüş, vaktiyle. Ayrıca yine Lat’in, “Allah” isminin dişi hali olduğunu söyleyenlerin de olduğu söylenir. yine, Lat’in, cahiliyede hacca gelenlere, büyük bir taş üstüne oturup, yağlı hamur açıp ikram eden bir adama dendiği söylenir. o adam ölünce, kabullenmeyip, o ölmedi, (üstüne oturduğu) o taşın içine girdiğini söylemişler. çok eski milletlerde de benzer isimlerle aynı tanrı(ça)’nın anıldığı söylenir.
diğer yandan “Manat”. onun bir evi olduğu söylenir. insanlar da onun evine “hacca” giderek, (islamdaki hacdaki gibi) “lebbeykellahume lebbeyk” diye başlayarak, islamdakinden farklı bir nida ile devam ettikleri söylenir. hacdan sonra insanların ona kurban kestikleri ve isminin de oradan -kesilen kurbanların kanının ona “mena” etmesi (varması)- geldiği söylenir. hatta haccın gereksinimlerini yerine getirenler, ancak “onun yanına vararak” saçlarını kestiklerinde haccı bitirmiş sayıldıkları yazar. ona ithafen isimler konurmuş “Abd(i) Manat bin Kenane” (Kenane oğlu Manat kulu) gibi. islamdan sonra ise peygamberin, amcasının oğlu Ali’yi göndererek o evi yıkmasını emretmiş. eve giderek içindeki değerli eşya ve hediyeleri alarak orayı yıktığı söylenir. ayrıca o hediyeler arasında bir kralın hediye ettiği iki kılıç olduğu söylenir. o iki kılıcı peygambere zütürünce onların birinin ona verdiği ve o kılıcın “zül fikar” olduğu söylenir.
Tümünü Göster