1. 126.
    0
    ışın karaca
    ···
  2. 127.
    0
    (bkz: beyler oğuz atay tutunamayanlar da) inci sözlükçüleri anlatmış
    ···
  3. 128.
    0
    başladım ama bitiremedim.
    ···
  4. 129.
    0
    Kelime ve yalnızlık'i google search yapıp okuyunuz lütfen:)
    ···
  5. 130.
    +1 -1
    bide ekside tutunamayip, burayi eksiye cevirmeye calisanlari var bunlarin. doku uyusmazligindan olmuo. bisktrrp gidin
    ···
  6. 131.
    0
    (bkz: restoranda yemek yerken)
    ···
  7. 132.
    0
    mükemmel tanımın için saol gugıldan aratma derdinden kurtardın bizi.
    ···
  8. 133.
    0
    sömestr ödevi için konunun özetini siz ufak huurlar, küçük pipililer için anlatıyorum. öğretmeninize verin 5 pekiyiyi kapın yavrucaklar.

    üniversitede turgut özben'in gibtiği selim ışık, o güzelim yaşanmışlıkları unutamayarak turgut'un karısını kıskanmaya başlar. turgut bunu, "seninle imam nikahı kıyacağım" diyerek otel odalarında kandırır. intihara sürüklenen selim, turgut'un olric'ten hayali gebe olduğunu öğrenince önce turgut'un karısını parmaklar ardından intihar eder.

    turgut fortçudur.
    ···
  9. 134.
    0
    kopi pest:

    Tutunamayan (disconnectus erectus): Beceriksiz ve korkak bir hayvandır. insan
    boyunda olanları bile vardır. ilk bakışta, dış görünüşüyle, insana benzer.
    Yalnız, pençeleri ve özellikle tırnakları çok zayıftır. Dik arazide, yokuş
    yukarı hiç tutunamaz. Yokuş aşağı, kayarak iner. (Bu arada sık sık düşer).
    Tüyleri yok denecek kadar azdır. Gözleri çok büyük olmakla birlikte, görme
    duygusu zayıftır. Bu nedenle tehlikeyi uzaktan göremez.

    Erkekleri, yalnız bırakıldıkları zaman acıklı sesler çıkarırlar. Dişilerini
    de aynı sesle çağırırlar. Genellikle başka hayvanların yuvalarında (onlar
    dayanabildikleri sürece) barınırlar. ya da terkedilmiş yuvalarda yaşarlar.
    Belirli bir aile düzenleri yoktur. Doğumdan sonra ana, baba ve yavrular ayrı
    yerlere giderler. Toplu olarak yaşamayı da bilmezler ve dış tehlikelere karşı
    birleştikleri görülmemiştir. Belirli bir beslenme düzenleri de yoktur. Başka
    hayvanlarla birlikte yaşarken onların getirdikleri yiyeceklerle geçinirler.
    Kendi başlarına kaldıkları zaman genellikle yemek yemeyi unuturlar. Bütün
    huyları taklit esasına dayandığı için, başka hayvanların yemek yediğini
    görmezlerse, acıktıklarını anlamazlar. (Bu sırada çok zayıf düştükleri için
    avlanmaları tavsiye edilmez).

    içgüdüleri tam gelişmemiştir. Kendilerini korumayı bilmezler. Fakat -gene
    taklitçilikleri nedeniyle- başka hayvanların dövüşmesine özenerek kavgaya
    girdikleri olur. Şimdiye kadar hiçbir tutunamayanın bir kavgada başka bir
    hayvanı yendiği görülmemiştir. Bununla birlikte, hafızaları da zayıf olduğu
    için, sık sık kavga ettikleri, bazı tabiat bilginlerince gözlemlenmiştir.
    (Aynı bilginler, kavgacı tutunamaynların sayısının gittikçe azaldığını
    söylemektedirler).

    Din kitapları, bu hayvanları yemeyi yasaklamışsa da gizli olarak
    avlanmakta ve etleri kaçak olarak satılmaktadır. Tutunamayanları avlamak çok
    kolaydır. Anlayışlı bakışlarla süzerseniz hemen yaklaşırlar size. Ondan sonra
    tutup öldürmek işten bile değildir. insanlara zararlı bazı mikroplar
    taşıdıkları tespit edildiğinden, belediye sağlık müdürlüğü de tutunamayan
    kesimini yasak etmiştir. Yemekten sonra insanlarda görülen durgunluk, hafif
    sıkıntı, sebebi bilinmeyen vicdan azabı ve hiç yoktan kendini suçlama gibi
    duygulara sebep oldukları, hekimlerce ileri sürülmektedir. Fakat aynı
    hekimler, tutunamayanların bu mikropları, kasaplık hayvanlara da
    bulaştırdıklarını ve bu sıkıntılardan kurtulmanın ancak et yemekten
    vazgeçmekle sağlanabileceğini söylemektedirler.

    Hayvan terbiyecileri de tutunamayanlarla uzun süre uğraşmış ve bunları
    sirklerde çalıştırmak istemişlerdir. Fakat bu hayvanların, beceriksizlikleri
    nedeniyle hiçbir hüner öğrenemediklerini görünce vazgeçmişlerdir. Ayrıca
    birkaç sirkte halkın karşısına çıkarılan tutunamayanlar, onları güldürmek
    yerine mahzun etmişlerdir. (Halk gişelere saldırarak parasını geri
    istemiştir).

    Filden sonra, din duygusu en kuvvetli hayvan olarak bilinir. Öldükten
    sonra cennete gideceği bazı yazarlarca ileri sürülmektedir. Fakat toplu, ya da
    tek gittikleri her yerde hadise çıkardıkları için, bunun pek mümkün olmayacağı
    sanılmaktadır.

    Başları daima öne eğik gezdikleri için, çeşitli engellere takılırlar ve
    her tarafları yara bere içinde kalır. Onları bu durumda gören bazı yufka
    yürekli insanlar, tutunamayanları ev hayvanı olarak beslemeyi denemişlerdir.
    Fakat insanlar arasında barınmaları -ev düzenine uyamamaları nedeniyle- çok
    zor olmaktadır. Beklenmedik zamanlarda sahiplerine saldırmakta ve evden
    kovulunca da bir türlü gitmeyi bilmemektedirler. Evin kapısında günlerce,
    acıklı sesleriyle bağırarak ev sahibini canından bezdirmektedirler. (Bir
    keresinde, ev sahibi dayanamayıp kaçmışsa da, tutunamayan, sahibini
    kovalayarak, gittiği yerde de ona rahat vermemiştir).

    Şehirlere yakın yerlerde yaşadıkları için, onları şehrin içinde, çitle
    çevrili ve yalnız tutunamayanlara mahsus bir parkta tutarak, sayılarının
    azalmasını önlemeyi düşünmenin zamanı artık gelmiştir.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 135.
    0
    (bkz: sedat inci kapanoğlu)
    ···
  11. 136.
    0
    çüksüzler
    ···
  12. 137.
    0
    okuyun lan çok güzel kitap muallakler bi iki bise öğrenirsiniz.
    ···
  13. 138.
    0
    gelin benimkini tutun binler.
    ···
  14. 139.
    0
    çok yorucu bi kitap anasını gibiyim. çok dingin kafayla okuyun. sınav dönemi adamı tribe sokar adamı.
    ···
  15. 140.
    0
    bunalımlı bi zamanda okunursa adamın ümüğünü sıkan kitap
    ···
  16. 141.
    0
    "allahım, onu neden yalnız bıraktın? neden, yalnızlığının verdiği çaresizlikle can sıkıcı ilişkiler kurmasına izin verdin? neden, geçirdiği her dakikanın hesabını sordun, içini ezdin? neden, korkuyu göğsünden çekip almadın? neden, suçluluk duygusunu üzerinden atmasına yardım etmedin? neden, apartmanın bodrumunda saklambaç oynarlarken ayla'yla yalnız kaldığı zaman kıza dokunacak cesareti vermedin ona? oysa, bu çeşit küçük cesaretleri en değersiz kullarından bile esirgememişsindir. isa' yı neden bu kadar geç tanıttın ona? neden günahlarının yükünü taşıyacak gücü ona da vermedin? selim de, kendi çapında birkaç kişiyi kandırabilirdi senin yolunda. meyveleri gösterdin de ağaca çıkma becerikliliğini esirgedin. neden küçük yaştan latince, eski yunanca, fransızca, ingilizce filan öğretmedin ona? (sen ki bütün dilleri ezbere bilirsin). dua etmesini bile öğretmedin ona. evde yalnız kaldığı geceler, karanlıkta yorganı başına çekti ve ter içinde, mısra 193 ile mısra 214 arasında söylediği gülünç yakarmayı uydurabildi o zor şartlar altında. daha iyi bir şeyler söyletemez miydin? neden, onu canı kadar seven annesinin bile selim'i ; 'benim korkak oğlum' diye okşamasına göz yumdun? 'benim akıllı oğlum, güzel oğlum' dediği zaman da neden, şımarmasını önlemedin? bir duvardan duvara çarpıp durdun onu. bir uçtan bir uca itip durdun onu. öğretmeni 'yalan söyleme, bu resmi sen yapmadın,' dediği zaman neredeydin? neden, bir karşılık bulmasına yardım etmedin? oysa, o resmi selim yapmıştı. on bir yaşında, 'benim kızla konuşuyorsun,' diye erdal' dan ilk tokadı yediği zaman, aslında kızla konuşmamıştı. neden, babasının verdiği on liranın üstünü bir kerede yolda düşürmesini sağlamadın da, önce iki buçuk lirayı düşürdü ve koşa koşa dönüp parayı ararken kalan dört lirayı da kaybetti? soruyorum: neden? sonra, neden karakola gönderdin selim' i parayı bulan oldu mu diye sormaya? neden polisleri güldürdün ve selim' i ağlattın? polisler daha mı iyiydi selim'den? biliyorum, isa daha büyük acılar çekti diyeceksin. bu kadar ayrıntılara girmez diyeceksin. asıl, ayrıntılara girmeliydi bence. her şeyi yaşamalıydı. ilkokula göndermeliydin isa'yı da selim gibi. sonra selim senin oğlun değildi ki. olsaydı da bilmiyordu. biliyorum bunlardan daha acıklı sözler yazdı romancılar, diyeceksin. ben daha neler duydum, diyeceksin. demek bunu söylemekle bitiyor her şey. sen onlara inan (ne kaybettiğini bilmiyorsun onlara inanmakla). küçük ayrıntılara daha girme bakalım. isa'nın ikinci gelişiyle durumu kurtaracağını sanıyorsun. selim de ikinci kere gelirse görürsün. yalnız, bu sefer lütfen aynı zamanda gelsinler artık. araya gene binlerce yıllık bir uçurum koyma. sonunda, ilk gelişlerinde yaptığın gibi ikisini de yalnız bırakma.."
    Tümünü Göster
    ···
  17. 142.
    0
    özenti olmayın binler.ben 300lerdeyim daha bişey yapmadım. bikaç girişimim oldu facebookta ileti falan yapıyorum içinden cümleler seçip karı kız düşürürüm diye.siz yapmayın giberun.
    ···
  18. 143.
    0
    okuyabileceğim en iyi kitap belki amk
    ···
  19. 144.
    0
    olm okudum pişmanım amk böyle birşey olamaz yok yere triplere girdim boş zamanlarda mal mal düşündürür sokaklarda düşündürür selimi ararsınız lan etrafınızda hele acı çektiğiniz buhranlı bir dönemde hiç okumayın
    ···
  20. 145.
    0
    Bugün başladım okumaya 102.sayfadayım bitirince editlicem.
    ···
    1. 1.
      0
      Hala bitiremedin mi
      ···