türkiye nasyonal sosyalist parti

@1 bak güzel kardeşim, tarihte hiçbir siyasi fikir yoktur ki, bulaştığı coğrafyadaki, kendisinden önce hüküm sürmekte olan fikrin kalıntılarını taşımasın.

batılılar, "oryantalizm" denen ve kendi cehaletlerinden başka hiçbirşeye de delalet olmayan bir aymazlıkla, doğuyu kendi terimleri ile irdelemeye girişirler. lakin bu sökmez. burada ideoloji arama sakın. sosyolojik olarak böyle bir vizyonla zaten hiçbirşeyi araştıramazsın, hedeflediğin objektiviteyi ve bilimselliği yakalayamazsın. kaldı ki, adamlar alman gözlüğü ile osmanlı'ya bakıp "doğulu" demişler. peki sen türk gözlüğünle nsdap'ı ne kadar algılayabilirsin ki?

mesela, islam sosyalizmi. sosyalizmin yapısı gereği -seküleri geçtim zaten- en azından laik olması gerekir. ama elin doğulusu, bu fikri, salt marxist kalıplarıyla ele almaz, kendince değerlendirir, gelir dağılımını dengeleyip, masif meta ve hizmet kaynaklarını kollektifleştirirken, gider, kendisine anlatılagelen hz. ömer adaleti uygulamayı seçer. sonra da "bütün müslümalar" eşittir! e bağlar olayı. buradaki farkı görmüyorsan zaten sana anlattıklarımı kavrama konusunda 1-0 geriden geliyorsun. iyi düşün o yüzden.

sonra batılı bunu görür, sosyalizm der, diktatörlük der, yarak der kürek der.

ama ortaya çıkan şey, tam da çıkması gereken şeydir. sen a toplumunu, b toplumunun iç diyalektiği sonucu ortaya çıkan bir akım ile ölçümleyemez, kategorize edemezsin. hele ki bu akımı faal bir siyasi hareket haline getirip, içinde bulunduğun ülkenin dinamiğini, batı kaynaklı bir ideolojiye göre yeniden biçimlendireceksen, iki kere düşüneceksin.

neden türk insanı atatürk'ü bir türlü net şekilde tanımlayamıyor? neden kemalizm, solcuya faşistlik, muhafazakara komünistlik gibi görünüyor hiç düşündün mü? çünkü atatürk'ün yapmaya kalkıştığı şey, sosyalizm soslu laik bir roma demokrasisi yaratmak ve bunu meritokratik bir hükümete teslim ederek, gittikçe liberalleşen bir eğride uzun yıllar ayakta tutmaktı. evet, batılı fikirlerin -kendince- en iyi yanlarını aldı.

peki şimdi, ne batı, ne de doğu toplumu olan bizler bu işin içinden çıkabiliyor muyuz? üretim ve çalışma sistemi almanyadan, hukuku romadan, dini arabistan'dan, eğitim anlayışı ingiltere'den, kültürü fransa'dan ve italya'dan, felsefesi iran'dan, sınıfsal yapısı asya'dan, konuştuğu dil de oradan buradan olan bir toplumsun sen şimdi. hangi nasyonalizmden, hangi sosyalizmden bahsediyorsun?

dolayısı ile, işlerin bu noktaya geldiği ülkemizin son 200 yılı içerisinde, batının nasyonal sosyalizmi, çoktan "batı emperyalizmi karşıtı turancı gençlik" olarak bizim ülkemizde eşleniğini bulmuştur. çünkü kökeni batıda dahi olsa, bu kadar komplike bir yapı içerisinde aldığımız her türlü ideolojiyi kendimizden birşeyler katarak işliyoruz zaten.

türkiye'de şu ana kadar adam gibi gelse tutunabilecek, yöresel zihniyetin etkisine maruz kalmadan işleyebilecek fakat geçmişte de denenip mayası tutturulamamış tek bir rejim vardır. o da teknokrasidir. çünkü teknokrasi için itaat, zeka ve çalışkanlık gerekir. atatürk'ün de bu halk hakkındaki tek yanılgısı türk milletinin zeki ve çalışkan oluşu olmuştur. türk milleti zeki değil, kurnazdır. türk milleti çalışkan değildir ama azimlidir. yattığı yerden bir şeyi 50 yıl boyunca ister de ister, en sonunda bezdirip dilediğini alır.

sözümün özü:

bi de nsdap ile, hilalli svastika ile siz karıştırmayın ortalığı. panturancılar var, atsızcılar falan var. onlarda da aynı vitamin var, git onlardan ye.

ben sana faşist olma demiyorum, yine ol, ama hobi olarak devam et...

(35 yıllık meslek hayatı boyunca devlette kadrolu işçiilik yapmış, türk milliyetçisi ve çerkes bir emekçi babanın oğlu olarak ne turancı/panturancı/atsızcı gençlere ne de senin hiçbir fikrine katılmıyorum. bu da böyle biline... )

edit: solcu molcu falan da değilim. bilim insanıyım ben. benim, el üstünde tuttuğum tek fikir, toplum mühendisliğidir. zaten insan denen yaratığa güvenim kalmamış, transhümanizme geçeli bilmem kaç yıl olmuş, bi de bu 46 kromozomluyu laz, türk falan diye ayırıp ayrı ayrı her biri için kederlenemeyecem kimse kusura bakmasın. kültür olarak var olacaklarsa buyursunlar. ama hiçbiri diğerinden daha iyi değil.

@1 kaçarsa diye önlem

adolf hitler'i seven ender panpalar veya adolf hitler'i sadece ırkçı bilenler...

facebook'ta düzeyli, hakaret etmeyen ve bilgiye dayalı bir sayfa açtım beyler. ilginiz olursa özelden gönderebilirim. kesinlikle hakaret ve cahilce şeyler yok. sadece ülkemizdeki milliyetçi sosyalist'leri bir arada görmek istiyorum.

ne yazık ki ülkemizde nasyonal sosyalizm zihniyeti taşıyanlar için resmi bir çatı bulunmamakta. hepar gibi buna benzer duruşu yaklaşan kuruluşlar olsa dahi tam olarak taban tabana uyan bi görüntü yok.
militarist yaklaşımlar dışında pek fazla sosyalist olduğu söylenemez zaten.

öncelikle hitler'i sevmek ırkçı olmak değildir. kavgam kitabında ırklara karşı olan nefretinden değil marksist ve materyalist zihniyetin insanlığa ve zamanın almanya'sını 1.dünya savaşında nasıl yiyip bitirdiğini anlatır.

yahudi sorunu: aslında empati kuracak olursak; onun beslediği bu öfke gayet mantıklı. zira versay antlaşmasında ülke öyle zor duruma sokuluyor ki insanlar sokakta açlıktan ölse dahi kimse kılını kıpırdatmıyor. gözlemleri sonucunda alman vatandaşı olmasına rağmen bu antlaşmanın ağır koşullarından etkilenmeyen bazı sözüm ona elit kesimin olduğu fark ediyor. bu takım elbiseli şahıslara daha da yakınlaşınca bunların yahudi olduğunu fark ediyor ve devam ediyor; ben yahudiliği sadece bir din zannederdim. yahudileri sevmeyenleri anlamazdım. neden bir dine bu kadar nefret beslenir ki? diye onlara kızardım. ekseriyetinde kitabına aktarıyor.

1.dünya savaşı öncesi, savaş sırasında ve savaş sonrasında bir çok edindiği tecrübeleri hayretler içerisinde kitabında yazıyor.
ve kendini insanlığın en büyük düşmanı olan marksizm, materyalizm, komünizm ve siyonizm'in karşında dik durmaya adıyor.

nedir peki bu edindiği tecrübeler?
-istek dahilinde yazıya devam edicem panpalar.
devam ediyorum. eksileyenler var ama sorun değil. faşizm gibi anldıbını bilmediğiniz şeyleri kullanmayı sevenleri hep komik buldum neyse.

adolf hitler, 1.dünya savaşına er olarak girer ve cepheye koşar. kalbi tüm samimiyeti ile über alles deutschland marşını cephe arkadaşlarıyla söylemektedir. savaş devam ederken bir gün ingilizlerle girdiği çatışmada bulunduğu bölgenin dibine bir bomba düşer. düşen bomba içinde sarı gaz taşımaktadır ve insan sağlığı için çok tehlike bir silahtır.
derhal cepheden alınır ve hastaneye yatırılır. geçici körlük yaşamakta ve travma belirtileri göstermektedir... kendine gelmeye başladığında hastane'de olduğunu fark eder ve pskolojik çöküntü yaşamaya başlar. gençliğinin verdiği o enerjinin artık yok olduğunu, işinin bittiğini, asla dinç ve dinamik olamayacağını zanneder ve sinirden ağlar. kendine bu durumu yediremez. çok yakın silah arkadaşları cephede almanya için savaşırken o hastane'de olamaz.
birgün hastaneye, yararlı askerlere moral ve inanç kazandırmak için bir rahip girer.er adolf hitlerin yatağına gelir ve nasıl olduğunu sorar. hitler'in cevapları genellikle karamsar olunca rahip ona çok kızar ve derhal kendisine gelmesi gerektiğini söyler... rahibin söylediklerini düşünmeye başlayan hitler aslında hiçbişeyin bitmediğini fark eder ve kendini toparlamaya başlar. hastane'deki diğer askerleri gözlemlemeye ve onlarla konuşmaya başlar. işte asıl nefret tam burada başlamaktadır panpalar! iki askerin konuşmasına şahit olur. biri diğerini sorar sen neden buradasın diye? asker ona elini bilerek tel örgülere sapladığını ve silah tutmamak için buraya geldiğini ballandıra ballandıra anlatmaktadır. gülerek birbirlerine ben salak mıyım savaşta öleyim bu savaş benim savaşım değil tarzı şeyler söylerler. hitler şaşırır ve tiksintiyle düşünmeye başlar. nasıl yani biz cephede savaşırken bazıları kadın gibi kaçıyo muydu? diye kendine sorar.

not: komünist yazarlar boşuna küfretmeyin gayet düzeyli bi şekilde yazıyorum bu başlıkta...
(bilinmezadam ?, 21.03.2013 22:30 ~ 22:54