-
293.
0orman içerisinde toprak bir patika. dümdüz toprak değil, hafif hafif otlar, çimenler bitmiş üstünde. daha önce çok kişinin yürüdüğü bir patika değil. tam anlamıyla topraklaşmamış. çok çok az yokuş aşağı eğimli, yürüyorum. yağmur yağmış daha önce. çamur değil yol biraz nem var tabi yerde. gökyüzü gözüküyor ağaçlar tam kapatmamış, aralık var. hava güneşli değil ama çok kapalı da değil. bazı bölgelerde orman sıklaşıyor iyice, bazı yerlerde ise açılıyor. sıklaştığı zaman gökyüzünü kolayca göremiyorum. keçi yolu işte.Tümünü Göster
tek tük ıslak dallar ve yapraklar var yerde. nemli orman kokusunu içime çekerek yürüyorum. çok sessiz, sakin orman. tabi(klagib orman sesleri) böcek sesleri vs. geliyor ama gözle görülecek boyutta bir canlı yok. kuş falan yok, hareketlilik yok benden başka. yağmur ormanı gibi ama ağaçlar öyle çok yüksek değil. sanki biraz tropik, egzotik bir havası var. bizim buraların ormanlarından farklı olduğunu hissediyorum. patika stabil değil. öyle ki bazı yerlerde kayboluyor bile. sezgilerimle buluyorum yolu tekrardan. ama bazı yerlerde çok belirgin, sanki üstünden araba geçmiş gibi(ama arabanın oraya girmesine imkan yok)
acelem yok. sülalem raad. bazen gidip yapraklara, çimenlere, ağaç kabuklarına dokunuyorum. özümsemeye çalışıyorum etrafı. bütün doğayla bir olduğumu kavrıyor ve hissediyorum yürürken. güneş artık düşüşe geçmiş ama etraf hala aydınlık. bir kaç saat sonra hava kararacak. yine de günbatımı çok yakında değil.
önceki yağmurdan kalma çoğunlukla kenar kesimlerinde varlık gösteren, küçük ve en fazla 2-3 parmak derinliğinde, çok sığ öbek öbek su birikintileri var. sayıları çok fazla değil ama. gayet az. üstlerine basıp geçiyorum. özellikle kaçınmıyorum onlardan. ancak yol boyunca takip etmiyorlar beni. bazı yerlerde varlık gösteriyorlar sadece. göl, ırmak gibi baskın bir su birikintisine rastlamıyorum.
beyaz bir kahve fincanı. parçalanmış ve parçaları yolun çamurumsu yerlerine gömülmüş. daha önce çok insanın geçmediğini söylemiştim dolayısıyla şaşırıyorum ve yerden alıyorum. muhtemelen benden önce buradan geçmiş bir kafileden kalma. temizliyorum hepsini. daha sonra bir ağacın dibine toplu halde bırakıyorum parçaları. yoluma devam ediyorum.
anahtar çimenlerin üstüne düşmüş vaziyette. küçük ve metalik gri, ince bir anahtar. gördüğüm için şanslıyım. pek dikkat çekici değil, o sırada yere baktığım için görebiliyorum. ne iş bu diye şaşırıyorum yine. alıp cebime koyuyorum.
ayı patikanın biraz ilerisinde karşıma çıkıyor ve bana doğru dönük duruyor kısa bir süre. daha sonra üstüme saldırıya geçiyor. hemen ağaçların arasına dalıyorum. bir yandan patikayı kaybetme korkusu var üstümde. o olmazsa kaybolurum gibi. neyse ayıyı atlatmam çok uzun sürmüyor. tekrar patikayı buluyorum ama bir süre patikadan değil de patikanın biraz paralelinden ormanın içinden yürüyorum. ayının karşıma tekrar çıkmasını istemiyorum. temkinliyim, ama olaydan keyif de almışım. biraz koşuşturmaca çok iyi geliyor. daha sonra tekrar patikaya dönüyorum.
duvar sanki eski insanların yaptığı bir duvar gibi. neden burada acaba diyorum. inceliyor ve üstünde işaret ve yazı arıyorum. geçit veya kapı gibi bir şey bulup diğer tarafa geçmek istiyorum ancak bulamıyorum. duvar üstünden atlayamayacağım veya tırmanamayacağım kadar yüce. ancak arkasında sık ve uzun ağaçların olduğunu biliyorum. patika duvarın arkasında devam ediyor mu bilmiyorum. patikanın gelip de bir kapıya değil duvarın ortasına toslaması umudumu kırıyor. arka tarafı çok merak ediyorum ancak geçiş yok. duvarı sağıma alarak ilerlemeye başlıyorum eğer yürüdüğüm tarafta kapı çıkarsa gireceğim. yürüyorum, yürüyorum, yürüyorum... -
292.
0@bluw
sağolasın panpa katıldığın için.
diğerlerini de yapacağım, kimse boşuna yazmadı merak etmeyin.
işim çok, o yüzden biraz erteliyorum, yapınca pm atarım zaten. -
291.
0@lilalililia
çok saol panpa eline emeğine sağlık -
290.
0@300 bekliyorum panpa
-
289.
0samsunikiyüzonalti
sırada seninki var panpa ama bu gece bitti artık, yarın yaparım. -
288.
0bluwTümünü Göster
sıradan bir kişilik olmadığın kesin panpa. Bir hayli enteresan bir tipsin sen. Hayata kuşbakışı hakimiyetin var. Çok pozitif diyemeyeceğim ama çok kurgulu bir bakış bu.
Yaşıtlarına da, hemcinslerine de, toplumun ‘normal’ algısına da farklı gelebilecek türden bir bakış açısı bu. Enteresan takıntıların var mesela. Hayatında pek çok şeyi planlamaya çalışıyor olabilirsin. Fazlaca kontrol sağlamak istiyor olabilirsin. Hedeflerin konusunda sıkıntılı, gergin olabilirsin. Seni neyin gerdiğini bilmiyorum ama sanki hayat sıkıcı, aynı, sıradan ve sana sadece yapacağın şey, varacağın yer ilgilendiriyormuş gibi. Hedefine varana kadar da hayatını yaşayacağın yok sanki. Hayata katlanma nedenin, bir gün her şeyin ve bu hayatın değişecek olması. Sadece gideceksin ve o şey her neyse, onu başaracaksın. Yolda hiçbir şey sana zorluk çıkarmasın hatta mümkünse yol fazla kıvrılmasın bile.
Detayları unutmuyorsun, her şeyin farkındasın. Zaman, verilen saatler, konuşulanlar senin için önemli. Kendini hayatın akışına öylece bırakmış biri asla değilsin. Ama şu kesin ki, büyük bir sıkıntın ve sıkıntıların var.
Şundan bile kuşkulandım. Bu yol tarifi, sadece intikam peşinde olan bir adamınki de olabilirdi. “Bunu yapmadan ölmemem gerekiyor” diyen birinin yani. Ama ihtimal vermek istemiyorum tabi buna. Umarın başka bir hedefin vardır.
Lakin tam da bu aşamada önerim, hayatın varmak değil, gitmek olduğunu unutmaman olacak. Yolun tadını çıkarman lazım. Dün geçti, yarın yok, bugün elinin altındaki ve tek gerçeğin. Herşeyi kontrol etmeye çalışma derim ve bu kadar detaylara takılırsan çok insanla aran açılabilir.
aşka bakışın büyük felaket. Felaket demiyorum, büyük felaket. Bu nasıl bir korkudur anlamadım. Aşkın seni alıp zütüreceğinden, yok edeceğinden korkuyorsun. Bir yandan muhteşem, biliyorsun ama düşman sanki öte yandan. çok ama çok işkillisin panpa. bir deneyim olmadan bu kadar korku olmaz. Çok fena canın yanmış, orası kesin. Çok güzel ve muhteşem hatırladığın bir şeyler var. Çölde susuz kalmış birine su nasıl gelirse, sana da öyle gelmiş zamanında. Ama sonra fena dağıtmış seni. Artık aşka teslim olmaya hiç niyetin yok.
Fincanda da çıkıyor bu ortaya. Bağlanmak istemiyorsun. Sonra herşeyi onun üzerine kurman gerekecek. o herşeyi değiştirecek, hayatının içine sıçabilecek, seni yolundan, hedefinden edebilecek. Aşman lazım bu korkuları panpa. Sokağa çıkmazsak başımıza bir şey gelmez elbet ama o zaman yaşayamayız da.
bilgiye verdiğin değer güzel. ama bilgiye de kızgınsın sanki. öğrendiklerine de. her ne öğrendiysen... sen hak etmeyen pek çok kişiye değer verdin belki de. arkadaş ya da sevgili, bilmiyorum. asla umursamaz biri değilsin.
düşmanına karşı sabırlı, entrikacı olabilirsin. ama risk almadan savaşırsın, yüzgöz olmazsın. yolundan çekilmesi için gerekenleri yaparsın.
Kafan çok yüklü panpa. Bu nedenle kendini bazı oyunlara veriyor olabilirsin. Bu bilgisayar oyunu da olabilir, futbol maçları falan da olabilir. Gerginliğinin farkında değilsen bilinçaltına yüklemiş olabilirsin.
Ölümden herkes kadar korkuyosun ama inançlarının netleşmiş olduğunu zannetmiyorum. O konuda da herşeyi sorguluyor olabilirsin. Araştırmacı, rasyonel bir yan var sende. Başak burcuna uygun olduğunu söyleyemem ama bana başak erkeğini hatırlatan takıntılar bunlar.
Kendini biraz salmanı, hayatı biraz daha güzel görmeye çalışmanı, aşka da töleranslı davranmanı öneririm panpa. - 287.
-
286.
0hayalimdeki yol bir demiryolu. kaybettiğim ne varsa duruşum olmayan istasyonlar gibi, kapısına tahtalar çakılıp çürümeye terk edilmiş gibi. sonra tüm sevdiklerimi görüyorum, etrafımda. uçamıyorum, sadece yürüyebiliyorum. sanki bir tren gibiyim ama sadece yürüyebiliyorum. ufak dereler görüyorum, tarlalar var etrafında. sigara içmek için duruyorum bir yerde ve yine ölüler görüyorum, gömülmesi unutulan ölüler.
suya giriyorum önce. serinliyorum. sonra içerideyken işiyorum. taşşak geçtiğimden değil, ciddiyim. o suyun kaynağını bulup oradan su içmek istiyorum. düşünmek istiyorum. çıkıyorum sonra o sudan. kenarında oturuyorum. sonra sanki mikrop kapmışım gibi her yanım kaşınmaya başlıyor. saç diplerim, sırtım. özellikle de iki kürek kemiğimin ortası ve elim yetişmediği için kaşıntıdan deliriyorum.
mavi beyaz ve kırmızı renklerin ağırlıkta olduğu küçük bir kahve fincanı. bir ağacın dalınca asılmış vaziyette. ağaç tek ve kuru, ama dikkatlice baktığımda yüksek bir ağaç ve bazı dallarında yine aynı fincandan var. o fincanların hepsini alıp kırmak istiyorum ama yer toprak, tarla. yumuşak geliyor ve kırılmıyor. ağaçta kırıyorum ben de.
anahtar pirinç dış kapı anahtarlarından. babamın pencereden attığını hatırlıyorum kapıda kaldığımda. bir anahtar varsa eğer diyorum, ve bir anahtar bulduysam ben. açacak bir kapı vardır illa. ve yola devam ediyorum.
kaçarım. arkama bakmadan çok net kaçarım. bakmam mangalda kül bırakmadığıma falan. ayı ya bu, kaçarım çok net. ölsem bile cesedim anneme tek parça gitmeli.
duvarın arkasında tamamen sanayileşmiş bir şehir görüyorum. bir şehrin komple o şehre ait bir organize sanayi bölgesine taşındığını düşünün mesela. aynı öyle bir manzara var karşımda. her taraf duman, is. bu kalabalık hiç hoşuma gitmiyor, gereksiz ve alelade bir kalabalık gibi. herkesin öncelikleri aynı ve sonları aynı yerde. -
285.
0akşamüstü:hayalimdeki yol iki şeritli iki yanı çöl abd deki route 66 dayım denebilir akşamüstü gökyüzü kapalı (o yolu böyle pek hayal edemesem de altımda eski bi mustang var yolda gidiyorum ama yolun ne sağa ne de sola dönmesini istiyorum sanki güzelliği bozulacak gibi geliyor yolun bitmesinide istemiyorum. yol belki biraz melankolik ama düşüncelerim oturmadan yolu bitirmek istemiyorum. yol bitince ne yapacağımı düşünüyorum gördüklerim hep aynı şeyler çölden başka birşey yok ama biteceğini bildiğim içinde çöl bana mutsuzluk vermiyor beni bu yolda tek mutsuzluk veren şey yolun ben işimi tamamlamadan bitmesi birde arabanın durması durursa çölün ortasında bir gece vakti onunla uğraşmak zorunda kalmak istemem yolun iki yanında bir takım kısa bitkiler var yolla çölü ayıranTümünü Göster
gece:biraz daha ilerleyince yolun ortasından geçen bir su görüyorum yolu 4-5 cm yüksekliğinde 2 3 metre eninde bir su akıp gidiyor şu yağmurda oluşan küçük nehirler gibi bir şey su beni biraz korkutuyor tadına bakıyorum tuzlu bir su işler biraz kötüleşiyor gibi yeri bir dinliyorum sel ihtimaline karşı ses yok olduğum yer güven veriyor aracımın ışıkları yanarken kaputa oturuyorum üstümde beyaz bir gömlek ve siyah bir kravat var endişeliyim ama fark etmez kendimden eminim bir sigara yakıyorum birkaç nefes çekiyorum ama burada durmanın akıl karı olmadığına karar veriyorum sigarayı bitiremeyeceğim biraz da belliydi çöllerde seller oluştuğuna dair belli belirsiz bilgilerim var aracımla geçip yolculuğa devam ediyorum.
sabah verdiğim sigara molasında yerde bir fincan görüyorum beyaz bir kahve fincanı çölün ortasında tamda durduğum yerde.bu tesadüfle beraber fincanı almak isterdim ama alırsam ona bağlı hissederim diye düşünüyorum bütün bu mükemmelliğin içine edebilir arabada bir süs olarak bile almak istemiyorum.
gündüz:yine bir sigara molasında bir anahtar görüyorum anahtar çok klagib eski kontraplak tipi kapıların anahtarlarının aynısı evet anahtarı alsam fincanla beraber anlatılacak ilginç bir hikaye olabilir şans nesnesi olmaya da fincandan uygun olduğu kesin ama anahtarı aldığımda ön panelde duran anahtarla sürekli bakışmak istemiyorum ama bu anahtarın durumu fincandan farklı olacak anahtarı yerden alıyorum ve yolun kenarından daha uzağa fırlatıyorum
gündüz:çölde yolun ortasında bir ayı yanından geçersem bir yan cam kırabilirim frene basıyorum duruyorum ayı araca doğru koşmaya başlıyor geri vitese takıyorum ama böylede çok ilerlemek istemiyorum araba iyice hızını alır almaz frene basıyorum ve geri dönüyorum hızlanıyorum ayıdan ters istikamete doğru gitmeye başlıyorum biraz uzaklaşınca ayının yoldan çıkması için onu uzaktan izliyorum
gündüz:yolda giderken yolun tam ortasında kare şeklinde etrafında uzun duvarlar olan bir bölge çıkıyor içinde duvardan yüksek herhangi bir yapı yok duvar resident evil filmindeki karantiye alınan bölgedeki duvarların daha minyatür hali gibi düz gri bir renkte ama kirlendiği için gride kararmış girmek tehlikeli ve yasaktır yazısı gözüme çarpıyor neyse yanlış bir sapakta gittiysem 2 saat gittim 200km lik bir sapağın sonunda olan bina dikkatimi cezbediyor içeriye baksam yere yapışmış ters u şeklinde geniş borular birkaç küçük yapıdan başka birşey göreceğimi sanmıyorum ama yinede bakasım geliyor yolun arka tarafında bir kapı var ama duvardan pekte farkı yok herhangi bir yazıda yok duvara tırmanıyorum tamda düşündüğüm şeyleri görüyorum alt yapıyla ilgili olmalı diye düşünüyorum merak ediyorum ama saçma sapan bir merakın içinde komplo teorileride kurmak istemiyorum sonuçta bir santral yapmışsanız ona birde yol lazım ama bunun için değmeyebilir uçak göndersen nereye inecek vs. ama bir santralse en azından bir tabelası olurdu gerçi gizli bir yerse de aynı santral tabelası olabilirdi ama olmaması da ayrı bir gariplik tabela 1 metre kumun dibinde bile olabilir aracıma dönüyorum ve anayola dönmek için devam ediyorum ama burayı merak ettim illaki benden başka gören vardır deyip bir araştırırım artık ne santralidir yoksa hakkında hiç bilgi yok mudur diye. santrali araştırmayı kafamda tutmak istemiyorum yaparsam yaparım yapmazsam yapmam geri plana atıyorum. santralin gizli bir yer olduğu ihtimaline kafamda haddinden fazla değer vermek istemiyorum ve yoluma devam ediyorum.
evet panpa bu kadar -
284.
0üşenmeyenleri beklerim.
-
283.
0pgibolog musun nesin amk
-
282.
-1kısa yazanların analizi yukardaki gibi oluyo, bilginize.
-
281.
0yaraksever liseli;
amaçların ve hedeflerin oturmamış. geçmişe yönelik güçlü bi travman yok.
kadına karşı düşmanlık da gözükmüyo. geçmiş olsun. -
280.
0cikibombastikTümünü Göster
büyük bir hüzün, yalnızlık ve ait olamama var panpa senin hayata bakışında. Sanki bu gezegene ait değilsin. Çok duyarlısın, hayatı, durumu, herşeyi sorguladığın için de insanları, bağnazlıklarını ve at gözlüğü ile körü körüne bir fikre sabitlenmelerini anlamıyorsun. Baş kaldıran birisin ve bunu laf olsun diye ergen tripleriyle yapmıyorsun. Gerçekten sürünün dışında birisin. Hayal kurman doğal çünkü düş dünyan da, dağarcığın da zengin. iletişimde olduğun çok kişi olabilir ama bu yalnız olduğun gerçeğini değiştirmiyor. Hedefini, amacını, ne yapacağını, niçin yaptığını, sonra ne olacağını daima sorguluyorsun ve yaşam sana pek çok zaman anlamsız geliyor. Yolu gece görmen zaten bu karamsarlığını net olarak anlatıyor. Ağır bir travma var panpa senin geçmişinde. Affedemediğin bir ebeveyn ve çok kötü hatıralar olabilir. Ama gökyüzü yıldızlı panpa. Bu da aynı zamanda kendinle ve pek çok şeyle alay edebildiğini, dalga geçebildiğini, hayata matrak bir yerden bakabildiğini gösteriyor. Dirençlisin yani.
Aşka bakışın mükemmel. Ne şahane bir şey olduğunu ve başına geldiğinde onu çok güzel yaşayabileceğini biliyorsun. lakin girmiyorsun suya. çünkü aşka değil, insanlara güvenmiyorsun. senin sevgini ve güvenini hak edecek biri olması lazım ki buna da çok inanmıyorsun. sence üzülmeye değmez kadınlar için. onlar duyarsızlar ve senin içindeki şiirleri okuyamazlar. ama için öfke dolu değil böyle düşünen pek çok kişi gibi. aşk huzur vermeli ve kıyısında uyuman da en azından bu konuda tamamen umutsuz olmadığını gösteriyor. insan güvendiği yerde rahat uyur.
Fincanda sevgiliye bakışın daha net çıkmış. ‘kesici’ duruyor. yani sana zarar verir. o yüzden de silahlarını kuşanmış olarak gezdiğini düşünüyorum. kolay kolay o yalnızlığının kapısını açıp da birini almazsın içeri. ama sen de kapının öbür tarafında tek başınasın aslında. bunu mutlu olman için engel olarak görüyorum. aşmak için hayata daha pozitif bakman lazım. inanmadığımızda her şey inanmadığımız gibi oluyor çünkü.
Anahtarda büyük tüyo çıktı. Anahtar bilgidir aslında. Babanla ilişkilendirip tekmeyi koymuşsun. Bu, onunla ilişkilendirebileceğin her şey için büyük tehlike oluşturuyor panpa. Zor durumdur, bilirim. Çünkü ben de babamı hiç sevmedim. Ama bunu bize zarar vermeden atlatabilmemiz lazım. Kolay bir şey değil. Ama insanın gücü de orada ortaya çıkıyor.
o kadar düşmanlıktan uzaksın ki, düşmana karşı geliştireceğin bütün entrikalar seni komik duruma düşürüyor. dostluk adamısın sen sadece yaralısın panpa. Çok yaralısın. Seni üzmüşler ve hak etmediğin bir sürü şey yaşamışsın. Ama kumaşına sahipsin. Böyle güzel bir kumaşa sahipsin. Herkesin türlü yaraları olduğunu ve aslında hepimizin yalnız olduğunu unutma derim. Hiçbir şey göründüğü gibi değil çünkü. iyiliğinle onaracaksın kendini. Ve hayat iyi insanların karşısına er geç mükemmel aşklar çıkartır.
duvar bölümünde zaten sır bırakmamışsın. Ortaya çıkmış her şey. Bu tehlikeli panpa. ve bu tehlikenin ciddiyetini şu anda ilk kez fark ediyorum. Bulunduğun durumu sana örnekle anlatmaya çalışıcam.
Şöyle düşün. Birine bir ilaç verirler, güçlü bir ölme isteği duyar. O bir saati atlatabilse, her şey geçecektir aslında. Şimdi o bir saat senin uzun bir zaman dilimine denk geliyor olabilir. Her şey değişir zamanla panpa. Bu söylediğime inan. Hayat, ona yüklediğimiz anlamlarla güzelleşir. Biraz çaba göster, zaten bu konuda hiç de fena değilsin. Uçurumun içinden bile eğlenmeye devam edebilirsin sen. Dünyada pislikler olduğu kadar, senin gibi güzel yürekler de var. Dostluklar hala direnebiliyorlar bu hayata. Betonun arasından çıkan yeşil filizler gibi meydan okuyorlar düşmanlığa.
Özetle; giberim belanı hayat güzel. Senin gibi iyi adamlar da giderse dünya seraya döner bir sürü beyinsizle. Kendine iyi bakacaksın panpa. Daha çalacağın bir sürü güzel şarkı var. -
279.
0@287 buyur panps (#85907269)
-
278.
01-etraf yeşillik hafif güneşli püfür püfür esiyo ne sıcak ne soğuk mis gibi hava yürüyorum ama dünyadan kopmuyorum bağlantım insan sesleriyle devan ediyo çocuk sesleri falan sürekli karşıya bakıyorum çünkü hiç bi zarar gelemeyeceğinden eminim (bu gerçek doktora gittim dediğine göre beni güvende hissettiren şey kalabalıkmış panpa)
2-berrak bi su yuvarlak bi gölde önce içiyorum sonra yanıma biraz alıyorum
3-fincan denemez tas gibi bişey etrafa bakıyorum kim düşürmüş diye ama kimse göremiyorum ondan sonra düşünüyorum kim bu yoldan geçmişte bu fincanı düşürmüş diye sonra fincana dokunmadan devam ediyorum
4-anahtarı görüyorum belli belirsiz toprakta kaybolmuş küçük bi fikir esintisi oluyo kim niye buraya anahtar düşürsün diye sonra anahtarı düşüren bulsun diye bi taşın üstüne bırakıyorum
5-arkama bakmadan olanca gücümle koşuyorum durmam gerekenden de uzağa içimde her an onunla karşılaşma korkusuyla kaçıyorum sonra yürümeye başlıyorum ama hala tedirginim sürekli arkamı kolluyorum
6-hiç gibime takmadan geri dönüyorum hem risk almayı sevmem hemde zaten sebepsiz yürüyodum -
277.
0okuyanın bacın siqem
-
276.
0cikibombastik
yapmadıysam kısadır panpa. baktım göremedim, entry numarasını yaz istersen, söyliim. -
275.
0bir jedi sevdim
hayata bakışın çok pozitif değil ama umudun var. biraz düz bir bakış açısına sahipsin. farkındalıkların gelişmemiş. çevrende neler oluyor, neler bitiyor pek farkında değilsin. okumuyorsun fazla ve kendini geliştirme konusunda tembelsin. Geleceğe ait kaygı ve korkularla yüklüsün. Lakin buna karşı bir önlem aldığın yok. seni umursamaz, empatiden yoksun ve sığ buldum panpa.
aşka bakışın güzel. travmatik değil yani. ama çok uzak ve zor görüyorsun onu. seni aşacak gibi geliyor, tırsıyorsun. ayrıca zahmetli de geliyor. çıplak ayak taşa bassan ne olur... Acıtacak gibi geliyor diyorsun. Maceracı değil, fazla rahatına düşkün görünüyorsun. Emek vermeden bu hayatta hiçbir şey olmaz panpa.
Ancak sonuçta bir yol buluyorsun ki bu da önemli bir şey. aşık olursan kolay vazgeçmezsin yani.
Kadına ve sevgiliye bakışın henüz gelişmemiş. işine yaramak ve yaramamak olarak bakıyorsun olaya. Bu işler çok daha derin panpa. Ama fincanı güzel incelemişsin. Bence yaşın genç olduğu için şimdilik fincanı bırakıp gittin. ama ondaki renkleri görmen, çamurunu temizlemen ve kırılası olduğunu görmen içinde iyi bir insan olduğunu gösteriyor. Üstelik onun niye orada olduğunu da düşündün. işine yaramayacak bir şey için fazlaca zahmetli bunlar. Demek ki içinde romantik bir öz var ama şekillenmemiş. Bence hatunlarla mesafeleri yeni yeni kırma yolundasın. Sana biraz daha duyarlı olmanı önerebilirim bu dönemde.
bilgiye verdiğin değer, kadına verdiğin değerden daha fazla. Anahtarı yanına alıyorsun.
Küçük tilkiliklerin var senin. Entrikacı bir yanın var yani. Düşmana karşı da paniğe kapılmadan fikir geliştirerek savaşır, fazla da risk almazsın.
ölümle ilgili düşüncelerin ilginç. bazen ölmenin daha iyi olacağını düşünüyor olabilirsin. bence karamsarlığa kapılıyorsun ya da bir şeylerden ciddi ciddi sıkılmışsın. yine bu dönemde kendine olumlu telkinlerde bulunmanı önerebilirim. bence tembelliğin ve kaçışların nedeni bazı sorunlar olabilir. -
274.
0@284 benim yazdıklarım da mı kısa panpa?
-
oglun basardi baba
-
cfrkn günaydın başlığına kabul ediliyor
-
rammstain bu muymuş
-
aga bak teletabiyi gördük namiki gördük
-
enguzelhalinle ifşa
-
cayda lipton o anayin
-
günaydın kelimesi icat edilmeseydi maxosman
-
axento yalakalığı
-
1075 başlık 1315 trend
-
cfrkn ne haber dost
-
axento çevresine
-
su karıyı bile
-
kendine layık bişey buldun mu spastik dostum
-
zuahdjdksöcçax
-
31 spor bu ne rezillik la
-
erkek dediğin kıllı sakallı ayı gibi bişi olur aga
-
melek entryi sil şifreyi randomla çıkış yap
-
uçan kedi bu muymuş la
-
odlek topal ordek official
-
reis beta kral omurgasızlığı
-
bi ara riyakas diye bi çocuk vardı
-
napalım kanzi iş güç uğraşıyoz işte
-
nişanlım rabia
-
kayra sözlüğün yarısı allahsız yarısı da kitapsız
-
hayatt artıgı ne haber dosstum
-
sözlüğün son bitki örtüsü
-
maxosman cumle kuramiyor olum la
-
kanzi görecelik teorisi falan
-
testo taylan burası sefalet atolyem ev ziyareti
-
acaba arada bir onun aklina düşüyor muyum
- / 3