0
Sevmiyodum. Sadece buluşup zaman geçiriyoduk sarılıyoduk. Sevmiyodum. Çok yetenekli biriydi. Şiir yazardı okurdu severdi. Ben hariç herşeyi severdi. Bir gece şiir yazmış onu attı bana önce yazı olarak sonra ses kaydıyla. 2 defa dinledim belkide 3. O sıralar yine buluşur gizlice kokusunu içime çekerdim. Duygularımı söyleme kararı aldım. Toparlamak biraz zaman aldı ama itiraf ettim. Benden hoşlandığını söyledi. Hoşlantıydı sadece. Devam ettik buluşmalara. Bekledim sevmesini. Zaman geçtikçe onu yanımda hissetmiyodum. Gözlerime hiç bakmayan bi adamı seviyodum. Eskisi gibi değiliz dedim. Kabul etmedi. Canımı yakmaya başladı. Sustum. Konuşmamaya başladık. Ve koptuk. Aylar sonra yazdı. Özlemiş. Farklı olucak dedi. inanmamak elde değildi. Bana çok kez inatçılık yaptığım için şantaj yapmış tehdit etmişti. Buna rağmen seviyordum. Kurtulmak istiyorum diye yalan söyledim. Bırakmadı. Oysaki sevmiyodu. Bırakabilirdi. ilkimsin diyordu. Neyde peki? Sevmedikleri arasında ilktim belkide. O gece son olmak şartıyla buluştum. Bana attığı şiiri okudum o yanımda otururken. Şaşırdı. Beklemiyordu. Onun sesinden şiiri ezberlemiştim. Sarıldı bana. ilk defa içten bir sarılmaydı bu. Öptü beni. Hoşuna gitmişti şiirini benden dinlemek. O gün son diye gittiğim yerde aslında yeni bir sayfaya başlamıştım kendimce. içinde onu baş karakter yaptığım bi hikayeyi yazmak için almıştım elime kalemimi. 27 günlük bi efsaneydi benim için. Bu sefer hepsinden farklı bi hikaye yazıldı. Mutluluk vardı içinde, huzur bulunan bir omuz vardı. O günden sonra hep buluştuk. Bana ilkten değer gösterdi. Zamanla yani aslında 4-5 günde değişti. Hissetmiyodum bana olan duygularını. Öyle zamanlar oldu ki nefret etse bunu belli etse ona bile razı olucaktım. Açıkça söyledim bana duygularını belli et hissettir diye ama olmadı. Bir Cuma günü buluştuk. Olacaklardan habersiz geldi yanıma. Kokusunu içime çektim. Öptüm. Bilmesede sondu. Konuşacaklarımın olduğunu biliyodu zaten. Konuşma arasında ayrılmak istiyorum dedim. Şaşırdı. Beklemiyordu. Ona hiç üzüntümü yansıtmamışım gibi, sanki normal bişeymiş gibi neden dedi. Onca sorunun arasında tutunduğum bir o vardı. Bana bakmayan gözleri, ara sıra sarılan kolları, bazende öptüğüm köprücük kemikleri vardı. O gün soğuttum onu kendimden. Yani öyle dedi. Sevindiğim yanı bana bir zamanlar ısınmış olmasıydı. 1 hafta oldu sadece bende olan fotoğraflarını seviyorum. Bende değişiklikler yaptı. O sevdiği için rap dinlemeye başladım mesela. O yoksa şiirde yok Can Bonomo da dedim. Şiirde okumadım Can Bonomo da dinlemedim. Ve bu gün şiirde okudum Can Bonomo da dinledim. Farkında olmadan onun olmuşum. Onun sevdiği şeyleri yapmak benimde hoşuma gider olmuş. Her gece onsuz bir sabaha uyanmak için unutucam diyerek yatıyorum. Olmuyo. Kokusunu özledim. Yüzünü incelemeyi. Ona dokunmayı şu bi haftada çok başka özledim. Şimdi ben bunu ona anlatsamda anlamaz. Bencil biri. Evet bencil bi adam sevmek kolay değil. Diyeceksin ki şiir yazmıyo mu bu nasıl bencil? Bu adam kör kütük bencil. Sevme duygusu olmayan, kokusu papatya olan, gözleri bana 3-5 defa çarpan bi adam. Ve bu adam benim bu hayattaki en güzel şiirim...