1. 26.
    0
    bir gün gelir de unuturmuş insan
    en sevdiği hatıraları bile
    bari sen her gece yorgun sesiyle
    saat on ikiyi vurduğu zaman beni unutma

    (bkz: beni unutma)
    ···
  2. 27.
    +1 -1
    adamın kalbini ezer. dikkatli olmak lazım.
    ···
  3. 28.
    0
    ' en ağır işçi benim / günde 24 saat / seni düşünüyorum ' dizelerini yazmıştır *
    ···
  4. 29.
    0
    ben senin en çok

    Ben senin en çok sesini sevdim
    Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
    Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren
    Bana her zaman dost, her zaman sevgili

    Ben senin en çok ellerini sevdim
    Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
    Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
    En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak

    Ben senin en çok gözlerini sevdim
    Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
    Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
    Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

    Ben senin en çok gülüşünü sevdim
    Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
    Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
    Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman

    Ben senin en çok davranışlarını sevdim
    Güçsüze merhametini, zalime direnişini
    Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
    Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini

    Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
    Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
    Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
    Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini

    Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
    Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
    Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
    Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...
    ···
  5. 30.
    0
    ağır işçi şiirine bayılırım * kısa ve öz anlatmış anlatmak istediklerini
    ···
  6. 31.
    0
    kafa göz dalasım var bu adama
    ···
  7. 32.
    0
    aşık olmak ne lan gay gibi
    ···
  8. 33.
    0
    ÇARESiZLiK

    Çaresizliğin en amansız olduğu yerdeyim şimdi
    ilk defa sevmenin tarif edilmez korkuları içindeyim
    Uykusuz gecelerin yorgun sabahlarında seni düşünüyor
    Ve korkularla yine sana doğru koşuyorum
    Hep aynı soru düşüncemde “ya severse”
    O zaman neler olabileceğini düşünmek korkutuyor beni
    ilk defa yenileceğimi anlıyorum
    Karşımda kendinden emin gözlerin, dudakların, ellerin bunu söylüyor bana
    Seni tanımadan geçen bütün yıllara lanet ediyorum
    Önceleri hiç bilmediğim adını, şimdi binlerce defa tekrarlıyor dudaklarım
    Gün oluyor bir tabloyu seyredercesine mutlu heyecanlarla doluyorum karşında
    Gün oluyor eski bir yunan heykelin ölümsüz güzelliğiyle büyülüyorsun beni
    Gözlerin gözlerime takılınca güçsüzlüğüm aklıma geliyor
    Beni sevmediğin sevmeyeceğin
    O zamanlar öylesine yıkılıyorum ki bilemezsin
    insan nasıl gökyüzüne baktığı zaman
    Bu sonsuz evren içinde küçük ve çaresiz bir yaratık olduğunu anlarsa
    Güzelliğinde bana aynı şeyleri düşündürüyor
    Gün oluyor mavilerde, gün oluyor kırmızılarda, gün oluyor karalarda yaşıyorum seninle
    Dudaklarında çıkan her kelime suya bir taş atmışçasına büyüyor içimde
    Nereye gitsen kulaklarımda o yarı karanlık çocuksu sesin
    Sonra kendine has kokun, kokuların en çıldırtıcısı, en tahrik edicisi
    Ve gözlerin…
    Esmer bir akşamüstünün serin hüznünü getiren gözlerin
    Görebildiğim, duyabildiğim her şey bana seni sevmeyi söylüyor
    Uzaklaştıkça yaklaşıyor uzak
    işin en kötüsü yaklaştıkça da uzaklaşmaktan korkuyorum
    Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim
    Ne sana nede senden başkasına…
    Düşün ki çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum
    Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluver ilecekmiş gibi geliyor
    Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin
    Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor fakat anlatamıyorum
    Galiba asıl korku sevmek değil onun arkasına gizlediğimiz sevilmemek korkusu
    Küçük aldanmalarla kendimizi avutmaya çalışıyor
    Düştüğümüz bir çıkmazda bir teselli arıyoruz kendimize
    Belki de aynı korkular içindeyiz seninle, bir birimizden haberimiz yok
    Sevmek…
    Seni alabildiğine sevmek…
    Hiçbir şeyi umursamadan, bütün karanlıkları hiçe sayarak sevmek
    Tutmak ellerinden, o derinlere inmek, gitmek oralara, o yerlere
    Orda hep sen olmalı, seni yaşamak ve olduğun yerde bile
    Seninle sensiz olamamak…
    Sonrada sensiz edemediğimi, edemeyeceğimi söyleyememek sana
    Susmak…
    Susmak…
    Korkudan ölünceye kadar…
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    0
    Şimdi derin bir mavide akşam oluyor
    Gök mavi deniz mavi
    Mor dağlar yeşil ağaçlar mavi
    Bozuk düzen mavi gecelerden sesleniyorum sana
    Ne opera aryaları
    Ne beşinci senfonisi Beethoven‘ın
    Bir yalnızlık marşıdır çalınıyor uzakta
    Gün ışığı arkamızda kaldı bak
    Tan yerinde unuttuk gözlerimizi
    Gel artık
    Hayata yeniden başlayalım
    Gel artık
    Bu mavilerde kimseler görmez bizi
    ···
  10. 35.
    0
    melankolini giberim at yarrağa!
    ···
  11. 36.
    0
    işiten yok, ağla bağır
    Tanrı dilsiz, alem sağır
    Düşünceler öyle ağır
    Deli olmak işten değil

    (bkz: deli olmak işten değil)
    ···
  12. 37.
    0
    @ 1 sabah sabah beni üniversite yıllarına zütürdün. öpüyorum seni.
    ···
  13. 38.
    0
    güzel yazar amk bu da. tavsiyedir.
    ···
  14. 39.
    0
    en son rubailer ve dörtlüklerini aldım oğlu vedat için yazdıkları ayrı güzeldi..
    ···
  15. 40.
    0
    ccc üşüyoruz reyiz ccc
    ···
  16. 41.
    0
    En güzel Şiiri Kum' dur
    ···
  17. 42.
    0
    @1 fuların kaymış panpa düzelt bi istersen
    ···
  18. 43.
    0
    liseli olup üstadı okumayan var mıdır acaba.
    ···
  19. 44.
    0
    gerçek üstad
    ···
  20. 45.
    0
    an itibari ile çaresizlik şiirini kudum beni gibip bi köşeye attı amk yarında sınavım var
    ···