1. 9476.
    +85
    http://www.youtube.com/watch?v=YVg09kIXV1M

    ben tamamen kan kaybından bilincimi kaybettim, o kadar taktan bir çukura düşmüşüm ki, sabaha karşı beytüşşebap uzungeçitte gelen tim bunların arkalarından geldiği için saldırıyı kesip kaçmışlar 8 tane leş bırakmışlar,

    benim timi çekmişler, benim uzman 2 şehidimiz var demiş, erdinç ve beni söylemiş,

    beni oradan o çukurdan inip alamadılar, ve bu şehit olduğum haberi tugaya verilmiş,

    haber gittikten sonra benim ölmediği yaralı olduğunu anladılar, benim timi çoktan tugaya zütürmüşler, şehit durmaz çünkü orada, erdinç i ve timi çekmişler oradan. üzerimize bütün cephanelerini göndermişler. bir ara sırt üstü döndüğümü kelime-i şaadet getirdiğimi hatırlıyorum öleceğimiz ve yağmurunda öldüğünü düşünmüştüm huzurlu gidiyordum. ama mukatterad işte. ölemedik,

    o gece de yağmur çok ağırlaşmış, çok kötü olmuş iki üç kere acil müdahale etmişler, artık kesin ölecek diyorlar, bir ara kendine gelmiş ne alakaysa sapancaya gitmek istemiş,

    hiç gitmemişti oraya. bahsi bile geçmemişti,

    o sırada haberlerden geçmeye başlıyor şırnakta şehitlerimiz var bir çok yerde çatışma çıkmıştı o gece 8 9 şehit vardı. isim vermemişler,

    annem huylanmış yağmurda duymuş yalvarmış son isteğim falan demiş arayın orayı.

    aramışlar bizim tugayı bir kaç seferde düşürmüşler,

    bütün aileler arıyor çünkü,

    telsizde kim varsa beddua etmek istemiyorum ama, anneme şunu diyor barış asteğmenin timi döndü iki şehitleri var bir şehidi getirdiler, ama barış asteğmen dönmedi,

    olacağı varmış, diyeceği varmış demek ki.

    annem çığlık çığlığa bağırıp feryat figan yığılmış odanın ortasında yağmurun gözlerinin önünde.

    tabi konuyu tam bilmediği için yağmur annesi şehid olduğumu sandılar. gerçi ben o gece şehit olmam lazımdı. olmalıydım.

    yağmurun zaten bitmek üzere olan vücudu anında iflas ediyor o görüntü karşısında. o gece yağmurum vefat etti.

    beni aldılar, 2 gün sonra yaşadığımı öğreniyorlar. ben diyabakıra getirildim, bir helikopterle giderken hatırlıyorum bir sedyede giderken yüzüme çarpan hastane koridorunun tavan florasanlarını.

    bir ara kendime geldim, yağmurla yavuz abi camın dışından bana bakıyorlardı. bu anı hiç unutmuyorum. yüzleri donuktu. mimik yok. bana bakıyorlardı. hayal meyal erdinçle konuştuğumu hatırlıyorum. yağmur canım dışında hep oradaydı.

    dedim ben yağmur öldü galiba.

    10 gün hastanede kaldım, iç kanama şüphesi olmuş düşünce ayağım çok kötü olunca acıdan duramam diye devamlı uyutuluyorum. hep yağmur yanımda ama hep.

    dedim öldü yağmurum. ölmek için can attım can. ölmek istedim. ölemedik, kenan komutan varya videosu. onun sonu bana çok acı gelir. diyor ki o öldü bu öldü biz hala yaşıyoruz.

    kendimi düşünürüm hep.

    ben ölemedim,

    yağmur öldü,

    yavuz abim öldü,

    ibrahim komutanım öldü,

    sezai onbaşı öldü,

    erdinç öldü,

    ben ölemedim.

    diyarbakırdan bir daha dönmedim şırnak a.

    eve gönderdiler,

    3 ay odamdan dışarı çıkmadın, annemle konuşmadım, kimseyle konuşmadım,

    intihar etmeyi düşündüm, ama yağmur bana mektup bırakmış annem ve kardeşim sana emanet. küfür bile ettim yağmura ölemiyorum çünkü.

    bir sabah balkonda uyandım, akşam kendimde olmadan balkona gidip yatmışım, helikopter sesi her geldiğinde kafamı duvarlara vurdum.

    rüyalarımda hep yağmuru gördüm, o yüzden uyanmak istemedim.

    3 ay sonra bahadır geldi. beni aldı dışarı çıktık, biraz konuştum, çiğdem geldi yağmurun arkadaşı dershaneden onunla konuştum. bahadırla beni babam tatile zütürdü, öğlen uyurken odanın sehpasında olan çakmağa güneş yansıdığı için patladı ben kendimi oradan oraya atıp bağırırken buldum,

    yağmur her gece rüyama girdi, erdinç girdi, yavuz abi girdi,

    hep yüksek tepelerde kalmak istedim, yere inmek istemedim,

    kalabalık yerlerden kaçtım, sokaklarda duvar dibinden yürüdüm,

    yağmur hep kulağıma bişeyler söylüyordu.

    ölemedik işte amk.

    sonra çiğdemle bahadır birlikte olmaya başladılar evlendiler,

    beni yağmurun annesi kendime getirdi. direndim, yağmuru her gece rüyamda gördüm uzun yıllar.

    öle taktan bir hayatım vardı. çok tembeldim başlarda. bişey yapmak istemiyordum. istanbuldan gitmeyi düşündüm. geri dönmeyi şırnak a.

    dönemedim, ölemedim. öle yaşadım.

    o gece gerçekten benim timim iki şehit verdi, biri erdinç asteğmenim komutanım derdi, biri yağmurum oda asteğmen efendi derdi.

    o gece iki canımı şehit ettiler. benimda ölmem lazımdı ama ölemedim, azrail bir yanlışlık yapmıştı o akşam.

    hepsi bu.

    http://www.youtube.com/watch?v=x6K-Wg_thOM

    dinlediğiniz için eyvallah beyler, sağolun.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster