fm 2013 marsilya maceramı anlatıyorum

***
ister gibleyin, ister giblemeyin. anlatıp rahatlamak istiyorum.
• **

şimdi her fm serisinde ilk olarak türk takımlarıyla başlarım. önce tuttuğum takım fenerbahçe'yi allar pullar, şampiyon, şampiyonlar ligi şampiyonu, süper kupa şampiyonu filan yapar, oyuncular yaşlanıp etraf "wonderkid" bebeleriyle dolunca sıkılır bırakırım.

herkesin forumlarda, orda burda önerdiği "wonderkid"lere çok kılım. neymiş, bu dıbına koyduğumun ismi cismi belli olmayan binleri 5-10 sene sonra çok değerlenip ortalığın anasını gibecekmiş. hasgibtirin ordan. ben entellektüel futbol birikimimden aklımda olan, reel hayatta futbolunu izleyip beğendiğim adamları alırım takımıma. 36 yaşında alex'i cortiba'dan alıp getirip 1 sezon oynatır, emekli olduktan sonra klüpte iş-aş veririm.

gelgelelim aylar, yıllar geçti. fenerbahçe kariyerinden sıkıldım. geçen luc besson'un "taxi" filmini izlemiştim(ki bilen bilir film genelde fransa'da geçiyor ve mevzu bahis taksi peugeot) baktım eleman marsilya veledrom stadına taksiyle giriyor filan.. neyse hemen o anda film aklıma geldi, dedim ben marsilya'yı alıcam arkadaş. aldım takımı, hemen başkandan hoşgeldin mesajları, yok fransız şarapları, karılar kızlar filan. yanımada amcık ağazlı bi tercüman oturttular, "ağğbi hoşgeldin bak en iyi oyuncularımız bunlar, fransa ligini bilirsin; çok gol olmaz ama taraftarlar senden hücüm futbolu bekliyor" vesaire anlatıyor keriz. eyvallah dedim koç sen bi dur hele.

(devamı gelecek)