1. 1.
    +2
    düşünsel boyutta bir kavram olmasına karşın, maddesel gerçekçilik öne sürmesi aslında bu kavramın evrimsel beyin-insan paradoxunun verimsel nitel duyularının dışavurumudur diyebiliriz. benim bu tezi doğruluğunu sürdürmekteyim. Varlık ve Hiçlik karşılıklı olarak, Düşünce'nin beniyen kavramı tarafından ele alındığı şekliyle- bu ikisinin belirsizlikleriyle ve doğrudanlıklarıyla uyuştukları için değil, Varlığın kendisinin özünde sonlu olduğundan ve sadece, Hiçliğin içinde, varolanın dışından doğan varoluşun aşkınlığı içinde ortaya çıkışından dolayı birleşirler. Varlık olarak varlık üzerine sorunun Metafiziğin kavrayıcı sorusu olduğu doğru ise, Hiçlik sorusu, metafiziğin tamdıbını çevreleyen bir yapıdan çıkar. Aynı zamanda, Hiçlik sorusu, bizi değillemenin kökeni sorununa zorladığı kadarıyla, yani temelde, Metafizikte "mantık"ın haklı egemenliğini kabul etmeye zütürdüğü kadarıyla Metafiziğin tümünü baştan başa geçer ve varolmamışların katsayılarına yükselir bu anlamdırma.
    ···
   tümünü göster