1. 51.
    +2
    'Bulunduğunuz ormanda her ağaç ölmüş bir cinin mezarını temsil ediyordu. Orası eski bir cin köyüydü ve siz onların köyüne gittiniz. Onların evlerinde içkiler içtiniz. Ve mezarlarına işediniz. Şimdide onlar bu saygısızlığı size ödetmek istiyor' bu cümleleri öyle bir sesle söylemişti ki sanki bunu söylerken bizleri öldürmek istiyordu. Hiç bir halttan haberim yokken ufuğun tak yemesinden bu belanın içine düşmüştüm. Peki ya meriç? Dedesi? Orası onların evi değilse kimin di? Bunları öğrenmenin tek yolu vardı meriçin odasına girmek herşeyini detaylıca aramak. Ama daha öleli bir hafta olmuştu. Ailesi bizi eve veya odaya alır mıydı? Bunu denemek zorundaydık. Gece vakti yapabileceğimiz birşey değildi. O yüzden ertesi günü beklemeye karar verdik. Ertesi gün sabah 8 gibi hamdi eve geldi. Bütün gece beklemiş. Hemen ufuğu alıp meriçin evine tekrardan gittik. Ailesiyle biraz konuştuk. Böyle vahşice bir ölüm onları çok daha fazla hırpalamıştı. Odasına girip giremeyeceğimizi sorduk. Tabi girebilirsiniz dedi. Amacımızı belli etmeden odayı aramamız lazımdı. Hamdi akıllılık yapıp yanında bir çanta getirmişti böylece önemli birşey bulursak belki alabilirdik. Masasına yatağının altına baktık birşey çarpmadı gözümüze. Kitaplığa baktık. Ders kitapları ve romanlar doluydu ama arada bir kitapvardı. Oldukça eskimiş dökülen yırtık pırtık bir kitap gördüm. Kitabı elime aldım kitabın yüzünde biraz silinmiş şekilde avuç içi gözüken bir el ve tam avucun ortasında göz işareti vardı. Kitabın içini açmaya cesaret dahi edemedim. Gözleri faltaşı gibi açılmış hamdi ve ufuk birbirine bakıyordu. Kitabı etrafı kontrol ettikten sonra hamdinin çantasına attık. içimizi kemiren merakı dindirmek için on dakika daha oturduktan sonra zavallı kadına ve adama başsağlığı dileyip evden çıktık. Kitabı açmak için eve gitmeyi beklemedik bile. Arabayı evin önünden biraz çektikten sonra kitabı açtık. Aralarında katlanmış bir sayfa vardı. Sayfayı açmamızla donup kalmamız bir oldu. Kitapta ufuğun benim ve hamdinin gözlerinin üzerine kırmızı mum damlatılmış fotoğraflarımız vardı.
    ···
   tümünü göster