"Sen tüm o masumiyetinle, yastığına sarılmış, tatlı bir kedi misali, mırlaya mırlaya uyurken; ben gecenin saat 2'sinde sadece ama sadece seni düşünüyorum ruhum.( eğer kullandığın bir hitap şekli varsa onu yaz. ne bileyim, çiçeğim olur böceğim olur. Anladın sen onu.)
Ben yüzünün yüzüme değişiyle uyanacağım günlerin hayalini kurarken; sen tüm bunlardan habersiz uyumaya devam ediyorsun.
Öyle güzel, öyle tatlı uyuduğuna eminim ki!
Şu anda yanında olsam; uykuma söz geçirir, sabahın ilk ışıklarına kadar izlerdim seni sessizce... Uyumanı...
Nefesimi tutar, çıt çıkarmazdım; sırf o muhteşem manzarayı bozmamak için.
Şimdi sen o tüm güzelliğinle uyu. Tüm o masumiyetinle.
Ve sabah olduğunda; uykudan şişmiş gözlerini aç ve gördüğün ilk şey bu mesaj olsun.
Ve yanında olamasam da; hisset beni yanında.
Ve sen de kur aynı hayali...
Burnunu burnuma değdirerek, yanyana uyanacağımız günleri hayal et sen de...
Seni çok seviyorum. iyi ki varsın, iyi ki bu mesajı yazmama sebepsin... "

Ben olsam tam olarak bu sözleri yazardım. Eğer kız uyumadıysa, hiç ses etme. Bırak uyusun. Zaten gececi tayfasın belli. Uyuyunca yapıştır mesajı. Bayılması gerek eğer sana karşı boş değilse. Denendi, tasdiklendi çünkü. (Tabii o saat meselesini mesajı gönderdiğin saate göre ayarla, madara olma. Kadınlar çok şeytandır. Böylesi mi mesajda bile bi' bit yeniği ararlar. Eleştiriye mahal verme."