beyler

şu anda silvan'da beden eğitimi öğretmeni olarak zorunlu hizmetimi yapmaktayım. sayın milli eğitim müdürü bölge halkının spora, özellikle de atletizme ilgi göstermediğini geçtiğimiz hafta düzenlediği panelde söylemişti. hakikaten de beden eğitimi derslerinde kimse koşmak istemiyor, nedenini sorunca da "elektrikler kegibti çalışamadık" ya da "polis olmayınca koşamıyoruz" gibi bahaneler üretiyorlardı.

neden sonra aklıma dahiyane bir fikir geldi. pazarcı rojbaş efendinin bahçesine hayvanat bahçesinden yürüttüğüm dişi eşeği bağladım. eşeği gördüğü gibi cazibesine kapılarak günahlarına teslim oldu. o işini görürken damperi soğanla dolu kamyonetin anahtarını yürüttüm ve kamyonetin arkasına da tebeşirle "soâne welêş" yani bedava soğan yazdım.

bütün ahali kamyoneti görür görmez arkasından koşmaya başladı, yaklaşık 42 km kadar dairesel bir yörünge çizerek onları koşturacak böylece maraton koşmaya yatkın kişileri de tespit etmiş olacaktım ama merkeze girince hdp seçim otobüslerinden biri bize arkadan tosladı soğanları da hemen oracıkta yediler amk