---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 24 ---

"kanka merhaba rahatsız ediyom kusura bakma, yarına bana bir 50 papel verebilrmisin, onemli"

mesaj sekodan dı, bastım kufuru sekoya aksam aksam, haaay seninde 50 papelinindeeee...

gunler çok ağır gecıyordu ve sinemden ne bir mesaj ne bir cagrı, aynaya baktım, kendimi alıcı gozle bir süzdüm, hersey normal gozukuyordu...
normal olmayan neydi amk, neden bu kız aramıyordu, beklemekten sıkılmıstım, hayır arayacagını bilsem beklemeyede razıydım ancak aramayacagı fikri beni uzuyordu, sayılı gun cabuk gecermıs, benım gunlerımın bir sayısı olmadıgından gecmıyordu, ne yapabilirdim, mutlaka yapacak birseyler vardır ama ne...

televizyonu actım, yine evlendirme progrdıbına takılıyorum, anneannem yasındaki kadınlar ev var mı araba var mı, araba son model mi diye soruyorlar, napcan amk o yastan sonra son model arabayı, bu dunyada evi arabası olmayana moruk bile bakmıyor amk, adaletine kufretmeyimde ne yapayım be dünya...

bira şişeleri epey bir birikmiş, sakalım resmen bağımsızlıgını ilan etmiş, sac mac desen darmadagın...

nedense kendımle ugrasmak zulum gibi gelmeye baslamıstı, acayip bir bosvermıslık, umursamazlık...

biraz sermayem olsaydı keske, kendı işimi kurar patronculuk oynardım, kafama gore takılırdım, ohhhh patron yok, fotokopi cektiren yok, daha ne olsun...

bir yandan iciyor bir yandan kalan paramı hesaplıyorum, daha ne kadar idare eder acaba, bu tosba sekoya takıldıgım surece cok idare etmezdi sanırım, gerci cocugun ne sucu vardı, bir hayalin pesınden onuda surukleyen ben degılmıydım...

dus almak ıcın banyoya giriyorum, sıcak su her zaman beni rahatlatmıstır, ardından bir bira daha acıp yatagımda bir yandan icip bir yandan dusunuyorum, ayın kacı oldugunun bile farkında degılım, tarıhe bakmak ıcın telefonu alıyorum, bir cevapsız cagrı, yabancı bir numara, saatine bakıyorum, benim banyoda oldugum sırada calmıs, kimdi acaba...